Günümün en üretken saatleri sabahlarımdır. Yaratıcılığım saat 10’dan önce zirveye varır. Eğer 8’e kadar çalışmaya başlamamışsam, geriye sadece 2 saatlik üretken vaktim kalır.
Ve gerçekçi olursam, çocuklarımı okula bırakıp, trafik ile savaşıp, aracımı park edip ofise de yürümemle ancak 8.30’da masamın başına geçebiliyorum. Ve şimdi 2 saatten az vaktim kaldı. Göndermeye karşı koyamadığım emaillere harcadığım zamanı da çıkararsak 1 saatten az vakitim kalıyor. İşte elimden kayan yaratıcı saatlerim.
Benim için 5’te kalkmak, işimde “kendime zaman” yaratmam demektir. Çocuklarım hala uyuyor, müşterilerim mesaj atmıyor, önceliklerimi yerine getirmek için özgürüm. Fark ettiyseniz “benim” önceliklerim dedim. Eğer sabahlarımın elimden kayıp gitmesine izin verirsem, diğer herkesin önceliklerinde kaybolup giderim. Bütün müşterilerimin kendi listelerinde çözülmeyi bekleyen maddeleri var. Saat 10’dan sonra günüm müşterilerimi memnun etmekle geçiyor, kendimi değil.
Başka şekilde söylemek gerekirse, 10’dan sonra kendi işlerim üzerinde değil müşteriler için çalışmaya başlıyorum.
Teknisyeni ve Girişimciyi Zamanlamak
Eğer bunu okuyorsanız, muhtemelen E-Myth’i de okumuşsunuzdur. Michael Gerber’ın bu kitabı, işiniz yerine, iş yerinizdeki çalışma sorunlarını ilk ortaya koyanlardan biriydi.
Bu problemi çok yakından tanıyorum. Kendimi çok fazla ( ” Çünkü bunu herkesten daha iyi yaparım ve bu da bana yetiyor.” ) diyerek mahvetmeye yatkınlığım var.
Gerber’ın da dediği gibi, teknisyenliğime dalıp gidiyorum. Teknisyenliğimden feragat etmekte ustalaşıyorum, fakat bu rolden asla tam olarak çıkamıyorum. İşimin teknisyenlik kısmını da seviyorum. Teknisyen gibi davranmak daha fazla şey öğrenmemi sağlıyor.
Buna rağmen 8 – 5 arası çalışırken hem teknisyen hem girişimci olmam mümkün değil. Eminim bunu başarabilen insanlar vardır, fakat ben onlardan biri değilim.
Be bu da bizi 5’te uyanma konusuna getiriyor. Böyle erken uyanmam hem teknisyen hem de girişimci’nin varlığını sürdürmesi için fazladan zaman yaratıyor. Gününüzün ortasında teknisyenliği bırakmak zorunda kalmıyorsunuz. Çalışmanızın ortasında büyük resmi görüp işinizi ileri taşıyacak olan o bir hamleyi düşünerek zamanınızdan çalmıyorsunuz. Müşterilerinizin işi veya hayatı yerine kendi işlerinizi geliştirmeye odaklanmanız için fazladan bir kaç saatiniz oluyor.
Başlarda Çekilmez Oluyor
Yukarıda 5’te uyanmanın neden önemli olduğundan bahsettim, ama şimdi bunu nasıl gerçekleştirebileceğimizden konuşmalıyız. Hafife almayın, 5’te uyanmaya başlamak çalışma gerektiriyor. Bu vardiyayı yapma kararı aldığım ilk gün sihirli bir şekilde 5’te yataktan fırlamadım. Bu bazı üretken olmayan alışkanlıklarımı değiştirmem gereken bir süreç oldu.
Eskiden uzun bir günden sonra biraz “gevşerdim”. Bu genelde televizyon izlemek, birşeyler yiyip içip 11’den sonrasına kadar oturmam demekti. Bu gece rutinim beni daha yavaş bir sabaha uyandırdı. Yeterince uykunuzu alamadığınız zaman üretken olmak çok zordur.
Sabah 5’te uyanmak için attığım adımlardan ilki de gece alışkanlıklarımı değiştirmek oldu. TV’yi ve gece geç saatlere kadar oturup gevşeme rutinimi kırmam gerekiyordu. Geriye dönüp bu eski alışkanlıklarıma baktığımda harcanan yıllarım için hayal kırıklığına uğruyorum. Gece geç saatlere kadar TV izleyip boşa harcadığım günlerin sayısını bilemiyorum bile.
Her gün kendizi bir işletme kitabı okumaya zorlamalısınız demiyorum. Daha çok enerjinizi boşaltırken tamamen işe yaramaz olmamanız için yapmanız gereken bir şeyden bahsediyorum. Roman okuyun, egzersiz yapın ya da sadece 9’da yatağa gidin. Sabahı kazanmanın en büyük sırrı geceyi değiştirmektir.
Benim önerim gece alışkanlıklarınızı değiştirene kadar sabah alışkanlıklarınızı değiştirmeyi denememeniz. Bedeninize sizin yeni gecelerinize alışması için zaman verin. Ancak tam olarak rahatlamak için yeni yollar bulduğunuzda sabah sürecini başlatın.
O Bir Hamleyi Bulun
Şimdi yapmanız gereken tek şey onca fazla zaman ile ne yapacağınıza karar vermek. Benim dostça tavsiyem, bu ekstra saatleri işinizde çalışmak yerine işiniz üzerinde çalışarak harcayın. Günün ateşi etrafı sarmaya başlamadan işinizi ileri taşıyacak o bir hamleyi bulun.
Sizin işinizi ileriye taşıyacak o bir hamle bemimkinden farklı olabilir. Hepimizin ortak yönü ise kendi zamanımızı yaratarak işimize devasa getiriler getirecek olan o bir hamleye odaklamak. Gary Keller’ın The One Thing kitabında da dediği gibi,
“Eğer devasa getiriler tek bir hamleden geliyorsa, o zaman o hamleye devasa zamanlar harcamak zorundasınız.”
Erken kalkmak ise en önemli girişimci hamlenize devasa zaman verebilmek için pratik bir yol.
Ulaş ŞAHİN
İlginizi çekebilir: Başarılı 23 Kişiden Başarısızlık Üzerine Sözler
İlginizi çekebilir: Aristoteles ve İkna Sanatı
Yorumlar 2