Britannica ansiklopedisi hafızayı “geçmiş deneyimlerin insan zihninde kodlanması, depolanması ve bu deneyimlerimlerin zihinden geri çağırılması” olarak tanımlar. Florida Teknik Enstitüsü’nden bir araştırmacıyı kapsayan yeni bir çalışma, bu klasik tanımı alt üst edebilir. Bu çalışma, bazen insanların daha önce bilgiyi depolamadan güçlü anlamsal ipuçları sayesinde bu bilgiyi doğru bir şekilde hatırladığını gösteriyor.
Florida Teknik Enstitüsü Psikoloji bölümü yardımcı doçenti Richard Addante’nin yanı sıra NASA, SUNY Geneseo, Waterloo Üniversitesi ve Wilfrid Laurier Üniversitesi’nden araştırmacıları tarafından yazılan bir makaleye göre tanıma hatalarının üretilmesine neden olan mekanizma incelenerek bellek hatası keşfedildi. Cognitive Affective & Behavioral Neuroscience dergisinde yayınlanan bu makale, bir kişinin sırf bir kelimeyi anımasayabilmesinin bilinçli olarak o kelimeyi hatırladığı anlamına gelmediğini gösterdi.
Araştırmada ekip hafızayı ölçmenin daha gelişmiş ve daha hassas bir yolunu keşfetti. Bu; hafıza hatalarının neden oluştuğunu anlamaya yardımcı olmak için beyin aktivitesi ölçümleri kullanılarak yapıldı. Bu veriler insanların bilginin nereden geldiğini hatırlayamama nedenlerini belirlemek için diğer davranış çalışmalarının sonuçlarıyla birleştirildi. Gerçekleştirilen beş farklı deney; daha önce olaysal bellekte, anımsama yoluyla işlenen dış bir alanı temsil ettiği düşünülen hatırlamanın; zaman zaman yineleme, akıcılık ve anlamsal hazırlama gibi birkaç örtük bilişsel sürecin etkisiyle de ortaya çıkabileceğini göstermiştir. Örneğin, bir deneğe “doktor”, “hemşire” ve “şırınga”” gibi kelimeler verilirse denek; ana temanın bir hastane olduğunu söyleyebilir.
Bu bulgular;
Hafızanın hangi kısımlarının Alzheimer ve demans gibi hastalıklardan veya beyin hasarından etkilendiğini belirlemede ve bunları test etmenin yeni yollarını keşfetmede önemli bir rol oynayabilir. Çünkü hafıza testleri genellikle bilişsel yetenekleri değerlendirmek için kullanılır. Addante şunları söylüyor: “Hastaların bilinçli veya bilinçsiz hafızalarının zarar görüp görmediğini mi test etmek istiyorsunuz? Ne tür anıları var ve ne tür anılar hasar alıyor? Genellikle hastalar eksiksiz bir hatırlama yeteneği sergilediklerinde bunun, hatırlamak için bilinçli hafızalarının onu yönlendirdiği ve dolayısıyla hasar almadığı anlamına geldiğini varsayarız. Ancak bunun bilinçsiz örtülü bir süreç tarafından yönlendirilebileceğini düşünme eğiliminde değiliz. Yani, potansiyel olarak belirli tanıları kaçırabiliriz.”
Elde edilen veriler; standart ipuçlarıyla hatırlama ölçümlerinin, örtük bellek tarafından değişime uğratılabileceğini ve ipuçlarıyla hatırlama tepkilerini basit açık bellek ölçümleriyle ele almanın yanlış sonuçlar doğurabileceğini ortaya koymaktadır. Addante aynı zamanda, süreç boyunca araştırmacıların bir hatırlama denemesine doğru tepki vermeye katkı sağlayacak faktörleri değerlendirmeleri gerektiğini ve mümkünse, hatırlama tepkisinin gerçekten açık bellek kaynaklı olduğunu netleştirmek adına fazladan ölçümler yapmaları gerektiğini belirtti.
Bu çalışma;
Addante’nin “ekip çalışması ve bilim” olarak adlandırdığı, iki ülkede yedi yıllık araştırmayı ve birden fazla deneyi tek bir makalede birleştiriyor. Çalışmanın bir sonraki amacı, çalışmayı klinik bir ortamda kullanmak ve hafıza hatalarının önlenip önlenemeyeceğini görmektir. Addante, önceki araştırma ekibinin beyni belirli frekanslarda uyaran ve hafızayı geliştiren işitsel ve görsel uyarım geliştirdiğini belirtti.
Toronto Üniversitesi’nde bellek hatırlamayı ve ilgili süreçleri keşfeden 93 yaşındaki araştırmacı Endel Tulving tarafından yapılan çığır açan araştırmanın üzerine inşa edilme olasılığı nedeniyle çalışma daha da önemli bir hal alıyor. 1960’lara ve 1970’lere kadar uzanan modelleri, araştırmacılara bugün hala kullanılan bir hafıza kurtarma kodu verdi ve çalışmaları, bilinçli ve bilinçsiz hafıza süreçleri olduğunu gösterdi. Bu yeni araştırma, Tulving’in ilk olarak nitelendirdiği bellekteki eski bir soruna ilişkin fikir veriyor.
Ekip üyeleriyle konuştuğu sırada da Addante, Tulving’in araştırmasına oldukça yakın bir şekilde çalıştığı gerçeğini unutmuyordu. Konuştuğu ekip üyekerinden biri ise, Addante’nin Kaliforniya Devlet Üniversitesi’nde yardımcı profesörken tanıştığı ve yüksek lisans projesini tamamladığı; o sırada lisansüstü araştırmacı olan Lindsey Sirianni’ydi. Addante, “Lindsey’e hep şunu söylerdim: Endel Tulving’in hafızayı ölçmesinin daha iyi bir yolu olabileceğini göstermek, bir yüksek lisans öğrencisinin her zaman fırsat bulabileceği bir şey değildir” diyerek ekliyor.
Eylül USTAOĞLU
Bunlar da ilginizi çekebilir
Artık Ayrılığınız Paylaşımlarınızdan Aylar Öncesinden Tahmin Edilebilecek
Plastik Yiyen Enzimler Dünyamızın Yeni Umudu Olabilir Mi ?
Yorumlar 2