“Kar Kayağı” ifadesinin ortaya çıkmasından çok daha öncesinde, Olimpiyat terimi oluşmasından yaklaşık 80 sene öncesi, insanlar karlı tepelerden aşağıya sörfçüler gibi kayıyordu. Bilinen ilk örnek 1917 yılında 13 yaşındaki Vern Wicklund’ın Minnesota eyaletinin Cloquet şehrindeki aile evinin arka bahçesinde modifiye edilmiş bir kızağın üzerinde durmasıydı.
Wicklund bu fikri neredeyse 20 sene sonra patentlemiş olsa da sadece birkaç tane faydalı model üretmişti. Bu spor 1965’te Michigan’lı Sherman Poppen’in iki kayağı çaprazlayarak ve direksiyon için öne bir ip ekleyerek Snurfer’ı icat etmesiyle hız kazandı. Poppen 1970’ten önce neredeyse bir milyon parça satmıştı.
Ancak gerçek anlamda atılım Cornell Üniversitesi’ni yarım bırakmış olan Dimitrije Milovich’in 1972’de ilk modern kayak şirketini kurmasıyla meydana geldi. Çelik kenarlıkları, lamine edilmiş fiberglas ve en önemlisi de ayaklar için eklenmiş naylon kayışlarıyla Winterstick’in kayakları kullanıcılarına en zorlu topoğrafyalarda bile süzülme imkanı sunuyordu.
Karda kayma sporu Jake Burton Carpenter ve Tom Sims arasındaki şiddetli rekabetin ardından kısa sürede ana akım haline geldi. Hızdan çok hava gösterisiyle ilgilenen New Jersey’de yetişmiş olan Sims, 1976’da SIMS kayakçılığı kurdu. Long Island’lı bir yarış tutkunu olan Carpenter ise bir sene sonra kar kayağını mucidi olarak Burton Kayakları şirketinin kuruluşunu gerçekleştirdi.
“Halkı ve muhtemelen de kendilerini tehlikeye atıyorlar!”
Kar kayağının ünü arttıkça kayağın kuruluşuna karşı ortaya çıkan bi kültür olarak da tuhaf tipli insanların arasında da ünü arttı. 1980’lerde Kuzey Amerika’daki pek çok kayak merkezi güvenlik sebebi ve pek çok kullanıcın kaba davranışları nedeniyle kar kayağını yasakladı. Spor Avrupa’da özellikle de Fransa’da daha çok kabul gördü.
Bir kayak devriye görevlisi 1985’te Kanada Yayın Kuruluşu’na “Pek çok kayakçı işbirliği yapmıyor” diye yakındı. “Hepsi çok bilmiş. Halkı ve muhtemelen de kendilerini tehlikeye atıyorlar.”
Yine de 1990’lara doğru Kuzey Amerika’daki neredeyse bütün merkezler kayağa izin vermişti. Karı yarım boru şeklinde kesebilen Pipe Dragon isimli makine sayesinde hava gösterilerinde yeni numaralar da keşfedildi, ki kar kayağı 1988’de olimpiyatlarda yer aldığında, yarım boru üzerinde yapılan kar kayağı gösterileri en ilgi gören alan olmuştu. 16 yıl sonra yarım boru kayaklarının ortaya çıkması bu muhteşem eski spor üzerindeki yeni başlayanların bir kanıtı.
Kar kayağının ilk nesil mucitlerinden bazıları artık yok, ancak Carpenter’ın dul eşi Donna kısa süre önce şu sözleri söyledi. “Jake’in ulaştığı şey… insanların yetişkin olsalar dahi oynamaya ihtiyacı olduklarıydı.”
Çeviren: Rabia Çelik / Kaynak: Smithsonianmag