Hepimiz şüphesiz orucun bizim için iyi olduğunu duyduk. Kilo vermemize yardımcı olacak, metabolik olarak verimli olmamızı sağlayacak, zihinsel berraklık kazandıracak. Kısacası hayatımızı değiştirecek. 10 ay aralıklı olarak oruç tuttum ve kesinlikle hayatımı değiştirdi.
Fakat bu doğru yol değil!
Arka planda gerçekleşenler
Oruca bilerek başlamadım.
Yazılarımın çoğunu sabahın erken saatlerinde yapıyorum ve hem yemek yememekten aldığım zihinsel berraklığı hem de kahvaltı yapmamanın verdiği biraz fazla zamanı sevdim. 2-3 saat yazı yazdıktan sonra bir şeyler yerdim.
Düşüncelerim açıktı, hiçbir yan etkim olmadı. Günün geri kalanında kaliteli yemek yedim. Ve vücuduma bir iyilik yaptığımı düşündüm. Ne de olsa araştırmalar bize oruç tutmanın iyi olduğunu söylüyor. Orucun faydalı bir araç olduğuna gerçekten inanıyorum.
Hakkımda: Ben zayıf ve aktif bir kadınım. Vücut yağ oranım %14 civarında. Günde 10.000 adım yürüyorum, haftada 4-5 gün kuvvet antrenmanı yapıyorum ve haftada 2-4 kez buz hokeyi oynuyorum.
Bu Süreçte Yaşadıklarım
Bu plana Kasım 2020 civarında başladım.
Başlangıçta her şey sorunsuz gidiyordu. Ancak ocak ayına doğru işler değişmeye başladı. Güç antrenmanlarımdan sonra hasta hissetmeye başladım. Vücudumdaki lenf düğümleri, özellikle ağır bacak çalışma günlerinden sonra şişerdi ve inmesi genellikle 1-3 gün sürer.
Ancak bu 8 ay devam etti ve giderek kötüleşti. Ağır antrenmanları yapmayı bırakmam gereken bir noktaya geldi. Vücudum yürümeyi ve nazik yogayı kaldırabilirdi, o kadar. Bundan daha fazlası olduğu zaman lenf düğümlerim gözle görülebilecek kadar şişer ve günlerce hasta olurdum.
3 yıl önce kötü bir nöbet geçirdiğim ve semptomlar aynı olduğu için bunun bir mononükleoz alevlenmesi olduğunu varsaydım. Ama daha da kötüye gitmeye devam etti. Hokey maçlarını ve antrenmanlarını kaçırıyordum.
Bu yılın ağustosun sonunda hafif bir yoga seansı yapıyordum ve kendimi gerçekten kötü hissetmeye başladım. Nedense sonunda bir şeylerin doğru olmadığını anlamamı sağlayan şey buydu.
Ertesi gün doktoru aradım ve tamamen karantinada olmamıza rağmen doktor, lenfoma (lenf kanseri) gibi düşündüğü için hemen gelmem gerektiğini söyledi.
Kapsamlı bir muayene yaptı ve beni ultrasona gönderdi. Ayrıca kanser şüphesi nedeniyle 19 farklı kan testi yaptırmam gerekiyordu. Şükür ki her şey iyiydi.
Sonra bir bağışıklık uzmanına gittim. Yine, semptomlarım dışında hiçbir şey olağandışı değildi.
Eylül ayında bir podcast dinliyordum. Keşke kim olduğunu hatırlayabilseydim. “Bir kadının birkaç aydan fazla aralıklı oruç tutmasına tahammül ettiğini hiç görmedim” dediler. Ve neredeyse bir yıldır oruç tuttuğumu fark ettim, hemen hemen her gün.
Böylece uzun aradan sonra yeniden kahvaltı yapmaya başladım.
Ve 6 hafta sonra hiçbir semptomum yoktu. İnanılmaz hızlı bir şekilde ortadan kayboldular. Bir aydan fazla bir süredir haftada 4-5 gün spor salonuna gidiyorum.
Her gün sabah 8:30’da kahvaltı yapmaya başladım. Neredeyse bir yıldır bu kadar sağlıklı olmamıştım. Toplam kalori alımım kabaca aynı kaldı ve yediğim yiyecekler aynı. Günün erken saatlerinde yemeye başladım.
Tavsiye!
1. Tavsiyelere körü körüne uymayın
Tecrübelerimi körü körüne tavsiyelere uymanın tehlikelerini vurgulamak için kullanmak istiyorum.
Oruç hakkında birçok kez araştırma yaptım.
Ancak kadınlar için en büyük sorunlardan biri, araştırmaların çoğunun (ister beslenme ister egzersiz araştırması olsun) erkekler üzerinde yapılmasıdır.
Bu nedenle sonuçlar, erkeklerin çeşitli protokollere nasıl tepki verdiğini yansıtıyor. Bu, önerilerin kadınlar için faydalı olmayacağı anlamına gelmez ancak dikkatli olmamız gerektiği anlamına gelir.
Kadınlar, erkeklere kıyasla hem oruç tutmaya hem de egzersize farklı tepkiler veriyor. Neyse ki kadın nüfusu üzerinde daha fazla araştırma yapılmaya başlandı ve daha spesifik öneriler almaya başladık.
Ancak somut sonuçlar elde edene kadar dikkatli olmanın önemini vurgulamak istiyorum. Sağlam sonuçlar alsak bile dikkatli olmalısınız. Her insan çok farklıdır ve kimse aynı şekilde cevap vermeyecektir.
Benzer şekilde, tavsiyeme kōrü kōrüne uymayın. Oruç tutmak bende işe yaramasa da en azından şu anda sana yaramayacağı anlamına gelmiyor.
2. Dikkat edin, vücudunuzu dinleyin
Belirtmek istediğim ikinci nokta, dikkat etmemiz gerektiğidir.
Otomatik pilotta olmak, bedenlerimizin ve zihinlerimizin yaptığımız şeye nasıl tepki verdiğini düşünmemek bile çok kolay. Her zaman yaptığım şeyi yapıyordum, hokey oynamak ve spor salonuna gitmek. Hastalandığımda bile bunu hiç sorgulamadım. Otomatik pilottaydım.
Ocak ayında bir şeylerin doğru olmadığını anlasaydım, belki 10 ay boyunca hasta olmayı önleyebilirdim. Ama neyin yanlış olabileceğini düşünmeden gücümü k∈smeye devam ettim.
Vücudumuza uyum sağlamada ve bize söylediklerini dinlemede daha iyi olmamız gerekir.
Sonuç
Oruç sizin için doğru olabilir, ama herkes için doğru değil.
Hayatınızdaki herhangi bir şeyi değiştirdiğinizde, özellikle de diyet veya egzersizle ilgili bir şey olduğunda buna dikkat ettiğinizden emin olun. Vücudunuz nasıl tepki veriyor? Akıl sağlığınız yokuş aşağı mı gidiyor? Kendini iyi hissediyor musun?
Daha sağlıklı olma niyeti gerçekten de asil bir arayış olsa da bunu her ne pahasına olursa olsun yapılması gerek diye düşünmemeliyiz. Vücudunuz size yavaşlamanızı veya durmanızı söylüyorsa bunu yapın.
Sizin için işe yarayan bir şey bulana kadar diyetinizde değişiklikler ve egzersiz yapın.
Yazan: Ashley Richmond / Çeviri: Muhammed Ragıb ÇALIK