Pablo Picasso, 25 Ekim 1881’de İspanya’nın Málaga kentinde doğdu. Tam adı Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruiz y Picasso idi. Babası Jose Ruiz Blasco, bir ressam ve resim öğretmeniydi. Annesi Maria Picasso Lopez, ev hanımıydı. Picasso’nun iki kız kardeşi vardı: Lola ve Conchita.
20. yüzyılın en ünlü ressamlarından biri olan Picasso, küçük yaşta resim yapmaya babası tarafından yönlendirildi. Babası ona çizim ve yağlıboya tekniklerini öğretti. Picasso’nun resim yeteneği kısa sürede keşfedildi ve 1895’te Güzel Sanatlar Okulu’na girdi. Burada akademik tarzda resimler yaptı. Aynı yıl, kız kardeşi Conchita’nın difteriden ölmesi onu derinden etkiledi.
1897’de Madrid Sanat Akademisi’ne kabul edildi. Burada Velázquez, Goya, El Greco gibi İspanyol ustaların eserlerini inceledi. Ancak akademik eğitimden sıkılan Picasso, derslere pek katılmadı ve kendi kendini geliştirmeye çalıştı.
1900’de ilk kez Paris’e gitti. Dönemin yenilikçi sanatçılarının yaşadığı Montmartre semtinde bir süre parasızlık içinde yaşadı. Burada Henri de Toulouse-Lautrec, Paul Gauguin, Vincent van Gogh gibi sanatçılardan etkilendi. Eserleri İspanyol bir dergi olan Juventut’ta yayınlandı.
1901 yılından itibaren anne soyadı olan Picasso’yu kullanmaya başladı. Bu yıl aynı zamanda sanatçının Mavi Dönem’i olarak bilinen evresinin başlangıcıdır.
Pablo Picasso ’nun Mavi Dönem’i (1901-1904)
Picasso’nun Mavi Dönem’i, sanatçının Paris’e gittiği ve yaşadığı zorluklar, yalnızlık ve çaresizlik gibi duyguları mavi renge ağırlık verdiği tablolarla ifade ettiği bir evredir. Bu dönemin başlangıcı, Picasso’nun arkadaşı Carlos Casagemas’ın intiharıyla ilişkilendirilir. Casagemas, 17 Şubat 1901’de Paris’te bir kafede kendini vurarak öldü. Picasso bu olaydan çok etkilendi ve arkadaşının ölüm sonrası portrelerini yaptı.
Mavi Dönem’in en bilinen eserleri arasında La Vie (1903), The Old Guitarist (1903), The Blind Man’s Meal (1903), The Tragedy (1903) ve La Celestina (1904) sayılabilir. Bu eserlerde Picasso, sıradan insanların, fahişelerin, dilencilerin, sakatların, sarhoşların ve sirk palyaçolarının dramatik yaşamlarını resmetti. Resimlerinde mavi ve mavi-yeşil tonlarını kullanarak melankolik bir atmosfer yarattı. Resimlerindeki figürler genellikle kemikli, solgun ve üzgün görünürler.
Picasso’nun Mavi Dönem’i, 1904’te Montmartre’te yaşamaya başladığı ve ilk sevgilisi Fernande Olivier ile tanıştığı zaman sona erdi. Bu dönemden sonra sanatçının renk paleti daha canlı ve sıcak tonlara döndü. Bu döneme ise Pembe Dönem adı verildi.
Pablo Picasso’nun Pembe Dönem’i (1904-1906)
Picasso’nun Pembe Dönem’i, sanatçının Montmartre’te yaşamaya başladığı ve ilk sevgilisi Fernande Olivier ile tanıştığı bir evredir. Bu dönemde Picasso, Mavi Dönem’in aksine daha neşeli ve canlı renkler kullanmıştır. Özellikle pembe, turuncu, kırmızı ve toprak renkleri tercih etmiştir. Bu dönemin konuları ise sirk sanatçıları, palyaçolar, akrobatlar, soytarılar ve karnaval performansçılarıdır. Picasso bu dönemde sirk yaşamına büyük bir ilgi duymuş ve sık sık Medrano Sirkine gitmiştir.
Pembe Dönem’in en bilinen eserleri arasında Family of Saltimbanques (1905), Boy with a Pipe (1905), Acrobat and Young Harlequin (1905), The Actor (1904) ve La Toilette (1906) sayılabilir. Bu eserlerde Picasso, doğrudan gözlemden ziyade sezgiye dayanan bir tarz benimsemiştir. Resimlerindeki figürler daha yuvarlak, yumuşak ve zarif görünürler. Ayrıca resimlerinde Roma öncesi İberya heykelinden, Okyanusya ve Afrika sanatından etkilenmiş ve ilkelcilikle ilgili biçimsel deneyler yapmıştır.
Picasso’nun Pembe Dönem’i, 1906’da Paris’te düzenlenen Afrika Sanatı Sergisi’ni ziyaret etmesiyle sona erdi. Bu sergi Picasso’nun Afrika sanatına olan ilgisini artırdı ve yeni bir evreye girmesine neden oldu. Bu döneme ise Afrika Etkilenimi Dönemi adı verildi.
Pablo Picasso’nun Afrika Etkilenimi Dönemi (1907-1909)
Picasso’nun Afrika Etkilenimi Dönemi, sanatçının Paris’te düzenlenen Afrika Sanatı Sergisi’ni ziyaret etmesi ve Afrika maskeleri, heykelleri ve sanat eserleriyle tanışmasıyla başlayan bir evredir. Bu dönemde Picasso, Afrika sanatının geometrik, soyut ve ilkel özelliklerinden etkilenmiş ve kendi resimlerinde de bu özellikleri kullanmaya başlamıştır. Bu dönem aynı zamanda kübizm akımının doğuşuna da zemin hazırlamıştır.
Afrika Etkilenimi Dönemi’nin en bilinen eseri Avignonlu Kızlar (1907) adlı tablodur. Bu tabloda Picasso, beş fahişeyi resmetmiştir. Tablonun sol tarafındaki iki kadının yüzleri Afrika maskelerini andırırken, sağ taraftaki üç kadının yüzleri ise İberya heykellerini hatırlatır. Tablonun renkleri soluk ve mat iken, şekilleri keskin ve parçalıdır. Tablo, hem biçim hem de içerik açısından dönemin sanat anlayışını yıkan ve yeni bir akımın başlangıcı olan bir eserdir.
Picasso’nun Afrika Etkilenimi Dönemi, 1909’da Georges Braque ile birlikte kübizm akımını geliştirmeye başlamasıyla sona erdi. Kübizmde Picasso, Afrika sanatının etkisini daha da derinleştirdi ve resimlerinde nesneleri çok sayıda geometrik parçaya ayırarak farklı açılardan gösterdi.
Pablo Picasso ’nun Kübizm Dönemi (1909-1919)
Picasso’nun Kübizm Dönemi, sanatçının Georges Braque ile birlikte kübizm akımını geliştirmeye başladığı bir evredir. Kübizm, resimde nesneleri geometrik parçalara ayırarak farklı açılardan gösterme sanatıdır. Kübizmde Picasso, Afrika Etkilenimi Dönemi’nde kullandığı geometrik ve soyut özellikleri daha da ileri götürmüş ve resimlerinde perspektif, ışık-gölge ve renk gibi geleneksel öğeleri reddetmiştir.
Kübizm Dönemi’nin en bilinen eseri Guernica (1937) adlı tablodur. Bu tabloda Picasso, İspanyol İç Savaşı sırasında Alman ve İtalyan uçakları tarafından bombalanan Guernica kasabasının yarattığı yıkımı resmetmiştir. Tablo, hem biçim hem de içerik açısından dönemin politik ve sosyal gerçeklerini yansıtan ve savaşın insanlık üzerindeki etkisini gösteren bir eserdir.
Kübizm Dönemi’nde Picasso, ayrıca asamblaj ve kolaj gibi yeni sanat teknikleri de icat etmiştir. Asamblaj, farklı malzemelerin bir araya getirilerek üç boyutlu bir yapı oluşturulmasıdır. Kolaj ise kağıt, kumaş, gazete gibi malzemelerin kesilip yapıştırılarak iki boyutlu bir yüzey üzerinde bir kompozisyon oluşturulmasıdır. Picasso bu teknikleri kullanarak resim sanatının sınırlarını genişletmiş ve yeni ifade olanakları yaratmıştır.
Picasso’nun Kübizm Dönemi, 1919’da sanatçının klasisizme yönelmesiyle sona erdi. Klasisizmde Picasso, daha geleneksel ve gerçekçi bir tarz benimsemiş ve mitolojik konulara ilgi duymuştur.
Pablo Picasso’nun Klasisizm Dönemi (1919-1929)
Picasso’nun Klasisizm Dönemi, sanatçının kübizmden uzaklaşarak daha geleneksel ve gerçekçi bir tarz benimsediği bir evredir. Bu dönemde Picasso, mitolojik konulara, özellikle Yunan ve Roma mitolojisine ilgi duymuş ve resimlerinde bu konuları işlemiştir. Ayrıca günlük yaşamdan sahneler, portreler, natürmortlar ve manzaralar da resmetmiştir. Bu dönemde Picasso’nun renk paleti daha sıcak ve yumuşak tonlara dönmüştür.
Klasisizm Dönemi’nin en bilinen eserleri arasında Üç Kadın Çeşme Başında (1921), Pan’ın Flütleri (1923), Banyoda Kadınlar (1928) ve Banyoda Kadın (1929) sayılabilir. Bu eserlerde Picasso, insan vücudunu daha yuvarlak, dolgun ve zarif bir şekilde resmetmiştir. Resimlerindeki figürler daha canlı, hareketli ve duygusal görünürler.
Picasso’nun Klasisizm Dönemi, 1929’da sanatçının sürrealizme yönelmesiyle sona erdi. Sürrealizmde Picasso, rüyaların, bilinçaltının ve erotikliğin etkisinde kalarak resimlerinde daha fantastik ve şaşırtıcı öğeler kullanmıştır.
Pablo Picasso’nun Sürrealizm Dönemi (1929-1939)
Picasso’nun Sürrealizm Dönemi, sanatçının sürrealizm akımına yakınlaştığı ve resimlerinde rüyaların, bilinçaltının ve erotikliğin etkisinde kaldığı bir evredir. Sürrealizm, gerçekliği altüst eden, mantıksız ve şaşırtıcı görüntüler yaratan bir sanat akımıdır. Picasso bu dönemde resimlerinde daha fantastik ve deformasyonlu öğeler kullanmış ve resim sanatının sınırlarını zorlamıştır.
Sürrealizm Dönemi’nin en bilinen eseri Ağlayan Kadın (1937) adlı tablodur. Bu tabloda Picasso, İspanyol İç Savaşı sırasında yaşanan acıları sembolize eden bir kadın portresi çizmiştir. Tablo, hem biçim hem de içerik açısından dönemin politik ve sosyal gerçeklerini yansıtan ve insanlığın dramını gösteren bir eserdir.
Sürrealizm Dönemi’nde Picasso, ayrıca heykel sanatında da önemli çalışmalar yapmıştır. Özellikle buluntu nesneleri kullanarak yaptığı asamblaj heykelleri dikkat çekmiştir. Bu heykellerde Picasso, farklı malzemeleri bir araya getirerek yeni anlamlar yaratmıştır.
Picasso’nun Sürrealizm Dönemi, 1939’da II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla sona erdi. Savaş sırasında Picasso, daha soyut ve sembolik bir tarz benimsemiş ve resimlerinde barış ve özgürlük mesajları vermiştir.
Pablo Picasso ’nun Soyut Dönemi (1939-1945)
Picasso’nun Soyut Dönemi, sanatçının II. Dünya Savaşı sırasında daha soyut ve sembolik bir tarz benimsediği bir evredir. Bu dönemde Picasso, resimlerinde barış ve özgürlük mesajları vermiş ve savaşın yarattığı korku ve kaygıyı yansıtmıştır. Ayrıca resimlerinde kişisel yaşamından da izler taşımıştır.
Soyut Dönemi’nin en bilinen eseri Savaş ve Barış (1952) adlı duvar resmidir. Bu resimde Picasso, savaşın insanlık üzerindeki yıkıcı etkisini ve barışın getireceği mutluluğu göstermiştir. Resimde savaşı temsil eden kısım karanlık ve kasvetli renklerle doluyken, barışı temsil eden kısım aydınlık ve canlı renklerle doludur.
Soyut Dönemi’nde Picasso, ayrıca heykel sanatında da önemli çalışmalar yapmıştır. Özellikle metal parçalarını bir araya getirerek yaptığı heykeller dikkat çekmiştir. Bu heykellerde Picasso, farklı malzemeleri bir araya getirerek yeni anlamlar yaratmıştır.
Picasso’nun Soyut Dönemi, 1945’te II. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle sona erdi. Savaş sonrasında Picasso, daha renkli ve neşeli bir tarz benimsemiş ve resimlerinde çiçekler, kuşlar, kadınlar ve çocuklar gibi temalar kullanmıştır.
Pablo Picasso’nun Renkli Dönemi (1945-1973)
Picasso’nun Renkli Dönemi, sanatçının II. Dünya Savaşı sonrasında daha renkli ve neşeli bir tarz benimsediği bir evredir. Bu dönemde Picasso, resimlerinde çiçekler, kuşlar, kadınlar ve çocuklar gibi temalar kullanmış ve yaşam sevincini yansıtmıştır. Ayrıca resimlerinde farklı kültürlerden ve sanat akımlarından etkilenmiş ve kendine özgü bir stil yaratmıştır.
Renkli Dönemi’nin en bilinen eseri Jacqueline ile Çiçekler (1954) adlı tablodur. Bu tabloda Picasso, ikinci eşi Jacqueline Roque’un portresini çizmiştir. Tablo, hem biçim hem de içerik açısından Picasso’nun renkli döneminin özelliklerini gösterir. Tabloda kullanılan canlı renkler, geometrik şekiller ve soyutlaştırma teknikleri Picasso’nun yaratıcılığını ortaya koyar.
Renkli Dönemi’nde Picasso, ayrıca heykel sanatında da önemli çalışmalar yapmıştır. Özellikle metal parçalarını bir araya getirerek yaptığı heykeller dikkat çekmiştir. Bu heykellerde Picasso, farklı malzemeleri bir araya getirerek yeni anlamlar yaratmıştır.
Picasso’nun Renkli Dönemi, 1973’te sanatçının ölümüyle sona erdi. Picasso hayatının sonuna kadar sanat yapmaya devam etti ve 20. yüzyılın en büyük ve en etkili sanatçılarından biri olarak tarihe geçti.
Pablo Picasso Eserleri ve Etkileri
Picasso’nun eserleri, 20. yüzyıl sanatının en önemli ve etkili eserleri arasında yer alır. Picasso, sanat hayatı boyunca farklı tarzlar, teknikler ve temalar denemiş ve sanatın sınırlarını genişletmiştir. Picasso’nun eserleri, kübizm, sürrealizm, kolaj, asamblaj gibi sanat akımlarının ortaya çıkmasına ve gelişmesine katkı sağlamıştır. Picasso’nun eserleri, ayrıca politik, sosyal ve kişisel mesajlar içermiş ve sanatın toplumsal rolünü güçlendirmiştir.
Picasso’nun en ünlü eserleri arasında şunlar sayılabilir:
Le Picador (1890)
- Pablo Picasso’nun ilk resmi olan Le Picador, dokuz yaşındayken tamamladığı bir yağlı boya çalışmasıdır.
- Resimde bir boğa güreşi sahnesi betimlenmiştir. Resmin sol tarafında bir at üzerindeki picador (boğayla savaşan atlı), sağ tarafında ise boğa görülmektedir.
- Resimde Picasso’nun erken dönem etkilenimleri olan İspanyol kültürü ve gerçekçilik akımı izlenmektedir.
- Resim şu anda Picasso Müzesi’nde sergilenmektedir.
La Vie (1903)
- Pablo Picasso’nun Mavi Dönem’i olarak adlandırılan döneminde yaptığı La Vie (Hayat), sanatçının en ünlü eserlerinden biridir.
- Resimde beş figür görülmektedir: Sol tarafta bir çift, ortada bir kadın, sağ tarafta ise bir anne ve çocuğu. Resmin arka planında ise çeşitli resimler asılıdır.
- Resmin konusu hayatın anlamı ve zorluklarıdır. Resimdeki figürlerin ifadeleri hüzün, yorgunluk ve umutsuzluk yansıtmaktadır.
- Resimde Picasso’nun Mavi Dönem’i için tipik olan soğuk renkler, sade kompozisyon ve sivri hatlar kullanılmıştır.
- Resim şu anda Cleveland Sanat Müzesi’nde sergilenmektedir.
Les Demoiselles d’Avignon (1907)
- Pablo Picasso’nun Kübizm akımının başlangıcı sayılan Les Demoiselles d’Avignon (Avignonlu Kızlar), sanatçının en radikal ve devrimci eserlerinden biridir.
- Resimde beş kadın figürü görülmektedir. Kadınların dördü bir genelevde çalışan fahişeler, beşi ise bir meyve satıcısıdır. Resmin adı da bu genelevin bulunduğu Avignon Caddesi’nden gelmektedir.
- Resmin konusu cinsellik, şiddet ve ölümdür. Resimdeki kadınların yüzleri maskeler gibi çarpıtılmış, vücutları geometrik şekillere bölünmüş ve perspektif bozulmuştur.
- Resimde Picasso’nun Kübizm için ilham aldığı Afrika ve Okyanusya sanatının etkileri görülmektedir. Resimdeki renkler ise sıcak ve canlıdır.
- Resim şu anda New York Modern Sanat Müzesi’nde sergilenmektedir.
Guernica (1937)
- Pablo Picasso ’nun en ünlü ve en etkili eserlerinden biri olan Guernica, İspanyol İç Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından bombalanan Guernica kasabasının acısını anlatan bir duvar resmidir.
- Resimde yedi figür görülmektedir: Sol tarafta bir boğa, ortada bir at, sağ tarafta ise bir kadın, bir erkek, bir çocuk, bir kuş ve bir lamba. Resmin arka planında ise alevler, kırık binalar ve silahlar vardır.
- Resmin konusu savaşın yarattığı yıkım, acı ve ölümdür. Resimdeki figürlerin ifadeleri korku, çaresizlik ve çığlık atmaktır.
- Resimde Picasso’nun Kübizm tarzı devam etmektedir. Resimdeki renkler ise siyah, beyaz ve gri olarak sınırlıdır. Bu renk seçimi resmin dramatik etkisini arttırmaktadır.
- Resim şu anda Madrid Reina Sofía Müzesi’nde sergilenmektedir.
La Rêve (1932)
- Pablo Picasso’nun Sürrealizm akımına yaklaştığı dönemde yaptığı La Rêve (Rüya), sanatçının o dönemki sevgilisi Marie-Thérèse Walter’ın portresidir.
- Resimde Marie-Thérèse Walter’ın başı sağa yatık olarak görülmektedir. Yüzü ikiye bölünmüş, sol tarafı uyuyan bir kadını, sağ tarafı ise cinsel arzularını simgeleyen bir p∈nis şeklini andırmaktadır.
- Resmin konusu aşk, erotizm ve rüyadır. Resimdeki renkler ise parlak ve canlıdır. Resimdeki çizgiler ise yumuşak ve akıcıdır.
- Resim şu anda özel bir koleksiyonda bulunmaktadır.
Dora Maar au Chat (1941)
- Pablo Picasso’nun Dora Maar au Chat (Kedili Dora Maar), sanatçının o dönemki sevgilisi olan fotoğrafçı Dora Maar’ın portresidir.
- Resimde Dora Maar otururken görülmektedir. Sağ omzunda ise siyah-beyaz bir kedi oturmaktadır. Dora Maar’ın yüzü ve elleri geometrik şekillere bölünmüş, gözleri farklı renklerdedir.
- Resmin konusu Dora Maar’ın kişiliği, zekası ve güzelliğidir. Resimdeki renkler ise koyu ve kasvetlidir. Resimdeki çizgiler ise keskin ve serttir.
- Resim şu anda özel bir koleksiyonda bulunmaktadır.
Le Rêve de Francoise Gilot (1946)
- Pablo Picasso ’nun Le Rêve de Francoise Gilot (Francoise Gilot’un Rüyası), sanatçının o dönemki sevgilisi olan ressam Francoise Gilot’un portresidir.
- Resimde Francoise Gilot yarı çıplak olarak yatakta uzanmıştır. Yüzü ve vücudu geometrik şekillere bölünmüş, saçları ise renkli çiçeklerle süslenmiştir.
- Resmin konusu Francoise Gilot’un hayal gücü, yaratıcılığı ve masumiyetidir. Resimdeki renkler ise pastel ve yumuşaktır. Resimdeki çizgiler ise eğri ve dalgalıdır.
- Resim şu anda özel bir koleksiyonda bulunmaktadır.
La Colombe (1949)
- Pablo Picasso’nun La Colombe (Güvercin), sanatçının barış sembolü olarak kullandığı bir litografi çalışmasıdır.
- Resimde beyaz bir güvercin görülmektedir. Güvercinin gagasında bir zeytin dalı, ayaklarında ise bir çiçek vardır. Resmin arka planında ise mavi bir gökyüzü vardır.
- Resmin konusu barış, umut ve özgürlüktür. Resimdeki renkler ise sade ve temizdir. Resimdeki çizgiler ise zarif ve incedir.
- Resim şu anda Paris Picasso Müzesi’nde sergilenmektedir.
Les Femmes d’Alger (1955)
- Pablo Picasso ’nun Les Femmes d’Alger (Cezayirli Kadınlar), sanatçının 19. yüzyıl ressamı Eugène Delacroix’in aynı adlı eserinden esinlenerek yaptığı bir yağlı boya serisidir.
- Resimde dört kadın figürü görülmektedir. Kadınların üçü otururken, biri ayaktadır. Kadınların yüzleri ve vücutları geometrik şekillere bölünmüş, renkleri ise parlak ve canlıdır.
- Resmin konusu egzotizm, erotikizm ve kültürlerarasılıktır. Resimde Picasso’nun Kübizm tarzı devam etmektedir. Resimdeki renkler ise kontrastlı ve dinamiktir.
- Resim şu anda özel bir koleksiyonda bulunmaktadır.
La Joie de Vivre (1946)
- Pablo Picasso’nun La Joie de Vivre (Yaşama Sevinci), sanatçının Sürrealizm akımına yaklaştığı dönemde yaptığı bir yağlı boya çalışmasıdır.
- Resimde altı figür görülmektedir: Sol tarafta bir kadın ve bir erkek dans ederken, ortada bir kadın flüt çalarken, sağ tarafta ise bir kadın, bir erkek ve bir at koşarken görülmektedir. Resmin arka planında ise yeşil bir çayır ve mavi bir deniz vardır.
- Resmin konusu mutluluk, özgürlük ve doğallıktır. Resimdeki figürlerin ifadeleri neşe, coşku ve rahatlık yansıtmaktadır.
- Resimde Picasso’nun Sürrealizm tarzı izlenmektedir. Resimdeki renkler ise açık ve sıcaktır. Resimdeki çizgiler ise yumuşak ve akıcıdır.
- Resim şu anda Antibes Picasso Müzesi’nde sergilenmektedir.
Le Baiser (1969)
- Pablo Picasso’nun Le Baiser (Öpücük), sanatçının son dönem eserlerinden biri olan bir heykeldir.
- Heykelde bir erkek ve bir kadın figürü görülmektedir. Erkek ve kadın birbirlerine sarılmış ve öpüşürken tasvir edilmiştir. Heykelin yüzeyi pürüzlü ve keskin hatlıdır.
- Heykelin konusu aşk, tutku ve erotizmdir. Heykeldeki figürlerin ifadeleri arzu, şehvet ve bağlılık yansıtmaktadır.
- Heykelde Picasso’nun Kübizm tarzı devam etmektedir. Heykeldeki renkler ise metalik ve soğuktur. Heykeldeki çizgiler ise kırık ve serttir.
- Heykel şu anda Paris Picasso Müzesi’nde sergilenmektedir.
Massacre en Corée (1951)
- Pablo Picasso ’nun Massacre en Corée (Kore Katliamı), sanatçının Kore Savaşı’na tepki olarak yaptığı bir yağlı boya çalışmasıdır.
- Resimde iki grup figür görülmektedir: Sol tarafta çıplak ve savunmasız kadınlar ve çocuklar, sağ tarafta ise silahlı ve zırhlı askerler. Resmin arka planında ise alevler ve patlamalar vardır.
- Resmin konusu savaşın yarattığı vahşet, adaletsizlik ve acıdır. Resimdeki figürlerin ifadeleri korku, üzüntü ve öfke yansıtmaktadır.
- Resimde Picasso’nun Kübizm tarzı devam etmektedir. Resimdeki renkler ise koyu ve kasvetlidir. Resimdeki çizgiler ise keskin ve serttir.
- Resim şu anda Paris Picasso Müzesi’nde sergilenmektedir.
Femme au Chapeau (1962)
- Pablo Picasso’nun Femme au Chapeau (Şapkalı Kadın), sanatçının o dönemki eşi Jacqueline Roque’un portresidir.
- Resimde Jacqueline Roque’un başı büyükçe olarak görülmektedir. Yüzü geometrik şekillere bölünmüş, gözleri farklı renklerdedir. Başında ise büyük ve renkli bir şapka vardır.
- Resmin konusu Jacqueline Roque’un kişiliği, güzelliği ve zarafetidir. Resimdeki renkler ise parlak ve canlıdır. Resimdeki çizgiler ise eğri ve dalgalıdır.
- Resim şu anda özel bir koleksiyonda bulunmaktadır.
Le Peintre et son Modèle (1963)
- Pablo Picasso ’nun Le Peintre et son Modèle (Ressam ve Modeli), sanatçının kendi mesleğine dair yaptığı bir yağlı boya çalışmasıdır.
- Resimde bir erkek ve bir kadın figürü görülmektedir. Erkek ressam, kadın ise modeldir. Ressam, modeli resmetmektedir. Resmin arka planında ise bir şövale, bir palet, bir fırça ve bir tablo vardır.
- Resmin konusu sanat, yaratıcılık ve ilişkilerdir. Resimdeki renkler ise sade ve nötrdür. Resimdeki çizgiler ise düz ve basittir.
- Resim şu anda Paris Picasso Müzesi’nde sergilenmektedir.
Buste de Femme (1970)
- Pablo Picasso’nun Buste de Femme (Kadın Büstü), sanatçının son dönem eserlerinden biri olan bir heykeldir.
- Heykelde bir kadın figürünün üst kısmı görülmektedir. Kadının yüzü ve vücudu geometrik şekillere bölünmüş, gözleri farklı renklerdedir. Heykelin yüzeyi pürüzlü ve renklidir.
- Heykelin konusu kadın, güzellik ve çeşitliliktir. Heykeldeki renkler ise parlak ve canlıdır. Heykeldeki çizgiler ise kırık ve serttir.
- Heykel şu anda özel bir koleksiyonda bulunmaktadır.
L’Homme à la Guitare (1911)
- Pablo Picasso’nun L’Homme à la Guitare (Gitarlı Adam), sanatçının Kübizm akımının analitik evresinde yaptığı bir yağlı boya çalışmasıdır.
- Resimde bir erkek figürü görülmektedir. Erkek gitar çalmaktadır. Erkeğin yüzü ve vücudu geometrik şekillere bölünmüş, renkleri ise kahverengi ve gri tonlarındadır.
- Resmin konusu müzik, ritim ve harekettir. Resimdeki renkler ise sade ve soğuktur. Resimdeki çizgiler ise keskin ve serttir.
- Resim şu anda New York Modern Sanat Müzesi’nde sergilenmektedir.
La Femme qui Pleure (1937)
- Pablo Picasso’nun La Femme qui Pleure (Ağlayan Kadın), sanatçının Guernica tablosunun bir parçası olarak yaptığı bir yağlı boya çalışmasıdır.
- Resimde bir kadın figürü görülmektedir. Kadın ağlamaktadır. Kadının yüzü ve vücudu geometrik şekillere bölünmüş, gözleri farklı renklerdedir. Kadının elinde ise bir mendil vardır.
- Resmin konusu savaşın yarattığı acı, ıstırap ve çaresizliktir. Resimdeki renkler ise koyu ve kasvetlidir. Resimdeki çizgiler ise keskin ve serttir.
- Resim şu anda Londra Tate Modern Müzesi’nde sergilenmektedir.
Le Chien (1953)
- Pablo Picasso’nun Le Chien (Köpek), sanatçının o dönemki köpeği Lump’un portresidir.
- Resimde bir köpek figürü görülmektedir. Köpek otururken tasvir edilmiştir. Köpeğin yüzü ve vücudu geometrik şekillere bölünmüş, renkleri ise mavi ve beyazdır.
- Resmin konusu dostluk, sadakat ve sevgidir. Resimdeki renkler ise soğuk ve temizdir. Resimdeki çizgiler ise düz ve basittir.
- Resim şu anda özel bir koleksiyonda bulunmaktadır.
Les Trois Musiciens (1921)
- Pablo Picasso’nun Les Trois Musiciens (Üç Müzisyen), sanatçının Kübizm akımının sentetik evresinde yaptığı bir yağlı boya çalışmasıdır.
- Resimde üç erkek figürü görülmektedir. Erkekler müzik aletleri çalmaktadır. Erkeklerin yüzleri ve vücutları geometrik şekillere bölünmüş, renkleri ise parlak ve canlıdır.
- Resmin konusu müzik, uyum ve eğlencedir. Resimdeki renkler ise kontrastlı ve dinamiktir. Resimdeki çizgiler ise eğri ve dalgalıdır.
- Resim şu anda New York Modern Sanat Müzesi’nde sergilenmektedir.
La Femme Fleur (1946)
- Pablo Picasso’nun La Femme Fleur (Çiçekli Kadın), sanatçının Sürrealizm akımına yaklaştığı dönemde yaptığı bir yağlı boya çalışmasıdır.
- Resimde bir kadın figürü görülmektedir. Kadın çıplak olarak tasvir edilmiştir. Kadının yüzü ve vücudu geometrik şekillere bölünmüş, saçları ise renkli çiçeklerle süslenmiştir.
- Resmin konusu doğa, güzellik ve hayal gücüdür. Resimdeki renkler ise pastel ve yumuşaktır. Resimdeki çizgiler ise zarif ve incedir.
- Resim şu anda özel bir koleksiyonda bulunmaktadır.
L’Homme au Mouton (1943)
- Pablo Picasso’nun L’Homme au Mouton (Koyunlu Adam), sanatçının II. Dünya Savaşı sırasında yaptığı bir bronz heykeldir.
- Heykelde bir erkek figürü görülmektedir. Erkek kollarında bir koyun taşımaktadır. Erkeğin yüzü ve vücudu geometrik şekillere bölünmüş, renkleri ise kahverengi tonlarındadır.
- Heykelin konusu barış, merhamet ve korumadır. Heykeldeki figürlerin ifadeleri hüzün, umut ve cesaret yansıtmaktadır.
- Heykelde Picasso’nun Kübizm tarzı devam etmektedir. Heykeldeki renkler ise sade ve soğuktur. Heykeldeki çizgiler ise düz ve basittir.
- Heykel şu anda Paris Picasso Müzesi’nde sergilenmektedir.
La Femme au Chien (1953)
- Pablo Picasso’nun La Femme au Chien (Köpekli Kadın), sanatçının o dönemki köpeği Lump’un portresidir.
- Resimde bir kadın ve bir köpek figürü görülmektedir. Kadın otururken tasvir edilmiştir. Kadının yüzü ve vücudu geometrik şekillere bölünmüş, renkleri ise mavi ve beyazdır. Köpek ise kadının yanında durmaktadır.
- Resmin konusu dostluk, sadakat ve sevgidir. Resimdeki renkler ise soğuk ve temizdir. Resimdeki çizgiler ise düz ve basittir.
- Resim şu anda özel bir koleksiyonda bulunmaktadır.
Le Déjeuner sur l’Herbe (1960)
- Pablo Picasso’nun Le Déjeuner sur l’Herbe (Çimenler Üzerinde Öğle Yemeği), sanatçının 19. yüzyıl ressamı Édouard Manet’in aynı adlı eserinden esinlenerek yaptığı bir yağlı boya serisidir.
- Resimde dört figür görülmektedir: Sol tarafta bir çıplak kadın, ortada iki giyinik erkek, sağ tarafta ise bir başka çıplak kadın. Resmin arka planında ise yeşil bir çayır ve bir dere vardır.
- Resmin konusu doğa, özgürlük ve modernlikdir. Resimdeki renkler ise parlak ve canlıdır. Resimdeki çizgiler ise eğri ve dalgalıdır.
- Resim şu anda Paris Picasso Müzesi’nde sergilenmektedir.
La Femme au Miroir (1932)
- Pablo Picasso’nun La Femme au Miroir (Aynadaki Kadın), sanatçının o dönemki sevgilisi Marie-Thérèse Walter’ın portresidir.
- Resimde Marie-Thérèse Walter’ın başı büyükçe olarak görülmektedir. Yüzü ikiye bölünmüş, sol tarafı gerçekçi, sağ tarafı ise sürrealist bir şekilde tasvir edilmiştir. Başında ise büyük ve renkli bir şapka vardır.
- Resmin konusu aşk, güzellik ve çift kişilikdir. Resimdeki renkler ise parlak ve canlıdır. Resimdeki çizgiler ise eğri ve dalgalıdır.
- Resim şu anda New York Modern Sanat Müzesi’nde sergilenmektedir.
Les Saltimbanques (1905)
- Pablo Picasso’nun Les Saltimbanques (Sirk Sanatçıları), sanatçının Pembe Dönem’i olarak adlandırılan döneminde yaptığı bir yağlı boya çalışmasıdır.
- Resimde altı figür görülmektedir: Sol tarafta bir akrobat, ortada bir palyaço, sağ tarafta ise bir atlı, bir maymun, bir kadın ve bir çocuk. Resmin arka planında ise boş bir arazi vardır.
- Resmin konusu sirk yaşamı, yalnızlık ve melankolidir. Resimdeki figürlerin ifadeleri hüzün, yorgunluk ve umutsuzluk yansıtmaktadır.
- Resimde Picasso’nun Pembe Dönem’i için tipik olan sıcak renkler, sade kompozisyon ve yumuşak hatlar kullanılmıştır.
- Resim şu anda Washington Ulusal Sanat Galerisi’nde sergilenmektedir.
Garçon à la Pipe (1905)
- Pablo Picasso’nun Garçon à la Pipe (Pipolu Çocuk), sanatçının Pembe Dönem’i olarak adlandırılan döneminde yaptığı bir yağlı boya çalışmasıdır.
- Resimde bir erkek çocuk figürü görülmektedir. Çocuk piposunu tutarken tasvir edilmiştir. Çocuğun arkasında ise renkli çiçekler vardır.
- Resmin konusu masumiyet, güzellik ve doğallıktır. Resimdeki renkler ise sıcak ve yumuşaktır. Resimdeki çizgiler ise zarif ve incedir.
- Resim şu anda özel bir koleksiyonda bulunmaktadır.
Picasso’nun eserleri, sanat tarihine büyük bir katkı sağlamış ve pek çok sanatçıyı etkilemiştir. Picasso’nun eserleri, ayrıca pek çok müze, galeri ve koleksiyonda yer almış ve milyonlarca insan tarafından izlenmiştir.
Yorumlar 2