Bilimsel Devrim’in en büyük beyinlerinden biri olarak kabul edilen Newton’un 17. yüzyıl bulguları, modern dünyamızı şekillendirdi. Tarihteki en etkili bilim insanlarından biri olan Sir Isaac Newton ’un fizik, matematik, astronomi ve kimya alanlarına yaptığı katkılar Bilimsel Devrimi başlattı. Ve uzun zamandır anlatılan kafasına düşen elma hikayesi, doğruluğu şüpheli olsa da, katkıları ile dünyayı görme ve anlama şeklimizi değiştirdi.
Modern Teleskopu İcat etti
Newton’dan önce, standart teleskoplar eksiklikleri olsa da büyütme sağlayabiliyorlardı. Mercekli teleskoplar olarak bilinen, farklı renklerin yönünü farklı açılarda değiştiren cam mercekleri kullandılar. Bu da teleskopla görüntülenen nesnelerin çevresinde “renk sapmalarına” veya bulanık, odak dışı alanlara neden oldu. Newton, kendi lenslerini taşlayıp birçok tamir ve testten sonra bir çözüm buldu. Kırılma lenslerini, birincil görüntüyü göstermek için büyük, içbükey bir ayna ve bu görüntüyü göz ile görmek için ise daha küçük, düz, yansıtan aynalı lenslerle değiştirdi.
Newton’un yeni “mercekli teleskopu” önceki versiyonlardan daha güçlüydü. Görüntüyü göze yansıtmak için küçük ayna kullandığından çok daha küçük, daha pratik bir teleskop ortaya çıkardı. Aslında, 1668’de inşa ettiği ve İngiltere Kraliyet Cemiyeti’ne bağışladığı ilk modeli sadece altı inç uzunluğundaydı (dönemin diğer teleskoplarından 10 kat daha küçüktü). Fakat nesneleri 40 kat büyütebiliyordu. Newton’un basit teleskop tasarımı, hem amatör gökbilimciler hem de NASA bilim adamları tarafından bugün hala kullanılmaktadır.
Newton Spektral Analizin Geliştirilmesine Yardım Etti
Gökkuşağına bir daha baktığınızda yedi rengi anlamanıza ve tanımlamanıza yardım ettiği için Newton’a teşekkür edebilirsiniz. Mercekli teleskopu yapmadan önce ışık ve renk üzerinde çalışmaya başlamıştı. Buna rağmen yıllar sonra kanıtlarının çoğunu 1704’te kitabı Opticks’te sundu. Newton’dan önce, bilim adamları Aristoteles’inkiler de dahil olmak üzere tüm renklerin açıklıktan (beyaz) ve karanlıktan (siyah) geldiğine inanan eski renk teorilerine bağlı kaldılar.
Hatta bazıları gökkuşağı renklerinin, gök ışınlarını renklendiren yağmur suyundan oluştuğuna inanıyordu. Newton aynı fikirde değildi. Teorilerini kanıtlamak için görünüşte önemsiz olan sonsuz bir dizi deney yaptı. Newton karanlık odasında çalışırken yönlendirdiği beyaz ışığı, duvardaki kristal prizmadan geçirerek renk spektrumu olarak bildiğimiz yedi renge (kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, indigo ve mor) ayırdı. Bilim adamları bu renklerin çoğunun var olduğunu zaten biliyorlardı. Ancak prizmanın kendisinin beyaz ışığı bu renklere dönüştürdüğüne inanıyorlardı. Newton bu renkleri başka bir prizmaya kırdığında beyaz ışığa dönüştüler ve beyaz ışığın (ve güneş ışığının) aslında gökkuşağının tüm renklerinin bir kombinasyonu olduğunu kanıtladılar.
Newton’un Hareket Yasaları Klasik Mekaniğin Temelini Oluşturdu
1687’de Newton, tarihin en önemli bilimsel kitaplarından biri olan genellikle Principa olarak bilinen Philosophiae Naturalis Principia Mathematica’yı yayınladı. Üç hareket yasasını ilk kez bu çalışmasında ortaya koydu. Eylemsizlik yasası, hareketsiz veya hareket halindeyken, dışarıdan bir kuvvet tarafından etki altına alınmadıkça aynı kalacağını belirtir. Dolayısıyla bu yasa ile Newton, arabanın duvara çarptığında durup, içindeki vücutların dış kuvvetle karşılaşana kadar çamurluk veya hava yastığı gibi aynı hızda hareket etmeye devam edeceğini açıklıyor. Ayrıca uzaya fırlatılan bir nesnenin, onu yavaşlatmak veya yönünü değiştirmek için kuvvet uygulayan başka bir nesneyle karşılaşmadıkça sonsuzluk için aynı yolda ve aynı hızda devam etme ihtimalini açıklar. Bisiklete bindiğinizde ikinci ivme yasasının bir örneğini görebilirsiniz.
Kuvvetin kütle çarpı ivme ya da F = m.a’ya eşit olduğu denkleminde, bisiklet pedalını çevirmeniz hızlanmak için gerekli olan kuvveti yaratır. Ayrıca Newton yasası daha büyük veya daha ağır nesneleri hareket ettirmek ya da yönünü değiştirmek için neden daha fazla güç gerektirdiğini ve neden küçük bir nesneye beyzbol sopasıyla vurmanın aynı sopayla büyük bir nesneye vurmaktan daha fazla hasar vereceğini açıklar. Üçüncü etki ve tepki yasası, dünyanın anlaşılmasına basit bir bakış yaratır: Her eylem için eşit ve zıt bir tepki vardır. Bir sandalyeye oturduğunuzda, sandalyeye kuvvet uygularsınız ancak sandalye de sizi dik tutmak için eşit kuvvet uygular. Ve bir roket uzaya fırlatıldığında, roketin gaza karşı geriye dönük kuvveti ve gazın roket üzerindeki ileri itişi sayesindedir.
Evrensel Yerçekimi Ve Kalkulus Yasasını Yarattı
Principa ayrıca Newton’un gezegenlerin hareketi ve yerçekimi üzerine yayınlanan ilk çalışmalarından bazılarını da içeriyordu. Popüler bir efsaneye göre genç Newton, en ünlü teorilerinden birine ilham olan elma kafasına düştüğünde ailesinin çiftliğinde bir ağacın altında oturuyordu. Bunun doğru olup olmadığını bilmek imkansızdır (ve Newton hikâyeyi yalnızca yaşlı bir adam olarak anlatmaya başlamıştır) ancak yerçekiminin arkasındaki bilimi açıklamak için yararlı bir hikaye. Ayrıca Albert Einstein’ın görelilik teorisine kadar klasik mekaniğin temeli olarak kaldı. Newton, eğer yerçekimi kuvveti elmayı ağaçtan çekerse o zaman yerçekiminin çekişini çok çok daha uzaktaki nesnelere uygulamasının da mümkün olduğuna karar verdi.
Newton’un teorisi, bir elma kadar küçük ve bir gezegen kadar büyük tüm nesnelerin yerçekimine maruz kaldığını kanıtlamaya yardımcı oldu. Yerçekimi, gezegenlerin güneşin etrafında dönmesine yardımcı oldu; nehirler ve gelgitlerin alçalıp yükselmesini meydana getirdi. Newton yasası ayrıca, daha ağır kütleli büyük cisimlerin daha fazla yerçekimi kuvveti uyguladığını belirtir; bu nedenle, çok daha küçük ayda yürüyenlerde, daha az yerçekimi kuvveti olduğu için ağırsızlık hissi yaşandı. Newton, yerçekimi ve hareket teorilerini açıklamaya yardımcı olmak için yeni, özel bir matematik formu oluşturmaya yardım etti. Başlangıçta “akışlar” şimdi ise kalkulus (bir hesaplama yöntemi) olarak bilinen, doğanın sürekli değişen ve değişken durumunu (kuvvet ve ivme gibi) mevcut cebir ve geometrinin yapamayacağı bir şekilde çiziyordu. Kalkulus, birçok lise ve üniversite öğrencisinin baş belası olmuş olabilir ancak yüzyıllardır matematikçiler, mühendisler ve bilim adamları için paha biçilmez olduğunu kanıtlamıştır.
Serra Nur Salim
Bunlar da ilginizi çekebilir
En İyi Biyologlar ve Buluşları
En İyi Bilim İnsanları ve Buluşları
Andre Marie Ampere Kimdir? Andre Marie Ampere’in Biyografisi
Yorumlar 4