Herodot şüphesiz “Tarihin Babası”dır. MÖ 5. yüzyılda İyonya’da Halikarnas’ta doğdu. Herodot Dünyanın ilk tarihçisi olarak bilinir. Herodot’tan önce hiçbir yazar geçmiş hakkında bu kadar sistematik, kapsamlı bir çalışma yapmamış veya olayların neden-sonuçlarını açıklamaya çalışmamıştı. Gezilerinde gördüğü yerleri ve insanları anlattığı, Herodot Tarihi olarak bilinen eseriyle tanınır. Herodot’tan sonra tarihsel analiz, entelektüel ve politik yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
TARİHİN TARİHİ
Her şeyden önce, kimlerin tarihçi olarak sınıflandırıldığını anlamalıyız. Tarihi olayları inceleyen ve kaydeden, bu tarihsel olayların neden olduğunu ve gelecekte nelere sebep olabileceğini daha iyi anlamak için hayatlarını araştırmalara adayan insanlara tarihçi denir. Yunan-Pers Sa√aşlarının kökenlerinin detaylarını içeren Tarihler adlı bir kitap yazmış olan Herodot, kayıtlara geçmiş ilk tarihçi olarak görülür. Ayrıca tanık olduğu tüm sa√aşı hatırlama potansiyeline sahip olsa bile gelecek nesillere yazılı kayıtlar bırakmak istediği için dünyanın ilk yazarı olarak kabul edilmiştir. İsa’dan önce yaşamış olan Herodot’un parlak bir zihne sahip olduğu aşikardı.
TARİHİN BABASI
Genellikle Tarihin Babası olarak anılan Herodot’un tanık olduğu Yunan-Pers sa√aşını anlattığı kitap, özellikle yazıldığı dönem için şaşırtıcıdır. Doğduğu yer, şimdilerde Muğla’nın Bodrum ilçesi olarak bilinen Halikarnas bölgesidir. Herodot’un kayıtlarından ve çalışmalarından öğrenecekleri çok şey olduğundan Roma tarihçileri birçok bilgi uyanışlarına önayak olmuşlardır. Roma ordusu tarafından kullanılan bazı askeri taktikler bile Herodot tarafından yazılan ve Yunan-Pers sa√aşlarında kullanılan askeri taktiklerden esinlenmiştir.
Milattan önceki dönemdeki ilk siyasi tartışmaların kayıtlarının yanı sıra pek çok bilimsel buluşa da katkıda bulunmuştur. Politika, o zamanlar insanların hayatlarını nasıl yaşadıklarını ve ulusun nasıl yönetildiğini belirleyen büyük bir tartışmaydı. Öte yandan, birçok modern tarihçi, Herodot’un kitabını, içinde bulunan birçok efsanenin oldukça açık olması nedeniyle eleştirmektedir. Thukididis gibi bazı tarihçiler onu sırf şöhret kazanmak ve başkalarını eğlendirmek için hikayeler uydurmakla suçlayacak kadar ileri gitmişlerdir.
Herodot yazılarında, çalışmalarının tamamının kendi gözleriyle gördüklerinden ibaret olduğunu ve başkalarının anlattıklarına dayanan hiçbir şey olmadığını belirtmiştir. Ancak bazı tarihçiler ona hala Yalanların Babası diye hitap etmektedir. Birçok modern akademisyen, atalarının Yunan kökenli olduğu tespit edilmesine rağmen neden Pers topraklarında doğduğunu merak etmiştir. Sa√aştan sonra çoğu araştırmasını yaptığı Atina’ya gitmiş ve MÖ 425’te orada yaşamına veda etmiştir.
Eylül Ustaoğlu