Bahsedeceğimiz karıncalar Britanya’da bulunan ve muhtemelen Avrupa’nın en yaygın karıncası olan Lasius niger olarak bilinen siyah bahçe karıncaları. Küçük, siyah, kanatsız işçiler kaldırımların etrafında koşuyor, yaprak bitlerine bakıp bitkilerinizi tarıyor ya da mutfağınızdan lezzetli lokmalar topluyorlar.
Bazen de sıcak bir yaz akşamında ortaya çıkan uçan karıncalar, aslında kanatsız işçilerin üreme kardeşleridir. İşte bu karıncalar hakkında bilmeniz gerekenler:
1. Gördüğünüz çoğu karınca dişidir
Karıncaların sorumluluklarının bölündüğü bir kast sistemi vardır. Kraliçe koloninin kurucusudur ve rolü yumurta bırakmaktır. İşçi karıncaların hepsi dişidir ve bu işçiler koloninin uyumlu işleyişinden sorumludur.
Görevleri, kraliçeye ve gençlere bakmak, yiyecek aramak, kolonideki çatışmaları denetlemek ve atıkların yok edilmesine kadar uzanır. İşçilerin büyük olasılıkla hiçbir zaman kendi çocukları olmayacak. Yumurtaların büyük çoğunluğu işçi olarak gelişir.
Ancak koloni tamamlandığında kraliçe nesillerinin devam etmesi için yeni kraliçe karıncalar üretir.
Bir dişi karıncanın işçi ya da kraliçe olma kaderi genetik değil, esas olarak diyetle belirlenir. Herhangi bir dişi karınca larvasının, protein açısından daha zengin besinler ile beslenmesi halinde muhtemelen kraliçe olur. Diğer larvalar daha az protein alır ve bu da onların işçi olarak gelişmesine neden olur.
2. Erkek karıncalar, spermleri uçurur.
İnsanlardan farklı olarak X ve Y kromozomlarına sahip bir karıncanın cınsıyeti, sahip olduğu genom kopyalarının sayısına göre belirlenir. Erkek karıncalar döllenmemiş yumurtalardan gelişir, bu nedenle bir babadan genom almazlar.
Bu, erkek karıncaların babaları olmadığı ve oğulları olamayacağı ancak büyükbabaları olduğu ve torunları olabileceği anlamına gelir. Dişi karıncalar ise döllenmiş yumurtalardan gelişir. Biri babalarından, diğeri annelerinden olmak üzere iki genom kopyasına sahiptir.
Erkek karıncalar uçan sperm gibi işlev görürler. Sadece bir genom kopyasına sahip olmak, spermlerinin her birinin genetik olarak kendileriyle aynı olduğu anlamına gelir. Çiftleştikten kısa bir süre sonra ölüyor ancak spermleri belki yıllarca yaşıyor. Esasen tek işleri çoğalmak için sperm taşımaktır.
3. Kraliçeler çiftleşmeden sonra haftalarca yemek yemezler
Koşullar sıcak ve nemli olduğunda kanatlı bakıre kraliçeler ve erkekler eş bulmak için yuvalarından ayrılırlar. Bu, “uçan karınca gününde” görülen davranıştır. L. niger’de çiftleşme genellikle yüzlerce metre yüksekte gerçekleşir.
Daha sonra kraliçeler yere düşüp kanatlarını dökerken erkekler hızla ölür. Çiftleşmiş kraliçeler bir yuva alanı seçerler ve yağmur sonrası yumuşak hale gelen toprağa gömülürler.
Kraliçeler yeraltına indikten sonra, kendi kız işçilerini üretinceye kadar haftalarca yemek yemezler. Yağ depolarından gelen enerjiyi, çiftleşme uçuşlarında depolanan spermleri kullanarak dölledikleri ilk yumurta kümesini bırakmak için kullanırlar.
Bir kraliçenin tüm hayatı boyunca döllenmiş yumurta bırakmasına izin veren, uzun süre önce ölmüş erkeklerden elde edilen sperm stokudur. Kraliçeler bir daha asla çiftleşmez.
4. Ev kurmak: iş birliği, ōlüm ve kōlelik
Bazen iki L. niger kraliçesi bir yuva bulmak için birleşir. Başlangıçta bir koloni kurma şansını artıran bu kooperatif birliği, yeni yetişkin işçiler ortaya çıktığında ve ardından kraliçeler ölümüne savaşırken çözülür. Daha da kötü olan, L. niger kolonileri bazen komşularından kuluçka çalıp onları kōle olarak çalıştırır.
Köleleştirmek bir dizi karınca türünde evrim geçirmesinin yanında karıncaların olağanüstü seviyelerde iş birliği de yaptığını da söylemeliyiz.
Bunun bir örneği olarak; Avrupa kıyı şeridinin 6,000 km’den fazlasını İtalya’dan kuzeybatı İspanya’ya kadar uzanan Arjantin karıncalarının oluşturduğu (Linepithema humile) süper koloni söylenebilir.
5. Kraliçe karıncalar onlarca yıl, erkekler ise bir hafta yaşar
Kolonisini kurduktan sonra kraliçenin işi bitmez ve önünde yıllarca yumurtlama dönemi vardır. Laboratuvarda, L. niger kraliçeleri yaklaşık 30 yıldır yaşıyor. İşçiler yaklaşık bir yıl, erkekler ise bir haftadan biraz fazla yaşarlar. Uzun ömürlülükteki bu olağanüstü farklılıklar, tamamen genlerinin açılıp kapanma biçiminden kaynaklanmaktadır.
6. Karıncalar insanlara ve çevreye yardım edebilir
Karıncalar, dünya çapındaki ekosistemlerde önemli bir etkiye sahiptir ve rolleri çeşitlidir. Bazı karıncalar zararlı olarak kabul edilirken diğerleri biyolojik kontrol ajanı olarak hareket eder.
Karıncalar, tohumları dağıtarak, bitkileri tozlaştırarak ve toprağın kalitesini iyileştirerek ekosistemlere fayda sağlarlar. Karıncalar, antibiyotikler gibi yeni ilaçların potansiyel bir kaynağı olarak sağlığımıza da fayda sağlayabilir.
Bu yüzden bir karınca gördüğünüzde; onu öldurmeyi düşünmeden önce, onun gerçekte ne kadar büyüleyici olduğunu bir düşünün.
Muhammed Ragıb ÇALIK
Bunlar da ilginizi çekebilir
Yaprak Kesici Karıncalarda Yeni Müthiş Bir Güç Keşfedildi.
Antik Mısır Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 11 İlginç Bilgi
Yorumlar 3