Dünya üzerinde nerdeyse herkes gün içerisinde genellikle tuvaletlerinin sağladığı tenhalık ve rahatlık eşliğinde tuvaletini yapıyor. Kabul edin veya etmeyin lakin araştırmalar, çoğumuzun zihninin kaka yapılırken en üst düzey bilişsel huzura erdiğini söylüyor. Bunun sebebi ise bu eylemin bizim tam anlamıyla tüm sorunlarımızı ve kısıtlamalarımızı salıverdiğimiz tek eylem olması ve dolayısıyla zihniminiz o anda doğal bir hoşnutluk hissetmesine olanak sağlamasıdır.
Bu olayın bizim bilincimizi özgür kılması gün içerisinde pek gerçekleşmediği halde neden özellikle kaka esnasında derin düşüncelere daldığımızı açıklıyor. Eskiden tuvalete gidildiğinde topluca bir araya gelindiği için atalarımız bu büyülü anları pek fazla deneyimleyemiyordu. Bazı yerlerde bu oldukça mide bulandırıcı bir hal alabiliyordu. Hele ki doğanın bu çağrısına, tek amacı insan dışkısı yemek olan domuzların yanında katılmak zorunda olduklarında.
Bu yazıda tuvaletlerin insanlık tarihi boyunca nasıl evrimleştiğinin hikayesini aydınlatmaya çalışacağız.
İndus Vadisi Uygarlığının alaturka tuvaletleri (MÖ. 2,000)
İndus Vadisi Uygarlığının arkeolojik kalıntıları Hindistan ve Pakistan arasındaki bölgelerde İndus gölünün kıyısına yerleşmiş olan ilkel insanların su ile çalışan tuvaletlerin ilk kullanımlarına dair kanıtlar barındırıyor. O zamanlar her evde bir su serpmeyle temizlenen alaturka tuvaletler varmış.
Tuvaletlerde lağımlara akan giderler bulunması insanların gölü insan dışkılarıyla kirletmediklerine işaret ediyor. Bugün arkeologlar bu uygarlığın insanlarının zamanlarının çok ötesinde olduğunu düşünüyor. Dünyanın farklı yerlerinde tuvaletler yapılması onların zamanından 600 yıl sonra başlıyor.
İndus Vadisi Uygarlığının insanları, evsel atıkların toplanması ve atılması, yağmur suyunun toplanması ve depolanması, su içmek için ayrı kanalların yapılması gibi sıhhi tesisat konusunda çeşitli ilkeler uygulayan elemanlar yetiştirmişler. Ayrıca Büyük Hamam da denilen halkın ve yönetici kesimin kullanımına sunulmuş bilinen en eski havuzu inşa ettiler. Açık alanda dışkılamanın sebep olacağı ölümcül hastalıklardan uzak durmak için temiz ve güvenli uygulamalar faaliyete geçirmişler.
Mühendislik ilkeleriyle hazırlanmış şehir planlamacılığının öncüleri olmalarına ve açık alanda dışkılamaya son getirmiş olmalarına rağmen bu uygarlık bilinemeyen bir felakete uğramış ve bizim için bir gizem olarak kalan ani bir son ile karşılaşmış. Bazı arkeologlar Indus gölünün rotalarını değiştirmiş olabileceğini söylerken diğerleri de orta Moğolistan’dan gelen Aryanların işgalini sebep gösteriyor.
Çin domuz tuvaleti (MÖ. 206)
Bu tuvaletler ilk olarak Çin’de Han hanedanlığı zamanında ortaya çıktı. Geleneksel ev dışı tuvaletlere benzese de önemli bir farklılık bulunuyor: Dışkılar daha sonra domuzları beslemek üzere kullanılmak için bir çukura gidiyor. Domuzlar bu dışkıları doyasıya yedikten sonra kaçınılmaz bir şekilde insan dışkısı domuz dışkısına dönüşmüş oluyor. Daha sonra ise domuz dışkıları gübre olarak pazarda satılıyor.
Böylelikle Çinliler sıhhi tesisat döşeme ihtiyacını ortadan kaldıracak ucuz bir tuvalet alternatifi geliştirmekle kalmayıp ayrıca dışkı yönetim sistemleri üzerinden para da kazandılar.
Roma Toplu Tuvaletleri (MS. 100)
Romalılar askeri üstünlüğü ve mimarı harikalarıyla bilinmesine rağmen günümüz tuvaletlerinin tasarımın dayandığı harika tuvaletler yapmış olmaları az bilinen bir gerçek.
Tuvaletleri uzun taş plakalardan yapılmış ve aralıklı bir şekilde üzerlerinde delikler bulunuyor. Bu sayede halk rahat bir pozisyonda işlerini halledebiliyor. Bu tuvaletlerde bölmeler bulunmadığı için tuvalete gitmek kişisel bir olay olmaktan ziyade daha çok grup aktivitesi gibiydi.
İşlerini bitirir bitirmez tersorium (ucuna sünger geçirilmiş bir çubuk) denilen aleti alıyor, suya batırıyor ve sıradakine vermeden önce hızlıca kendilerini temizliyorlardı. Aynen öyle, popolarını temizlemek için ortak bir sünger kullanmakla alakalı herhangi bir sıkıntıları yoktu.
Erken Modern Dönemi Tuvaletleri (1600-1700)
Erken modern dönemlerinde insanlar tercihlerine göre farklı tuvalet çeşitleri kullanmaya başladı. Çoğu insan işini halletmek için en yakın lağım çukuruna gidiyordu. Tabi ki de herkes her tuvaleti geldiğinde bu çukurların dibinde bitmiyordu.
Tembellik lazımlık denilen küçük metal veya seramik kapların yaygınlaşmasına sebebiyet verdi. Bu lazımlıklara tuvaletini yapıyorlar. Dolduktan sonra kuyuya gidip boşaltıyorlardı. Ama şunu bilmekte fayda var ki bu uygulamanın ortaya çıkış sebebi çoğu insansın umarsızca dışkılarını direk pencereden sokağın ortasına atmasıydı. Bu geleneğe hala bugün Rusya’nın uç memleketlerinde rastlayabilirsiniz.
Günümüz Tuvaletleri:
Tartışmaya açık şiirleri ve siyasi yazıları ile bilinen İngiliz yazar John Harrington 16. yüzyılda ilk çalışan klozet prototipini yaptı lakin insanlar lazımlık işini bırakma düşüncesini aşamadıkları için bu fikir pek tutulmadı.
Ancak 18. Yüzyılda klozet fikri popülerliğe kavuşabildi. İskoç mucit Alexander Cumming, ‘S’ şeklinde giderli klozetlerin patentini aldı. Giderin bu şekilde tasarlanması suyun klozetin dibinde kalmasına ve kanalizasyondan gelecek olan kokuya karşın kalkan görevi görmesini sağlıyor.
Metropollerde ki sanayi devrimleri ve nüfus patlamaları sayesinde bu tuvaletleri 18. ve 19. yüzyılın ortalarında peynir ekmek gibi satıldı ve dahası bugün ki kullandıklarımız 19. ve 20. yüzyıldakilerden çok farklı değil.
Son Değerlendirme:
Şu konuda dürüst olalım, hepimizin evinde halihazırda tuvaletler olduğu için tuvaletlerin bu evrimi bize çokta şaşırtıcı gelmiyor. Tuvaletler, yumuşak peçeteler, küvetler ve musluklar şu an çok sıradan bir şey bizler için. Ama sözde modern zamanda bile bu tamamen doğru değil. Bugün bilimde ve teknolojide akıl almaz gelişmeler elde etsek bile Birleşmiş Milletlerin yaptığı hesaplamalara göre bugün hala 2.5 milyar insanın tuvalete erişimi olmadığı için ölümcül hastalıklara yakalanma riski bulunduğu halde açık alanda tuvaletlerini yapmak zorunda kalıyorlar.
Bu sebepten bir daha ki sefere tuvaletinizi kullandığınızda yumuşak peçete, muslukta ve küvette akan soğuk ve sıcak sular için bir anlığına şükredin. Tuvalete, musluğa veya peçeteye erişimi olmayan insanları bir an düşünün.
Muhammet Emin BEDİR
İlginizi çekebilir: Kadın Bekaret Kemeri ‘nin İğrenç Tarihi
İlginizi çekebilir: Afrika Kadınlarının Kalçaları Avrupa’nın Eğlencesi İçin İstismar Edildi
Yorumlar 3