Martin Luther King Jr., Amerikan tarihinin en etkili liderlerinden biriydi. Irkçılığa ve adaletsizliğe karşı barışçıl bir mücadele verdi. Nobel Barış Ödülü sahibi olan King, hayatını kaybettiği 1968 yılına kadar yurttaş hakları hareketinin öncüsü oldu. Bu makalede, King’in hayat hikayesini, eylemlerini ve mirasını anlatacağız.
Martin Luther King Kimdir?
Martin Luther King Jr. (15 Ocak 1929 – 4 Nisan 1968), Afrikalı-Amerikalı Baptist papaz ve Amerikan yurttaş hakları hareketi önderiydi. Dünya genelinde şiddet karşıtı ve ırksal eşitlik görüşleriyle tanınmaktadır ve 1964 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazanmıştır. Ayrıca, 1977 yılında, ölümünden 9 yıl sonra, eski ABD başkanı Jimmy Carter tarafından Başkanlık Özgürlük Ödülü’ne layık görülmüş ve onuruna Martin Luther King Günü kutlanmaya başlanmıştır. King’in en bilinen ve etkili konuşması “Bir Hayalim Var”’dır.
Ailesi ve Geçmişi
Martin, Atlanta, Georgia’da Marthin Luther King ve Alberta Williams King’in çocuğu olarak dünyaya geldi. Martin Luther King Jr.’ın doğum kayıtlarına göre doğduğunda ismi Michael idi. Liseden sonra Marehouse Koleji’ne devam etti. Burada rektör olan ve aynı zamanda bir yurttaş hakları lideri olan Benjamin Mays’den etkilendi. 1948 yılında Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Daha sonra 1951 yılında Chester, Pensilvanya’daki Crozer Teoloji Fakültesinden 1. olarak mezun oldu. 1955 yılında Boston Üniversitesi’nde Sistematik Teoloji konusunda yüksek lisans yaptı.
King 1953 yılında Coretta Scott ile evlendi. King’in babası düğünü gelinin babasının evinde gerçekleştirdi. King ve Scott’ın 4 çocuğu oldu: Yolanda Denise, Martin Luther III, Dexter Scott ve Bernice Albertine. King’in 4 çocuğu da babalarının yolunda gidip birer yurttaş hakları savunucusu oldular. Coretta Scott 30 Ocak 2006’da öldü.
Yurttaş Hakları Eylemciliği
King, 1953 yılında daha 24 yaşındayken en önemli siyah kilisesi olan Montgomery, Alabama’daki Dexter Avenue Baptist Kilisesinin pastörü oldu. 1 Aralık 1955 günü Rosa Parks, Jim Crow yasaları gereği yerini bir beyaza vermesi gerektiği halde buna karşı geldiği için tutuklandı. Bunun üzerine King, Montgomery Otobüs Boykotunu düzenledi. Boykot 382 gün sürdü ve durum o kadar gerginleşti ki King’in evi bombalandı. Bu boykot sırasında King tutuklandı. Boykot, Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin eyaletler arası otobüslerde ve diğer ulaşım araçlarında ırk ayrımcılığını kanun dışı ilan etmesine kadar devam etti. Bu boykottan sonra King, siyahi kiliselerin güç birliği yapmasını ve yurttaş hakları reformu için barışçıl gösteriler yapmayı amaç edinen Güney Hristiyan Liderlik Konferansı (SCLC)’nin 1957 yılında kurulmasında önemli rol oynadı. King ölümüne kadar bu kuruluşta önemli rol oynadı.
King, Mahatma Gandhi tarafından uygulanan, şiddete dayanmayan sivil itaatsizlik felsefesinin takipçisiydi ve bu felsefeyi SCLC tarafından gösterilerde uyguladı. King katıldığı ve liderlik ettiği yürüyüşlerle oy hakkı, ırk ayrımının kaldırılması, işçi hakları ve diğer yurttaş hakları için mücadele etti. King, Albany Hareketi, Birmingham Kampanyası, Washington Yürüyüşü, St. Augustine Hareketi, Selma-Montgomery Yürüyüşleri, Chicago Açık Konut Hareketi, Korkuya Karşı Yürüyüş, Memphis Çöpçüler Grevi ve Yoksul İnsanlar Kampanyası gibi önemli eylemlerde yer aldı. King’in bu eylemleri sonucunda Medeni Haklar Yasası (1964), Oy Hakkı Yasası (1965) ve Adil Konut Yasası (1968) gibi önemli yasal kazanımlar elde edildi.
Bir Hayalim Var Konuşması
King’in en ünlü konuşması “Bir Hayalim Var” 28 Ağustos 1963 tarihinde Washington Anıtı’nın önünde yaklaşık 250 bin kişiye yapıldı. Bu konuşma, iş ve özgürlük için yapılan Washington Yürüyüşü’nün en önemli anlarından biriydi. King konuşmasında Amerikan toplumunun ırk ayrımından kurtulmasını ve siyahların beyazlarla eşit haklara sahip olmasını hayal ettiğini dile getirdi. Konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün Amerika’nın başkentine geldik. Bu büyük ülkenin mimarlarına bir çek sunmaya geldik. Bu çekin üzerinde ‘Yaşamın, özgürlüğün ve mutluluğun peşinde koşma hakkı’ yazmaktadır. Ama biz bunu tahsil etmeye gittiğimizde adaletsizlik bankasından ‘Yetersiz bakiye’ cevabını aldık. Ama biz reddediyoruz; bu ülkenin adaletsizlik bankasının iflas ettiğine inanmayı reddediyoruz. Bu nedenle bu çeki tahsil etmek için geldik; bu çeki özgürlük ve güvenlik zenginliğiyle ödenecek şekilde tahsil etmek için geldik. Biz de adaletin büyük vadisinden özgürlük ve eşitlik dağının zirvesine çıkacağız.”
“Bugün hayalim var. Bir gün bu ulusun yaratıcısının gerçeğini ortaya koyacağına inanıyorum: ‘Biz hepsi Tanrı’nın çocuklarıyız.’ Bugün hayalim var. Bir gün Georgia’nın kızıl tepelerinde bir zamanlar köle olan oğullar ile bir zamanlar köle sahibi olan oğullar kardeş olacaklar ve özgürlük masasında birlikte oturacaklar. Bugün hayalim var. Bir gün bile olsa Mississippi eyaletinin boğucu adaletsizlik ve zulüm sıcaklığından özgürlük ve adalet vahasına dönüşeceğine inanıyorum. Bir gün dört küçük çocuğumun ten rengine değil, karakterlerine göre yargılanacakları bir ülkede yaşayacaklarına inanıyorum. Bugün hayalim var.
Nobel Barış Ödülü ve Sonraki Eylemleri
King, 1964 yılında yurttaş hakları hareketine yaptığı katkılardan dolayı Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. Ödül töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bu ödülü, şiddete karşı duran ve şiddetin sonsuz bir girdaba sürükleyeceği bir dünyada barışçıl bir toplum kurmaya çalışan tüm insanlar adına kabul ediyorum. Bu ödülü, insanlığın karanlık ve korkunç gecesinden aydınlık ve umut dolu bir sabaha doğru ilerleyen tüm insanlar adına kabul ediyorum.”
King, Nobel Barış Ödülü’nü aldıktan sonra da yurttaş hakları mücadelesine devam etti. 1965 yılında Selma’da oy hakkı için yapılan yürüyüşe katıldı. Bu yürüyüş sırasında polis şiddetine maruz kalan King ve diğer eylemciler, ulusal ve uluslararası kamuoyunun desteğini kazandı. Aynı yıl Oy Hakkı Yasası’nın çıkmasında önemli rol oynadı.
King, 1966 yılında Chicago’ya taşındı ve burada ırk ayrımının kaldırılması için kampanya başlattı. Ancak bu kampanya başarısız oldu ve King şiddet olaylarıyla karşılaştı. King, aynı zamanda Vietnam Savaşı’na karşı da çıktı ve ABD hükümetini savaş suçlusu olarak nitelendirdi. Bu tutumu nedeniyle bazı siyah liderler ve medya tarafından eleştirildi.
King’in son büyük eylemi Yoksul İnsanlar Kampanyası oldu. Bu kampanya, Amerika’daki yoksulluğun ortadan kaldırılması için bir ekonomik adalet programı talep ediyordu. King, bu kampanya kapsamında Washington’da bir çadır kenti kurmayı planlıyordu. Ancak bu plan gerçekleşmeden önce King, Memphis’teki çöpçüler grevine destek vermek için gittiği sırada suikaste uğradı.
Suikast ve Mirası
King, 4 Nisan 1968 tarihinde Memphis’teki Lorraine Motel’de balkonda dururken James Earl Ray adlı bir suikastçının silahından çıkan kurşunla vurularak öldürüldü. Suikast haberi Amerika’da büyük bir şok etkisi yarattı ve ülkenin pek çok yerinde ayaklanmalar başladı. King’in cenazesi Atlanta’da yapıldı ve yaklaşık 300 bin kişi katıldı. King’in tabutu arkasından “Bir Hayalim Var” konuşmasının ses kaydının çalındığı bir araba ile taşındı.
King’in ölümünden sonra yurttaş hakları hareketi zayıfladı ve bölündü. Ancak King’in mirası Amerikan toplumunda derin izler bıraktı. King’in doğum günü olan 15 Ocak, 1986 yılından itibaren resmi tatil olarak kutlanmaya başlandı. King’in anısına pek çok anıt, müze, cadde, okul ve kilise yapıldı. King, Amerikan tarihinin en saygın ve etkili kişiliklerinden biri olarak kabul edildi.
Martin Luther King Jr., Amerikan yurttaş hakları hareketinin en önemli liderlerinden biriydi.
Şiddete karşı duran ve ırksal eşitlik için mücadele eden King, barışçıl eylemleriyle pek çok yasal kazanım elde etti. Nobel Barış Ödülü sahibi olan King, aynı zamanda dünya çapında bir ilham kaynağı oldu. King, 1968 yılında suikaste uğrayarak hayatını kaybetti, ancak mirası Amerikan toplumunu ve dünyayı değiştirmeye devam etti.