Jodie Foster ; Taksi Şoförü, Suçlanan ve Kuzuların Sessizliği filmlerindeki rolleriyle tanınan ödüllü bir Amerikalı aktristir. Yönetmen ve yapımcıdır.
Özet
Amerikalı aktris, yönetmen ve yapımcı olan Jodie Foster, 19 Kasım 1962’de Los Angeles, Kalifornia’da doğdu. Foster, Martin Scorsese’nin Taksi Şoförü (1976) filmindeki çocuk fahişe rolüyle 12 yaşında Oscar adaylığı ve Altın Küre en iyi kadın oyuncu ödülü kazandı. Suçlular filmindeki rolüyle Akademi Ödülünü (1988) kazandı . Daha sonra Kuzuların Sessizliği (1991) adlı popüler filmde rol aldı . Foster, son yıllarda oyunculuğun yanı sıra başarılı bir film yönetmeni ve yapımcı olarak da çalışıyor.
Erken Kariyeri ve Eğitim Hayatı
Jodie Foster, 19 Kasım 1962’de Los Angeles, Kaliforniya’da Alicia Christian Foster adı ile doğdu . Daha sonralarda “Jodie” takma adını kullanmaya başladı. Evelyn “Brandy” Ella ve Lucius Fisher Foster III ‘ ün kızı olan Foster, çiftin dört çocuğunun en küçüğüdür. Geleceğin Akademi Ödüllü oyuncusu olan Foster , oyunculuk kariyerine 3 yaşında , ikonik bir güneş losyonu markasının televizyon reklamında Coppertone Girl rolüyle başladı.
Başından beri aklı başında ve zeki bir çocuk olan Jodie Foster, dokuz aylıkken konuşmaya başladı ve 3 yaşına geldiğinde kendi kendine okumayı öğrendi. Hiç oyunculuk dersi almamış olmasına rağmen, 1968’de ilk televizyon şovu Mayberry RFD ile şov dünyasına dalan Foster daha sonralarda çocuk oyuncu olarak kariyerine devam etti. Aynı zaman da menajerliğini de yapan annesi Brandy Foster her zaman yanında olmuştur. Daha sonralarda Foster annesinden “Annem bana gençken yol gösterdi ” olarak bahsetti . ”Onun bilgisine hâlâ değer veriyorum. O , çok güçlü , kendi kendini yetiştiren fakat hırslı birisi değildi. Ben çalışırken , o karavanda kalır ve dergi okurdu.” Foster ilk olarak , Disney filmlerinden olan Napoleon ve Samantha (1972) ve One Little Indian (1973) rolleriyle beyazperde de seyirciyle buluştu . Eş zamanlı olarak da Foster , özel hazırlık okulu olan Lycée Français de Los Angeles’ta, Fransızca’da akıcı hale gelebilmek için zorlu bir eğitim sürecinden geçti .
Jodie Foster henüz 12 yaşındayken Taxi Driver filmindeki rolü ile unutulmaz ve tartışmalı bir çıkış yaparak akıllarda yer aldı . Martin Scorsese’nin 1970’ler New York’unun cesur kargaşasında geçen ikonik ve karanlık bir film olan Taxi Driver ‘ da (1976), Foster , Robert De Niro’nun canlandırdığı baş karakterin takıntıları haline gelen çocuk fahişe rolünde oynadı . Bu rolü ile Foster , Oscar adaylığı kazanıp genç bir yıldız olarak ününü arttırdı. Daha sonra Freaky Friday (1976) ve Foxes (1980) gibi popüler filmlerdeki canlandırdığı başrollerle Hollywood’un bir sonraki sevgilisi olarak yerini sağlamlaştırdı. Fakat Jodie Foster gittikçe büyüyen ününden rahatsızdı. Sıradan bir üniversite deneyimi arayışı içinde olan Foster, liseden mezun olduktan sonra Yale Üniversitesi’ne kaydoldu. Ünlü Ivy League katılığı , üst düzey Fransızca kurslarına kaydolduğu için genç oyuncunun gözünü korkutmadı . Ünlü oyuncu “Yale’yi yazı ve edebiyat için seçtim” “ilk D’nizi aldığımızda tabi ki seçtiğiniz bölümden emin olamazsınız ve kimya bölümüne geçmeye karar verebilirsiniz.” diyor.
1981’de John Hinckley Jr. adlı psikopat bir adam, genç oyuncuyu etkilemek için ABD Başkanı Ronald Reagan’a suıkast düzenleyerek genç oyuncunun sessiz bir üniversite hayatı hayalini paramparça etti. Foster üniversiteye giderken, Hinckley genç oyuncuya takıntılı hale gelerek ona aşk mektuplarını yazıp onu telefonla arayarak rahatsız etmeye devam etti . En sonunda tutuklanan Hinckley’in duruşması sırasında , ifade veren Foster bu olay ile kötü bir şekilde sarsıldığını itiraf etti. Jodie Foster olaydan kısa bir süre sonra, Peter O’Toole ile birlikte Svengali’de adlı filmde oynadı . Bu rölü ile Hinckley’in eylemlerinin yolunu çizmesine izin verdiğini fark ederek , yoğun ve istenmeyen incelemelerden oyunculuğun , onu uzaklaştırarak rahatlattığını fark edip, işine geri döndü.
Ünlü Oyuncu ve Yönetmen
Yale’den mezun olduktan sonra, Jodie Foster çocuk yıldızdan olgun bir oyuncuya geçiş yaptı ve 1980’lerin ortalarına kadar çoğunlukla dikkat çekici olmayan bir kaç dizi ve filmde yer aldı. Bir sonraki büyük beğeni toplayan rolü, tecavüzden kurtulan Sarah Tobias’ı canlandırdığı bir başka yoğun ve cesur film olan The Accused (1988) ile geldi . Bu performansıyla hem Akademi Ödülü hem de En İyi Kadın Oyuncu dalında Altın Küre kazandı ve bu ödüller onu Hollywood’un en saygın gerçek aktrislerinden biri haline getirdi. Jodie Foster, 1991 yılında, gişe rekorları kıran hit The Silence of the Lambs (1991) filminde canlandırdığı FBI ajanı Clarice Starling rolüyle güçlü bir izlenim bıraktı . Bu rol ile , Foster ikinci Akademi Ödülünü ve Altın Küre’yi aldı.
Hollywood’un en büyük yıldızlarından biri olarak kök salan , profesyonel ve finansal özgürlüğünün tadını çıkaran Foster, farklı bir yol izlemeye karar vererek yönetmenliğe yöneldi . Oyunculuk ve yönetmenlik arasındaki farklar sorulduğunda Foster , ” Oyunculukta kontrol sendedir fakat öbür 175 kişide de aynı koşullar var. Oyunculuk benim için gerçekten çok yorucuydu , yönetmenlikte ise her zaman çok fazla enerjiye sahibim . Yönetmenlik daha yoğun . Sete girip kendimi ifade edebilirim, sonra tekrar geri dönebilirim , bu benim için büyük bir tutku. ” dedi . İlk uzun metrajlı filmi olan Little Man Tate (1991) eleştirmenlerden büyük beğeni topladı.
Yönetmenlik projeleri yanı sıra Jodie Foster , Maverick (1994), Contact (1997) , Panic Room (2002) gibi hit filmlerde de rol almaya devam etti . Jodie Foster ‘ın senaryo seçimi ise , gişe rekorları kıran filmlerden bağımsız ve yabancı senaryolara kadar uzanıyor. In Altar Boys tehlikeli Lives (2002) filminde , bir rahibe olan , Kardeş Assumpta yı canlandıran Foster aynı zamanda filmin prodüktörlüğünüde yaptı . Foster , The Very Long Engagement (2004) adlı bir Fransız filminde küçük bir rol aldıktan sonra , 2005 yılında Flight plan ile büyük bütçeli Hollywood dünyasına geri döndü.
Kariyerinin Sonraları
Jodie Foster, son yıllarda projeleri konusunda çok seçici davranıyor . Sıra dışı dram filmi olan The Beaver’da (2011) Maverick filmindeki meslektaşı Mel Gibson ile yeniden bir araya geldi . Foster, film için yönetmen ve başrol oyuncusu olarak görev yaptı. Ayrıca bu sıralarda Roman Polanski ile dramatik bir komedi filmi olan Carnage (2011) üzerinde çalıştı . Filmde Foster ve John C. Reilly, filmde rol alan başka bir çiftle (Kate Winslet ve Christoph Waltz) tartışmaya giren New York City’li bir çifti canlandırıyor. Son yıllarda, Jodie Foster film yapımcılığına devam ediyor . Bilim kurgu filmi Elysium’da (2013) Matt Damon’la birlikte rol aldı . Eş zamanlı yeni bir yönetmenlik projesi üzerinde çalışmaya başladı: Money Monster (2016), içerden tanıdıklarıyla Wall Street gurusu haline gelen bir televizyon yıldızı hakkında bir filmdir.
Cecil B. DeMille Ödülü
Ocak 2013’te Jodie Foster, Hollywood Foreign Press Association tarafından “eğlence dünyasına olağanüstü katkılardan” ötürü her yıl bir sanatçıya verilen onursal bir Altın Küre Ödülü olan Cecil B. DeMille Ödülü’nü aldı. Ünlü oyuncu ve yönetmen kabul konuşmasında eski ortağı Cydney Bernard’a teşekkür etti. “Hayatımın en derin aşklarından biri… kahraman ebeveynim, eski aşk partnerim aynı zamanda hayattaki dürüst ruhlu kız kardeşim, itirafçım, kayak arkadaşım, danışmanım, 20 yıllık en yakın arkadaşım . “ Konuşma sırasında , Jodie Foster lezbiyen olduğunu ilk kez halka açık bir şekilde dile getirdi . Ayrıca, kendisi ve Bernard’ın iki oğlu olduğunu ve onları birlikte yetiştirdiklerini de kabul etti. Konuşmasında “Modern ailemizle çok gurur duyuyorum” dedi. ” Bizim mükemmel oğullarımız , nefes alma ve yaşama sebebimiz olan Charlie ve kit ” .
Kişisel hayatı
Nisan 2014’te Jodie Foster, Amerikalı bir fotoğrafçı ve aktris olan kız arkadaşı Alexandra Hedison ile bir hafta sonu özel bir tören ile evlendi. Çift, Ekim 2013’te ilişkilerine başladı . Hedison, daha önce üç yıllığına Ellen DeGeneres ile çıktı. 2004’te ayrıldılar.
Dilan Hancıoğlu
Bunlar da ilginizi çekebilir
Jean Paul Sartre Kimdir? Hayatı Hakkında Her Şey