Hawaii yeni yapılan araştırmalara göre gökküşağının en güzel şekilde görülebileceği yerlerden biridir. Amerikan Meteoroloji Derneği Bülteninde yer alan çalışma, herkesin en sevdiği hava olayının arkasındaki bilimi açıklarken aynı zamanda Hawaii gökkuşağını başka yerlerde görülenden çok daha muhteşem kılan faktörleri de açıklıyor. İşini seven bir adam olan çalışma yazarı Steven Businger’in makalesi, fenomen eğitim müfredatında daha fazla ilgi gösterilmediği gerçeğine dair bir eleştiriyle başlayarak gökkuşağının ne kadar güzel olduğuna dair bir mektup yazıyor. Bu makale gökkuşaklarından ve güneş ışığından bahseder ve sizi mükemmel bir moda sokar.
Özel olarak Hawaii ile ilgilenmeden önce Businger, gökkuşağı etkisinin ayrıntılı bir açıklamasını verir. Ünlü filozof René Descartes’ın, her bir su damlasının, tam olarak 42 derecelik bir açıyla bir “ışık konisi” yansıtarak bir “renk ışıltısı” yarattığını ve bunu gelen güneş ışının açısına göre ilk kez nasıl keşfettiğini açıklar. Descartes’ın en büyük açıklamalarından birinde “her gözlemcinin, o gözlemcinin başının gölgesinden 42° açıyla bir yayda bulunan benzersiz bir yağmur damlalarından oluşan ışık ışınlarından oluşan kendi gökkuşağını görmesidir” diye yazıyor. Bu nedenle, herkes aynı gökkuşağını görüyor gibi gözükse de her gözlemci ayrı bir gökkuşağı görmüş olur.
Hawai gökkuşağının benzersiz niteliklerini açıklamaya devam eden Businger, takımadaların renkli gökyüzünün muhteşemliğine dört farklı faktör ile katkıda bulunduğunu açıklıyor. İlk olarak Hadley Hücresi olarak bilinen atmosferik dolaşımdaki adaların konumu, Hawaii’nin çoğu gün kuzey-batı ticaret rüzgarları tarafından ziyaret edilmesini sağlar. Bu açık gökyüzü alanında, konjektif yağışlar sayesinde parlak, güzel gökküşakları oluşur.
Bu arada okyanusun sağladığı gece sıcaklığı, sabahın erken saatlerinde havanın yükselmesine neden olur. Sabah saatlerinde gökkuşağı oluşur. Tersine, hava akımları oluşturarak gün boyunca sıcaklıklar yükseldikçe akşam gökkuşakları üretilir. Businger, bu koşullar altında öğleden sonra Oahu ve Kauai üzerindeki sırt tepelerinin üzerinde yağmurların oluştuğunu ve bunun sonucunda güneş batarken harika gökkuşakları oluştuğunu söylüyor.
Bir diğer önemli faktör ise;
Bu dağlık bölgedeki zirveler, ticaret rüzgarlarını yükselmeye ve soğumaya zorlayarak yağış ürettiği için Hawaii de harika gökkuşakları oluşur. Bu dağlar olmasaydı, bu takımadalar neredeyse hiç yağmur yağmayan ve dolayısıyla hiç gökkuşakları olmayan bir çöl gibi olurdu. Son olarak, Hawaii’nin uzak konumu, havasının büyük ölçüde kirlilikten, kıtasal tozdan ve polenden arınmış olmasını sağlar. Bu, güneş ışığını dağıtabilecek ve bir gökkuşağının ihtişamını azaltabilecek çok az aerosol parçacığı olduğu anlamına gelir.
Tüm bu faktörler, Hawaii gökkuşağının bir seferde saatlerce gökyüzünde kalmasına izin vermek için bir araya geliyor. Businger, yazın 6,5 saate, kışın 8,5 saate kadar gökkuşaklarının dayanabileceğini iddia ediyor. Gökküşakları Hawaii kültüründe ve mitolojisinde çok önemli bir yere sahiptir. Örneğin Hawaii dilinde “Dünyaya yapışan gökkuşakları (uakoko), ayakta duran gökkuşağı şaftları (kāhili), zar zor görülebilen gökkuşakları (punakea) ve ay kuşları (ānuenue kau pō) için kelimeler var” diye açıklıyor Businger.
Tabii ki, Hawaii gezegendeki en net, en bol ve en uzun süreli gökkuşaklarıyla övünürken, aşağıdaki videoda ki katil gökkuşağını görüp aklınızı kaçırmadıysanız hala şanslı sayılabilirsiniz.
Oğuzhan Saçkıran
Bunlar da ilginizi çekebilir
Dünyanın En Güzel Kadını Kim? İşte Dünyanın En Güzel 30 Kadını