Che Guevara, 14 Haziran 1928’de Arjantin’in Rosario şehrinde dünyaya geldi. Asıl adı Ernesto Rafael Guevara de la Serna idi. Babası Ernesto Guevara Lynch, İspanyol ve İrlanda kökenli zengin bir mimardı. Annesi Celia de la Serna y Llosa ise Bask asıllı aristokrat bir aileden geliyordu. Guevara’nın atalarından Patrick Lynch, 1715 yılında İrlanda’da doğmuş ve daha sonra İspanya’ya, oradan da Arjantin’e göç etmişti
Che Guevara, çocukluğundan itibaren astım hastalığıyla mücadele etti. Bu nedenle ailesiyle birlikte daha sağlıklı bir iklim arayışında sık sık yer değiştirdiler. Guevara, okul hayatında başarılı bir öğrenciydi. Çok sayıda kitap okudu ve satranç oynamayı sevdi. Ayrıca spor yapmaktan da hoşlanıyordu. Futbol, ragbi, golf ve yüzme gibi çeşitli spor dallarında kendini geliştirdi
Che Guevara, 1948 yılında Buenos Aires Üniversitesi’nde tıp eğitimine başladı. Ancak eğitimine ara vererek arkadaşı Alberto Granado ile birlikte Latin Amerika’yı dolaşmaya karar verdi. 1952 yılında motosikletleriyle yola çıkan ikili, Arjantin, Şili, Peru, Kolombiya ve Venezuela gibi ülkeleri gezdiler. Bu gezide Guevara, bölgenin siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlarına tanık oldu. Özellikle Peru’daki lepra kolonisinde çalıştığı dönemde, yerli halkın maruz kaldığı ayrımcılık ve sömürüye duyarsız kalamadı. Guevara, bu gezinin kendisini derinden etkilediğini ve devrimci bir bilinç kazandırdığını belirtti.
Che Guevara, gezisinden döndükten sonra tıp eğitimini tamamladı ve doktor oldu. Ancak mesleğini icra etmek yerine, siyasi mücadeleye katılmak için yeni fırsatlar aramaya başladı. 1953 yılında Guatemala’ya gitti. Burada, ABD’nin desteğiyle devrilen demokratik sosyalist başkan Jacobo Arbenz’in yanında yer aldı. Bu olay, Guevara’nın Marksizm-Leninizm’i benimsemesinde ve ABD emperyalizmine karşı çıkmasında önemli bir rol oynadı.
Guatemala’da tanıştığı Kübalı devrimcilerle birlikte Meksika’ya kaçan Che Guevara, burada Fidel Castro ve kardeşi Raúl Castro ile tanıştı. Castro kardeşler, Küba’da ABD destekli diktatör Fulgencio Batista’yı devirmek için bir gerilla hareketi başlatmışlardı. Guevara, bu harekete katılmaya karar verdi ve Castro’nun en güvendiği adamlarından biri oldu.
Latin Amerika Gezisi ve Siyasi Uyanışı
Che Guevara, 1952 yılında arkadaşı Alberto Granado ile birlikte Latin Amerika’yı dolaşmaya karar verdi. Bu gezinin amacı, kıtanın kültürünü, coğrafyasını ve tarihini tanımak ve lepra hastalarına yardım etmekti. Guevara ve Granado, Arjantin’den başlayarak motosikletleriyle Şili, Peru, Kolombiya ve Venezuela’ya kadar gittiler. Bu gezide yaklaşık 12 bin kilometre yol kat ettiler.
Guevara, bu gezide Latin Amerika’nın siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlarına tanık oldu. Özellikle Peru’daki lepra kolonisinde çalıştığı dönemde, yerli halkın maruz kaldığı ayrımcılık ve sömürüye duyarsız kalamadı. Guevara, bu gezinin kendisini derinden etkilediğini ve devrimci bir bilinç kazandırdığını belirtti. Guevara’nın günlüklerini yayınlayan kitabının adı da “Motosiklet Günlükleri” oldu.
Guevara, gezisinden döndükten sonra tıp eğitimini tamamladı ve doktor oldu. Ancak mesleğini icra etmek yerine, siyasi mücadeleye katılmak için yeni fırsatlar aramaya başladı. 1953 yılında Guatemala’ya gitti. Burada, ABD’nin desteğiyle devrilen demokratik sosyalist başkan Jacobo Arbenz’in yanında yer aldı. Bu olay, Guevara’nın Marksizm-Leninizm’i benimsemesinde ve ABD emperyalizmine karşı çıkmasında önemli bir rol oynadı.
Che Guevara’nın Küba Devrimi’ne Katılımı
Che Guevara, 1955 yılında Meksika’da tanıştığı Fidel Castro ve kardeşi Raúl Castro ile birlikte Küba Devrimi’ne katılmaya karar verdi. Castro kardeşler, Küba’da ABD destekli diktatör Fulgencio Batista’yı devirmek için bir gerilla hareketi başlatmışlardı. Guevara, bu harekete katılmak için Arjantin vatandaşlığından vazgeçti ve Kübalı oldu.
Guevara, 1956 yılında Castro kardeşler ve 80 kadar devrimciyle birlikte Granma adlı bir yatla Küba’ya çıktı. Ancak yatın karaya ulaştığı yerde Batista’nın askerleri tarafından saldırıya uğradılar. Guevara ve diğer devrimciler, Sierra Maestra dağlarına kaçarak hayatta kalmayı başardılar. Burada, yerel halkın desteğini alarak gerilla savaşı yürüttüler. Guevara, hem doktor hem de komutan olarak görev yaptı. Cesareti, zekası ve askeri yeteneğiyle Castro’nun en güvendiği adamlarından biri oldu.
Guevara, 1958 yılında Santa Clara şehrine düzenlediği saldırıyla Küba Devrimi’nin kaderini değiştirdi. Guevara’nın komutasındaki 300 kadar gerilla, Batista’nın 3 bin askerine karşı büyük bir zafer kazandı. Bu zaferden sonra Batista, iktidarı bırakarak ülkeyi terk etti. Castro kardeşler ve Guevara, Havana’ya girerek halkın sevgi gösterileriyle karşılandılar. Küba Devrimi, başarıya ulaşmıştı.
Che Guevara’nın Küba’daki Görevleri ve Rolü
Küba Devrimi’nin başarısından sonra Che Guevara, yeni kurulan sosyalist hükümetin önemli bir üyesi oldu. Guevara, Küba Merkez Bankası başkanı, Sanayi Bakanı, Ulusal Reform Enstitüsü direktörü ve Fidel Castro’nun sağ kolu gibi çeşitli görevler üstlendi. Guevara, Küba’nın ekonomik, sosyal ve eğitim politikalarını şekillendirmeye çalıştı.
Guevara, Küba’nın ABD’ye bağımlılığını azaltmak ve diğer sosyalist ülkelerle işbirliği yapmak için çaba gösterdi. Sovyetler Birliği ile yakın ilişkiler kurdu ve Küba Füze Krizi’nde önemli bir rol oynadı. Guevara, ABD’nin ambargosuna karşı koymak için Küba’nın şeker ihracatını çeşitlendirmeye çalıştı. Ayrıca, Küba’nın sanayileşmesi ve tarımsal reformu için planlar hazırladı.
Guevara, Küba halkının eğitimine ve kültürüne de büyük önem verdi. Okuma-yazma seferberliği başlattı ve milyonlarca Kübalının okuryazar olmasını sağladı. Küba’nın sağlık sisteminin geliştirilmesine katkıda bulundu ve lepra hastalarına yardım etti. Küba’nın spor alanındaki başarılarını destekledi ve uluslararası spor organizasyonlarında yer aldı.
Guevara, aynı zamanda bir devrimci teorisyen ve yazar olarak da tanındı. Gerilla savaşı stratejisi üzerine kitaplar yazdı ve deneyimlerini anlattı. Dünyanın çeşitli yerlerindeki devrimci hareketlere mektuplar gönderdi ve destek verdi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı ve emperyalizme, sömürgeciliğe ve kapitalizme karşı çıktı.
Afrika ve Güney Amerika’daki Devrimci Faaliyetleri
Che Guevara, Küba’daki görevlerini bırakarak, dünyanın diğer bölgelerindeki devrimci mücadelelere katılmaya karar verdi. Guevara, devrimin sadece Küba’yla sınırlı kalmaması gerektiğini, tüm ezilen halkların kurtuluşu için savaşılması gerektiğini savunuyordu. Guevara, bu amaçla 1965 yılında gizlice Afrika’ya gitti. Burada, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde (o zamanlar Zaire) Patrice Lumumba’nın öldürülmesinden sonra başlayan iç savaşa müdahil oldu. Guevara, Cheikhou Gueye liderliğindeki Simba isyancılarına askeri eğitim ve destek verdi. Ancak Guevara’nın çabaları, yerel halkın ilgisizliği, isyancıların bölünmüşlüğü ve ABD’nin müdahalesi nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı. Guevara, altı ay sonra Kongo’dan ayrıldı.
Guevara, 1966 yılında Bolivya’ya gitti. Burada, Bolivya Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) adlı bir gerilla grubu kurdu. Guevara, Bolivya’nın kırsal kesiminde gerilla savaşı yürüttü. Ancak Guevara’nın Bolivya macerası da Kongo’daki gibi hayal kırıklığıyla bitti. Guevara, yerel halktan yeterli destek göremedi. Ayrıca, Bolivya ordusu ve CIA tarafından sürekli takip edildi. Guevara’nın gerilla grubu giderek küçüldü ve zayıfladı.
Guevara, 8 Ekim 1967’de Bolivya ordusu tarafından yakalandı. Ertesi gün, CIA ajanının emriyle bir Bolivyalı asker tarafından vurularak öldürüldü. Guevara’nın cesedi, Vallegrande kasabasında bir hastaneye götürüldü. Burada, Alberto Korda tarafından çekilen ünlü fotoğrafına benzeyen bir pozda sergilendi. Guevara’nın cesedi daha sonra gizlice gömüldü. Guevara’nın kemikleri, 1997 yılında bulunarak Küba’ya nakledildi. Küba’da Santa Clara şehrinde bir anıt mezar yapıldı.
Che Guevara Nasıl Öldü?
Che Guevara, 8 Ekim 1967’de Bolivya ordusu tarafından yakalandı. Guevara, La Higuera adlı bir köyde bir okul binasına götürüldü. Burada, CIA ajanı Felix Rodriguez ile görüştü. Rodriguez, Guevara’nın öldürülmesi emrini verdi. Ertesi gün, bir Bolivyalı asker olan Mario Terán, Guevara’yı vurarak öldürdü. Guevara’nın ölmeden önce son sözleri şöyle oldu: “Biliyorum, beni öldürmek için geldin. Vur, korkak! Sadece bir adam öldüreceksin.”
Guevara’nın cesedi, Vallegrande kasabasında bir hastaneye götürüldü. Burada, Alberto Korda tarafından çekilen ünlü fotoğrafına benzeyen bir pozda sergilendi. Guevara’nın cesedi daha sonra gizlice gömüldü. Guevara’nın kemikleri, 1997 yılında bulunarak Küba’ya nakledildi. Küba’da Santa Clara şehrinde bir anıt mezar yapıldı.
Guevara’nın ölümü, dünya çapında büyük yankı uyandırdı. Birçok kişi, Guevara’nın cesaretini, idealizmini ve fedakarlığını övdü. Guevara’nın fotoğrafı, isyan ve küresel adalet arayışının bir simgesi haline geldi. Guevara’nın hayatı ve mücadelesi, birçok film, kitap, şarkı ve sanat eserine konu oldu.
Dünya Üzerindeki Etkisi ve Değerlendirmesi
Che Guevara, 20. yüzyılın en önemli ve tartışmalı figürlerinden biridir. Guevara’nın yaşamı ve mücadelesi, dünyanın dört bir yanındaki sosyalist, anti-emperyalist ve devrimci hareketlere ilham vermiştir. Guevara’nın fotoğrafı, isyan ve küresel adalet arayışının bir simgesi haline gelmiştir. Guevara’nın hayatı ve mücadelesi, birçok film, kitap, şarkı ve sanat eserine konu olmuştur.
Guevara’nın etkisi, sadece sol siyasi akımlarla sınırlı kalmamıştır. Guevara’nın cesareti, idealizmi ve fedakarlığı, farklı ideolojilerden ve kültürlerden insanlar tarafından da takdir edilmiştir. Guevara’nın adı, birçok ülkede sokaklara, parklara, okullara ve hastanelere verilmiştir. Guevara’nın portresi, birçok yerde duvarlara, tişörtlere, posterlere ve rozetlere basılmıştır. Guevara’nın sözleri, birçok kişi tarafından alıntılanmıştır.
Guevara’nın değerlendirmesi, farklı bakış açılarına göre değişiklik göstermektedir. Bazıları, Guevara’yı bir kahraman, bir özgürlük savaşçısı, bir önder ve bir örnek olarak görürler. Bazıları ise, Guevara’yı bir katil, bir terörist, bir dogmatik ve bir başarısız olarak eleştirirler. Guevara’nın eylemleri ve düşünceleri, tarihsel ve siyasal bağlamlarda incelenmesi gereken karmaşık ve çelişkili unsurlar içermektedir.
Guevara’nın mirası, günümüzde de devam etmektedir. Guevara’nın hayalleri ve hedefleri, henüz gerçekleşmemiş olsa da, dünyanın daha adil, daha eşit ve daha insanca bir yer olması için mücadele eden milyonlarca insan için bir umut kaynağı olmaya devam etmektedir.
Kaynakça
Makalenin kaynakça bölümünü şu şekildedir:
- Che Guevara – Wikipedia
- Che Guevara: Biography of a Revolutionary
- Che Guevara: A Revolutionary Life
- The Motorcycle Diaries: Notes on a Latin American Journey
- The African Dream: The Diaries of the Revolutionary War in the Congo
- Bolivian Diary: The Authorised Edition
- Guerrilla Warfare : Reminiscences of the Cuban Revolutionary War
Yorumlar 2