Galaksiler hakkında çok şey biliniyor. Örneğin, içlerindeki yıldızların eski yıldız tozundan ve gaz içinde asılı moleküllerin karışımından oluştuğunu biliyoruz. Bununla birlikte bilmediğimiz, sır olarak kalan şey, bu basit unsurların yeni bir yıldız oluşturmak için bir araya gelmesine yol açan sürecin ne olduğu. İngiltere’deki Bath Üniversitesi’nden ve Madrid, İspanya’daki Ulusal Astronomik Gözlemevi’nden (OAN) astrofizikçiler de dahil olmak üzere uluslararası bilim insanları ekibi, bir galaksinin gazlı içeriğinin yeni nesil yıldızlar halinde nasıl organize edildiğini anlamak için önemli bir araştırmaya imza attı.
Bulgularla birlikte galaksi çarpışmalarının sık olduğu, yıldız ve galaksi oluşumunun şimdikinden daha aktif bir şekilde meydana geldiği günlerde yıldızların nasıl oluştuğunu anlamamızı daha kolay hale getiren önemli bilgiler elde edildi. Bu çalışma için araştırmacılar, cüce galaksi adı verilen bir galaksi türünü gözlemlemek için Şili merkezli Atacama Büyük Milimetre Dizisini (ALMA) kullandılar. Bir radyo teleskop ağı ile tek bir mega teleskop oluşturdular. Cüce galaksiler, büyük bir kuvvetle çarpışan iki eski galaksinin enkazından ortaya çıkar. Bunlar, kendi galaksimiz de dahil olmak üzere diğer galaksilerin oluştukları zamanı anlamaya çalışan bilim adamları için aktif olarak yıldız oluşturan sistemler ve bozulmamış ortamlardır. Örneğin Samanyolu’nun 13.6 milyar yaşında olduğu düşünülmektedir.
Astrofizik bölümünün yazarlarından biri olan Profesör Carole Mundell, “İncelediğimiz küçük gök ada şiddetli, gaz açısından zengin bir galaktik çarpışmada doğdu ve bize aşırı ortamlarda yıldız oluşumunun fiziğini incelemek için eşsiz bir laboratuvar sundu. Bunun sayesinde araştırmalarımızı detaylandırabildik.” dedi. Araştırmacılar gözlemlerinden, bir cüce galaksinin moleküler bulutlarının hem boyut hem de içerik açısından Samanyolu’nda bulunanlara benzer olduğunu öğrendiler.
Bununla birlikte,
Beklenmedik bir şekilde, cüce galaksi dağılmış bir gaz bolluğu sergiledi. Samanyolu’nda gaz bulutları en önemli yıldız oluşum noktalarından biri. Profesör Mundell, “Moleküler gazın hem bulut hem de dağınık gaz olarak görünmesi bizim için bir sürprizdi.” dedi. İspanya’daki OAN’dan Dr. Miguel Querejeta ve çalışmanın baş yazarı şunları ekledi: “ALMA’nın gözlemleri büyük bir hassasiyetle yapıldı, bu nedenle araştırdığımız cüce gök adasında yaygın gazın katkısını tipik bulduğumuzdan normal galaksilere göre çok daha yüksek olduğunu güvenle söyleyebiliriz.”
Şöyle ekledi: “Bu, büyük olasılıkla, cüce galaksideki moleküler gazın çoğunun yıldız oluşumunda yer almadığı anlamına geliyor, bu da yıldız oluşumu hakkında popüler varsayımları tekrar gözden geçirmemizi gerektiriyor.” Dünya’yı cüce galaksiden (yaklaşık 50 milyon ışıkyılı) ayıran muazzam mesafe nedeniyle, tek tek moleküler gaz bulutları çıplak gözle bakıldığında gökyüzünde küçük bölgeler olarak görünüyor. Ancak ALMA, en küçük ayrıntıları bile ayırt edebilme gücüne sahip.
Profesör Mundell, “Bizden birkaç kilometre uzağa yerleştirilmiş bir madeni parayı gözlemleyerek, görünen büyüklükteki bulutları belirlemeyi başardık.” dedi. Ekliyor: “Artık kendi Samanyolu’muzun sakin ortamında oluşanları inceleyebileceğimiz ayrıntılarla şiddetli bir çarpışmada oluşan yıldızları ve gaz bulutlarını inceleyebilmemiz gerçekten ilgi çekici.”
Utku Emre KOCAİBİŞ
Bunlar da ilginizi çekebilir
Astrofizikçi 15 Yıl İçinde Asteroit Kuşağına Geçebileceğimizi Söylüyor
JAXA, Asteroitten Alınan Örneklerde Bolca Toprak ve Gaz Keşfetti
Yorumlar 4