Sabah uyandığınızı ve ansızın koronavirüsün bittiğini hayal edin markete gittiğinizde ne alacağınızı düşünüyor musunuz? Ya da evden nasıl çıkacağınızı? Kalabalık bir mekâna girerken hala rahat hissedip hissetmeyeceğinizi hiç düşündünüz mü? Açıkçası ben eski dizi veya filmleri izlerken bile “Ya insanlar şu ortamda birbirine ne kadar hastalık bulaştırabileceklerini düşünmüyor mu?” sorusunu sorup duruyorum. Tüketici tercihlerindeki ve iş modellerindeki değişikliklerin krizlerden daha uzun süreceği tahmin edilebilir bir şey.
Bu dönemde kabul etmeliyiz ki “eve getirtmek” kavramına hepimiz daha çok alıştık ve birçoğumuzda bunlar alışkanlık haline bile geldi. Dijital gezginlik, hayırseverlik ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri (SDG) 2021’de popüler anahtar kelimeler olacak gibi görünüyor ve aynı zamanda, pandemi sırasındaki insanların deneyimlerine dayalı olarak teknolojik ve ticari inovasyonda hızlı değişiklikler göreceğiz.
2021 yılında popülerleşmesi beklenen teknoloji ve iş trendlerini listelemeye başlayalım.
Trend 1: Gelişmiş Covid-19 testi ve aşı geliştirme ile birlikte ilaç geliştirme devrimi
Covid, ilaç endüstrisinde büyük bir sarsıntıya neden oldu. Tüm dünyaya aslında ilaç endüstrisine ne kadar az bütçe ayırdığımızı gösterdi. Ayrılan bütçeler sayesinde ilaçların denenmesini daha hızlı ve daha kolay hale getirdi. Araştırmacılar birçok geleneksel klinik araştırmayı beklettiler ve çevrimiçi konsültasyonlar yaptılar ve uzaktan veri toplayarak sanal bir yapıya geçtiler.
Bu tür yenilikler, ilaç sanayisinde yeni bir devrin başlangıcı olabilir. Tüm dünyada hızlı sonuç veren Covid-19 test kiti geliştirmelerinin yanı sıra ABD ve İngiltere merkezli ilaç şirketleri (Pfizer, Moderna ve AstraZeneca) tarafından oldukça hızlı sonuç veren kitler geliştirildiğini gördük. Pfizer ve Moderna, insanlık tarihinde bir ilk ve büyük teknolojik yenilikler olan mRNA aşılarını geliştirdi. 2021 boyunca hem Covid-19 kitlerinde hem de yeni aşı adaylarında daha fazla yenilikler göreceğiz.
Trend 2: Uzaktan çalışma ve video konferansın sürekli genişletilmesi
Video konferanslar ve uzaktan çalışma modelleri salgın sırasında hızlı bir büyüme gösterdi, belki de daha önce hiç kullanmadığımız programları ilk kez böyle bir dönemde kullandık. Bu büyüme de devam edeceğe benziyor. 2011 de yapılmış olan bu uygulama ilk kez 2019’da ilk kez halka açıldı. Zoom, salgın sonrasında tüm dünyanın duyduğu bir marka haline geldi. Cisco’nun uygulaması olan Webex, Microsoft’un Teams, Google Hangouts, GoToMeeting ve Verizon’un BlueJeans gibi diğer mevcut büyük kurumsal araçları da son teknoloji video konferans sistemleri sunarak dünya çapında uzaktan çalışmayı kolaylaştırıyor.
Tabii iş burada bitmiyor, uzaktan çalışma sektöründe birçok yeni girişim ortaya çıkıyor. Bluescape, Eloops, Figma, Slab ve Tandem, ekiplerin içerik oluşturmasına ve paylaşmasına, etkileşimde bulunmasına, projeleri izlemesine, çalışanları eğitmesine, sanal ekip oluşturma etkinliklerini yürütmesine ve daha fazlasına olanak sağlayan yeni uygulamalar ortaya çıktı ve popülerleşti.
Trend 3: Temassız teslimat ve nakliye, yeni normal hayatımıza yerleşti
ABD, temassız işlemler tercihinde yüzde 20’lik bir artış yaşandı ve çeşitli endüstriler alternatif süreçler buldular. Temassız teslimat artık hayatımızın yeni bir normali oldu. Çin’de Wuhan’da temassız teslimatı uygulayan ilk şirket olan Meituan gibi Çin merkezli teslimat uygulamaları, müşterilere market siparişlerini yerine getirmeye yardımcı olmak için otonom araçlar kullanmaya başladı. Meituan geçen yıl bu teknolojiyi test ederken, şirket kısa süre önce bu hizmeti halka açmıştı.
Çin, robotik teslimatları bir sonraki aşamaya getirmek isteyen tek ülke değil. ABD merkezli girişimciler Manna, Starship Technologies ve Nuro, robotik ve yapay zeka tabanlı uygulamaları kullanarak bu sorunu çözmeye çalışıyor.
İlginizi çekebilir: Yapay Zeka (AI) Nedir? – Tanımı
Trend 4: Tele-sağlık ve teletıp gelişiyor
Özellikle sağlık hizmetlerinde bulunan kurumlar, Covid-19’un hastalara ve hastane çalışanlara fiziksel ve psikolojik zararlarını azaltmak için çalışıyor. Birçok özel ve kamusal uygulama, doktor-hasta arasında görüntülü sohbetleri, yapay zekâ tabanlı teşhis ve temassız ilaç teslimi için yeni teknolojiler üretmeye çalışıyor.
Telehealth ziyaretleri, pandemi öncesi seviyelere kıyasla yüzde 50 arttı. IHS Technology, 70 milyon Amerikalının 2020 yılına kadar telehealth kullanacağını öngördü. O zamandan beri, Forrester Research, ABD’deki sanal bakım ziyaretlerinin sayısının 2021’in başlarında neredeyse bir milyara ulaşacağını tahmin etti. (Telehealth, sağlıkla ilgili hizmetlerin ve bilgilerin elektronik bilgi ve telekomünikasyon teknolojileri aracılığıyla dağıtılmasıdır.)
Teladoc Health, Amwell, Livongo Health, One Medical ve Humana, mevcut ihtiyaçları karşılamak için tele-sağlık hizmetleri sunan halka açık şirketlerden bazılarıdır.
Yeni girişimler çok geride değil. MDLive, MeMD, iCliniq, K Health, 98point6, Sense.ly ve Eden Health gibi girişimler de 2020’de artan ihtiyaçların karşılanmasına katkıda bulundular ve 2021‘de yaratıcı çözümler sunmaya devam edecekler. Telehealth’in ötesinde, 2021’de yeni şirketlerin öne çıkmasını bekleyebiliriz biyoteknoloji ve yapay zeka alanındaki sağlık bakımı gelişmelerinin yanı sıra teşhis, yönetici çalışması ve robotik sağlık hizmetlerini desteklemek için makine öğrenimi fırsatları sunan şirketler mevcut. (örnek: Suki AI).
İlginizi çekebilir: Bilmeniz Gereken 5 Farklı Makine Öğrenim Algoritması
Trend 5: Eğitim sisteminin bir parçası olarak çevrimiçi eğitim ve e-öğrenme
E-öğrenme ve çevrimiçi eğitim endüstrisi, Covid-19’u hızla takip etti. Bu salgın sırasında, 190 ülke bir noktada ülke çapında okulların kapatılmasını zorunlu kıldı ve dünya genelinde yaklaşık 1,6 milyar insan okulların kapanmasından etkilendi.
Video konferans yoluyla ders veren okullar, kolejler ve hatta koçluk merkezleri için büyük bir fırsat doğdu. Aslında birçok kuruma, her şey normale döndükten sonra bile müfredatlarının bir bölümünü çevrimiçi olarak takip etmeleri önerildi. Verilen eğitim kalitesi tabii ki üzerine oturup tartışılacak bir konu fakat bu şekilde bazı işlerin daha hızlı olduğunu görmüş olduk.
Çin’de 17zuoye, Yuanfudao, iTutorGroup ve Hujiang, ABD’deki Udacity, Coursera, Age of Learning ve Outschool ve Hindistan’daki Byju’s, salgın sırasında küresel topluluğa hizmet veren en iyi çevrimiçi öğrenme platformlarından bazılarıdır ve bu şirketlerin başarılarını bu sene de devam ettirmelerini diliyoruz. Türkiye ‘de de benim beğendiğim bir online eğitim platformu olan BTKakademi var. Bence bir göz atın güzel içerikler mevcut ve ücretsiz.
Trend 6: 5G altyapısının, yeni uygulamaların ve yardımcı programların artan gelişimi
Hiç şüphe yok ki, daha yüksek hızlı internet talebi arttı. Bu talebe bağlı olarak akıllı şehirlere ve otonom mobiliteye geçiş, 5G-6G internet teknolojisinin ilerlemesini sağladı. 2021’de hem büyük kuruluşlardan hem de girişimlerden yeni altyapı ve yardımcı program veya uygulama geliştirme güncellemelerini göreceğiz.
Pek çok telekomünikasyon şirketi 5G’yi teslim etme yolunda ilerliyor ve Avustralya bunu Covid-19’dan önce piyasaya sürdü. Verizon, Ekim 2020’de 200 milyondan fazla kişiye ulaşacak olan 5G ağının büyük bir genişlemesini duyurdu. Çin’de 5G dağıtımı hızla gerçekleşiyor. Ancak Ericsson şirketi, küresel ölçekte dağıtım sorumluluğunu yükleniyor. Şu anda 5G’ye yatırım yapan 380’den fazla operatör var. 35’ten fazla ülke ticari 5G hizmetlerini şimdiden başlattı. Umarım bir an önce bizim ülkemizde de bu teknolojiyi yaygın olarak kullanmaya başlayabiliriz.
Movandi gibi girişimler, 5G’nin daha uzak mesafelerde veri aktarmasına yardımcı olmak için çalışıyor; Novalume dahil girişimler, belediyelerin kamusal aydınlatma ağlarını ve akıllı şehir verilerini sensörler aracılığıyla yönetmelerine yardımcı oluyor. Nido Robotics, deniz tabanını keşfetmek için dronları kullanıyor. Düşününce ülkemizde bu konuda büyük bir açık var ve girişimlere çok açık bence kaçırılmaması gereken fırsatlar mevcut.
5G ağları aracılığıyla, bu dronlar daha iyi gezinmeye ve yerleşik cihazlarla iletişim kurmaya yardımcı olmak için IoT’yi kullanmaya yardımcı olur. Güney Kore’den Seadronix gibi girişimler, otonom gemilere güç sağlamak için 5G kullanıyor. 5G ağları, cihazların gerçek zamanlı olarak birlikte çalışmasını sağlar ve gemilerin insansız seyahat etmesine yardımcı olur.
5G ve 6G teknolojisinin geliştirilmesi, akıllı şehir projelerini küresel olarak yönlendirecek ve 2021’de otonom mobilite sektörünü destekleyecektir. Bu alan bence ülkemizde fırsatların büyük olduğu bir alan.
İlginizi çekebilir: Çin’in Uzaydaki “Dünyanın İlk 6G Uydusu” Gerçekte Ne Anlama Geliyor?
Trend 7: Yapay zeka, robotik, nesnelerin interneti ve endüstriyel otomasyon hızla büyüyor
2021’de, yapay zeka (AI) ve endüstriyel otomasyon teknolojisinde büyük talep ve hızlı bir büyüme görmeyi bekliyoruz. Üretim ve tedarik zincirleri tam olarak faaliyete geçerken, insan gücü kıtlığı ciddi bir sorun haline gelecektir. Yapay zeka, robotik ve nesnelerin interneti yardımıyla otomasyon, üretimi yürütmek için önemli bir alternatif çözüm olacaktır.
AI ile endüstri otomasyonunu sağlayan en iyi teknoloji sağlayan şirketlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
UBTech Robotics (Çin), CloudMinds (ABD), Bright Machines (ABD), Roobo (Çin), Vicarious (ABD), Preferred Networks (Japonya), Fetch Robotics (ABD), Covariant (ABD), Locus Robotics (ABD), Built Robotics (ABD), Kindred Systems (Kanada) ve XYZ Robotics (Çin).
Trend 8: Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri kullanımı artıyor
Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik 2020’de önemli ölçüde büyüdü. Bu sürükleyici teknolojiler artık eğlenceden işletmeye günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Covid-19’un gelişi, işletmelerin AR ve VR‘ye kadar uzanan iletişim ve işbirliği ile uzaktan çalışma modeline döndükçe bu teknolojinin benimsenmesine neden oldu. Okullarda ezbere dayalı (Tarih, Coğrafya vs.) dersler VR ve AR kullanılarak görsel zeka ile destekleyerek akılda kalıcılığı arttırılabilir. Senelerdir düşünür dururum neden eğitim için kullanılmıyor diye. Yüksek maliyetli olduğundan olsa gerek.
AR ve VR yeniliklerinden gelen sürükleyici teknolojiler, tüm sektörlerde inanılmaz bir dönüşüm kaynağı olmasını sağlıyor. AR avatarları, AR iç mekan navigasyonu, uzaktan yardım, A.I. AR ve VR, mobilite AR, AR bulut, sanal spor etkinlikleri, göz izleme ve yüz ifadesi tanıma ile 2021’de büyük ilgi görecek. AR ve VR’nin benimsenmesi, 5G ağının büyümesi ve internet bant genişliğinin genişlemesi ile hızlanacak gibi duruyor.
Microsoft, Consagous, Quytech, RealWorld One, Chetu, Gramercy Tech, Scanta, IndiaNIC, Groove Jones, vb. Şirketler, yakın gelecekte dünyamızı şekillendirmede önemli bir rol oynayacak, sadece AR ve VR’nin çeşitli uygulamaları nedeniyle değil, aynı zamanda tüm sanallaştırılmış teknolojilerin bayrak taşıyıcısı olarak.
Trend 9: Mikro mobilitede sürekli büyüme
Mikromobilite piyasası Covid-19 yayılmasının başlangıcında doğal bir yavaşlama yaşarken, bu sektör zaten Covid öncesi büyüme seviyesine geldi. E-bisiklet ve e-scooter kullanımı sosyal mesafe normlarını da karşılayan uygun ulaşım alternatifleri olarak görüldükleri için hızla artıyor. Covid öncesi günlerle karşılaştırıldığında, mikromobilite pazarının özel mikromobilite için yüzde 9 ve paylaşılan mikromobilite için yüzde 12 büyümesi bekleniyor.
Beklenti ile oluşturulan yüzlerce millik yeni bisiklet yolu var. Milano, Brüksel, Seattle, Montreal, New York ve San Francisco’nun her biri 20 milden fazla özel bisiklet yolu sunmuştur. İngiltere hükümeti, 2030’dan sonra dizel ve benzinle çalışan otomobil satışlarının yasaklanacağını duyurdu ve bu da alternatif seçeneklerden biri olarak mikromobiliteye ilgiyi artırdı.
Girişimler, mikro hareketlilikteki yeniliğe öncülük ediyor. Bird, Lime, Dott, Skip, Tier ve Voi, küresel mikro mobilite endüstrisine liderlik eden anahtar girişimlerdir.
Çin, Ofo, Mobike ve Hellobike dahil olmak üzere birkaç mikro mobilite girişiminin tek boynuzlu at statüsüne ulaştığını gördü.
Trend 10: Otonom sürüş yeniliği
2021’de otonom sürüş teknolojisinde büyük ilerlemeler göreceğiz. Honda, geçtiğimiz günlerde, belirli koşullar altında herhangi bir sürücü müdahalesi gerektirmeyecek otonom araçları seri üreteceğini duyurdu. Tesla’nın Otopilot’u yalnızca şerit merkezleme ve otomatik şerit değişiklikleri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda bu yıldan itibaren hız işaretlerini tanıyabilir ve yeşil ışıkları algılayabilir. Önümüzdeki senelerde artık araç şoförlerini görmeyeceğiz gibi. Bu yeniliklerden birini de yakın zamanda Okan Üniversitesi yaptı.
Ford da yarışa katılıyor ve 2021’de otonom sürüş arabaları paylaşma hizmetinin başlamasını bekliyor. Şirket ayrıca bu tür araçları 2026 gibi erken bir zamanda belirli alıcılara da sunabilir. Mercedes-Benz dahil diğer otomobil üreticileri de bir dereceye kadar entegre etmeye çalışıyor. 2021’den itibaren yeni modellerinde otonom sürüş teknolojisi. GM, eller serbest sürüş Super Cruise özelliğini 2023’e kadar 22 araca çıkarmayı planlıyor.
Şiddetli pazar rekabeti, Lyft ve Waymo dahil olmak üzere diğer şirketlerde de kendi kendine sürüş teknolojisinin büyümesini hızlandırıyor. Bu alandaki girişimleri satın almak için milyarlarca dolar harcandı: GM Cruise’u 1 milyar dolara satın aldı; Uber, Otto’yu 680 milyon dolara satın aldı; Ford, Argo AI’yi 1 milyar dolara satın aldı; ve Intel, Mobileye’ı 15,3 milyar dolara satın aldı. Bu piyasada gerçekten çok büyük bir rekabet var.
Geleceğe Bakış
2021’de teknoloji geliştirme bir şekilde 2020’nin devamı niteliğinde olacak, ancak Covid-19’un etkisi yıl içinde değişecek. Yeni davranışlarımızın çoğu, 2021’de yeni normalin bir parçası haline gelecek ve büyük teknolojik ve ticari yeniliklerin yönlendirilmesine yardımcı olacak. Umarız Türkiye de bu değişime ayak uydurabilir ve bu rekabet ortamında yerini alabilir.
Meriç ÇAPAR
Bunlar da ilginizi çekebilir
Çöl Develeri Yeni Bir Soğutma Teknolojisine İlham Kaynağı Oluyor
Blockchain Teknolojisi Dünyanın Dengesini Bozmaya Hazır
Yeni Teknoloji Mars’ın Tuzlu Suyundan Oksijen ve Yakıt Elde Edebilir
Dünyayı Değiştirmekte Başarısız Olmuş 10 Teknolojik Çılgınlık
Yorumlar 3