Thomas Midgley Jr. (18 Mayıs 1889 – 2 Kasım 1944), Amerikalı bir kimyager ve mühendisti. Hayatı boyunca birçok buluş yaptı ve patent aldı. Ancak bu buluşların çoğu çevre ve insan sağlığı için büyük zararlar doğurdu. Bu nedenle, bazı tarihçiler onu bilimin en zararlı adamı olarak nitelendiriyor.
Bu makalede, Thomas Midgley’in hayatını, kim olduğunu, buluşlarını ve bunların sonuçlarını inceleyeceğiz. Ayrıca, onun bilimsel etiğe uygun davranıp davranmadığını ve günümüzde onun mirasını nasıl değerlendirmemiz gerektiğini tartışacağız.
Thomas Midgley’in Hayatı
Thomas Midgley Jr., 1889 yılında Pennsylvania’da doğdu. Babası da bir kimyagerdi ve oğluna bilime olan ilgisini aşıladı. Midgley, Cornell Üniversitesi’nde makine mühendisliği okudu ve 1911 yılında mezun oldu.
Mezuniyetinden sonra General Motors’a (GM) katıldı ve burada otomobil motorları üzerinde çalışmaya başladı. O dönemde, otomobil motorlarının en büyük sorunlarından biri “vuruntu” adı verilen bir fenomendi. Vuruntu, yakıtın yanma odasında düzensiz bir şekilde patlaması sonucu oluşan sesli ve zararlı bir titreşimdi. Bu titreşim, motorun performansını düşürüyor, yakıt tüketimini artırıyor ve motorun ömrünü kısaltıyordu.
Midgley, vuruntunun nedenini araştırırken, yakıtın oktan sayısının vuruntu ile ters orantılı olduğunu keşfetti. Oktan sayısı, yakıtın yanma odasında ne kadar kolay patladığını gösteren bir ölçüttü. Yüksek oktanlı yakıtlar daha zor patlıyor ve daha az vuruntu yapıyordu. Ancak o dönemde kullanılan benzinin oktan sayısı çok düşüktü.
Midgley, benzinin oktan sayısını artırmanın bir yolunu bulmaya karar verdi. Birçok maddeyi denedikten sonra, tetraetil kurşun (TEL) adlı bir bileşiğin benzinin oktan sayısını önemli ölçüde yükselttiğini fark etti. TEL’in benzinle karıştırılmasıyla elde edilen kurşunlu benzin, vuruntuyu büyük ölçüde azalttı ve motor performansını artırdı.
Midgley, TEL’in buluşunu 1921 yılında GM’e patentletti ve 1923 yılında da Standard Oil ile ortak bir şirket kurdu. Bu şirket, Ethyl Corporation adını aldı ve kurşunlu benzinin üretimi ve satışını yaptı.
Kurşunlu benzinin ticari başarısı büyük oldu. Otomobil endüstrisi için bir devrim yarattı. Ancak kurşunlu benzinin çevre ve insan sağlığı için ciddi tehlikeler taşıdığı da kısa sürede ortaya çıktı.
Kurşunlu benzinin egzozundan çıkan kurşun partikülleri havaya yayılıyor ve solunum yoluyla insanlara bulaşıyordu. Kurşun zehirlenmesi, sinir sistemi, beyin, böbrekler ve kan hücreleri üzerinde olumsuz etkiler yapıyordu.
Kurşun zehirlenmesinin belirtileri arasında baş ağrısı, yorgunluk, iştahsızlık, halsizlik, sinirlilik, uyuşukluk, kusma, karın ağrısı, kabızlık, anemi, nöbetler ve koma sayılabilir. Ayrıca kurşun zehirlenmesi çocuklarda zeka geriliği, öğrenme güçlüğü, davranış bozuklukları ve büyüme geriliği gibi sorunlara yol açabilir.
Midgley ve Ethyl Corporation, kurşunlu benzinin zararlarını inkar etti ve kamuoyunu yanıltmaya çalıştı. Kurşunlu benzinin güvenli olduğunu iddia etti ve alternatif yakıtları kötüledi. Ancak bilimsel araştırmalar ve sağlık raporları kurşunlu benzinin tehlikelerini ortaya koydu. Birçok ülkede kurşunlu benzinin kullanımı yasaklandı veya kısıtlandı. Ancak bu süreç uzun yıllar aldı ve milyonlarca insan kurşun zehirlenmesine maruz kaldı.
Midgley’in kurşunlu benzinle ilgili çalışmaları sırasında kendisi de kurşun zehirlenmesi geçirdi. Bu nedenle 1923 yılında bir süreliğine işinden ayrıldı. Ancak bu onu durdurmadı ve yeni buluşlar yapmaya devam etti.
Thomas Midgley’in Diğer Buluşları
Midgley, 1920’lerin sonunda GM’in kimya bölümünün başına geçti. Burada yeni bir proje üzerinde çalışmaya başladı. Bu proje, buzdolaplarında kullanılan soğutucu maddelerin geliştirilmesiydi.
O dönemde buzdolaplarında kullanılan soğutucu maddeler amonyak, sülfür dioksit ve metil klorür gibi zehirli veya yanıcı gazlardı. Bu gazlar sızdığında veya patladığında insanlara ve çevreye zarar verebiliyordu.
Midgley, bu sorunu çözmek için yeni bir soğutucu madde arayışına girdi. Birçok kimyasal bileşiği denedikten sonra, kloroflorokarbon (CFC) adlı bir sınıf gazın soğutucu olarak uygun olduğunu buldu. CFC’ler zehirli, yanıcı veya kokulu değildi. Ayrıca ucuz ve kolay üretilebiliyordu.
Midgley, CFC’lerin buluşunu 1930 yılında GM’e patentletti ve 1931 yılında da DuPont ile ortak bir şirket kurdu. Bu şirket, Kinetic Chemicals adını aldı ve CFC’lerin üretimi ve satışını yaptı.
CFC’lerin ticari başarısı büyük oldu. Buzdolapları için bir devrim yarattı. Ancak CFC’lerin atmosfer için ciddi tehlikeler taşıdığı da kısa sürede ortaya çıktı.
CFC’lerin atmosfere salınmasıyla ozon tabakasına zarar verdiği keşfedildi. Ozon tabakası, Dünya’yı zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından koruyan bir gaz katmanıdır. Ozon tabakasının incelmesi veya delinmesi sonucunda UV ışınlarının Dünya’ya ulaşması artar. Bu da insanlarda cilt kanseri, göz hastalıkları ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi sorunlara yol açar. Ayrıca bitkilerde fotosentezi azaltır ve ekosistemlerini bozar.
Midgley ve Kinetic Chemicals, CFC’lerin zararlarını inkar etti ve kamuoyunu yanıltmaya çalıştı. CFC’lerin güvenli olduğunu iddia etti ve alternatif soğutucuları kötüledi. Ancak bilimsel araştırmalar ve uydu görüntüleri CFC’lerin ozon tabakasına verdiği zararı ortaya koydu. Birçok ülkede CFC’lerin kullanımı yasaklandı veya kısıtlandı. Ancak bu süreç uzun yıllar aldı ve milyonlarca ton CFC atmosfere salındı.
Midgley’in CFC’lerle ilgili çalışmaları sırasında kendisi de ciddi bir sağlık sorunu yaşadı. 1940 yılında polio hastalığına yakalandı ve felç oldu. Bu nedenle yatağa bağımlı hale geldi. Ancak bu onu durdurmadı ve yeni buluşlar yapmaya devam etti.
Thomas Midgley’in Son Buluşu ve Ölümü
Midgley, felçli haldeyken bile kendisine yardımcı olacak bir sistem tasarladı. Bu sistem, halatlar, kasnaklar ve motorlardan oluşan karmaşık bir düzendi. Midgley, bu sistem sayesinde yatağında hareket edebiliyor ve ihtiyaçlarını karşılayabiliyordu.
Ancak bu sistem Midgley’in sonunu getirdi. 1944 yılında Midgley, sistemin halatlarına boynunu dolayarak boğuldu. Bu bir kaza mı yoksa intihar mı olduğu bilinmiyor.
Midgley’in ölümü trajik bir sondur. Ancak onun hayatı da trajik bir hikayedir. Midgley, bilime katkıda bulunmak ve insanlığın sorunlarını çözmek isteyen bir bilim insanıydı. Ancak yaptığı buluşlar insanlığa ve çevreye büyük zararlar verdi. Bu nedenle, onun bilimsel etiğe uygun davranmadığı ve sorumluluk almadığı eleştirileri yapılıyor.
Thomas Midgley’in Mirası
Thomas Midgley’in mirası nasıl değerlendirilmelidir? Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. Bazıları onu bilimin en zararlı adamı olarak görürken, bazıları onu iyi niyetli ama şanssız bir bilim insanı olarak görüyor.
Bir yandan, Midgley’in buluşlarının sonuçlarını öngöremediği veya önemsemediği söylenebilir. O dönemde kurşunlu benzinin veya CFC’lerin çevre üzerindeki etkileri tam olarak bilinmiyordu. Midgley, sadece teknik sorunları çözmeye odaklanmıştı. Ayrıca, Midgley’in buluşlarının da olumlu yanları vardı. Kurşunlu benzin motor performansını artırırken, CFC’ler de buzdolaplarını güvenli hale getirdi.
Öte yandan, Midgley’in buluşlarının zararlarını inkar ettiği veya gizlediği de söylenebilir. O dönemde de kurşunlu benzinin veya CFC’lerin insan sağlığına zararlı olduğuna dair kanıtlar vardı. Midgley, bu kanıtları görmezden geldi veya çürütmeye çalıştı. Ayrıca, Midgley’in buluşlarının da alternatifleri vardı. Kurşunlu benzin yerine etanol veya metanol gibi biyoyakıtlar kullanılabilirdi. CFC’ler yerine de propan veya amonyak gibi doğal gazlar kullanılabilirdi.
Sonuç olarak, Midgley’in mirası karmaşıktır. Onun buluşları hem teknik hem de etik açıdan tartışmalıdır. Onun bilimsel etiğe uygun davranıp davranmadığı da bir soru işaretidir. Günümüzde onun mirasını değerlendirirken, hem onun niyetlerini hem de sonuçlarını göz önünde bulundurmak gerekir.
Sonuç
Thomas Midgley Jr., Amerikalı bir kimyager ve mühendisti. Hayatı boyunca birçok buluş yaptı ve patent aldı. Ancak bu buluşların çoğu çevre ve insan sağlığı için büyük zararlar doğurdu. Bu nedenle, bazı tarihçiler onu bilimin en zararlı adamı olarak nitelendiriyor.
Bu makalede, Thomas Midgley’in hayatını, buluşlarını ve bunların sonuçlarını inceledik. Ayrıca, onun bilimsel etiğe uygun davranıp davranmadığını ve günümüzde onun mirasını nasıl değerlendirmemiz gerektiğini tartıştık.
Thomas Midgley’in mirası nasıl değerlendirilmelidir? Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. Bazıları onu bilimin en zararlı adamı olarak görürken, bazıları onu iyi niyetli ama şanssız bir bilim insanı olarak görüyor. Onun buluşları hem teknik hem de etik açıdan tartışmalıdır. Onun bilimsel etiğe uygun davranıp davranmadığı da bir soru işaretidir. Günümüzde onun mirasını değerlendirirken, hem onun niyetlerini hem de sonuçlarını göz önünde bulundurmak gerekir.