İnsanlığın kuşlarla yakın ilişkisi on binlerce yıl öncesine uzanıyor. Balık tutmaktan avlanmaya, yastıklarımızdan haberleşme araçlarımıza kadar bu modern dinozorlar, tüm varlığımız boyunca bize sadece yiyecek olmanın ötesinde birçok inanılmaz hizmet verdi.
Ancak yeni bir araştırma, 1980’lerden bu yana Avrupa‘da altı kuştan birinin sessizce ortadan kaybolduğu sonucuna vardı. Bu, son 40 yılda yaklaşık 620 milyon kanatlının şaşırtıcı bir şekilde kaybına tekabül etmektedir.
Kraliyet Kuşları Koruma Derneği’nin (RSPB) Richard Gregory NewsChain’e verdiği demeçte, “Endişe verici olan görünmez bir şekilde, sessizce gerçekleşmesidir.”
Görünüşte her yerde bulunan, sevimli küçük serçelerin sayısı 80’lerden bu yana yarı yarıya azaldı, sığırcık kuşlarının sayısı ise yaklaşık 75 milyon daha az.
Azalmanın çoğu, tarım ve otlak ortamlarıyla ilişkili türlerde meydana geldi ancak aynı zamanda şehirlerimizde de oluyor.
BirdLife Europe’un Geçici Koruma Başkanı Anna Staneva, “Sıradan kuşlar, büyük ölçüde bağımlı oldukları alanlar insanlar tarafından yok edildiğinden, giderek daha az yaygın hale geliyor. Doğa, tarım arazilerimizden, denizlerimizden ve şehirlerimizden silindi.
Avrupa’daki tüm hükümetler, doğanın restorasyonu için yasal olarak bağlayıcı hedefler belirlemeli, aksi takdirde kendi türümüz de dahil olmak üzere sonuçlar ciddi olacaktır.”
Habitat kaybı, böcek türlerindeki büyük düşüş, kirlilik ve hastalık dahil olmak üzere çeşitli ve sayısız nedenler bu oranda azalmaya sebep olabilir.
Bu yok oluş sürecinin en çok etkilenen türü serçe nüfusunun %50’si, yani 247 milyon kuş kayboldu.
Tarım politikası ve yönetimindeki değişiklikler düşüşlere neden oldu, ancak gıda kıtlığı, kuş sıtması veya hava kirliliği ile bağlantılı olabilecek kentsel nüfus da azalıyor.
Kuş gözlemciliği konusundaki zengin geçmişimiz, kuş popülasyon araştırmalarının herhangi bir hayvan grubu içinde en gelişmiş olanlardan biri olduğunu göstermektedir. Mevcut çalışmanın iyi bir şekilde kullanıldığı, profesyoneller tarafından yönlendirilen amatör kuşbilimciler sayesinde çok sayıda tarihsel veriye sahibiz.
445 Yerli Kuş Türünden 378’ine Yakından Takip
Burns ve meslektaşları, Avrupa’da üreyen 445 yerli kuş türünden 378’ini takip etti. Yapılan incelemelerin hepsi kötü sonuç vermedi. Burns ve meslektaşları, peregrin şahin popülasyonunun iki katına çıktığını fark etti. Bu doğayı koruma çabalarının güzel sonuçlar verdiğini gösterir.
Yedi yιrtıcı kuş türü; avlanmanın azalması, böcek ilaçlarının engellenmesi ve artan koruma çabaları sayesinde sayılarını koruyup popülasyonlarını arttırdı.
Bu, biyoçeşitliliği kasıtlı olarak olduğu kadar tesadüfen de ne kadar güçlü bir şekilde şekillendirebileceğimizi gösteriyor.
Burns, “Doğa ve iklim krizleriyle birlikte mücadele etmek için toplum genelinde dönüştürücü eyleme ihtiyacımız var.” dedi. Bu doğa dostu çiftçilik, türlerin korunması, sürdürülebilir ormancılık ve balıkçılığın ölçeğini belirleyerek korunan alan ağını hızla genişletmek anlamına geliyor” dedi.
Bu bulguların ışığında, araştırmacılar önerilen AB doğa restorasyon yasasının teşvik edilmesi çağrısında bulunuyorlar.
Ayrıca bahçelerimizi yeşillendirerek, ağaç dikerek, yuva kutuları kurarak ve hatta kışın en zorlu dönemlerinde doğru türde yiyecekleri uygun yerlere bırakarak yardımcı olabiliriz.
Gregory NewsChain’e verdiği demeçte: “Bu şekilde devam ederse doğa kuş sesleri olmadan çok daha sessiz olacak ve işleri tersine çevirmek için acilen bir şey yapmalıyız!”
Muhammed Ragıb ÇALIK