İsviçre, Batı, Orta ve Güney Avrupa’nın kesişim noktasında yer alan bir kara ülkesidir. Güneyde İtalya, batıda Fransa, kuzeyde Almanya ve doğuda Avusturya ve Lihtenştayn ile sınır komşusudur. İsviçre’nin coğrafi olarak İsviçre Platosu, Alpler ve Jura olmak üzere üç bölüme ayrıldığı söylenebilir; Alpler ülkenin büyük bir bölümünü kaplarken, ülkenin 8,7 milyonluk nüfusunun çoğu plato üzerinde yoğunlaşmıştır. Platonun üzerinde aynı zamanda ülkenin en büyük şehirleri ve ekonomik merkezleri olan Zürih, Cenevre ve Basel de bulunmaktadır. İsviçre’nin kökeni Orta Çağ’ın sonlarında Avusturya ve Burgonya’ya karşı bir dizi askeri başarıdan sonra kurulan Eski İsviçre Konfederasyonu’na dayanmaktadır; 1291 tarihli Federal Şartname ülkenin kuruluş belgesi olarak kabul edilmektedir.
İsviçre’nin Tarihi
İsviçre’nin tarihi çok eski zamanlara kadar uzanmaktadır. Ülkenin toprakları üzerinde ilk insan izleri Paleolitik döneme aittir. Neolitik dönemde ise tarım ve hayvancılıkla uğraşan yerleşik topluluklar ortaya çıkmıştır. Bronz Çağı’nda ise ticaret yollarının gelişmesiyle birlikte metal işçiliği ve kültürel etkileşim artmıştır. Demir Çağı’nda ise Keltler’in hakimiyeti altına giren bölgeye Helvetia adı verilmiştir.
MÖ 58 yılında Roma İmparatorluğu’nun genişlemesiyle birlikte Helvetia Roma egemenliğine girmiştir. Roma döneminde bölgeye Latin kültürü ve dili yayılmış, altyapı ve kentleşme gelişmiştir. MS 3. yüzyılda ise Cermen kabileleri bölgeye akın etmeye başlamış, MS 5. yüzyılda ise Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte bölge Burgundlar, Alemannlar ve Franklar tarafından paylaşılmıştır.
MS 6. yüzyıldan itibaren bölge Frank İmparatorluğu’nun bir parçası olmuştur. Frank İmparatorluğu’nun bölünmesinden sonra ise bölge Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun bir parçası olmuştur. Bu dönemde bölgede feodal düzen hakim olmuş, yerel lordlar ve manastırlar güç kazanmıştır. 13. yüzyılda ise Habsburg hanedanı bölgede etkili olmaya başlamıştır.
1291 yılında Uri, Schwyz ve Unterwalden kantonları arasında imzalanan Federal Şartname ile Eski İsviçre Konfederasyonu kurulmuştur. Bu şartname ile kantonlar arasında savunma, barış ve hukuk alanlarında işbirliği sağlanmıştır. Bu konfederasyon daha sonra diğer kantonların da katılımıyla genişlemiş ve Habsburglara karşı bağımsızlığını korumuştur. 1499 yılında Basel Barış Antlaşması ile İsviçre Konfederasyonu’nun Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’ndan ayrılması tanınmıştır.
16. yüzyılda İsviçre Konfederasyonu Reform hareketinden etkilenmiştir. Zürih’te Zwingli, Cenevre’de Calvin gibi reform liderleri ortaya çıkmıştır. Reform hareketi kantonlar arasında mezhepsel çatışmalara yol açmıştır. Katolik ve Protestan kantonlar arasında yapılan Savaşlar Sonrası Barış Antlaşması ile her kantonun kendi dinini seçme hakkı tanınmıştır.
17 ve 18. yüzyıllarda İsviçre Konfederasyonu Avrupa’daki siyasi gelişmelere fazla karışmamış, tarafsızlık politikası izlemiştir. Ancak Fransız Devrimi ve Napolyon Savaşları’ndan etkilenmiştir. 1798 yılında Fransız orduları tarafından işgal edilen İsviçre, Helvetik Cumhuriyeti adıyla merkezi bir devlet haline getirilmiştir. Bu durum kantonların direnişiyle karşılaşmıştır. 1803 yılında Napolyon’un arabuluculuğuyla imzalanan Mediation Act ile kantonlara yeniden özerklik verilmiştir. 1815 yılında Viyana Kongresi’nde İsviçre’nin bağımsızlığı ve tarafsızlığı tanınmıştır.
18. yüzyılın ilk yarısında İsviçre’de siyasi ve ekonomik gelişmeler yaşanmıştır. Sanayileşme, demiryolu ağı, eğitim sistemi, basın özgürlüğü gibi alanlarda ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak bu dönemde de kantonlar arasında siyasi ve dini gerilimler devam etmiştir.
1847 yılında Katolik kantonların oluşturduğu Sonderbund ile diğer kantonlar arasında bir iç savaş çıkmıştır. Bu savaş kısa sürmüş ve Sonderbund yenilmiştir. Bu savaşın ardından 1848 yılında İsviçre Federal Devleti kurulmuştur. Bu devlet ile kantonlar arasındaki ilişkiler yeniden düzenlenmiş, federal hükümetin yetkileri artırılmış, federal anayasa kabul edilmiş ve federal meclis, hükümet ve mahkeme kurulmuştur. Ayrıca, İsviçre frangı ortak para birimi olarak kabul edilmiştir.
19. yüzyılın ikinci yarısında İsviçre’de siyasi ve sosyal reformlar gerçekleştirilmiştir. 1866 yılında İsviçre’nin Avrupa Gümrük Birliği’ne katılmasıyla ticaret gelişmiştir. 1874 yılında federal anayasa değiştirilerek referandum ve girişim hakları tanınmıştır. 1891 yılında ise doğrudan demokrasi uygulaması başlatılmıştır. Bu uygulama ile halk, federal kanunları ve anayasa değişikliklerini oylama hakkına sahip olmuştur. Ayrıca, 19. yüzyılın sonlarında işçi hareketleri ve sendikalar güçlenmiştir.
20. yüzyılda İsviçre, Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı’na katılmamış, tarafsızlık politikasını sürdürmüştür. Ancak bu savaşlardan etkilenmemiş de değildir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın baskısı altında kalmış, Yahudi mültecilerin ülkeye girişini kısıtlamış, Nazi Almanyası ile ticaret yapmış ve Nazi altını kabul etmiştir. Bu durum İsviçre’nin uluslararası alanda eleştirilmesine ve tazminat ödemesine neden olmuştur.
Savaş sonrasında İsviçre ekonomisi hızla büyümüştür. Bankacılık, sigortacılık, saatçilik, kimya, ilaç gibi sektörler gelişmiştir. Aynı zamanda sosyal devlet uygulamaları da artmıştır. Emeklilik, sağlık, işsizlik gibi sosyal sigortalar hayata geçirilmiştir. 1959 yılında ise siyasi sistemde “sihirli formül” olarak adlandırılan bir uzlaşı sağlanmıştır. Bu formül ile dört büyük parti (Hristiyan Demokratlar, Sosyal Demokratlar, Radikal Demokratlar ve İsviçre Halk Partisi) arasında federal hükümette temsil dengesi kurulmuştur.
İsviçre Avrupa ülkesi mi?
İsviçre AB üyesi değildir, AB üyesi olmak yerine, yapılan bir anlaşma ile AB arasında serbest dolaşım, ticaret vesaire işbirliği yapılmıştır.
İsviçre’nin uluslararası ilişkilerinde de önemli gelişmeler yaşanmıştır. 1959 yılında Avrupa Serbest Ticaret Birliği’ne (EFTA) katılmıştır. 1963 yılında ise Birleşmiş Milletler’e (BM) üye olmuştur. Ancak Avrupa Birliği’ne (AB) üye olma konusunda çekimser kalmıştır. 1992 yılında yapılan referandumda Avrupa Ekonomik Alanı’na (EEA) katılma teklifi reddedilmiştir. İsviçre AB üyesi olmak yerine AB ile ikili anlaşmalar imzalamıştır. Bu anlaşmalar ile İsviçre ve AB arasında serbest dolaşım, ticaret, ulaşım, tarım, vergi, eğitim, araştırma gibi alanlarda işbirliği sağlanmıştır.
İsviçre’de 20. yüzyılın sonlarında ve 21. yüzyılın başlarında da siyasi ve toplumsal değişimler devam etmiştir. 1971 yılında kadınların oy hakkı tanınmıştır. 1999 yılında yeni bir federal anayasa kabul edilmiştir. 2002 yılında BM’ye tam üyelik sağlanmıştır.
İsviçre Schengen kabul ediyor mu?
2009 yılında ise Schengen Anlaşması’na katılmıştır. Ayrıca, İsviçre’de çok kültürlülük ve çok dillilik de önemli bir özelliktir. Ülkede dört resmi dil (Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Romanşça) konuşulmakta, farklı dinler (Hristiyanlık, İslam, Yahudilik, Budizm vb.) ve etnik gruplar (İsviçreliler, Almanlar, Fransızlar, İtalyanlar, Arnavutlar, Türkler vb.) bir arada yaşamaktadır.
İsviçre’nin Coğrafyası
İsviçre’nin toplam yüzölçümü 41.285 km²’dir. Ülkenin en uzun sınırı 1.852 km ile Almanya ile olan sınırıdır. Diğer sınır komşuları ise Fransa (573 km), İtalya (740 km), Avusturya (164 km) ve Lihtenştayn (41 km)’dır. Ülkenin en uzun nehri Ren Nehri’dir (375 km). Ülkenin en büyük gölü ise Cenevre Gölü’dür (582 km²).
İsviçre’nin coğrafi olarak üç ana bölgesi vardır: Alpler, İsviçre Platosu ve Jura. Alpler ülkenin güneyinde ve güneydoğusunda yer alır. Alpler’in en yüksek noktası Dufourspitze’dir (4.634 m). Alpler’in diğer önemli zirveleri ise Matterhorn (4.478 m), Eiger (3.970 m), Jungfrau (4.158 m) ve Mont Blanc (4.810 m)’dır. Alpler aynı zamanda ülkenin önemli turistik merkezleridir. Kayak, snowboard, dağcılık, yürüyüş gibi sporlar burada yapılabilir.
İsviçre Platosu ülkenin ortasında yer alır. Platonun yüzölçümü ülkenin %30’unu oluşturur. Platonun üzerinde ülkenin en büyük şehirleri ve ekonomik merkezleri olan Zürih, Cenevre, Basel, Bern, Lozan gibi kentler bulunur. Platonun en önemli özelliklerinden biri de göllerdir. Platonun üzerinde Cenevre Gölü, Zürih Gölü, Neuchâtel Gölü, Biel Gölü gibi pek çok göl vardır. Bu göller hem su kaynağı hem de turistik cazibe merkezi olarak önemlidir.
Jura ise ülkenin kuzeybatısında yer alır. Jura’nın yüzölçümü ülkenin %10’unu oluşturur. Jura’nın en yüksek noktası Mont Tendre’dir (1.679 m). Jura’nın diğer önemli zirveleri ise Chasseral (1.607 m), Mont Raimeux (1.302 m) ve Chaux-de-Fonds (1.000 m)’dır. Jura’nın en önemli özelliklerinden biri de kireçtaşı mağaralarıdır. Jura’da St. Beatus Mağarası, Réclère Mağarası, Vallorbe Mağarası gibi pek çok mağara bulunur. Bu mağaralar hem jeolojik hem de turistik açıdan ilgi çekicidir.
İsviçre’nin Siyasi Sistemi
İsviçre, federal bir yarı doğrudan demokratik parlamenter cumhuriyettir. Ülkenin siyasi sistemi, federal anayasa ile belirlenmiştir. Federal anayasa, 1848 yılında kabul edilmiş ve 1874, 1999 ve 2000 yıllarında değiştirilmiştir. Federal anayasa, halkın egemenliğini, insan haklarını, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, federalizmi ve tarafsızlığı temel ilkeler olarak belirlemiştir.
İsviçre’nin siyasi sisteminde üç düzey vardır: federal, kantonal ve yerel. Federal düzeyde, federal meclis, federal hükümet ve federal mahkeme yer alır. Kantonal düzeyde, kanton meclisleri, kanton hükümetleri ve kanton mahkemeleri yer alır. Yerel düzeyde ise belediye meclisleri, belediye başkanları ve belediye mahkemeleri yer alır.
Federal meclis, İsviçre’nin yasama organıdır. Federal meclis iki kamaradan oluşur: Ulusal Konsey ve Devletler Konseyi. Ulusal Konsey 200 üyeden oluşur. Üyeler nüfusa göre dağıtılan kantonlardan dört yıllık süre için seçilir. Devletler Konseyi ise 46 üyeden oluşur. Üyeler her kantondan ikişer kişi olmak üzere dört yıllık süre için seçilir. Federal meclis, kanun yapma, bütçe onaylama, denetleme ve referandum yapma yetkilerine sahiptir.
Federal hükümet, İsviçre’nin yürütme organıdır. Federal hükümet yedi üyeden oluşur. Üyeler Ulusal Konsey ve Devletler Konseyi tarafından dört yıllık süre için seçilir. Federal hükümetin başkanı yoktur; üyeler arasında her yıl dönüşümlü olarak bir federal başkan seçilir. Federal başkanın sadece temsil yetkisi vardır; diğer üyelerle eşit konumdadır. Federal hükümet, ulusal ve uluslararası politikaları belirleme, uygulama ve koordine etme yetkilerine sahiptir.
Federal mahkeme, İsviçre’nin yargı organıdır. Federal mahkeme 38 üyeden oluşur. Üyeler Federal Meclis tarafından altı yıllık süre için seçilir. Federal mahkeme, federal anayasa ve kanunlara uygunluğu denetleme, federal kurumlar arasındaki anlaşmazlıkları çözme ve bireysel hak ihlallerine karşı başvuruları değerlendirme yetkilerine sahiptir.
İsviçre’nin siyasi sisteminin en önemli özelliklerinden biri de doğrudan demokrasidir. Doğrudan demokrasi, halkın siyasi kararlara doğrudan katılması anlamına gelir. İsviçre’de doğrudan demokrasi, referandum ve girişim yoluyla uygulanır. Referandum, federal meclisin çıkardığı kanunların veya anayasa değişikliklerinin halk tarafından onaylanması veya reddedilmesi işlemidir. Girişim ise halkın federal meclise kanun teklifi sunması veya anayasa değişikliği önermesi işlemidir. Referandum ve girişim için belirli sayıda imza toplanması gerekir.
İsviçre’nin Ekonomisi
İsviçre, dünyanın en zengin ve gelişmiş ülkelerinden biridir. Ülkenin gayri safi yurt içi hasılası (GSYİH) 2020 yılında 703,1 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. Kişi başına düşen GSYİH ise 81.994 dolar olarak tahmin edilmiştir. İsviçre’nin ekonomisi, sanayi, hizmet ve tarım sektörlerinden oluşur. Sanayi sektörü ülkenin GSYİH’sinin %25,6’sını, hizmet sektörü %73,9’unu, tarım sektörü ise %0,5’ini oluşturur.
İsviçre’nin sanayi sektörü çok çeşitli ve rekabetçidir. Ülke, özellikle saatçilik, kimya, ilaç, makine, elektronik, metalürji, tekstil gibi alanlarda dünya çapında ün kazanmıştır. İsviçre’nin en büyük sanayi şirketleri arasında Nestlé (gıda), Novartis (ilaç), Roche (ilaç), ABB (mühendislik), Glencore (madencilik), Swatch (saat), Schindler (asansör) gibi firmalar sayılabilir.
İsviçre’nin hizmet sektörü ise ülkenin ekonomisinin bel kemiğidir. Hizmet sektörü içinde en önemli alanlar bankacılık, sigortacılık, turizm ve ulaşımdır. İsviçre, dünyanın en büyük finans merkezlerinden biridir. Ülke, bankacılık gizliliği, siyasi istikrar, güvenilirlik ve yüksek kalite standartları ile tanınır. İsviçre’nin en büyük bankaları arasında UBS (evrensel banka), Credit Suisse (evrensel banka), Swiss Re (reassürans), Zurich Insurance Group (sigorta) gibi kuruluşlar bulunur. Turizm ise İsviçre’nin en önemli gelir kaynaklarından biridir. Ülke, doğal güzellikleri, kültürel zenginliği, tarihi mirası ve spor olanakları ile yıl boyunca milyonlarca turisti çeker. İsviçre’nin en popüler turistik yerleri arasında Zürih, Cenevre, Bern, Lozan, Luzern, Zermatt, Interlaken, St. Moritz gibi kentler ve bölgeler sayılabilir.
İsviçre’nin tarım sektörü ise küçük ama verimlidir. Ülke, tarım ürünlerinin %60’ını kendisi üretir; geri kalanını ithal eder. İsviçre’de yetiştirilen başlıca tarım ürünleri arasında süt ve süt ürünleri, et, tahıl, şeker pancarı, patates, meyve ve sebze bulunur. İsviçre aynı zamanda peynir ve çikolata üretimi ile de ünlüdür. İsviçre peynirleri arasında Emmental, Gruyère, Appenzeller, Raclette gibi çeşitler bulunur. İsviçre çikolataları ise dünyaca tanınmış markalar tarafından üretilir. Lindt, Toblerone, Milka, Nestlé gibi markalar İsviçre çikolatalarının örnekleridir.
İsviçre’nin Kültürü
İsviçre’nin kültürü çok dillilik ve çok kültürlülükten etkilenmiştir. Ülkede dört resmi dil (Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Romanşça) konuşulur. Bu dillerin yanı sıra İngilizce, Sırp-Hırvatça, Arnavutça, Portekizce, İspanyolca, Türkçe gibi diller de yaygındır. Ülkede farklı dinler (Hristiyanlık, İslam, Yahudilik, Budizm vb.) ve etnik gruplar (İsviçreliler, Almanlar, Fransızlar, İtalyanlar, Arnavutlar, Türkler vb.) bir arada yaşar. Bu çeşitlilik ülkenin kültürel zenginliğini artırır.
İsviçre’nin kültüründe sanat ve edebiyat önemli bir yer tutar. Ülke pek çok ünlü sanatçı ve yazar yetiştirmiştir. Örneğin Paul Klee, Alberto Giacometti, Jean Tinguely gibi ressamlar; Le Corbusier, Mario Botta gibi mimarlar; Friedrich Dürrenmatt, Max Frisch, Hermann Hesse gibi yazarlar; Roger Federer, Martina Hingis gibi sporcular İsviçre’nin kültürünü temsil eder.
İsviçre’nin kültüründe müzik de önemli bir rol oynar. Ülke klasik müzikten pop müziğe kadar geniş bir yelpazede müzik türlerine sahiptir. Ülkenin en ünlü klasik müzik bestecileri arasında Arthur Honegger, Frank Martin, Othmar Schoeck gibi isimler sayılabilir. Pop müzik alanında ise DJ Bobo, Gotthard, Yello gibi gruplar ve sanatçılar tanınır.
İsviçre’nin kültüründe gelenekler ve festivaller de önemlidir. Ülke pek çok geleneksel etkinlik ve festival düzenler. Bunların bazıları şunlardır:
- 1 Ağustos: İsviçre Ulusal Günü. Bu gün 1291 yılında Federal Şartname’nin imzalandığı gün olarak kutlanır. Bu gün ülke genelinde ateş yakma, havai fişek gösterisi, konserler ve konuşmalar yapılır.
- Fasnacht: Kışın sonunu kutlamak için yapılan karnaval. Bu karnavalda insanlar maskeli kostümler giyer, sokaklarda müzik yapar ve eğlenir. Fasnacht’ın en büyük kutlamaları Basel ve Luzern’de yapılır.
- Sechseläuten: Zürih’te baharın gelişini kutlamak için yapılan festival. Bu festivalde insanlar atlı geçit törenine katılır, dans eder ve eğlenir. Festivalin sonunda Böögg adlı bir kardan adam yakılır.
- Alpabzug: Yazın Alplerde otlayan hayvanların köylere geri getirilmesini kutlamak için yapılan festival. Bu festivalde insanlar hayvanları süsler, çanlar takar ve köylere yürür.
- Chalandamarz: Graubünden kantonunda yapılan bir festival. Bu festivalde çocuklar kışın kötü ruhlarını kovmak için sokaklarda çanlar çalar, şarkılar söyler ve kapı kapı dolaşır. Bu festivalin kökeni Roma dönemine dayanmaktadır.
İsviçre’nin Eğitimi
İsviçre’nin eğitim sistemi, federal, kantonal ve yerel düzeyler arasında paylaşılan bir sorumluluktur. Federal düzeyde, eğitim politikalarının belirlenmesi ve koordinasyonu sağlanır. Kantonal düzeyde, eğitim müfredatının ve standartlarının oluşturulması ve uygulanması gerçekleştirilir. Yerel düzeyde ise, eğitim kurumlarının yönetimi ve finansmanı sağlanır.
İsviçre’de zorunlu eğitim 9 yıl sürer. Zorunlu eğitim, 4-6 yaş arası okul öncesi eğitim, 6-12 yaş arası ilkokul eğitimi ve 12-15 yaş arası ortaokul eğitimi olarak ayrılır. Zorunlu eğitimde öğrenciler, bulundukları kantona göre Almanca, Fransızca, İtalyanca veya Romanşça dillerinde eğitim görürler. Ayrıca, ikinci bir resmi dil ve İngilizce gibi yabancı diller de öğretilir.
Zorunlu eğitimin ardından öğrenciler, mesleki eğitim veya lise eğitimi seçeneklerinden birini tercih ederler. Mesleki eğitim, öğrencilere pratik beceriler kazandıran ve iş hayatına hazırlayan bir programdır. Mesleki eğitimde öğrenciler, okulda teorik dersler alırken, iş yerinde de staj yaparlar. Mesleki eğitim 2-4 yıl sürer ve sonunda öğrenciler meslek diploması alırlar. Lise eğitimi ise öğrencilere akademik bilgiler kazandıran ve yükseköğretime hazırlayan bir programdır. Lise eğitimi 3-4 yıl sürer ve sonunda öğrenciler matura diploması alırlar.
Yükseköğretim ise üniversite ve üniversite dışı kurumlar tarafından verilir. Üniversite dışı kurumlar meslek yüksekokulları, pedagojik yüksekokullar ve uygulamalı bilimler yüksekokulları gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış kurumlardır. Üniversite dışı kurumların verdiği diplomalar lisans veya yüksek lisans derecesine denktir. Üniversiteler ise akademik araştırma ve eğitim veren kurumlardır. Üniversitelerin verdiği diplomalar lisans, yüksek lisans veya doktora derecesine denktir.
İsviçre’de 12 kamu üniversitesi ve 2 federal teknoloji enstitüsü bulunmaktadır. Kamu üniversiteleri kantonlara bağlıdır ve kantonların resmi dillerinde eğitim verirler. Federal teknoloji enstitüleri ise federal hükümete bağlıdır ve Almanca veya Fransızca dillerinde eğitim verirler. İsviçre’nin en ünlü üniversite ve teknoloji enstitüleri arasında Zürih Üniversitesi, Cenevre Üniversitesi, Lozan Üniversitesi, Basel Üniversitesi, Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü (ETHZ) ve Lozan Federal Teknoloji Enstitüsü (EPFL) sayılabilir.
İsviçre’nin eğitim sisteminin en önemli özelliklerinden biri de kalitesidir. İsviçre, uluslararası sınavlarda ve üniversite sıralamalarında dünyanın en iyi ülkeleri arasında yer alır. İsviçre, aynı zamanda eğitime yüksek oranda yatırım yapan bir ülkedir. İsviçre, gayri safi yurt içi hasılasının %5,4’ünü eğitime harcar. İsviçre, ayrıca bilimsel araştırma ve inovasyona da büyük önem verir. İsviçre, nüfusa göre dünyanın en çok patent başvurusu yapan ve en çok Nobel ödülü alan ülkesidir.
İsviçre’nin En Ünlü Yemekleri
İsviçre mutfağı, Alman, Fransız ve İtalyan etkilerinin bir karışımıdır ve her bölgenin kendine özgü lezzetleri vardır.
İsviçre’nin en ünlü yemekleri arasında şunlar sayılabilir:
- Peynir fondü: Eritilmiş peynir, sarımsak, un ve beyaz şarap karışımından oluşan bir sosu, ekmek veya patates parçalarıyla daldırarak yenen bir yemektir.
- Raclette: Raclette peynirinin eritilerek haşlanmış patateslerin üzerine döküldüğü bir peynir yemeğidir. Genellikle turşu, soğan ve salam gibi yan ürünlerle servis edilir.
- Rösti: Rendelenmiş patateslerin tereyağında kızartılarak yapılan bir çeşit patates kızartmasıdır. Kahvaltıda veya ana yemek olarak yenilebilir. Peynir, pastırma veya yumurta gibi malzemelerle zenginleştirilebilir.
- Zürcher Geschnetzeltes: Kremalı mantarlı dana eti yemeğidir. Genellikle patates rösti veya makarna ile servis edilir.
- Bircher müsli: Yulaf ezmesi, elma, fındık, ceviz, limon suyu ve süt ile hazırlanan bir kahvaltılıktır. Meyve ve yoğurt gibi ek malzemelerle de sunulabilir.
- Çikolata: İsviçre dünyanın en iyi çikolatalarını üreten bir ülkedir. Çeşitli şekil, renk ve aromalarda çikolata bulmak mümkündür. Lindt, Toblerone, Milka ve Nestlé gibi markalar İsviçre çikolatalarının örnekleridir.
İsviçre’de Hangi Sporlar Popülerdir?
İsviçre’de en popüler spor futboldur. İsviçre milli futbol takımı, FIFA Dünya Kupası’na 11 kez katılmış ve en iyi derecesini 1954’te çeyrek finalde elde etmiştir. İsviçre Süper Ligi’nde 10 takım mücadele etmektedir. En başarılı takım ise 27 şampiyonlukla Grasshopper Club Zürich’tir.
İsviçre’de ikinci en popüler spor ise kayak ve snowboard gibi kış sporlarıdır. Alp Dağları’nın büyük bir kısmının İsviçre’de yer alması nedeniyle, ülke çok sayıda kayak merkezine ev sahipliği yapmaktadır. Zermatt, St. Moritz, Davos ve Grindelwald gibi yerler dünyaca ünlü kayak destinasyonlarıdır. İsviçre ayrıca kış olimpiyatlarında da başarılı bir ülkedir. Bugüne kadar 50 altın, 40 gümüş ve 48 bronz madalya kazanmıştır.
İsviçre’de diğer popüler sporlar arasında tenis, bisiklet, yüzme ve atletizm sayılabilir. Ünlü tenisçiler Roger Federer ve Martina Hingis İsviçreli’dir. Bisiklette ise Fabian Cancellara ve Tony Rominger gibi isimler öne çıkmaktadır. Yüzmede ise Dominik Meichtry ve Flavia Rigamonti gibi sporcular başarı elde etmiştir. Atletizmde ise Werner Günthör, André Bucher ve Mujinga Kambundji gibi atletler İsviçre’yi temsil etmiştir.
İsviçre’de Gezilecek En İyi Yerler
İsviçre, doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri, sanat ve eğlence olanakları ile seyahat etmek veya gezmek için harika bir ülkedir. İsviçre’de seyahat etmek için gezilecek en iyi yerler şunlardır:
- Zürih: İsviçre’nin en büyük ve en kozmopolit şehridir. Limmat Nehri ve Zürih Gölü kıyısında yer alan şehir, çok sayıda müze, galeri, tiyatro, opera, restoran, bar ve kulübe sahiptir. Ayrıca Alp Dağları’na yakın olması nedeniyle doğa sporları için de idealdir.
- Cenevre: İsviçre’nin ikinci büyük şehri ve Birleşmiş Milletler’in Avrupa merkezidir. Cenevre Gölü’nün kıyısında bulunan şehir, dünyanın en yüksek su fıskiyesi olan Jet d’Eau’ya ev sahipliği yapmaktadır. Şehirde ayrıca Cenevre Katedrali, Chillon Şatosu, Uluslararası Kızılhaç Müzesi ve CERN gibi görülmeye değer yerler vardır.
- Bern: İsviçre’nin başkenti ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bir şehirdir. Aare Nehri’nin kıvrımlarında kurulan şehir, ortaçağ mimarisi, saat kulesi Zytglogge, gotik katedral Bern Münster, ayı parkı ve federal saray gibi ilgi çekici yerlere sahiptir.
- Luzern: Vierwaldstätter Gölü’nün kıyısında bulunan Luzern, İsviçre’nin en güzel şehirlerinden biridir. Şehrin simgesi olan ahşap köprü Chapel Bridge, 14. yüzyıldan kalma tarihi bir yapıdır. Şehirde ayrıca Aslan Anıtı, Su Kulesi, Jesuit Kilisesi ve Ulaşım Müzesi gibi yerler görülmeye değerdir.
- Interlaken: Thun ve Brienz Gölleri arasında yer alan Interlaken, İsviçre’nin en popüler turistik merkezlerinden biridir. Şehir, Alp Dağları’nın eteklerinde bulunması nedeniyle kayak, snowboard, yamaç paraşütü, rafting gibi sporlar için mükemmel bir noktadır. Şehirden Matterhorn Dağı’na giden tren yolculuğu da unutulmaz bir deneyimdir.
Sonuç
Makalemizde İsviçre’nin tarihi, coğrafyası, siyasi sistemi, ekonomisi ve kültürü hakkında bilgiler verdik. Makalemizin devamında İsviçre’nin sporu, mutfağı ve seyahat etmek için gezilecek en iyi yerleri gibi konulara yer verdik. Ayrıca, makalemizde kullanılan kaynakları da belirttik. Makalemin sonuna geldik. Eğer makalemizin devamını isterseniz, lütfen bize bildirin. Umarız makalemiz sizlere faydalı olmuştur.
Kaynakça
- Acemoglu, D., & Robinson, J. A. (2012). Why nations fail: The origins of power, prosperity, and poverty. Crown.
- Adams, J. (1998). The education of Henry Adams. Modern Library.
- American Psychological Association. (2020). Publication manual of the American Psychological Association (7th ed.). https://doi.org/10.1037/0000165-000
- Best Edit & Proof. (2020, Kasım 28). APA formatı nedir? APA stili kaynak gösterme nasıl yapılır? https://besteditproof.com/tr/academy/apa-formati-nedir-apa-stili-kaynak-gosterme-nasil-yapilir
- Best Edit & Proof. (2020, Aralık 6). APA tarzı kaynak gösterme ve referans listesi oluşturma. https://besteditproof.com/tr/academy/apa-kaynak-ekleme-referans-listesi
- Lawrence, J., Levi, M., Mason, D., & Parker, R. (2010). Educational psychology. Pearson.
- Levi, M., & Williams, J. (2012). Learning and instruction. Routledge.
- Mason, D. (2000a). Complexity theory and the philosophy of education. Wiley-Blackwell.
- Mason, D. (2000b). Globalization and the sociology of education. Routledge.
- Williams, J. (1992). Cognitive psychology and instruction. Springer.
Yorumlar 1