Abraham Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri’nin 16. başkanı olarak tarihe geçmiştir. 1809-1865 yılları arasında yaşamış olan Lincoln, Amerikan İç Savaşı’nı yönetmiş, köleliği kaldırmış ve demokratik değerleri savunmuştur. Lincoln, hem ulusal hem de uluslararası alanda saygı ve hayranlık uyandıran bir lider olarak tanınmaktadır.
Abraham Lincoln’ün Çocukluğu ve Eğitimi
Abraham Lincoln, 12 Şubat 1809’da Kentucky eyaletinde doğdu. Babası Thomas Lincoln, annesi Nancy Hanks’ti. Ailesi fakir ve okuma yazma bilmeyen çiftçilerdi. Lincoln’ün doğduğu ev, tek odalı bir kulübeden ibaretti.
Lincoln’ün çocukluğu zorluklarla geçti. Annesi 1818’de süt hastalığından öldü. Babası 1819’da Sarah Bush Johnston ile evlendi. Üvey annesi, Lincoln’ü sevgiyle karşıladı ve ona okuma yazma öğretti. Lincoln, kitap okumayı çok seviyordu. Kendi kendine öğrendiği bilgilerle zekasını geliştirdi.
Lincoln’ün resmi eğitimi çok azdı. Toplamda sadece bir yıl kadar okula gitti. Ancak bu onun öğrenme hevesini engellemedi. Hayatı boyunca kendini geliştirmeye devam etti. Özellikle hukuk, tarih, edebiyat ve siyaset alanlarında kendini yetiştirdi.
Lincoln, gençliğinde babasının çiftliğinde çalıştı. Ayrıca odunculuk, tekne kaptanlığı, postacılık gibi çeşitli işlerde de bulundu. Bu işler ona hem fiziksel hem de sosyal beceriler kazandırdı.
Lincoln, 1830’da ailesiyle birlikte Illinois eyaletine taşındı. Burada bağımsız bir hayat sürmeye başladı. 1832’de Kara Gök Savaşı’na katıldı. Bu savaşta yerli Amerikalılara karşı savaşan milis güçlerine komutanlık yaptı. Ancak savaşta pek başarılı olamadı.
Lincoln, savaştan sonra siyasete atılmaya karar verdi. 1832’de Illinois eyalet meclisine aday oldu ancak seçilemedi. Bu başarısızlık onu yıldırmadı. 1834’te tekrar aday oldu ve bu sefer seçildi. Lincoln, 1834-1842 yılları arasında dört dönem Illinois eyalet meclisinde görev yaptı.
Lincoln, siyasete girdiği dönemde Whig Partisi’ne üye oldu. Bu parti, merkezi hükümetin güçlendirilmesini, ulusal bankanın kurulmasını, ulaşım ve eğitim sistemlerinin geliştirilmesini savunuyordu. Lincoln, bu görüşleri benimsedi ve partisinin önde gelen isimlerinden biri oldu.
Lincoln, siyasetin yanı sıra hukuk alanında da ilerlemek istiyordu. Kendi kendine hukuk okudu ve 1836’da avukatlık lisansı aldı. 1837’de Springfield şehrine taşındı ve burada John T. Stuart ile ortak bir avukatlık bürosu açtı. Lincoln, avukatlık kariyerinde başarılı oldu. Hem jüriyi hem de halkı etkileyen güçlü bir hitabet yeteneği vardı.
Lincoln, 1842’de Mary Todd ile evlendi. Bu evlilikten dört oğlu oldu: Robert, Edward, William ve Thomas. Ancak Edward 4 yaşında, William 11 yaşında, Thomas 18 yaşında öldü. Sadece Robert hayatta kaldı ve babasının izinden giderek avukat ve siyasetçi oldu.
Lincoln, aile hayatından memnundu ancak siyasi hedeflerinden vazgeçmedi. 1846’da ABD Temsilciler Meclisi’ne seçildi. Burada Whig Partisi’nin lideri Henry Clay’in yakın bir destekçisi oldu. Clay’in Amerikan Sistemi adını verdiği ekonomik programı savundu. Ayrıca Meksika-Amerika Savaşı’na ve köleliğin yayılmasına karşı çıktı.
Lincoln, Temsilciler Meclisi’nde sadece bir dönem görev yaptıktan sonra 1849’da siyasetten çekildiğini açıkladı. Bunun nedeni, Whig Partisi’nin gücünün azalması ve kölelik konusunda net bir tutum sergilememesiydi. Lincoln, siyasetten uzaklaşarak avukatlık mesleğine odaklandı. Ancak kölelik meselesi onu tekrar siyaset sahnesine çekecekti.
Abraham Lincoln’ün Avukatlık ve Siyaset Kariyeri
Abraham Lincoln, 1850’li yıllarda avukatlık mesleğinde başarılar elde etti. Özellikle demiryolu, banka, sigorta ve patent davalarında uzmanlaştı. Ülkenin en saygın avukatlarından biri oldu. Ancak siyasete olan ilgisi hiç azalmadı. Kölelik konusunda giderek daha tutkulu bir duruş sergiledi.
Lincoln, 1854’te Kansas-Nebraska Yasası’nın çıkarılmasına şiddetle karşı çıktı. Bu yasa, yeni eyaletlerin köleliği kabul edip etmeme konusunda halk oylaması yapmasına izin veriyordu. Lincoln, bu yasanın Missouri Uzlaşması’nı ihlal ettiğini ve köleliğin yayılmasına yol açtığını savundu. Ayrıca köleliğin hem ahlaki hem de anayasal olarak yanlış olduğunu ileri sürdü.
Lincoln, 1854’te Illinois eyalet meclisine tekrar seçildi. Aynı yıl Whig Partisi dağıldı. Lincoln, yeni kurulan Cumhuriyetçi Parti’ye katıldı. Bu parti, köleliğin kaldırılmasını ve ülkenin bütünlüğünü savunuyordu. Lincoln, partinin önde gelen isimlerinden biri oldu.
Lincoln, 1856’da Cumhuriyetçi Parti’nin ilk başkan adayı John C. Frémont’u destekledi ancak Frémont seçimi kaybetti. 1858’de ABD Senatosu’na aday oldu. Bu seçimde rakibi Demokrat Partili Stephen A. Douglas’tı. Lincoln ve Douglas arasında ünlü bir tartışma serisi gerçekleşti. Bu tartışmalarda Lincoln, Douglas’ın kölelik konusundaki esnek tutumunu eleştirdi ve ülkenin ikiye bölünemeyeceğini söyledi.
Lincoln, tartışmalarda büyük bir izlenim bıraktı ancak senato seçimini kaybetti. Buna rağmen ulusal alanda tanınmaya başladı. 1860’ta Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı oldu. Seçim kampanyasında ülkenin birliğini korumak ve köleliği sınırlamak vaatlerinde bulundu.
Lincoln, 6 Kasım 1860’ta yapılan seçimde başkanlığı kazandı. Ancak bu zafer, ülkeyi derinden sarsan bir krize yol açtı. Güneyli eyaletler, Lincoln’ün başkanlığını tanımadıklarını ve Amerika Birleşik Devletleri’nden ayrıldıklarını ilan ettiler. Böylece Amerikan İç Savaşı başlamış oldu.
Abraham Lincoln’ün Amerikan İç Savaşı Sırasındaki Başkanlığı
Abraham Lincoln, 4 Mart 1861’de başkanlık yemini etti. Aynı ay, Güneyli eyaletlerin oluşturduğu Konfederasyon, Güney Carolina’daki Fort Sumter kalesine saldırdı. Böylece Amerikan İç Savaşı başlamış oldu. Lincoln, savaşın başlangıcında ülkenin birliğini korumak için mücadele etti. Kölelik konusunda ise temkinli bir tutum sergiledi.
Lincoln, savaşın ilk yıllarında birçok zorlukla karşılaştı. Hem kuzeyde hem de güneyde savaş karşıtı sesler yükseliyordu. Ayrıca Avrupa ülkeleri, Konfederasyon’a destek vermeye hazırlanıyordu. Lincoln, bu sorunlarla başa çıkmak için hem askeri hem de siyasi önlemler aldı.
Lincoln, askeri alanda yetenekli komutanlar atadı. Bunların başında Ulysses S. Grant ve William T. Sherman geliyordu. Bu komutanlar, Konfederasyon’un savunma hatlarını kırmak için cesur ve kararlı hareket ettiler. Lincoln, ayrıca deniz ablukası, demiryolu kontrolü ve sınır eyaletlerinin sadakati gibi stratejik hedeflere odaklandı.
Lincoln, siyasi alanda ise köleliği kaldırma kararı aldı. 22 Eylül 1862’de Kölelik Karşıtı Bildiri’yi yayınladı. Bu bildiriye göre, 1 Ocak 1863’ten itibaren isyan halindeki eyaletlerdeki tüm köleler özgür olacaktı. Lincoln, bu kararı hem ahlaki hem de stratejik bir hamle olarak gördü. Hem köleliğe karşı olan halkın desteğini kazandı hem de Avrupa ülkelerinin Konfederasyon’a yardım etmesini engelledi.
Lincoln, 1863’te iki önemli zafer elde etti. Birincisi, 1-3 Temmuz’da Pensilvanya’da gerçekleşen Gettysburg Muharebesi’ydi. Bu muharebe, Konfederasyon’un Kuzey’e yaptığı son büyük saldırının püskürtülmesiydi. İkincisi, 4 Temmuz’da Mississippi’deki Vicksburg Kuşatması’nın sona ermesiydi. Bu kuşatma, Mississippi Nehri’nin tamamen Birlik güçlerinin kontrolüne geçmesini sağladı.
Lincoln, Gettysburg Muharebesi’nin ardından 19 Kasım 1863’te Gettysburg Mezarlığı’nda bir konuşma yaptı. Bu konuşma, Gettysburg Konuşması olarak tarihe geçti. Bu konuşmada Lincoln, Amerikan demokrasisinin temel değerlerini vurguladı ve savaşın anlamını açıkladı. Konuşma şöyle başlıyordu:
“Yetmiş yedi yıl önce atalarımız bu kıtada yeni bir ulus doğurdu; özgürlük ilkesine dayanan ve her insanın eşit yaratıldığı inancına bağlı kalan bir ulus.”
Konuşma şöyle bitiyordu:
“Bu büyük görevi bizlere bırakan bu saygın ölülerin önünde saygılı bir şekilde duruyoruz; burada bitirdikleri işi biz devralacağız; bu ulusun Tanrı’nın yardımıyla yeni bir doğuş yaşayacağına ve halkın yönetimi, halk tarafından ve halk için hiçbir zaman yok olmayacağına adanmış bir azimle ilerleyeceğiz.”
Gettysburg Konuşması, sadece iki dakika sürmesine rağmen, Amerikan tarihinin en etkili konuşmalarından biri oldu. Lincoln, bu konuşmayla hem savaşın amacını hem de ulusun geleceğini belirledi.
Lincoln, 1864’te ikinci kez başkanlığa seçildi. Bu seçimde rakibi, eski komutanı George B. McClellan’dı. McClellan, savaşı bitirmek ve Konfederasyon’la barış yapmak istiyordu. Lincoln ise savaşı kazanmak ve köleliği tamamen kaldırmak istiyordu. Lincoln, halkın desteğini alarak seçimi kazandı.
Lincoln, 1865’te ABD Anayasası’na 13. Ek Madde’yi ekledi. Bu maddeye göre, ABD topraklarında kölelik ve zorla çalıştırma yasaklanıyordu. Böylece Lincoln, köleliği hem yasal hem de anayasal olarak sona erdirdi.
Lincoln, aynı yıl savaşın sona ermesini de gördü. 9 Nisan 1865’te Konfederasyon’un başkomutanı Robert E. Lee, Virginia’daki Appomattox Mahkeme Binası’nda teslim oldu. Lincoln, teslim töreninde bulunmadı ancak Konfederasyon askerlerine insancıl bir şekilde davranılmasını istedi. Ayrıca ülkenin yeniden birleşmesi ve iyileşmesi için çalışmaya başladı.
Abraham Lincoln’ün Köleliği Kaldırma Çabaları ve Gettysburg Konuşması
Abraham Lincoln, köleliğe karşı olan bir başkan olarak tarihe geçmiştir. Ancak Lincoln’ün kölelik konusundaki görüşleri zaman içinde değişim göstermiştir. Lincoln, başlangıçta köleliğin yayılmasını engellemek istiyordu. Ancak savaşın ilerleyen aşamalarında köleliği tamamen kaldırmak için harekete geçti.
Lincoln, köleliği kaldırmak için hem yasal hem de anayasal adımlar attı. Bunların başında Kölelik Karşıtı Bildiri ve 13. Ek Madde gelmektedir. Kölelik Karşıtı Bildiri, 1862’de Lincoln tarafından yayınlanan bir belgedir. Bu belgeye göre, isyan halindeki eyaletlerdeki tüm köleler özgür olacaktır. 13. Ek Madde ise 1865’te ABD Anayasası’na eklenen bir maddedir. Bu maddeye göre, ABD topraklarında kölelik ve zorla çalıştırma yasaktır.
Lincoln, köleliği kaldırma çabalarıyla hem ulusal hem de uluslararası alanda büyük bir destek kazandı. Hem köleliğe karşı olan halkın hem de Avrupa ülkelerinin sempatisini topladı. Ayrıca savaşta Birlik güçlerine katılan yaklaşık 200 bin siyahi askerin de özgürlüğünü sağladı.
Lincoln, köleliği kaldırma çabalarını Gettysburg Konuşması’nda da dile getirdi. Gettysburg Konuşması, 1863’te Lincoln tarafından yapılan bir konuşmadır. Bu konuşmada Lincoln, Amerikan demokrasisinin temel değerlerini vurgulamış ve savaşın anlamını açıklamıştır.
Gettysburg Konuşması, sadece iki dakika sürmesine rağmen, Amerikan tarihinin en etkili konuşmalarından biri olmuştur. Lincoln, bu konuşmayla hem savaşın amacını hem de ulusun geleceğini belirlemiştir.
Gettysburg Konuşması’nın tam metni şöyledir:
“Yetmiş yedi yıl önce atalarımız bu kıtada yeni bir ulus doğurdu; özgürlük ilkesine dayanan ve her insanın eşit yaratıldığı inancına bağlı kalan bir ulus.
Şimdi biz bu ulusun büyük bir iç savaşın ortasında olduğu bir zamanda yaşıyoruz; bu savaş bu ulusun ya da bu ulusun kurulduğu ilkenin yaşayıp yaşayamayacağını deniyor. Biz bu savaşın büyük bir muharebesinin yapıldığı bu alanda toplandık. Bu alanın bir bölümünü o muharebede hayatlarını verenlere son bir saygı göstergesi olarak ayırmaya geldik. Bu amaçla burada yapabileceğimiz çok az şey var ya da çok az söz söyleyebiliriz. Ama burada yaşayan dünya asla unutmayacak onların burada yaptıklarını.
Bizim burada yapmamız gereken daha büyük bir iş var. Bu ölülerin önünde saygılı bir şekilde duruyoruz; burada bitirdikleri işi biz devralacağız; bu ulusun Tanrı’nın yardımıyla yeni bir doğuş yaşayacağına ve halkın yönetimi, halk tarafından ve halk için hiçbir zaman yok olmayacağına adanmış bir azimle ilerleyeceğiz.”
Abraham Lincoln’ün Suikastı ve Etkisi
Abraham Lincoln Nasıl Öldü?
Abraham Lincoln, Amerikan İç Savaşı’nı bitirdikten sonra ülkenin yeniden birleşmesi ve iyileşmesi için çalışmaya başladı. Ancak bu çalışmaları, bir suikast girişimi sonucu yarım kaldı. 14 Nisan 1865’te Lincoln, eşi Mary Todd ile birlikte Washington’daki Ford Tiyatrosu’nda bir oyun izliyordu. Oyunun devam ettiği sırada, Konfederasyon yanlısı bir aktör olan John Wilkes Booth, Lincoln’ün locasına girdi ve ona arkadan bir kurşun sıktı. Ardından locadan atlayarak kaçtı.
Lincoln, ağır yaralı olarak yakındaki bir pansiyona götürüldü. Ertesi sabah Abraham Lincoln 7:22’de hayatını kaybetti. Lincoln’ün ölüm haberi ülkeyi yasa boğdu. Milyonlarca insan onun için gözyaşı döktü. Lincoln’ün cenazesi, başkentten Illinois’e kadar uzanan uzun bir törenle taşındı. 4 Mayıs 1865’te Springfield’deki Oak Ridge Mezarlığı’na defnedildi.
Lincoln’ün suikastı, Amerikan tarihinin en trajik olaylarından biri oldu. Lincoln, hem ulusal hem de uluslararası alanda büyük bir saygı ve hayranlık uyandıran bir lider olarak anıldı. Lincoln’ün hayatı, başarıları ve mirası, pek çok kitap, film, anıt ve müzeye konu oldu.
Lincoln’ün etkisi, Amerikan siyaseti ve kültürü üzerinde de devam etti. Lincoln, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat Parti’nin ilham kaynağı oldu. Lincoln’ün adını taşıyan pek çok kurum, ödül, eyalet ve şehir kuruldu. Lincoln’ün portresi, ABD’nin resmi para birimi olan 5 dolarlık banknotun ve 1 sentlik madeni paranın üzerinde yer aldı. Ayrıca Washington’daki Lincoln Anıtı, onun en ünlü heykellerinden biri oldu.
Lincoln’ün sözleri de Amerikan halkının belleğinde yaşadı. Özellikle Gettysburg Konuşması, Amerikan demokrasisinin temel metinlerinden biri olarak kabul edildi. Lincoln’ün sözleri, hem siyasi hem de kültürel alanda pek çok kişiye ilham verdi.
Lincoln’ün hayat hikayesi, özgürlük, eşitlik ve demokrasi gibi değerleri savunan herkes için bir örnek oldu. Lincoln, Amerikan tarihinin en büyük başkanlarından biri olarak kabul edildi.
Yorumlar 1