Okyanusun karanlık derinliklerinde yaşayan üç köpek balığı türü, tüm zamanların yaşamsal ışıldayan köpek balıkları oldu. Yeni Zelanda sularında bir ilk olan kitefin köpekbalığı, kara karınlı fenerbalığı ve güney fener köpekbalığının derilerinde parıldayan hafif mavi desenlerin olduğu keşfedildi. Bu üçü arasında 180 cm (5 fit 11 inç) kadar büyüyen kitefin köpekbalığı, şu anda bilinen en büyük biyoışıldayan (biyolüminesans) köpek balığı türüdür. Biyolüminesans, canlıların evrimleşmesi için sıra dışı bir özellik değildir. (Aslında görünmeyecek şekilde hafifçe ışıldamasına rağmen, insanlar bile ışıldamaktadır). Gece parlayan mantarlar; karanlık mağaralardaki böcekler ve okyanusun derinliklerinde, güneş ışınlarının suya erişemeyeceği kadar derin yerlerde yaşayan canlılar gibi köpek balıkları için bu tarz yaşam şekli yararlı görünmektedir.
Alacakaranlık bölgesi olarak bilinen mezopelajikte, yüzeyin 200 ila 1.000 metre altında yaşayanlar için biyolüminesans neredeyse bir yaşam durumudur. Tüm mezopelajik hayvanların % 90’ından fazlası, farklı şekillerde kullandıkları biyolüminesansa sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, köpek balıklarının biyolüminesansı ne iyi olarak belgelenmiş, ne de kapsamlı bir biçimde araştırılmıştır. Belçika’nın Université Catholique de Louvain’da deniz biyologları olan Jérôme Mallefet ve Laurent Duchatelet, bunu doğrulamak için çaba sarf etmektedirler.
Araştırmacıların makalelerine göre;
“Biyolüminesansın (biyoışıltının) denizde genelde olağanüstü ama nadir olarak görülen bir olay olduğunu; ancak açık denizin enginliği ve bu bölgede ışıklı organizmaların oluşumu göz önüne alındığında, giderek daha net duruma geliyor. Derinlemesine ışık üretmek, gezegenimizin en büyük ekosisteminin yapılandırılması için önemli bir rol oynamalıdır”. Yeni Zelanda’daki Ulusal Su ve Atmosferik Araştırmaları Enstitüsü’nden (NIWA) Darren Stevens ile birlikte, yerel sularda bulunan mezopelajik köpekbalıkları üzerinde bir çalışma yapıldı. Net bir kanıt bulunamamasına rağmen bilim adamlarının 1980’lerden beri şüphelendiği, küresel bir dağılıma sahip olan kitefin köpekbalığının (Dalatias licha) gerçekten de biyolüminesans olduğunu, çalışmaları sayesinde biliyoruz.
Diğer iki tür köpekbalığı olan kara karınlı fener balığı (Etmopterus lucifer) ve güney fener balığı (E. granulosus), sırasıyla 47 ve 60 cm kadar olan kitefinden daha küçüktürler. Aynı zamanda Yeni Zelanda’da açık deniz trol teknesinde bulunan sıradan köpekbalığı türleridir. Bilim insanları, örneklerini Ocak 2020’de Yeni Zelanda’nın doğu kıyısındaki Chatham Rise’de bir NIWA araştırma trolünde yakaladılar. Yakalanan yüzlerce köpekbalığından 13’ü kitefin köpekbalığı, 7’si kara karın ve 4’ü güney fener köpekbalığı biyolüminesan çalışması için kullanıldı. Bilim insanları, üç türün derisinde, biyolüminesan hayvanlarda bulunan ışık yayan bir organ olarak bilinen fotoforlar buldular. Şaşırtıcı bir şekilde, köpekbalıklarında ışık emisyonu hormonal olarak kontrol edilir. (Bunun geçerli olduğu bilinen tek hayvan türüdür). Araştırmacılar, üç köpek balığı türü ile melatoninin parlamayı tetiklediğini, alfa-melanositin onu uyardığını ve adrenokortikotropik hormonlarının onu kapattığını keşfettiler.
Köpekbalıklarının neden parladığına gelince;
Bunu anlamak o kadar kolay değil. Mezopelajik hayvanlar pek çok nedenden dolayı parlayabilir: Bir eş çekmek, avı cezbetmek, eğitim ya da kamuflaj. Bilim insanları, köpekbalıkları için ikinci nedenin olabileceğini düşünüyor. Parıltı karın çevresinde ve alt kısımlarda yoğunlaşır ve mezopelajik olarak bu, balıkların belirli açılardan neredeyse görünmez olmasına yardımcı olur.
Köpekbalıklarının hiçbir ışığın giremeyeceği şekilde takıldığı yerler yeterince derin değildir; altında yüzen hayvanları avlamak için, gökyüzüne karşı kontrast oluşturmuş gibi görünebilirler. Fakat karınları mavi renkte ışıldadığı zaman mavi gökyüzüne karşı görünmeleri daha zor olacaktır. Bu ters aydınlatma olarak bilinen bir tür kamuflaj türüdür. Bununla birlikte, kitefin köpekbalığının sırt yüzgeçlerindeki parıltıyı anlamak biraz daha zor; davranışlarıyla ilgili daha fazla araştırma gereklidir. Araştırmacılar, bu canlıların anlaşılmasının sadece türlerle ilgili değil, aynı zamanda açık deniz ekosisteminin bir bütün olarak nasıl oluştuğu hakkında da bize bilgi vereceğini söyledi.
Makalelerinde, Yeni Zelanda’daki üç parlak köpekbalığı türünün ilk deneysel çalışması, köpekbalığı biyolüminesansının çeşitliliği hakkında fikir vermektedir. Bu sıra dışı açık deniz sakinleri olan parlayan köpekbalıklarını anlamak için daha fazla araştırmanın gerekli olduğunu vurguladılar.
Araştırma Frontiers in Marine Science’da yayınlanmıştır.
Fatime ABİK
Bunlar da ilginizi çekebilir
Beta Balığı Soru ve Cevapları | Beta Balıkları Hakkında Her Şey
Dünyanın En Küçük Bukalemunu Keşfedildi
6 Bacak, 2 Kuyrukla Doğan Köpek Yavrusu, ‘Mucize’ Olarak Adlandırıldı
Yorumlar 2