1963’te iki genç çılgın bir bilim projesi yapmaya karar verdi. Proje kapsamında gençler çok uzun bir süre uykusuz kalacak ve sonunda kendilerini Guinnes Rekorlar Kitabı’nda bulacaklardı.
Aslında Randy Gardner ve Bruce McAllister başlangıçta uyku eksikliğinin “normal ötesi yetenekler”deki etkisini araştırmak istemişti.
Fakat karşılaşabilecekleri pratik sorunlar nedeniyle bu fikirden vazgeçtiler.
Onun yerine, uyku eksikliğinin bilişsel ve fiziksel performans üzerindeki etkilerine odaklanmayı seçtiler.
Geriye yapacak tek bir şey kalmıştı: Yazı tura atmak. Kimin daha önce kimsenin kalkışmadığı bir uykusuzluğa katlanacağını ve kimin not tutacağını böyle belirleyeceklerdi. Eh, tipik bir grup çalışmasının iş bölümü.
Yazı turada k∂ybeden isim Randy oldu ve onu bekleyen zorlu yol için hazırlanmaya koyuldu. Eğer bir yerel gazete bu projeden bahsetmeyip, Stanford Üniversitesi’nden uyku araştırmacısı Dr. William C. Dement’in dikkatini çekmeseydi; deney kocaman bir bilinmezlikle sonuçlanabilirdi.
“O zamanlarda ben, muhtemelen dünyada uyku araştırması yapan tek insandım.” Dr. William BBC’ye süreçten böyle bahsetti. “Randy’nin ailesi oğullarının başına korkunç bir şeyin gelmesinden oldukça endişeliydi. Çünkü kritik bir soru henüz cevaplanmamıştı. ‘Uzun süreli uykusuzluk öIümle sonuçlanabilir mi?’ ”
Görünüşe göre öIüm ihtimallerin dışında değildi. Gönüllü insanlar üzerinde yapılan çalışmalar uyku yetersizliğinin paranoyaya, kuşkuya ve başka problemlere sebep olduğunu gösterdi. O dönemde yapılan bir diğer deneyde ev kedileri 15 gün uykusuz kaldı ve bu durumun öIümcül olabileceği kanıtlandı.
Randy’nin ailesinin isteği üzerine bu deney Dr. William ve San Diego’daki ABD Donanması Tıbbi Nöropsikiyatrik Araştırma Birimi’nden Binbaşı John J. Ross tarafından yürütülecekti.
Randy’nin uyanık kalmasını sağlamak adına ona masa tenisi ve basketbol oynatacaklar, uzanmasına engel olacaklardı. Banyoda uyuklama ihtimaline karşı, banyoya her girdiğinde banyo kapısının önünde yürümesi istenecekti.
Deneyin başlangıcı o zamanlar 16 yaşında olan Randy için oldukça iyi geçti.
Deneyin ikinci gününde objeleri dokunarak tanıma konusunda zorluk yaşamaya başladığı görüldü. Üçüncü günde ise daha kaprisli bir ruh haline büründü ve tekerlemeleri söylemekte zorlanıyordu.
Bu tekerlemeler konuşmasında meydana gelen değişimleri incelemek için özel olarak oluşturulmuştu.
Hafıza kayιpIarı, kuruntu epizotları ve ilk halüsinasyonlar dördüncü günde belirdi. “ San Diego Charges takımından ünlü bir siyahi futbolcu, Paul Lowe, olduğum halüsinasyonlar gördüm.
Arkadaşlarım bunu oldukça komik buldu çünkü 130 kilo civarındaydım.” Yıllar sonra Esquire dergisinde böyle anlattı Randy.
Halüsinasyonlar, çocuğun kendi evinin yerinde bir orman patikası görmesi şeklinde bir sonraki gün de devam etti.
“O noktadan sonra her şey tamamen mahvoldu. Artık hiçbir şey iyiye gitmiyor, her şey git gide kötüleşiyordu. Bedenimi ortalıkta gezdirebiliyordum fakat beynim kelimenin tam anlamıyla kapanmıştı. Birisi beynimi zımparalıyor gibiydi.”
İlerleyen günlerde hafızası kötüleşirken konuşması da yavaşladı ve heceleri birbirine karıştırmaya başladı. Bir cümleye başladığında ya ortasında neden bahsettiğini unutuyor ya da tamamen yeni bir düşünceye dalıyordu. Tüm bunlara rağmen, hala masa tenisi oynayabiliyordu.
Bu derece uykusuz kalan herkes gibi paranoya geçirdi. Fakat yine de Randy’nin yaşadıkları, rekorun bir önceki sahibi Tom Rounds’un yaşadıklarıyla kıyaslanamazdı. Bahsedilen radyo programcısı 260 saat boyunca uyumamıştı.
Peter Tripp ise 200 saati uykusuz geçirdikten sonra bir psikiyatrist tarafından incelenen bir başka DJ idi. Doktorun yanından yarı çιpIak vaziyette kaçmasının sebebi ise, onun kendisini diri diri gömmeye niyetlenmiş bir mezar görevlisi olduğunu düşünmesiydi.
Bu yazıda bahsettiğimiz deneyin son günü Randy’nin yüzü tamamen ifadesizdi. Sorulan herhangi bir soruyu cevaplayabilmek için sürekli teşvik edilmeye ihtiyaç duyuyordu. Monoton bir gevelemeden ibaret olan bir cevap almak içim ona sürekli sufle vermek zorundaydınız.
Böyle devam ederse işin sonunda bu yola neden çıktığını unutacak gibi gözüküyordu. Tüm bu sebeplerden ötürü mental becerileri üzerinde yapılan testlere derhal son verildi.
Tüm zorluklara rağmen, bu süreci olası birçok olumsuz etkiyi pas geçerek atlattı. Geçirdiği uykusuz günlerse ona bir dünya rekoru kazandırdı. Deney sonlandırıldıktan hemen sonraki birkaç gün boyunca Randy’nin beyin aktiviteleri izlendi.
Bu incelemeler yavaş yavaş normale dönen birçok REM uykusunu da kaydetti. (Uykuya daldıktan 1-1,5 saat sonra REM uykusu başlar. Bu sırada rüya görülür, kalp atış hızı artar ve hatta duygusal hareketlenmeler yaşanır. REM uykusu sırasında beyin de çok fazla zihinsel işlem yapar.)
Yapılan deney; Randy’nin uykusuz geçirdiği o dönem boyunca aslında beyninin bazı kısımlarının uyuklamakta olduğu sonucuna vardı. Aynı etki fareler üzerinde yapılan bir başka deneyde de görüldü. Uykusuz bırakılan fareler, günlük rutinlerine devam ederlerken beyin kortekslerindeki bazı nöronlar çoktan dinlenme durumuna geçmişti.
Randy’nin arkadaşı McAllister durumu BBC’ye böyle açıklıyor: “Randy bir geceden fazla uyanık kalan ilk insan ya da insan öncesi canlı değildi. Aslında insan beyninin şekerleme yapabilecek şekilde evrimleşmesinin sebebi; modern insanın gelişimden önceki evrim aşamasında da benzer durumların yaşanmış olmasıydı.”
“Beynin bazı kısımları dinlenme halindeyken bazı kısımlarının çalışıyor olması gayet akla uygun. Ve Randy’nin neden daha kötü sonuçlarla karşılaşmadığını da açıklıyor.”
Randy Gardner’ın uyanık kaldığı süreyi geçen başka insanlar da oldu. Fakat Guinness Rekorlar Kitabı; bu konuda yapılan denemeleri, insanlara zarar verebilecek bir aktiviteyi teşvik etmemek için yayınlamayı durdurdu.
Ebrar Özkan