Zaman Perspektifi
Zaman, geçmişten günümüze pek çok disiplin tarafından çalışılmıştır. İnsanın duygu, düşünce ve davranışını anlama çabası üzerine kurulu olan psikoloji biliminde zamanın insan davranışını nasıl etkilediği ve belirlediği çalışılan konular arasındadır. Alan yazında zaman kavramı tutarlı ve sistemli bir şekilde ele alınmamaktadır.
Çoğunlukla üzerinde durulan, zamanın nasıl algılandığıdır. Lewin (1951) tarafından formüle edilen zaman perspektifi yaklaşımına göre bireyin davranışı geçmiş ve gelecekten etkilenmektedir ve bireylerin geçmişe, şimdiye ya da geleceğe odaklanmasında bireysel farklılıklar söz konusudur. Her bir bireyin sahip olduğu zaman perspektifi, karar ve eylemlerinde yol gösterici dinamiklerdir ve çeşitli psikolojik değişkenler üzerinde etkilidir.
Zimbardo ve Boyd (1999) tarafından geliştirilen Zimbardo Zaman Perspektifi Ölçeği’ne göre bireylerin sahip olduğu beş farklı zaman yönelimi bulunmaktadır:
Geçmişi Olumlu Değerlendirme.
Bu boyuttaki birey, geçmişe yönelik keyifli, sıcak ve duygusal deneyimlerine odaklanır ve geçmişine dair olumlu bir tutum geliştirir. Bu kişiler geçmişi pişmanlıklarla değil, keyifle anarlar. Olumsuz yaşam deneyimlerine karşı bile pozitif bir yaklaşıma sahiplerdir. Dolayısıyla daha iyimser ve özgüvenli olabilmektedirler.
Ölçeğin geçmişi olumlu değerlendirme boyutunda “Güzel zamanlara ilişkin mutu anılarım aklıma kolayca gelir.” gibi olumlu ifadeler yer alır. Geçmiş olumlu zaman perspektifine sahip kişiler arkadaşlık ilişkilerine ve kişilerarası ilişkilere ve nostaljik değerlere önem vermektedir. Drake ve arkadaşlarına göre bu kişilerin yaşam doyumu ve benlik saygıları yüksektir.
Geçmişi Olumsuz Değerlendirme.
Bu boyuttaki birey geçmişi tatsız, rahatsız edici deneyimlerle anımsar ve geçmişine yönelik olumsuz bir tutuma sahiptir. Bu kişiler geçmişte yaşadığı olumsuz olaylara odaklanır ve bu yaşam deneyimlerini değiştiremediği için pişmanlıklar yaşar.
Dolayısıyla bugünü ve gelecekleri geçmişten izler taşır. Ölçeğin geçmişi olumsuz değerlendirme boyutunda “Geçmişim hatırlamak istemeyeceğim kadar kötü anılarla dolu.” gibi olumsuz ifadeler yer alır.
Alan yazında bu bireylerin muhafazakâr, değişime ve deneyimlere kapalı, tedbir almaya daha eğilimli, yaşam doyumu ve benlik saygısı düşük ve kötümser bireyler olduğu vurgusu yapılmaktadır. Ayrıca Holman ve Zimbardo’ya göre geçmişi olumsuz değerlendiren bireyler genellikle kişilerarası ilişkilerde sorun yaşamaktadır.
Şimdide Yazgıcı (Şimdide Kaderci).
Bu boyuttaki bireylerin şimdi ve geleceği çaresizlik ve umutsuzluk hisleriyle donatılmıştır. Bu kişiler, hayatın kendi kontrolünde olmadığını ve gerçekleşecek olanın önüne geçilemeyeceği düşüncesine sahip olup, yazgısal bir anlayış benimsemektedirler. Depresyon, umutsuzluk, karamsarlık gibi psikolojik eğilimlerinin yüksek olduğu görülmüştür.
Ölçeğin şimdide yazgıcı boyutunda “Olacakla öleceğin önüne geçilemez ve dolayısıyla benim çabalarımın bir önemi olmaz.” gibi davranışlarının sonuçlarını daha çok dışsal etmenlere atfeden ifadeler yer alır. Bu bireyler genelde geleceğe yönelik yatırım yapmaktan kaçınır; iş ve akademik yaşamlarında kontrolün kendi ellerinde olmadığını düşündükleri için başarısız olabilmektedirler.
Şimdide Hazcı.
Bu boyuttaki bireyler hedonistik, risk almaktan çekinmeyen (aIkol/madde kullanma, korunmasız cinsel ilişki, sυç işleme, kendine zarar verme vb.) ve umursamaz bir tutuma sahip bireylerdir. Geleceğe yönelik endişe duymazlar, bulundukları andan mümkün olduğunca keyif almaya çalışırlar. Davranışları dürtüsel ve heyecan arayışı içinde olabilmektedir.
Şimdide hazcı zaman yönelimi olan bireyler gelecek zaman yönelimli bireylerin aksine şimdi verecekleri bir karardan gelecekte nasıl etkileneceklerini düşünmezler. Ölçeğin şimdide hazcı boyutunda “Risk almak hayatın sıkıcılığını giderir.” gibi hedonistik ifadeler yer alır. Literatürde bu bireylerin genellikle iş ve akademik hayatlarında başarısız olduğu vurgulanmaktadır.
Gelecek Yönelimli.
Bu boyuttaki bireyler hedefler, amaçlar ve ödüller için çaba sarf etmektedirler. Tüm bunlar doğrultusunda yılmadan, istikrarlı ve kararlı bir şekilde üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirirler. Uzun vadede gerçekleşecek olan getiriler için haz veren anlık yaşantıları erteleyebilirler.
Gelecek zaman yönelimli bir kişi vereceği kararlarda kar-zarar hesabı yaparak geleceği daha az kaygı uyandırıcı hale getirirler. Ölçeğin gelecek yönelimi boyutunda “Yapılması gereken bir iş olduğunda, yapmamı engelleyecek durumlara karşı koyabilme gücüne sahibim” gibi ifadeler yer alır.
Gelecek zaman perspektifine sahip olmak daha çok olumlu çıktılarla ilişkilendirilmiştir. Gelecek zaman perspektifi temelde geleceğe dair hedefler belirleyip uygulama, seçimlerin olası sonuçlarına odaklanma, sorumluluk, öznel iyi oluş, düşük internet bağımlılığı, olumlu sosyal ilişkiler ile ilişkilendirilmiştir.
Gelecek odaklı bireyler için gelecek daha az kaygı uyandırıcıdır ve literatürde, gelecek zaman perspektifi, genel kaygı düzeyiyle negatif yönde ilişkili bulunmuştur. Bunun yanı sıra, gelecek zaman perspektifi, pek çok çalışmada yüksek akademik başarı, inanç, motivasyon ve hedefe yönelik işlevsel davranışlarla ilişkilendirilmiştir.
Bolotova ve Hachaturova yaptıkları çalışmada geleceğe odaklanan genç yetişkinlerin problem çözmede iş birliği ve taviz gibi esnek ve uyarlanabilir başa çıkma stratejilerini kullandıklarını, Agnostopoulos ve Griva ise pozitif gelecek yönelime sahip bireylerin adaptif başa çıkma stratejilerini kullandıklarını vurgulamışlardır.
Ancak daha geniş bir perspektiften bakıldığında geleceğe odaklanmanın olumsuz çıktıları, çeşitli araştırmalar tarafından elde edilen sonuçlardır. Geleceğe fazla odaklanmak, şimdiki zamanda kontrol kaybı hissiyle ve dolayısıyla geleceğe yönelik tehdit algısıyla ilişkili olabilmektedir. ,
Boniwell ve Zimbardo’ya (2003) göre gelecek yönelimli olmak şimdiki zamanda mutluluğu engeller. Lens ve Tsuzuki’ye göre ise bu bireyler şimdiki zamanda kaçınmacı bir tutuma sahip oldukları için eyleme geçmekte güçlük çekmektedirler.
Herhangi bir eyleme geçildiğinde geçmişin etkisinde kalmak, geçmişin içsel bir uyarıcı haline gelmesi son derece olağandır. Geçmiş deneyimler kişinin beklenti, duygu, düşünce, davranış ve kararlarında baskın rol oynamaktadır. Diğer taraftan bireylerin geleceğe ilişkin hayal ve istekleri de duygu, düşünce, davranış ve kararlar üzerinde belirleyicidir. Dolayısıyla geçmiş ve gelecek, “şimdi”yi belirlemede etkili öğelerdir.
Geçmiş çalışmaların aksine her bireyin sahip olduğu zaman perspektifi çok boyutlu ve yarı esnek yapıdadır. Dolayısıyla kişinin yaşadığı duruma ve olaya göre zaman tutumunda esneklik olması muhtemeldir. Bu esneklik sayesinde bireyler değişen yaşam koşullarına göre, uygun zaman yönelimiyle hareket ederek pek çok durumu daha iyi kontrol edebilme imkânı bulurlar.
Shostrom’un (1974) yaklaşımına göre bireylerin herhangi bir zaman yönelimine aşırı ağırlık vermesi olumsuz psikolojik sonuçlar doğurmaktadır. Bunlar, uyumsal olmayan riskli davranışlar, düşük düzeyde psikolojik iyi oluş olabilmektedir.
Zaman perspektifleri arasında geçiş yapabilmek bu noktada önemlidir. Benzer şekilde Zimbardo ve Boyd’a göre herhangi bir zaman yönelimine aşırı ağırlık vermek yaşamı olumsuz etkiler ve sağlıksız sonuçlar veren kararlar alınmasına sebep olabilmektedir. Dolayısıyla zaman yönelimlerine dengeli bir dağılım yaşama ilişkin olumlu çıktılar için gereklidir.
Ergenlerde Zaman Perspektifi.
Ergenlik dönemi gelişimsel olarak bireyin kimlik gelişimini gerçekleştirdiği, bu süreçte çeşitli planlar yaptığı bir dönemdir. Literatürde ergenlerde zaman perspektifine ilişkin sayılı çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalarda, zaman perspektifi, ergenlikteki birtakım önemli davranış ve davranış çıktılarıyla ilişkili bulunmuştur.
Zimbardo ve arkadaşlarına göre yoğunlukla şimdiki zamana odaklanan ergenler daha dikkatsiz araba kullanma gibi riskli davranışlarda bulunmaktadır. Ergenlere akademik açıdan bakıldığında geleceğe yönelik pozitif yönelimlerin ergenlerin ders çalışma sürelerini, başarı güdülenmelerini ve akademik başarılarını arttırdığı görülmüştür. Bunun yanı sıra ergenlerde gelecek zaman yönelimi ile benlik saygısı ve algılanan mutluluk arasında anlamlı ilişki bulunmuştur.
Yazan: Büşra ERKILINÇ
KAYNAKÇA
- Akirmak, U. (2014). How is time perspective related to perceptions of self and of interpersonal relationships? The Spanish Journal of Psychology, 17, E92. https://doi.org/10.1017/sjp.2014.92.
- Doğruyol, B. ve Olgaç, A. (2018). Gelecek zaman perspektifi ölçüm ve kavramsallaştırmalarına yeni bir bakış. Psikoloji Çalışmaları – Studies in Psychology, 38(2): 201-217. https://doi.org/10.26650/SP2018-0011
- Lang, F. R., & Carstensen, L. L. (2002). Time counts: Future time perspective, goals, and social relationships. Psychology and Aging, 17(1), 125–139.
- Mello, Z. R. ve Worrell, F. C. (2006). The relationship of time perspective to age, gender, and academic achievement among academically talented adolescents. Journal for the Education of the Gifted, 29(3),271-289.