İklim değişikliğinin artan sera gazı seviyeleri, sıcaklıklar ve deniz seviyeleri gibi uzun vadeli etkilerinden bahseden bilimsel araştırmalara dayalı birçok açıklama bulunmaktadır. Örneğin Paris Anlaşması; bu yüzyılın sonuna kadar ısınmayı 2,0 derecenin altında sınırlandırmamızı gerektiriyor. 1990’dan beri birkaç senede bir toplanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) bilimsel raporları aracılığıyla ilerlememizi gözden geçirdik.
IPCC raporları, nerede olduğumuzu, hedeflerimize ulaşmak için 2100’den önce ne yapmamız gerektiğini ve bunları yapmazsak neler olabileceğini bize göstermek için mevcut araştırmaları değerlendirir.
Yakın zamanda yayınlanan Birleşmiş Milletler Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkılar (NDC’ler) değerlendirmesi, hükümetlerden gelen mevcut vaatlerin bizi 2100 yılına kadar çok t∈hIikeIi 2,70 C’ye kadar ısınmaya hazırladığı konusunda uyarıyor: bu; benzeri görülmemiş yangınlar, fırtınalar, kuraklıklar, sel, sıcaklık, derin topraklar ve su ekosistemi değişikliği anlamına geliyor.
Bazı iklim projeleri 2100’ü aşmamıza yardım etse de bu uzun vadeli projeler bugün ana akım iklim adaptasyonu ve çevresel karar alma süreçlerinde hesaba katılmamaktadır. Bu şaşırtıcıdır çünkü şimdi doğan insanlar 2100’e kadar sadece 70’lerinde olacaklar. Dünya onların çocukları ve torunları için nasıl bir yer olacak?
Araştırmacılar ve politikacılar, Paris Anlaşması’nı yerine getirenler de dahil olmak üzere, herhangi bir senaryoda iklim etkilerinin tüm mekansal ve zamansal kapsamını kavramak, planlamak ve iletmek için 2100’ün çok ötesine bakmalıdır.
2100’den Sonra
2100 yılında iklim, ısınmayı durduracak mı?
Eğer durdurmazsa, bu şimdi ve gelecekteki insanlar için ne anlama geliyor?
Global Change Biology dergisindeki son makalemizde bu soruları yanıtlıyoruz.
“Atmosferik sera gazı (GHG) konsantrasyonlarının zamana bağlı tahminleri” olan Temsili Konsantrasyon Yollarına (RCP) dayalı küresel iklim modeli tahminleri yürüttük.
Tahminlerimiz, 2500 yılına kadar düşük (RCP6.0), orta (RCP4.5) ve yüksek azaltma (Paris Anlaşması “20 C’nin oldukça altında” hedefine karşılık gelen RCP2.6) senaryolarını modellemiştir.
Ayrıca, günümüz çocuklarının ve onların soyundan gelenlerin 22. yüzyıldan itibaren uyum sağlamak zorunda kalabilecekleri çevresel zorluklar hakkında bir fikir edinmek için mevcut başlıca mahsul bitkilerimiz için bitki örtüsü dağılımını, ısı stresini ve yetiştirme koşullarını modelledik.
Yukarıda: RCP6.0, RCP4.5 ve RCP2.6 senaryoları için 2000-19 ortalamalarına göre küresel ortalama yüzeye yakın hava sıcaklığı (düz çizgiler) ve termosterik deniz seviyesi yükselişi (noktalı çizgiler) anomalileri. Gölgeli bölgeler, ilgilenilen zaman ufuklarını ve nominal referans yıllarını vurgular. Alt panel, üç RCP altındaki 2100, 2200 ve 2500 iklimleri için 2000-19 ortalamasına göre uzamsal anomalileri gösterir.
Modelimizde, küresel ortalama sıcaklıkların RCP4.5 ve 6.0 altında seyrettiğini ve 2100’den sonra da artmaya devam edeceğini bulduk. Bu tahminler doğrultusunda, bitki örtüsü ve en iyi mahsul yetiştirme alanları kutuplara doğru hareket etmekte ve bazı mahsuller için uygun alan azaltılmaktadır. Amazon Ormanları gibi uzun kültürel ve ekosistem zenginliği geçmişine sahip yerler verimsiz hale gelebilir.
Ayrıca, şu anda yoğun nüfuslu tropik bölgelerde ısı stresinin insanlar için öIümcüI seviyelere ulaşabileceğini bulduk. Bu tür alanlar yaşanmaz hale gelebilir. Bu duru önemli derecede azaltılsa bile, genişleyen ve ısınan okyanuslardaki suların karışması nedeniyle deniz seviyesinin yükselmeye devam edeceğini görmekteyiz.
Bulgularımız tek bir iklim modeline dayanmasına rağmen, diğerler insanların tahminlerinin kapsamına giriyor ve daha uzun zaman ölçeklerinde iklim değişikliğinin potansiyel büyüklüğünü ortaya çıkarmaya yardımcı oluyor.
Şimdiye kadar yaşadıklarımız ile karşılaştırıldığında, düşük azaltıcılı/yüksek ısılı bir dünyanın nasıl görünebileceğini gerçekten tasvir etmek için, bin yılı (1500, 2020, ve 2500 yılları) üç büyük bölgesel yerde (Amazon, Orta Batı Amerika Birleşik Devletleri ve Hint yarımadasını) inceledik.
2500 yılı için görüntüler, RCP6.0 tahminlerine dayanıyor ve günümüz teknolojilerinin biraz gelişmiş, ancak tanınabilir versiyonlarını içeriyor.
Amazon
En üstteki resim, nehre ve yağmur ormanlarında ekilen mahsullere erişimi olan geleneksel bir Yerli köyünü (1500 yılı) göstermektedir. Orta görüntü günümüz manzarasıdır. En alttaki görüntü ise 2500 yılında, verimsiz bir manzaranın, seyrek veya bοzυImυş altyapının ve minimum insan aktivitesine sahip bitki azalması sonucu meydana gelen düşük su seviyesinin nasıl görüneceğinin görselidir.
Orta Batı ABD
Üstteki tablo kolonizasyon öncesi binaları ve çeşitli mısır temelli tarımı olan yerli şehirleri ve toplulukları temel almaktadır. İkinci görsel günümüzdeki halini göstermektedir Bununla birlikte, son görüntü, palmiye yağı ve kurak bölge sulu meyvelerine dayalı hayali subtropikal tarımsal ormancılık ile; sıcak ve nemli bir subtropikal iklime dayalı tarımsal adaptasyonu göstermektedir. Ekinler, azaltılmış insan varlığı dolayısıyla dronlar tarafından yönlendirilir.
Hint Yarımadası
En üstteki görüntü, pirinç ekimi, hayvancılık ve sosyal yaşamın yoğun bir tarım köyünü ele alır. İkinci, Güney’in birçok alanda geleneksel pirinç tarımının ve modern altyapının mevcut karışımını gösteren günümüz sahnesidir. En alttaki görüntü ise kişisel koruyucu ekipman ihtiyacı nedeniyle minimum insan varlığı ile robotik tarım ve yeşil binalar dahil olmak üzere ısıya uyarlanabilir teknolojilerin geleceğini göstermektedir.
Yabancı bir gelecek mi?
1500 ile bugün arasında kolonizasyona ve Sanayi Devrimi’ne, modern devletlerin, kimliklerin ve kurumların doğuşuna, fosil yakıtların kitlesel olarak yanmasına ve buna bağlı olarak küresel sıcaklıklardaki artışa tanık olduk.
İklim ısınmasını durdurmayı başaramazsak önümüzdeki 500 yıl ve ötesi, özellikle bize anlam ve kimlik veren tarihsel ve coğrafi olarak kōklū kültürlerde, hayatta kalmak için birçok temel unsuru sürdürme yeteneğimize meydan okuyacak şekilde Dünya’yı değiştirecek.
Üst düzey tahminlerimizin dünyası insanlara yabancı. Karşılaştığımız seçim, emisyonları acilen azaltmak ve şimdiye kadar emisyonların bir sonucu olarak kaçamadığımız ısınmaya uyum sağlamaya devam etmek veya Dünya’da var olacak yaşamı bundan çok farklı olarak düşünmeye başlamaktır.
Eylül Ustaoğlu