Konfüçyüs, M.Ö. 551-479 yılları arasında yaşamış, Çin’in en ünlü öğretmeni, filozofu ve siyaset kuramcısıdır. Günümüzde Doğu Asya kültürü ve toplumu üzerinde büyük bir etkisi olan Konfüçyüsçülük adlı felsefi öğretinin kurucusudur. Konfüçyüs, kendisini daha önceki dönemlerin değerlerinin bir aktarıcısı olarak görmüş ve bu değerlerin kendi zamanında terk edildiğini iddia etmiştir. Konfüçyüs’ün öğretileri, kişisel ve devlet ahlakı, sosyal ilişkilerin doğruluğu, adalet, iyilik ve içtenlik gibi konulara odaklanmıştır.
Bu makalede, Konfüçyüs’ün hayatı ve felsefesi hakkında akademik bir biyografi sunacağız.
Hayatı: Bu bölümde Konfüçyüs’ün doğum yeri, ailesi, eğitimi, mesleği, gezileri ve ölümü gibi hayatının önemli olaylarını anlatacağız.
Öğretileri: Bu bölümde Konfüçyüs’ün felsefi öğretilerinin ana temalarını ve kavramlarını açıklayacağız. Ritüel psikolojisi, erdemler, aile ve devlet teorisi gibi konulara değineceğiz.
Etkileri: Bu bölümde Konfüçyüs’ün Çin ve Doğu Asya kültürü ve toplumu üzerindeki etkilerini tartışacağız. Ayrıca Batı düşüncesi ve felsefesi üzerindeki etkilerini de belirteceğiz.
Sonuç: Bu bölümde makalemizin ana noktalarını özetleyecek ve Konfüçyüs’ün felsefesinin günümüzdeki önemini ve anlamını değerlendireceğiz.
Konfüçyüs’ün Hayatı
Konfüçyüs, M.Ö. 551 yılında Çin’in doğusundaki Lu devletinde (günümüzde Shandong eyaletinin orta ve güneybatı kesimleri) doğmuştur. Ailesi, bir zamanlar aristokratik bir konuma sahip olmasına rağmen, zor zamanlar geçirmiş ve Konfüçyüs küçük yaşlarda çeşitli işlerde çalışmak zorunda kalmıştır.
Konfüçyüs, öğrenmeye erken yaşta ilgi duymuş ve müzik, matematik, klasikler, tarih gibi alanlarda eğitim görmüştür. Özellikle Zhou hanedanının (M.Ö. 1046-256) erken dönemlerine hayranlık duymuş ve bu dönemi taklit edilmesi gereken bir altın çağ olarak görmüştür.
Konfüçyüs, devlet hizmetine girmeyi ve toplumu iyileştirmeyi amaçlamıştır. Ancak kişiliği nedeniyle başkalarını rahatsız etmiş ve iyi bir kariyer yapamamıştır. Lu devletinde suç bakanı olarak atandığı kısa bir dönem dışında, çoğunlukla işsiz kalmış veya küçük görevler almıştır. Reform çabaları da başarısız olmuş ve siyasi rakipleri tarafından engellenmiştir.
Konfüçyüs, 50 yaşından sonra Lu devletinden ayrılmış ve diğer devletleri gezerek öğrencilerine eşlik etmiştir. Bu geziler sırasında farklı yöneticilerle görüşmüş, öğretilerini yaymaya çalışmış ve yeni deneyimler kazanmıştır. Ancak hiçbir yerde istediği gibi bir pozisyon bulamamıştır.
Konfüçyüs, 68 yaşında Lu’ya geri dönmüş ve hayatının geri kalanını öğrencilerine öğretmenlik yaparak ve klasik metinleri düzenleyerek geçirmiştir. M.Ö. 479 yılında 72 yaşında ölmüştür.
Konfüçyüs’ün hayatı hakkında bilgilerin çoğu, öğrencilerinin yazdığı Analects adlı eserden gelmektedir. Bu eser, Konfüçyüs’ün sözlerini ve davranışlarını kaydetmiştir. Ancak bu eser de farklı yazarlar tarafından farklı zamanlarda yazılmış olduğu için, Konfüçyüs’ün hayatı hakkında kesin bilgiler vermek zordur. Ayrıca Konfüçyüs’ün hayatı hakkında çeşitli efsaneler de vardır.
Konfüçyüs’ün Öğretileri
Konfüçyüs, kendisini yeni bir şey söyleyen bir yenilikçi değil, eski dönemlerin değerlerinin bir aktarıcısı olarak görmüştür. Toplumun, kendisi öncesinde yaşanmış olan bir altın çağdan sapmış olduğunu ve onun görevinin toplumu eski haline getirmek olduğunu düşünmüştür. Konfüçyüs’ün öğretileri, daha sonraki dönemlerde farklı yazarlar ve yorumcular tarafından farklı şekillerde aktarılmış ve geliştirilmiştir. Bu nedenle Konfüçyüs’ün felsefesini tek bir sistem olarak tanımlamak zordur. Ancak genel olarak Konfüçyüs’ün öğretilerinin iki temel alanla ilgili olduğu söylenebilir: Sosyal öğretiler ve siyasi öğretiler.
Sosyal Öğretiler
Konfüçyüs’ün sosyal öğretileri, bireyin toplum içindeki davranışı ve diğer insanlarla olan ilişkisiyle ilgilidir. Konfüçyüs, insanların birbirlerine merhametli olmaları ve kendilerine yapılmasını istemedikleri şeyleri başkalarına yapmamaları gerektiğini söylemiştir:
Kendin için istemediğin şeyi başkasına yapma. (Konfüçyüs’ten seçmeler – Analects 12.2)
Merhametli olmak için insanların kendilerini yüceltmemeleri ve “basit davranmaları ve yavaş konuşmaları” gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca insanların başkalarına karşı fedakarlık yapmaları ve kendilerini dizginlemeleri gerektiğini vurgulamıştır.
Konfüçyüs, uygun davranışın anahtarı olarak doğru ritüele bağlılık göstermiştir. Konfüçyüs’ün öğretilerinde ritüel, hem ölü atalara saygı gösterme gibi dini nitelikli uygulamaları hem de sosyal etkileşimde uyulması gereken kuralları kapsamaktadır. Konfüçyüs, sosyal ilişkilerde karşılıklı yükümlülükler olduğunu ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmesinin toplumsal uyumun sağlanmasında önemli olduğunu belirtmiştir.
Bu yükümlülükler, beş temel ilişki çifti olarak tanımlanmıştır:
Hükümdar – tebaa: Hükümdarın tebaasına adaletli ve cömert davranması, tebaanın da hükümdara sadık ve itaatkar olması gerekir.
Baba – oğul: Baba oğluna sevgi ve koruma sağlamalı, oğul da babasına saygı ve itaat göstermelidir.
Ağabey – kardeş: Ağabey kardeşine nazik ve yardımsever olmalı, kardeş de ağabeyine saygılı ve uysal olmalıdır.
Koca – karı: Koca karısına sadık ve sorumlu olmalı, karı da kocasına saygılı ve destekleyici olmalıdır.
Arkadaş – arkadaş: Arkadaşlar birbirlerine dürüst ve güvenilir olmalıdır.
Bu ilişkilerde üst konumdaki kişiye “junzi” (asil adam), alt konumdaki kişiye “xiaoren” (küçük adam) denir. Konfüçyüs, herkesin “junzi” olmaya çalışması gerektiğini, bunun için de kendini eğitmesi ve geliştirmesi gerektiğini söylemiştir
Konfüçyüs Erdemleri
Konfüçyüs’ün felsefesinde erdem, bireyin kendini geliştirmesi ve topluma katkıda bulunması için önemli bir kavramdır. Konfüçyüs, erdemli olmanın sadece doğuştan gelen bir yetenek olmadığını, aynı zamanda eğitim, öğrenme ve uygulama ile kazanılabileceğini söylemiştir. Konfüçyüs, erdemli bir insanın “junzi” (asil adam) olarak adlandırıldığını ve herkesin “junzi” olmaya çalışması gerektiğini belirtmiştir.
Konfüçyüs’ün felsefesinde beş temel erdem vardır: Merhamet (ren 仁), doğruluk (yi 義), töre (li 禮), bilgelik (zhi 智) ve güvenilirlik (xin 信). Bu erdemler, Konfüçyüs’ün öğrencileri tarafından yazılan Analects adlı eserde sıkça bahsedilir. Bu erdemlerin anlamları şöyledir:
Merhamet: İnsanların birbirlerine karşı sevgi, saygı ve yardımseverlik göstermesidir. Konfüçyüs, merhametin en yüksek erdem olduğunu ve diğer erdemlerin temelini oluşturduğunu söylemiştir. Merhametli bir insan, kendisini başkalarının yerine koyabilir ve onların duygularını anlayabilir.
Doğruluk: İnsanların doğru olanı yapması ve yanlış olanı reddetmesidir. Konfüçyüs, doğruluğun hem kişisel hem de toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirtmiştir. Doğru olanı yapmak, hem kendi vicdanına hem de toplumun beklentilerine uygun davranmak demektir.
Töre: İnsanların uygun davranış kurallarına uymasıdır. Konfüçyüs, törenin hem dini hem de sosyal bir anlamı olduğunu söylemiştir. Tören, hem atalara saygı gösterme gibi ritüelleri hem de insanlar arasındaki ilişkilerde gösterilmesi gereken nezaket ve saygıyı kapsar.
Bilgelik: İnsanların bilgi edinmesi ve akıl yürütmesidir. Konfüçyüs, bilgeliğin öğrenme ile kazanılacağını ve öğrenmenin de hayat boyu devam etmesi gerektiğini söylemiştir. Bilge bir insan, hem kendini hem de dünyayı tanır ve her durumda doğru kararı verebilir.
Güvenilirlik: İnsanların sözlerine ve davranışlarına güven duyulmasıdır. Konfüçyüs, güvenilirliğin diğer erdemlerin temeli olduğunu söylemiştir. Güvenilir bir insan, sözünün eri olur ve başkalarına karşı dürüst ve sadık davranır.
Konfüçyüs’ün felsefesinde bu beş erdemin yanında başka erdemler de vardır. Örneğin, sadakat (zhong 忠), baba sevgisi (xiao 孝), alçakgönüllülük (qian 謙), cesaret (yong 勇) gibi erdemler de Konfüçyüs tarafından övülmüştür. Konfüçyüs, erdemli bir insanın bu erdemleri uyumlu bir şekilde bir arada bulundurması gerektiğini söylemiştir.
Konfüçyüs’ün Etkileri
Konfüçyüs’ün felsefesi, Çin ve Doğu Asya kültürü ve toplumu üzerinde büyük bir etki yapmıştır. Konfüçyüs’ün ölümünden sonra, öğrencileri ve takipçileri onun öğretilerini farklı şekillerde yorumlamış, geliştirmiş ve yaymışlardır. Konfüçyüs felsefesi, Han hanedanı (M.Ö. 206 – M.S. 220) döneminde devletin resmi ideolojisi haline gelmiş ve daha sonraki dönemlerde de Çin siyaseti, eğitimi, ahlakı ve kültürü üzerinde belirleyici bir rol oynamıştır.
Konfüçyüs’ün felsefesi, sadece Çin ile sınırlı kalmamış, aynı zamanda Kore, Japonya, Vietnam gibi komşu ülkelere de yayılmıştır. Bu ülkelerde de Konfüçyüs’ün öğretileri, toplumsal değerler, aile ilişkileri, eğitim sistemi, siyasi düzen gibi alanlarda etkili olmuştur. Örneğin, Kore’de Konfüçyüs’ün doğum günü olan Chuseok (추석) bayramı kutlanmakta, Japonya’da Konfüçyüs’ün anıt mezarı olan Yushima Seido (湯島聖堂) ziyaret edilmekte, Vietnam’da Konfüçyüs’ün adına kurulan Van Mieu (文廟) tapınağına saygı gösterilmektedir.
Konfüçyüs’ün felsefesi, ayrıca Batı düşüncesi ve felsefesi üzerinde de etkili olmuştur. Özellikle 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa’da Çin kültürüne karşı bir ilgi artmış ve Konfüçyüs’ün eserleri çeşitli dillere çevrilmiştir. Bazı Batılı düşünürler, Konfüçyüs’ün felsefesinden ilham almış veya onunla karşılaştırma yapmışlardır. Örneğin, Leibniz, Konfüçyüs’ün doğal hukuk anlayışını takdir etmiş; Voltaire, Konfüçyüs’ün din eleştirilerini beğenmiş; Schiller, Konfüçyüs’ün estetik görüşlerini övmüştür.
Konfüçyüs’ün felsefesi, günümüzde de önemini korumaktadır. Hem Doğu hem de Batı’da Konfüçyüs’ün öğretileri üzerine araştırmalar yapılmakta ve onun düşüncelerinin çağdaş sorunlara nasıl çözüm getirebileceği tartışılmaktadır. Ayrıca Çin hükümeti de son yıllarda Konfüçyüs’ün felsefesini yeniden canlandırmaya çalışmakta ve onun adına kurulan “Konfüçyüs Enstitülerini” dünyanın dört bir yanında açmaktadır.
Konfüçyüs: Çin Felsefesinin Kurucusu
Bu makalede, Konfüçyüs’ün hayatı ve felsefesi hakkında akademik bir biyografi sunduk.
Konfüçyüs’ün felsefesinin iki temel alanla ilgili olduğunu gördük: Sosyal öğretiler ve siyasi öğretiler. Sosyal öğretiler, bireyin toplum içindeki davranışı ve diğer insanlarla olan ilişkisiyle ilgiliydi. Siyasi öğretiler ise yönetim sanatı ve yöneten ile yönetilen arasındaki ilişkiyle ilgiliydi.
Konfüçyüs’ün felsefesinde ayrıca beş temel erdem vardı: Merhamet, doğruluk, töre, bilgelik ve güvenilirlik. Bu erdemler, bireyin kendini geliştirmesi ve topluma katkıda bulunması için önemliydi.
Kaynaklar:
- Confucius (Stanford Encyclopedia of Philosophy). (2020, November 6).
- Confucius Teachings. (n.d.).
- Confucius | Biography, Teachings, & Facts | Britannica. (n.d.).
Yorumlar 1