Daha önce bir Peygamberdevesi veya diğer adıyla Mantid gördüyseniz, kendi kendinize şöyle düşünmüş olabilirsiniz; “Ah, bu uzaylılar tarafından beni gözetlemek için gönderilen suikastçı robota benzeyen bir böcek. Ve muhtemelen beni öldürecek.”
Peygamberdevesi hakkında ilginç gerçek
Gezegenin tropikal ve ılıman bölgelerinde yaşayan yaklaşık 2.400 türden oluşan bir grup olan Mantidler hakkında gerçek bir Terminatör görünümüne sahip oldukları söylenir.
Bunun nedeni, belki de kapaksız gözleri, düzensiz ve bozuk yürüme biçimleri, uzun boyunlarında 180 derece dönen kafaları ya da bir peygamberdevesini tanımlayabilen herkesin bildiği çarpıcı bir gerçek olan dişi peygamberdevesinin genellikle çiftleştikten sonra erkeği yemesi olabilir. Bu pek doğal görünmüyor.
Güçlü Yırtıcılar
Peygamberdevelerinin boyutları bir inç (2,54 cm) ila 12 inç (30,48 cm) uzunluğa kadar değişir. Büyük türler 4 ila 6 ay yaşarken, küçükler yalnızca 4 ila 8 hafta yaşar. Çoğu yeşil, kahverengi veya pembedir. Onları çevreleyen bir yeşillik türü nedeniyle harika kamuflaj yaparlar.
Peygamberdevesi sizi sokar mı, ısırır mı diye merak ediyorsanız; vahşi doğada bir tane bulursanız, cevap hayır.
Peygamberdeveleri sοkamaz ve zehirleri yoktur. Ancak hemen hemen her şeyi yerler. Solucanlar, diğer böcekler, balıklar ve hatta küçük kuşlar. Peygamberdevesi, benzersiz bir yırtıcı tarza sahip çok yönlü avcılardır.
Ph.D. Sergio Rossoni, “Yusufçuklar, kaplan böcekleri, su kayıkçıları ve sοyguncu sinekler gibi diğer birçok yırtıcı böcek avlarını kovalar” diyor. (Zooloji Bölümü’nde aday – Cambridge Üniversitesi Clare Koleji ve mantidlerin özel avlanma yöntemleri hakkında bir 2020 çalışmasının yazarı).
“Öte yandan, peygamberdeveleri yapraklar ve çiçekler gibi görünerek kendilerini kamufle etmeye çalışırlar. Avın kendilerine gitmesini beklerler, çok yaklaşırsa yakalarlar.”
Mantidler birkaç nedenden dolayı arkalarına yaslanıp avlarının kendilerine gelmesini beklerler. Yeni başlayanlar için, kafaları hareketlidir ve görsel sistemleri son derece keskindir.
Tüm yırtıcı hayvanlar, avına gitmeden önce avlarının boyutunu değerlendirmek zorundadır. Yoksa bu tam bir zaman ve enerji kaybı olur. Daha kötüsü, durum tersine dönebilir ve avcı av olabilir.
Olağanüstü Gözler
“Kovalayıcı avcılar avlarının boyutunu ne kadar büyük göründüğünden ve ne kadar hızlı hareket ettiğinden çıkarabilirler. Eğer büyükse ve çok hızlı hareket ederse, muhtemelen yakın bir hedeftir. Aksi takdirde daha küçük ve uzak gözükür.
Mantidler avlarını kovalamadıkları için atak konusunda inanılmaz derecede hızlı karar almaları gerekir” diyor Rossoni. “Bu nedenle, baykuşların esnek boyunlarına çok benzer şekilde öne bakan iki göz ve oldukça hareketli boyunlar geliştirdiler.
Böylece bakışlarını hemen hemen her yöne yönlendirebilirler. Avları görme alanlarına geldiğinde nesnenin boyutunu ve konumunu çıkarmak için iki gözlerini kullanabilirler. ”
Mantidlerin gözleri bizimkilerden çok da farklı değildir – en azından işleyiş biçimleri. Bizim gibi, gördüklerini anlamlandırmak için iki göz arasındaki görüntüleri karşılaştırarak dünyayı üç boyutta görme yeteneği olan stereopsiyi kullanıyorlar. Bu fonksiyonları her zaman bilim adamlarını büyülemiş ve uzun zamandır mantid araştırmalarının ana odağı olmuştur.
Rossoni, “Altta yatan varsayım, bu hayvanların görsel sistemlerinin karmaşık olduğudur. Ancak avı yakalamak için motor komutlarının basit olması” diyor. “Av görsel olarak değerlendirildiğinde ve doğru konumda olduğunda, saldırının otomatik olduğunu varsaydık. İlk araştırmalardan bazıları, bunun bir bukalemunun aniden öne atılan dili gibi balistik olabileceğini ve başlatıldığında otomatik olarak gerçekleşeceğini öne sürdü.”
Diğer bir deyişle, bilim adamları işin çoğunu peygamberdevesinin gözlerinin yaptığını ve gözler vücuda gerekli emri verip aksiyon alınmasını sağlarken hayvanın eylemlerin çok az farkında olduğunu söylediler.
Rossoni, “Çalışmamız, mantidlerin atak hareketinin başlangıçta düşünülenden çok daha fazlası olduğunu gösteriyor” diyor. “Mantid, yaklaşan avın görsel imajını, onu yakalamak için hassas bir şekilde zamanlayıp bir motor programına dönüştürüyor.
Daha da şaşırtıcı olan, peygamberdeveleri, zamanlaması yeterince doğru planlanmamış ise saldırılarını duraklatabileceklerini gösteriyor. Saldırı boyunca da avlarının izliyorlar.
En kötü senaryoda, saldırmaya çok geç başladıklarında saldırıdan tamamen vazgeçebileceklerini gösteriyorlar. Sinir sistemlerinin hesaplamalarla kendi hatasını tespit edebilmesi, saldırının ne hızda gerçekleştiğine bakılırsa dikkate değerdir.
Hamamböceği Kuzenleri
Mantidler, en yakın akrabaları arasında bile benzersizdir. Böceklerin soy ağacına bakarsanız, peygamberdevelerinin yırtıcı olmayan akrabalarla çevrili olduğunu fark edeceksiniz. Yaşayan en yakın akrabaları hamamböcekleridir ve hamamböceklerinde olduğu gibi, çoğu yetişkin peygamberdevesinin kanatları vardır.
Dişiler genellikle uçamazken, erkekler uçar. Ayrıca değnek böcekleri, cırcır böcekleri ve çekirgeler ile de yakından ilgilidirler.
Rossoni, “Bu, onların yırtıcı hayvan olarak evrimleşmelerine izin veren benzersiz uyarlamalara sahip olabileceklerini gösterir. Onları avcılık için hangi özelliklerin gerekli olduğunu ve belirli bir yırtıcı grubun evrimsel kısıtlamalarına neyin bağlı olduğunu anlamak için anahtar hayvan olabileceğini gösteriyor” diyor.
Ayrıca dişi peygamberdevelerinin eşlerini yemeleri hakkındaki gerçeği öğrenmek için can attığınızı düşünüp açıklıyoruz. Rossoni, “İnsanların bilmediği şey, bunun yalnızca dişi çok acıktığında ve yumurtalarını geliştirmek için enerjiye ihtiyaç duyduğunda gerçekleşeceğidir” diyor.
“Ama aynı zamanda, bir erkeğin birçok dişinin kokusuna maruz kalması durumunda, çiftleşmeden sonra yenmemek için çabucak kaçmaya çalışacağı da görülmüş.
Öte yandan, erkek yaşamı boyunca yalnızca bir dişiye maruz kalmışsa, dişi daha sonra onu yiyebilsin diye çiftleşmeden sonra oyalanır. Çünkü ona göre yenip, hayatta kalan yavruları üretme şansını arttırmak tek başına kaçıp ölmekten daha iyi! “.
Zeynep Tacir
Yorumlar 2