Yakın zamanda yayınlanan UFO videolarının gerçek olduğu onaylandı, ancak bu videolar sadece buzdağının görünen kısmı. 2004’teki bir eğitim görevi sırasında, Donanma Kruvazörü Princeton, komutan David Fravor ve teğmen-komutan Jim Slaight’a San Diego kıyılarındaki bir gemiyi araştırmalarını emretti. Princeton iki hafta boyunca bilinmeyen uçan cisimler tespit etmişti. Ve iki pilotun eğitimi sırasında uçan gizemli cisimler yeniden radarda göründü.
Bunun üstüne telsiz talimatlarını takip eden Fravor ve Slaight, radara yansıyan bilinmeyen cisimlere doğru yöneldiler. Ancak cisimlerin olduğu noktaya ulaştıklarında hiçbir şey bulamadılar. Hatta radar da bile göremediler.
Ancak Fravor denize doğru baktığında dalgaların hemen üzerinde yaklaşık 12 metre uzunluğunda oval bir cisim gördü. Kanatları yoktu ve herhangi bir yöne hareket etmiyordu ama etrafındaki deniz suyunda farklı bir hareketlilik oluşturuyordu.
Daha sonra; gizemli cisim Fravor ona yaklaşmaya başlar başlamaz, neredeyse ışık hızında hızlanarak yükseldi ve tamamen ortadan kayboldu.
On yıl sonra, 2014’ün sonlarında, bir Donanma pilotu ve tayfası, Virginia Beach üssünün yakınında “bir küpü çevreleyen küre” olarak tanımladıkları bir cisim ile neredeyse çarpışıyordu.
Birkaç ay önce, Teğmen Graves ve Accoin -diğer üç Donanma pilotuyla birlikte- Virginia ve Florida arasındaki eğitim sırasında uçak gemisi Theodore Roosevelt’in açıklarında bu bahsedilen cisimleri gördüklerini bildirdiler.
Pilotlar onları radar ve kızılötesi kameralarıyla yakalamış ancak görememişti.
Daha sonra görüntüleme sistemlerinin yazılımında hatalar olduğunu düşünmeye başladılar. Radarda gözüken bu cisimlerin son derece gelişmiş gizli bir drone sisteminin p∂rç∂sı olması ihtimalini de değerlendirdiler. Ama sonra filo onları görmeye başladı.
Pilotlar, cisimlerin görülebilen bir motoru olmadığını ve hipersonik hızda 20.000 (6km)–30.000 (9km) fit’e kadar hızlanabileceklerini, yavaşlayabileceklerini ve bunların tamamını hiçbir ses üretmeden yapabildiklerini bildirdi.
Pentagon, basın 2017’de gizli Gelişmiş Havacılık T∈hdit Tanımlama Programını ortaya çıkarana kadar Flavor ve Graves-Accoin davalarını belgeledi ve gizli tuttu.
Program, 2007’den beri UFO’ları ve diğer ilgili konuları araştırıyor. Ve Pentagon’un programın 2012’de sona erdiğini duyurmasına rağmen, programa yapılan fonlar bu zamana kadar hiç durdurulmadı.
Aslında, program hiç kapatılmadı, sadece geliştirildi. Luis Elizondo liderliğindeki program yetkilileri, resmi olarak feshedildikten sonra bile yıllarca UFO’ları araştırmaya devam etti.
Programın işleyişini 2017 yılında Savunma Bakanlığı kendisi bildirmiştir. Ve bugün hala proje “Tanımlanamayan Hava Fenomeni[1] Görev Gücü” adı altında yürütülmektedir.
2007’de, o zamanki Demokrat Senato Çoğunluk Lideri Harry Reid, bir UFO programı finansmanı için dikkat çekti, çünkü sebebi bilinmeyen kazaların meydana geldiğine, kalıntıların belgelenmesi ve araştırılması gerektiğine inanmaktaydı. Bu inanışı için de geçerli nedenleri vardı.
Yıllar sonra verdiği bir röportajda Reid, (o sırada) hükümetin ve özel sektörün sahip olduğu gerçek materyaller hakkında raporlar olduğu sonucuna vardığını söyledi.
Çoğu bölümü gizli kalan programın işleyişi boyunca, UFO olaylarının video ve ses kayıtlarını topladı. Kongre komiteleri ve diğer hükümet yetkilileri için gizli toplantılar düzenledi.
Program; bir havacılık araştırma şirketi olan Bigelow Aerospace ile işbirliği yaparak tanımlanamayan hava gözlemleri hakkında belgeler üretti.
Araştırmacılar ayrıca bu bilinmeyen nesnelerle karşılaştıkları için fiziksel etkiler yaşadıklarını söyleyen insanlarda herhangi bir fizyolojik değişiklik olup olmadığını da incelediler.
Reid, araştırmanın başlangıcından iki yıl sonra, savunma bakan yardımcısına yazdığı bir mektupta daha fazla güvenlik desteği istediğini iletti; çünkü program “son derece hassas ve alışılmadık sonuçlarla” ilerleme kaydetmeye başlamıştı.
Aynı yıl, bir Pentagon toplantısında, “bilim kurgu olarak kabul edilen şey artık bilimsel bir gerçektir” dedi ve ABD’nin bu program çerçevesinde keşfedilen üstün teknolojiler karşısında ne kadar savunmasız olduğunun altını çizdi.
Programın onuncu yılında, bağımsız bir gazeteci olan Leslie Kean, 2017’de program katılımcılarıyla doğrulanmış röportajlar ve düzenlenmemiş toplantı belgeleri aracılığıyla her şeyi gün ışığına çıkarana kadar her şey gizli tutuldu.
Kean, New York Times’da makalesini yayınladıktan bir ay sonra, “Tanımlanamayan Hava Fenomeni” projesi yeni bir ivme kazandı ve bir istihbarat subaylığına atandı.
2017’deki istifasına kadar bu gizli programın başkanı olan Elizondo’ya göre, konunun Kongre’ye sunulması ve Pentagon’un soruşturmaya devam edebilmesi için (bir gerekçe olarak) Kean’ın makalesi kullanıldı.
Geçen yıl haziran ayında, 2021 için İstihbarat Yetkilendirme Yasası, istihbarat teşkilatlarının Tanımlanamayan Hava Fenomenleri Görev Gücü tarafından tutulan veriler ve istihbarat raporları’nın ayrıntılı bir analizi’ni üretmesini zorunlu kıldı.
İki ay sonra, Savunma Bakan Yardımcısı David Norquist, Tanımlanamayan Hava Fenomenleri (UAP – Unidentified Aerial Phenomena) Görev Gücü’nün varlığını kamuoyuna duyurdu.
Ve sonunda, geçen ay Pentagon, 2019’da bir Donanma pilotu tarafından çekilen UFO’ların fotoğraflarının ve videolarının doğru olduğunu onayladı.
UFO’larla ilgili tüm bu olayların medyaya yansımasında ABD’nin son iki cumhurbaşkanı da dahil oldu. Trump, oğluyla yaptığı bir röportajda, UFO spekülasyonlarını destekleyen bir şehir olan Roswell hakkında “çok ilginç” şeyler bildiğini söyledi. (Roswell: 1947’de bir uzay gemisinin düştüğü bildirilen New Mexico’daki bir şehir)
Ve Obama, The Late Late Show’daki yakın tarihli bir röportajda UFO’larla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
“Havada gözüken ve ne olduklarını çözemediğimiz cisimlerin görüntü kayıtları var. Nasıl hareket ettiklerini, yörüngelerini açıklayamıyoruz. Kolay açıklanabilir bir görüntüde değillerdi. Ve bu yüzden, bilirsiniz, bence insanlar hala bunun ne olduğunu araştırmayı ve çözmeyi ciddiye alıyorlar.”
Bugüne kadarki yapılan araştırmaların temel amacı, Tanımlanamayan Hava Fenomenlerinin başka bir ülkenin ABD’yi t∈hdit edebilecek çığır açan bir havacılık teknolojisi olup olmadığını anlamaktır.
Yetkililer, tam olarak çözülemeyen ileri teknolojiye sahip nesnelerin ulusal güvenliğe oluşturabileceği t∈hditten endişe duyuyor.
Özellikle, İstihbarat Komitesi’nin geçici başkanı Marco Rubio, Amerikan askeri üslerinde kimliği belirsiz uçakların bilgisinin bulunduğu raporlarla ilgili endişelerini açıkça dile getirdi.
Rubio, Çin’in, Rusya’nın veya bir başka ülkenin bu tür işleri yürütmelerine olanak tanıyan teknolojik bir sıçrama yapmış olmasından korkuyor. Ancak bu; program yetkililerinin iddialarıyla örtüşmeyen bir hipotez.
Geçmişte Elizondo, incelenen fenomenlerin hiçbirinin başka bir ülkeden gelmediğini bildirdi. Ve Leslie Kean’de bulunan düzenlenmemiş malzeme bunu doğrular niteliktedir.
Aslında, doğrulanmış kaynaklara göre, program dokümantasyonu herhangi bir ülkede (ne Rus ne de Çin) üretilen araçlardan değil, Kean’ın yazdığı gibi “açıklanamaz teknolojiye” sahip olan araçlardan oluşmaktadır.
Sonuç olarak
Çoğumuzun zihninde UFO’lar yeşil bir varlık görüntüsünü ve komplo teorilerini çağrıştırıyor. Ancak, Ulusal İstihbarat’ın eski müdürü John Ratcliffe’nin bir röportajda belirttiği gibi, bu konuda ciddiye alınması gereken çok fazla şey var.
Kamuya açık bilgilere dayanarak şunları söyleyebiliriz; UFO’lar (Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri pilotları tarafından görülen veya uydu görüntüleri ile yakalanan) açıklanması zor olan hava fenomenleridir. ABD’nin şu anda sahip olmadığı ileri bir teknolojiye sahipler. Hareketlerine hiçbir açıklama getirilemiyor ve kökenleri hala bilinmiyor.
Ancak bununla birlikte, tüm bunlar otomatik olarak UFO’ların başka dünyalardan geldiği anlamına gelmez. Hiç kimse, ne pilotlar ne de Savunma Bakanlığı, tanımlanamayan nesnelerin dünya dışı nesneler olduğunu iddia etmedi.
Öte yandan, galaksideki tek bir zeka biçiminin olma olasılığı da ihtimal dışıdır. Seti Enstitüsü’nden bir gökbilimci olan Seth Shostak’a göre, 2036 yılına kadar akıllı yaşam formlarının somut kanıtlarını bulacağız. Ve gökbilimciler, yalnızca bizim galaksimizde yüz milyonlarca potansiyel olarak yaşanabilir ötegezegen olabileceğini söylemektedirler.
Çözülmesi gereken en zor sorunun ise, şimdilik uzak bir senaryo olan yıldızlararası yolculuk olduğunu söyleyebiliriz. Yeni araştırmalar, ışık hızından daha hızlı Warp motoru üzerine yapılan çalışmalar ile ışık hızını aşmanın mümkün olabileceğini öne sürüyor, ancak şu an için deneysel bir kanıt yok.
Şuan için bildiklerimiz, Pentagon’un halka yaptığı açıklamalardan ibarettir. Harry Reid’e göre, hala ulusal güvenlikten ödün vermeden ifşa edilebilecek pek çok materyal var.
Kesin olan şu ki, 2021 İstihbarat Yetkilendirme Yasası tarafından yapılan bir UFO raporunun ne zaman kamuya açıklanacağını yakın bir zamanda öğreneceğiz.
Nazlıcan Yetimaslan