Pandemiye rağmen, elektrikli araçların küresel satışları 2020’de %43 arttı. Çin’deki toplam elektrikli araç satışları, 2019’a kıyasla %8 artışla 1,3 milyon oldu ve dünya çapında satılan tüm elektrikli araçların %41’ini kapsıyor.
Avrupa, 2015’ten bu yana ilk kez Çin’den daha fazla satmış olsa da, Çin hala elektrikli otomobiller için dünyanın en büyük ulusal pazarı.
Çin’de en çok satan elektrikli araç, Tesla’nın Model 3’ü değil.
Sanılanın aksine ,Çin’in devlete ait SAIC Motor, ABD’li otomobil üreticisi General Motors ve başka bir Çinli şirket olan Wuling Motors’un ortak girişimi olan küçük Hongguang Mini EV’dir.
Holding, 28.800 yuan (yaklaşık 38.377,61 Türk Lirası) başlangıç fiyatı ve 120 km’lik tam şarjlı sürüş menzili ile otomobili reklamlarında “İnsanların Ulaşım Aracı” olarak nitelendiriliyor.
Temmuz 2020’deki ilk çıkışından bu yana Hongguang Mini EV, 270.000’den fazla adet sattı ve Ocak 2021’de dünya çapında en çok satan elektrikli araç oldu.
Çinli tüketiciler geleneksel olarak içten yanmalı motorlara sahip daha büyük modelleri tercih ettikleri için bu oldukça sürpriz oldu.
Ancak Çin’deki tüketici tercihleri üzerine son araştırmamız, küçük şehirlerdeki elektrikli araç için önemli pazar fırsatlarını ve yenilikçi iş modellerinin daha da fazla insanı fosil yakıtlı arabalarından vazgeçmeye nasıl teşvik edebileceğini ortaya koyuyor.
Büyük ve Küçük Şehirlerde Elektrikli Araçlar
Çin, 2030’dan önce karbon emisyonlarında zirveye ulaşmayı ve 2060’a kadar karbon nötrlüğüne ulaşmayı hedefliyor. (Karbon nötr: karbon emisyonlarının değerlendirilerek karbon salımının dengelenmesidir.)
2009’dan beri Çin hükümeti, elektrikli araç alıcılarını ve üreticilerini teşvik etmek için sübvansiyonlar ve vergi muafiyetleri teklif etti ve şarj noktaları kurdu. (Sübvansiyon ya da destekleme, devletin kişi ya da kurumlara mal, para veya hizmet biçiminde yaptığı karşılıksız yardımları ifade eder.)
Çinli sürücülerin elektrikli araçlarda neyi sevdiğini öğrenmek, bize dünyanın en büyük ulusal pazarındaki büyümenin arkasında ne olduğunu ve devam edip etmeyeceğini veya durup durmayacağını söyleyebilir.
Bu sadece Çin için değil, dünyanın geri kalanı için de önemli. Çin, 2006’dan bu yana dünyanın en büyük emisyon yayıcısı olmuştur ve içten yanmalı motorlu arabalar, küresel olarak en büyük karbon emisyonu kaynakları arasındadır.
Yakın zamanda yapılan bir çalışmada , elektrikli araç satışlarının çoğunun Çin’in büyük şehirlerinde (Şanghay ve Pekin gibi beş milyondan fazla sakini olan) büyük oranda oradaki daha güçlü politika teşvikleri nedeniyle yapıldığını bulduk.
Ancak, bir milyondan az sakini olan küçük şehirlerdeki tüketiciler, elektrikli araçları kullanmaya daha hevesliydi.
Bu küçük şehirlerde, sürücüler daha kısa yolculukların keyfini çıkarma eğilimindedir ve bu nedenle zamanları ve yaşam maliyetleri üzerinde daha az baskı vardır. Oradaki insanlar, aracın ne kadar iyi çalıştığına ve elektrikli araçların çevresel faydalarına daha fazla önem verme eğilimindedir.
Önceki araştırmalar, bu tüketicilerin daha pahalı seçenek olması durumunda bir elektrikli araç satın alma olasılıklarının daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Bu, Hongguang’ın Mini elektrikli aracının (sınırlı menzili ve nispeten ucuz fiyatıyla) neden Çin’in güneybatısındaki küçük bir şehir olan Guangxi eyaletinin Liuzhou kentinden geldiğini açıklayabilir.
Çin’deki daha büyük şehirler genellikle her yıl lisanslanan benzinli araba sayısını sınırlayan araba plakasına kura çekimi uyguluyor. Kurada kazanma oranı %1’den daha az , Pekin’de yaklaşık %0,0039 , bu nedenle buradaki sürücülerin elektrikli araçlara geçmekten başka seçeneği yok.
Bulgularımız, Çin hükümetinin insanları daha büyük şehirlerde elektrikli araç kullanmaya yönlendirmeye odaklanmasının yanlış olabileceğini gösteriyor.
Daha küçük Çin şehirleri, özellikle gelişmekte olan dünyanın gelişen kasabaları ve şehirleri olmak üzere, orada ve tüm dünyada tatmin edilebilecek ucuz, elektrikli hareketlilik arzusunu gösteriyor. Kısacası, elektrikli araçların geleceği, şu anda en çok dikkat çeken lüks Tesla otomobillerinden çok farklı olabilir.
Elektrikli Araçları satın alın, kiralayın veya paylaşın?
Daha fazla insanın elektrikli araç kullanmasını sağlamak için üreticiler, Çin pazarında pil kiralama planları gibi yeni iş modellerini denediler. Batarya, bir elektrikli aracın en pahalı bileşenlerinden biridir ve bu plan, tüketicilerin aracın kasasını satın almasına ve ardından bataryayı aylık olarak kiralamasına olanak tanır.
Pil kiralama modellerini tanıtan bazı elektrikli araç şirketleri, sürücülerin bir servis istasyonunda boş pillerini tam şarjlı pillerle değiştirebilecekleri bir hizmet de sunmuştur – bu, yeniden şarj etmekten çok daha hızlı bir işlemdir.
Sürücülerin akülerini kiralamalarının ya da araca tamamen sahip olup olmamalarının önemli olmadığını gördük.
Tüketiciler, pil kiralama modelini kabul etmeye hazırdı çünkü bu ve pil değiştirme hizmetleri, aynı anda elektrikli araç satın almanın önündeki iki engeli kaldırmaya yardımcı oluyor: yüksek fiyat ve uzun şarj bekleme süreleri.
Elektrikli araç kasalarını ve pillerini ayırmak, onları daha sürdürülebilir hale getirebilir. Aküler artık uzun mesafeli sürüşü sürdüremediğinde, şebekeye bağlı depolama ve elektrikli aletlerde ikinci bir ömür için yeniden yapılandırılabilirler.
Aynı zamanda araç sahipleri, akülerini yenilemeye veya araçlarını hurdaya ayırmaya gerek kalmadan elektrikli araç kasalarını kullanmaya devam edebiliyor.
Araştırmamız ayrıca, insanların boş bir elektrikli araca atlayıp bir üyelik planına katılırlarsa onu kullanabilecekleri Elektrikli araç kartı (EV-Card gibi) elektrikli araç paylaşım planlarına da baktı. Elektrikli aracı dakika başına kullanmak için ücretlendirdiler.
Düşük gelirli hanelerin bu hizmeti kullanma olasılığı daha yüksekti, bu da potansiyel olarak çekiciliğini artırmanın etkili bir yoluydu.
Toplu olarak, kentsel hareketliliğin karbonsuzlaştırılmasını sağlamanın umut verici yollarının bir resmi Çin’de ve tüm dünyada ortaya çıkıyor.
Mega şehirlerdeki daha zengin tüketicilere bir elektrikli araca geçmeleri için sübvansiyon vermek yerine, Çin’in ve dünyanın daha küçük ve daha az varlıklı şehirlerinde elektrikli araçlara yeni erişim biçimlerine odaklanmak daha umut verici bir strateji olabilir.