Bir bardak sabah kahveniz (eğer seçiminiz bir taneyse), dünyada kullanılan en bilinen psikoaktif iIaçtır ve çok uzun ve derin bir tarihi vardır. Sabah kahvenizi bir çırpıda içtiğinizde, olasılıkla bu aklınıza gelmeyecektir ama bir dakika üzerinde düşünmeye değer. Gündelik yaşamlarımızda kanıksadığımız birçok şey gibi, günümüzde bilinenin aksine kahvenin çalkantılı bir geçmişi vardır. Avrupa kültüründe çokça kōkIeşmiş olmasına karşın, unutulmuş olan aslının Yemen ve Etiyopya’ya dayanıyor olmasıdır.
Yüzlerce yıl önce keşfinden beri popülerliğini hiç yitirmiyor. Global ekonominin bu ana bileşeni, farklı kısıtlamalar ile dünya genelinde kapanan kafe ve marketler nedeniyle yakın zamanda Covid-19 pandemisinden etkilenmiştir.
2019 yılında global kahve pazarı yaklaşık 102,13 milyar $ değerindeydi ve 2026 yılında 155,64 milyar $’a ulaşması bekleniyor. Biz doyumsuz kahve içicilerinin not etmesi gereken hızla büyüyen bir endüstri.
Bu mütevazi kahve bardağı nereden geldi? Geçmişte ne tür mücadeleler geçirdi? Ne zaman popüler hale geldi? Ve dünya çapında şehirlerin her sokak köşesinde nasıl var oldu? Bunlar cevaplayacağım sorulardan sadece birazı.
Kahvenin kısa tarihi ve bir standart haline gelmesi
Mütevazi bir kahve çekirdeği, çoğunlukla Etiyopya ve Doğu Afrika ’da bulunan Arap bitkilerinden gelir. Bu bölgedeki Oromo halkının (Etiyopya’da yaşayan etnik bir grup), kahvenin uyarıcı etkilerinin farkına varan ilk topluluk olduğu söylenir. Ayrıca, 15.yüzyıl sonlarında Türkiye ve Ortadoğu’yu ziyaret eden Avrupalı tüccarlar kahve içmenin eşsiz tadının ve etkilerinin farkına vardılar.
Eski bir Avrupalı tüccar olan William Bidulph, 1600’lü yıllarda, bu yeni içeceği şöyle tarif etti: “Bir çeşit bezelyeden yapılmış bir çeşit içecek”. Tarihte (günümüze benzer şekilde), kahve, Avrupalılar tarafından enerjisi ve sağlığa faydalarının yanında ticari bir ürün olarak kıymet gördü.
Kahve, 1800’lü yıllardan itibaren Paris ve Londra gibi başlıca ticaret şehirlerinde ortaya çıkarak Avrupalı kahve evi kültürü ile açıkça bütünleşti. Kahve, Batı dünyası ile sıkı sıkıya kōkIeşse de, bu uyarıcı ilacı popülerleştiren Doğu Afrikalılara da teşekkür etmeliyiz.
Ek olarak, Ortaçağ yıllarında, Afrika dışında bilinen en eski kahve içicilerinden biri Yemen Sufileridir. Bilinen ilk Arap kahvesi, 12.yüzyılda ilk olarak Yemen’de ekilip biçiIdi.
Kahve evleri, günümüzde bildiklerimiz gibi değil ama benzerleri-ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu içerisinde (Güneydoğu Avrupa, Batı Asya ve Kuzey Afrika) yayılmaya başladı. Bunlar, Batılılarda etki bırakıp Avrupa içerisinde bugün bildiğimiz şekliyle kopyalanarak çoğaldı.
Bugünkü kahvenin mirası
Mocha veya al-Makha, Yemen’deki en büyük liman şehridir ve kahvenin en önemli pazar yeri olmasıyla bilinir. Bu tip kahve, bugün Starbucks’ın sunduğu alıştığımız önemli miktarda sütle olan çikolatamsı kahvenin aksine çok değerli ve aranandır.
Bunun yanında, dünyanın bu bölgesindeki taneler, çikolata aroması ile tanınır ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeler için başlıca ithalat alanlarıdır.
Tarihçi ve kahve geliştiricisi Mokhtar Alkhanshali’ye göre, bugün bile “dünyadaki kahvenin yüzde 95’inin izleri Yemen’e dayanır”. Birkaç yüzyıldır, Ortadoğu, Batı Dünyası’nda öne çıkan şöhretine rağmen, kahve sahnesini domine ediyor olarak görülebilir.
Avrupalılar kahve evlerini nasıl çaIdı?
Tarih boyunca birçok konuda olduğu gibi, Avrupalılar kahveyi de sahiplenmeye çalıştı. Kahve evlerinin Aydınlanma Çağında sosyalleşmenin ve münazaraların popüler yerleri olmaya başlamasına rağmen bu tip kuruluşlar çok daha önceden çok farklı bir bölgede başladı.
Daha çok Batılının Doğu Afrika’yı ve Ortadoğu’yu ziyaret etmesiyle kahve evlerine düşkün hale geldiler ve yeniden yarattılar. Kahve tabi ki, dünya genelinde Batılı güçlerin başlıca ticari ürünü ve domine etme kaynağı olmaya başladı. İngiliz Doğu Hindistan Firması ve Hollandalı Doğu Hindistan Firması 16.yüzyıldan itibaren kahveyi Britanya’da bulunabilir hale getirdi.
Kahve ve tropik meyveler, tütün ve şeker gibi diğer ürünler, Britanya İmparatorluğu boyunca emperyalizmin mihenk taşı haline geldi. Bunun popülerlik kazanmasıyla birlikte, Britanya denizaşırı bölgelerde kontrol elde etti ve bu yeni tadı finanse etmek için koloniler oluşturdu. Tabi ki bunun içine köIelik, hakimiyet ve devlet himaye politikası dahil oldu.
Kahve tanelerinden evlere
Bugünkü bilgimize göre, kahve evleri 1600-1800 yılları arası ortaya çıkıp yayılmaya başladı ve yükselen şehirlerle ticaret merkezlerinde toplantı yerleri haline geldi. 18.yüzyılın ilk yarısıyla birlikte Londra’da birbirinden farklı 550 kahve kuruluşu vardı. İşadamları ve benzer kişiler rahatlatıcı ortamlardan profesyonel yerlere kadar buralardan keyif almaya başladı.
Bununla beraber bu yerler hemen hemen her zaman sadece belirli statüdeki erkekler için rezerveydi. Kadınlar, sıklıkla barın arkasında kahve servis ediyorlardı ama ender olarak bir müşteri gibi bu konforlu atmosferin tadını çıkarıyorlardı.
Her çeşit nedenle kullanılıyorlardı (şurası çok açık ki, kahve içmek bunlardan biriydi) ama erkekler işlerini tartışıyorlar, günlük olayları yorumluyorlar ve sosyalleşiyorlardı. Günümüzde ise geçmişte farklı işlev gördüğü hissine rağmen bunlar bir kahve dükkanının kullanım amaçlarıdır.
Günümüzde kahve her zaman olduğu gibi popüler ve ABD, Avrupa, Almanya ve Fransa dünyadaki en büyük ithalatçı konumunu sürdürüyorlar. Onun tadı ağzımızdan gitmedi ama şimdi vücudumuz üzerindeki etkileri konusunda birkaç yüzyıl öncesine göre daha bilgiliyiz.
Kahvenin etkisi ve neden bağımlı kalıyoruz?
Herhangi bir madde gibi, kahve de bağımlılık yapabilir ama düzenli tüketim ile beyinde fiziksel olarak ta değişimler yaratır. Kahve tüketildiğinde, kafeinin merkezi sinir sistemi üzerinde, yorgunluğa benzer hisleri bloklayan rahatlatıcı bir etkisi görülür. Sonuç olarak tüketimden 30-60 dakika sonra enerji dolu ve daha mutlu hissederiz (genellikle).
Meşguliyet içerisindeki günlük yaşamamızda neden bu içeceğe bağımlı hale geldiğimizi görebilirsiniz. Çabuk ve kullanışlı bir enerji kaynağıdır ve genellikle uykusuzluk içeren bir gecede anektod olarak kullanılır.
Kahve ayrıca sosyal bir etkinlik haline gelmiştir. Ana caddelere yayılmış bağımsız kahve evlerinde ve kahve zincirlerinde alkolden sonra tüketmek, kahve için bir arkadaşla bir araya gelmek her zamankinden daha popülerdir. Bir kahve insanı değilseniz çayda da kafein vardır, bu nedenle dikkatli olun.
Ayrıca kahveden biraz daha acı tadı nedeniyle hoşlanılır. Ama şuruplar, tatlandırıcılar ve yaratıcı tariflerle kahve tüm palete adapte edilmiştir ve hiçbir zaman bitmeyecek popülaritesi sayesinde daha acı olması gerekmez.
Kapanış düşünceleri
Yakınınızdaki Starbucks belki Osmanlı İmparatorluğu boyunca bulunan ilk kahve evlerinin çok uzağında ama bağımlılık ve kahve ritüeli modern dünyada temel gıda maddesi olarak kalmasını sağladı. Gerçekten birçoğumuz için kahvesiz sabah tamamlanmış sayılmaz. Yüzyıllar boyunca gelişimimize rağmen bu mütevazi içeceğe yapışıp kaldık.
Kahvenin Avrupa tarihi ve kültürü ile sıkı sıkıya bağlı olmasına karşın ekip biçimin başladığı Doğu Afrika ve Ortadoğu’yu takdir etmeliyiz. Kahvenin çok uzun, derin ve problemli geçmişi vardır ama her zaman popüler olarak kalacaktır.
Olcay DÖNERAY