İlk bilgisayarın, 1622 yılında William Oughtred tarafından icat edilmiş abaküs ya da onun devamında gelen sürgülü cetvel olduğunu ortaya sürebilirdik. Ancak günümüzün modern makinelerini andıran ilk bilgisayar, 1833 ve 1871 yılları arasında İngiliz matematikçi Charles Babbage tarafından tasarlanmış bir cihaz olan ‘Analitik Makine’ydi. Charles Babbage ortaya çıkmadan önce, ‘bilgisayar’ denilen şey bir kişiydi; neredeyse bütün gün oturup, sayıları birbirine ekleyip çıkaran ve bulduğu sonuçları tablolara kaydeden bir insan. Daha sonra bu tablolar kitaplaştırılırdı, böylece diğer insanlar bu kayıtları top mermileri fırlatmak ya da vergi hesaplamak gibi görevleri tamamlamak için kullanabiliyordu.
Aslında, Babbage’e ilham veren şey devasa bir hesaplama projesiydi. Bu projeyi Napolyon Bonaparte, 1790 yılında eski emperyal ölçüm sisteminden yeni metrik sisteme geçiş emri verdiğinde başlattı. On yıl boyunca, insan bilgisayarlar gerekli dönüşümleri yaptı ve tabloları tamamladı. Nitekim, Bonaparte tabloları asla yayınlayamadı; tablolar Paris Bilimler Akademisi’nde toz toplar hâlde kalakaldı. 1819 yılında, Babbage Paris’i ziyaret etti ve yayınlanmamış, el yazması tabloları sayfa sayfa inceledi. Keşke, diye düşündü, keşke böyle tabloları üretmenin daha hızlı, daha az insan gücü gerektiren ve daha az hatalı bir yolu olsaydı. Endüstri devriminin getirdiği bütün o mucizeleri düşündü. Eğer yaratıcı ve çalışkan mucitler çırçır makinesi ve buhar lokomotifini geliştirebiliyorsa, hesaplama yapabilen bir makine geliştirmenin önündeki engel neydi?
Babbage İngiltere’ye döndü ve bu makineyi inşa etmeye karar verdi. İlk vizyonu, ‘Fark Makinesi’ adını verdiği bir şeydi, sonlu farklar prensibi ile çalışıyordu ve çarpma ya da bölme kullanmadan sürekli toplama ile kompleks matematiksel hesaplamalar yapıyordu. Hükümetin maddi desteğini 1824 yılında garantiledi ve fikrini mükemmelleştirmek için sekiz yıl harcadı. 1832 yılında, tablo-yapan makinesinin ilk çalışan prototipini üretti ve fark etti ki; para kaynağı tükenmişti.
Ancak, tahmin edebileceğiniz üzere, hikâye burada bitmiyor.
Bazı insanların bu noktada cesareti kırılabilirdi, ancak Babbage onlardan biri değildi. Fikrini basitleştirerek Farklar Makinesinin yapımını kolaylaştırmak yerine, dikkatini daha da büyük bir fikre verdi- Analitik Makine, bölme ve çarpma da dahil olmak üzere daha kompleks hesaplamalar yapabilen yeni bir tür mekanik bilgisayar.
Analitik Makinenin temel kısımları bugün piyasada satılan bir bilgisayarla benzerdi. Herhangi bir modern makinenin iki parçasına sahipti; bir merkezi işlem birimi veya CPU, bir de bellek. Elbette, Babbage bu terimleri kullanmadı. CPU’ya ‘fabrika’ ve belleğe de ‘depo’ dedi. Bir cihazı daha vardı, ‘okuyucu’- emirleri girmek ve makine tarafından elde edilen sonuçları kâğıda kaydetmek için kullanılıyordu. Babbage bu çıkış birimine ‘yazıcı’ adını verdi, günümüzde oldukça yaygın olan lazer yazıcıların ve mürekkep püskürtmeli yazıcıların öncüsü.
Babbage’ın yeni icadı tamamen kağıt üzerindeydi. Bilgisayarı hakkında oldukça fazla notu ve çizimi vardı -neredeyse 5,000 sayfa- ve hiçbir zaman Analitik Makinenin bir prototipini oluşturmamış olsa da makinenin nasıl görüneceği ve çalışacağı hakkında net bir vizyonu vardı. 1804-1805 yıllarında geliştirilmiş ve otomatik olarak çeşitli kumaş desenleri oluşturabilen bir dokuma makinesi olan Jacquard Loom’un kullandığı teknolojiyi kullanarak, data delikli kartlara işlenebilirdi. Bu şekilde 50 basamaklı 1000 kadar sayı bilgisayarın hafızasında tutulabilirdi. Delikli kartlar aynı zamanda makinenin belirli bir sırayla uygulayacağı talimatları da taşıyabilirdi. Tek bir görevli bütün operasyonu kontrol edebilirdi; buhar makineye güç verir, krankları döndürür, kam ve çubukları hareket ettirir, dişli çarkları çevirirdi.
Ne yazık ki o zamanın teknolojisi Babbage’ın hırslı dizaynı için yeterli değildi.
Bu durum, 1991 yılında fikirleri sonunda gerçekten çalışan bir bilgisayara dönüştürülene kadar böyle kaldı. Bu yılda, Londra’daki Bilim Müzesi, Babbage’ın tasarımlarına tamamen uygun olarak Analitik Makine’yi inşa etti. Eni üç metreden ve boyu da iki metreden büyüktü, 8000 hareketli parça içeriyordu ve 13.6 ton ediyordu. Makinenin bir kopyası daha yapılıp Mountain View, Kaliforniya’daki Bilgisayar Tarihi Müzesi’ne gönderildi, ve orada 2010 yılına kadar sergide kaldı. Cihazlar bir masaüstünde çalışmazdı, ama şüphe yok ki modern bilgisayarın öncüsülerdi. Ayrıca, bu bilgisayarlar World Wide Web’in geliştirilmesinde rol oynadı.
Analitik Makinenin arkasındaki dahi Charles Babbage ise, o zaman Augusta Ada Byron ya da Ada Lovelace reklamcısıydı (ve muhtemelen, ilk bilgisayar programcısı). O ve Babbage, Ada 17 yaşındayken bir partide tanıştılar ve Ada matematikçinin bilgisayar makinesine hayran kaldı. Bu tesadüfi buluşmadan güçlü, dinamik bir ilişki gelişti. Ada, Babbage’ın fikirlerini onunla tartıştı ve matematikte yetenekli olduğundan kendi görüşlerini de sundu. 1843 yılında, Babbage’ın Analitik Makinesini açıklayan etkileyici bir seri yazı yayınladı. Ayrıca, Babbage’ın mekanik bilgisayarının bir gün ‘sayıların yanı sıra başka şeylerle de uğraşabileceğini’ ve ‘her karmaşıklık seviyesinde çeşitli ve bilimsel müzik parçaları besteleyebileceği’ gibi akıllıca tahminlerde bulundu.
İpek Aydoğdu
Bunlar da ilginizi çekebilir
Bir Makineyi Çizim Yapmak İçin Eğitmek
İçerisinde Gerçek İnsan Olan ve insan Gücüyle Çalışan Bilgisayar
Dünyanın En Büyük İnsan Yapımı Adası Dubai’deki Palm Jumeirah Adası Kullanıma Hazır.
Muhtemelen Bilmediğiniz 13 Gizli Windows ve Mac Klavye Kısayolu
Yorumlar 2