Kaplumbağalar en uzun yaşayan ilk 10 hayvan arasında bile yer almıyor.
En uzun yaşayan hayvanlar, yaşlanma sürecini durduracak hatta bazen bu süreci tersine çevirecek bir çok özellik ile donatılmışlardır.
İnsanların 150 yıllık bir “mutlak sınırı” olduğu varsayıldığında, bazı hayvanların yaşadığı yüzyıllar ve bin yıllarla karşılaştırıldığında bu sadece göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir süre gibi duruyor.
Çağın şampiyonları, genellikle koşulların istikrarlı ve tutarlı olduğu büyük derinliklerde suda yaşarlar. Bilim insanları bir türün her üyesinin doğumunu ve ölümünü kaydedemezler, bu nedenle tipik olarak bir türün biyolojisi hakkında bilinenlere dayanarak maksimum yaşam sürelerini tahmin ederler.
İşte, Dünya’nın en çok yaşayan 12 hayvan türü:
Şeyseller Kubbeli Dev Kaplumbağa
Kaplumbağalar uzun ömürleriyle ünlüdür. Aldabra dev kaplumbağası Adwaita, 255 yaşında ölen gerçekten eşsiz bir hayvandı.
Yaşayan en yaşlı kara hayvanı, Jonathan adlı 190 yaşındaki Seyşeller dev kaplumbağasıdır ( Aldabrachelys gigantea hololissa ). Bu Kaplumbağa şu an St Helena adasında yaşıyor. 1882 yılında Seyşeller den getirilmiş. Jonathan’ın yaşı bir tahmindir, ancak 1882 ile 1886 arasında çekilmiş bir fotoğrafı, 19. yüzyılın sonlarında en az 50 yaşında tamamen olgun bir kaplumbağa olduğunu gösteriyor.
12 Ocak 2022’de Guinness Dünya Rekorlar kurulu Jonathan’ın gelmiş geçmiş en yaşlı kaplumbağa olduğunu duyurdu. Jonathan’ın veterineri Joe Hollins, o sırada Guinness Dünya Rekorları‘na “O, değişim karşısında, sürekliliğin yerel bir simgesidir” dedi.
Dev kaplumbağaların tekrar tekrar üreyebilmeleri ve bol miktarda yumurta üretebilmeleri için uzun süre yaşamaları gerekir çünkü yumurtalarının çoğu yırtıcı hayvanlar tarafından yenir. Normalde yaşla birlikte bozulan hasarlı hücreleri hızlı bir şekilde öldürme yetenekleri, kaplumbağaların çok uzun yaşamasına yardımcı olabilir.
Kızıl Deniz Kestanesi
Kızıldeniz kestanesi, dikenlerle kaplı küçük, yuvarlak omurgasızlardır. Oregon Eyalet Üniversitesi’ne göre, Kuzey Amerika’dan Kaliforniya’dan Alaska’ya kadar deniz bitkileriyle beslendikleri sığ kıyı sularında yaşıyorlar.
Araştırmacılar, kızıl deniz kestanelerinin hızla büyüdüğünü ve yaklaşık 10 yıla kadar mütevazı bir yaşam süresine sahip olduğunu varsayıyordu, ancak bilim adamları türleri daha ayrıntılı incelediklerinde, bu kestanelerin çok yavaş büyümeye devam ettiğini ve bazı yerlerde uzun süre hayatta kalacaklarını fark ettiler.
Yırtıcı hayvanlardan, hastalıklardan ve balıkçılardan korunabilirlerse uzun bir süre hayatta kalabileceklerini açıkladılar. Fishery Bulletin dergisinde 2003 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, Washington ve Alaska açıklarında bulunan kızıl deniz kestaneleri muhtemelen 100 yıldan fazla yaşıyor ve Kanada, British Columbia’daki en uzun yaşayan bireyler yaklaşık 200 yaşında olabilir.
Grönland Balinası
Grönland balinaları en uzun yaşayan memelilerdir. Kuzey Kutbu ve Arktik altı balinalarının tam yaşam süreleri bilinmiyor, ancak Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne göre, bazı hasat edilmiş bireylerde bulunan taş zıpkın uçları, 100 yıldan fazla rahatça yaşadıklarını ve 200 yıldan fazla yaşayabileceklerini kanıtlıyor. (NOAA). Grönland balinaları PCNA adı verilen bir gene sahiptirler ve bu gen onların yaşlanmasını yavaşlatacak etkide bulunur.
Kaba Gözlü Kaya Balığı
Washington Balık ve Yaban Hayatı Kuruluna göre, kaba gözlü kaya balığı, en uzun yaşayan balıklardan biridir ve maksimum ömrü 205 yıldır.
Bu pembe veya kahverengimsi balıklar, Kaliforniya’dan Japonya’ya kadar Pasifik Okyanusunda yaşar. Kanada’daki Nesli Tükenmekte Olan Yaban Hayatının Statüsü Komitesi’ne göre, 38 inç (97 santimetre) uzunluğa kadar büyürler ve karides ve daha küçük balıklar gibi diğer hayvanları yerler.
Tatlı Su İnci Midyesi
Tatlı su inci midyeleri, besinlerini sudan filtreleyerek alan çift kabuklulardır. Habitatları nehirler ve akarsulardır. Avrupa ve Kuzey Amerika’da bulunabilirler. Dünya Yaban Hayatı Fonu’na göre (World Wildlife Fund for Nature) bilinen en yaşlı tatlı su inci midyesi 280 yaşındaydı.
Bu omurgasızlar, düşük metabolizmaları sayesinde uzun yaşam sürelerine sahiptirler. Tatlı su inci midyeleri nesli tükenmekte olan bir türdür. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’ne göre, nüfusları, bağlı oldukları nehir habitatlarındaki hasar ve değişiklikler de dahil olmak üzere, insanlarla ilgili çeşitli faktörler nedeniyle azalmaktadır.
Grönland Köpek Balığı
Grönland köpekbalığı Arktik ve Kuzey Atlantik okyanuslarının derinliklerinde yaşar. Kanada’daki St. Lawrence Köpekbalığı Gözlemevi’ne göre, 7,3 metreye kadar büyüyebilirler.
Science dergisinde yayınlanan Grönland köpekbalığının göz dokusu üzerinde 2016 yılında yapılan bir araştırmaya göre, bu köpekbalıklarının maksimum yaşam süresinin en az 272 yıl olabileceği tahmin ediliyor.
Bu çalışmadaki en büyük köpekbalığının yaklaşık 392 yaşında olduğu tahmin edildi ve araştırmacılar köpekbalıklarının 512 yaşına kadar yaşayabileceğini öne sürdüler. Bilim insanlarının yapmış olduğu yaş tahminleri tabiki de kesin sonuçlar değil ama 272 yıllık ortalama ömürleri bile onları en uzun yaşayan omurgalı hayvan yapıyor.
Tüp Solucanı
Tüp solucanları okyanus tabanında yaşayan omurgasızlardır. Woods Hole Oşinografi Enstitüsü’nün Dive and Discover web sitesine göre, tüplerindeki bakteriler, gıda olarak emdikleri kimyasallardan şekerler oluştururlar.
Exploring Our Fluid Earth’e göre bazı tüp solucanları hidrotermal menfezlerin çevresinde yaşar, ancak en uzun yaşayan hayvanlar, soğuk sızıntı adı verilen daha soğuk, daha kararlı ortamlarda bulunur.
2017 yılında, The Science of Nature dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre Meksika körfezinin tabanında yaşayan bir tüp kurdu türü olan Escarpia laminata’nın düzenli olarak 200 yıla kadar yaşadığını ve bu türün bazı örneklerinin ise 300 yıla kadar hayatta kaldığı bulundu. Tüp solucanları yavaş bir metabolizmaya ve çok az doğal tehdide sahiptir, bu da bu canlıların bu kadar uzun ömürlü olmalarına yardımcı olmuştur.
Okyanus quahog istiridyeleri
Okyanus quahog istiridyeleri Kuzey Atlantik Okyanusu’nda yaşarlar. Bu tuzlu su türü, bu listedeki diğer çift kabuklu tatlı su inci midyesinden bile daha uzun yaşayabilir. Birleşik Krallık’taki Galler Ulusal Müzesi’ne göre, 2006 yılında İzlanda kıyılarında bulunan bir okyanus quahog deniz istiridyesi tam 507 yaşındaydı. Eski istiridye, Ming hanedanının Çin’i yönettiği (1368’den 1644’e) 1499’da doğduğu için Ming olarak adlandırıldı.
İzlanda’yı çevreleyen soğuk sularda yaşayan Ocean Quahogların metabolizması oldukça yavaştır ve bu nedenle yavaş büyür ve hatta bilim insanları bu canlının daha uzun süre yaşayabileceklerini düşünüyorlar ama henüz 507 yaşından daha yaşlısına rastlanmamış.
Siyah Mercan
Mercanlar renkli, su altı kayaları ve bitkileri gibi görünürler, ancak aslında polip adı verilen omurgasızların dış iskeletlerinden oluşurlar. Bu polipler sürekli olarak çoğalır ve zamanla mercan dış iskelet yapısının daha da büyümesine neden olan genetik olarak özdeş bir kopya oluşturarak kendilerini değiştirirler.
Bu nedenle mercanlar, tek bir organizma olmaktan ziyade birden fazla özdeş organizmadan oluşur, bu nedenle bir mercanın ömrü daha çok bir ekip çalışmasıdır. Derin su siyah mercanları en uzun yaşayan mercanlar arasındadır. Hawaii kıyılarında bulunan siyah mercan örneklerinin radyokarbon tarihi 4.265 yaşındaydı.
Cam Süngerler
Süngerler, mercanlara benzer hayvan kolonilerinden oluşur ve binlerce yıl yaşayabilirler. Cam süngerler, dünyadaki en uzun yaşayan süngerler arasındadır. NOAA’ya göre bu grubun üyeleri genellikle okyanusun derinliklerinde bulunur ve cama benzeyen iskeletlere sahiptir, isimleri de buradan gelir.
Chemical Geology dergisinde 2012 yılında yayınlanan bir araştırma, Monorhaphis chuni türüne ait bir cam süngerin yaklaşık 11.000 yaşında olduğunu tahmin ediyor. Diğer sünger türleri bu süreden daha da uzun yaşayabilir.
Ölümsüz Deniz Anası
Turritopsis dohrnii, sonsuza kadar yaşayabildiği için ölümsüz denizanası olarak adlandırılır. Denizanaları, deniz tabanına yerleşip poliplere dönüşmeden önce hayata larva olarak başlarlar. Bu polipler daha sonra serbest yüzen medusalar veya denizanaları üretir.
American Museum of Natural History’ye göre olgun T. dohrnii türü, fiziksel olarak hasar gördüklerinde veya aç kaldıklarında poliplere dönüşebilmeleri ve daha sonra denizanası hallerine geri dönebilmeleri açısından özeldir.
Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’ne göre, Akdeniz’e özgü denizanaları, yaşam döngülerini tersine çevirme becerisini defalarca tekrarlayabilir ve bu nedenle doğru koşullar altında asla yaşlılıktan ölmeyebilirler. T. dohrnii, 0,2 inçten (4,5 milimetre) daha küçüktür ve balık gibi diğer hayvanlar tarafından yenir veya başka yollarla ölebilir, bu nedenle onların gerçekten ölümsüzlüğe ulaşmaları engellenmiş olur.
Hidra
Hydra, denizanasına biraz benzeyen ve T. dohrnii gibi sonsuza kadar yaşama potansiyeline sahip, yumuşak gövdeli bir grup küçük omurgasızdır. Bu omurgasızlar büyük ölçüde, çoğaltma veya klonlama yoluyla sürekli olarak yenilenen kök hücrelerden oluşur, bu nedenle bu hayvanlar yaşlandıkça bozulmazlar.
Yırtıcı hayvanlar ve hastalık gibi tehditler nedeniyle doğal koşullar altında ölürler, ancak bu dış tehlikeler olmadan sonsuza kadar yenilenmeye devam edebilirler. Hidranın yaşlanma eksikliğini keşfeden California, Claremont’taki Pomona Koleji’nde biyoloji profesörü olan Daniel Martínez, “Yaşlanmıyorlar, bu yüzden potansiyel olarak ölümsüzler” dedi.
Çevirmen: Oğuzhan Saçkıran