Sokrates, felsefenin kurucularından biri olarak kabul edilen ve insanın kendisiyle, evrenle ve toplumla olan ilişkisini sorgulayan Antik Yunan filozofudur. Sokrates’in felsefi yöntemi, soruya soruyla karşılık verme üzerine kurulmuş ve diyaloglar yoluyla bilgiye ulaşmayı amaçlamıştır.
Sokrates’in hayatı, eserleri ve etkisi hakkında bilgiler veren bu makalede, Sokrates’in felsefi yaşamı, askerlik ve savaş deneyimi, evliliği ve çocukları, sokak felsefesi ve karşılaştığı tepkiler, yargılanması ve ölümü, felsefi yöntemi, etkisi ve mirası, Antik Yunan felsefesindeki yeri ve önemi, Ortaçağ, Rönesans ve modern felsefeye katkıları, popüler kültürdeki yansımaları gibi konulara değinilecektir.
Sokrates’in Hayatı
Sokrates, Atina’da doğdu ve neredeyse tüm hayatını bu şehirde geçirdi. Babası Sophroniskos bir taş ustası, annesi Phaenarete bir ebedir. Gençliğinde öğrenmeye büyük bir merak duydu.
Askerlik ve savaş deneyimi
Sokrates, Atina ordusunda ağır silahlı bir asker olarak görev yaptı ve birkaç önemli savaşta cesurca savaştı. Potidaea, Delion ve Amphipolis savaşlarında yer aldı ve arkadaşı Alkibiades’i kurtardı. Savaşlarda gösterdiği yiğitlik, onun felsefesinde de yansıdı.
Evliliği ve çocukları
Sokrates, evliydi ve üç çocuğu vardı. Eşi Xanthippe’nin huysuz bir kadın olduğu söylenir. Sokrates’in çocuklarına karşı ilgisiz olduğu ve onları eğitmediği de iddia edilir. Sokrates’in ailesiyle olan ilişkisi hakkında çok az bilgi vardır.
Sokak felsefesi ve karşılaştığı tepkiler
Sokrates, Atina sokaklarında insanlarla konuşarak felsefe yapardı. Onun bu davranışı bazı kişiler tarafından sevilmezdi. Sokrates, insanların bilmedikleri şeyleri bildiklerini sanmalarını eleştirir ve onlara sorular sorarak bilgisizliklerini ortaya çıkarmaya çalışırdı. Bu yöntem, Sokratik yöntem olarak biliniyor.
Sokrates, kendisine gelen herkesle konuşurdu, ama özellikle gençlerle ilgilenirdi. Onlara erdem, adalet, mutluluk gibi konularda düşündürür ve onları kendi kendilerine sorgulamaya teşvik ederdi. Bu yüzden pek çok genç onun öğrencisi oldu.
Sokrates’in felsefesi, bazı Atinalılara tehlikeli ve yıkıcı gelmeye başladı. Onun tanrılara inanmadığını, yeni tanrılar icat ettiğini, gençleri kötü yönde etkilediğini ve devlete karşı geldiğini düşündüler. Bu düşünceleri komedyen Aristophanes de sahneye taşıdı. Bulutlar adlı oyununda Sokrates’i alaylı bir şekilde tasvir etti.
Yargılanması ve ölümü
MÖ 399 yılında Sokrates, tanrılara inanmamak ve gençleri kötü yönde etkilemek suçlamalarıyla yargılandı. Bir gün süren duruşmada, kendi kendini savundu. Savunmasında suçlamaları reddetti ve felsefesinin önemini anlattı. Ayrıca Atina demokrasisinin eksikliklerine de değindi.
Jüri üyeleri oylama yaptıklarında, 280’i suçlu, 220’si suçsuz buldu. Daha sonra cezasının ne olacağına karar vermek için tekrar oylama yaptılar. Sokrates’in cezasının sürgün veya para cezası olmasını bekliyorlardı. Ancak Sokrates ceza istemediğini söyledi. Bunun yerine kendisine devlet tarafından bakılmasını veya bedava yemek verilmesini talep etti.
Bu talep jüri üyelerini kızdırdı. Sokrates’i ölüme mahkum ettiler. Sokrates’in dostları onun kaçmasını sağlamak için bir plan yaptılar, ama Sokrates bunu reddetti. Sokrates, devletin yasalarına saygı duyduğunu ve ölümü korkusuzca karşıladığını söyledi.
Sokrates, zehirli bir bitki olan baldıran otu içerek öldü. Ölmeden önce arkadaşlarıyla vedalaştı ve son sözlerini söyledi: “Kriton, borcumuzu ödemeyi unutmayalım. Bir horoz Asclepius’a borçluyuz.”
Sokrates’in Felsefi Yöntemi
Sokrates, felsefenin toplumun daha iyi olması için pratik sonuçlar üretmesi gerektiğine inanıyordu. Teolojik doktrinlere dayanmayan, insan aklına dayanan bir etik sistemi kurmaya çalıştı. Sokrates, insan seçiminin mutluluk arzusuyla motive edildiğini belirtti.
Sokrates’in felsefi yöntemi, sorgulama, diyalektik ve ironi gibi kavramlardan oluşuyordu. Sorgulama, bir konuyu veya bir kavramın soyut anlamını soru-cevap şeklinde inceleme yöntemiydi. Diyalektik, karşıt görüşler arasında mantıksal bir tartışma yoluyla doğruya ulaşma yöntemiydi. Ironi, bilmediğini bilmek ve bilen gibi görünmemek anlamına geliyordu.
Sokrates’in felsefi yöntemi, Sokratik yöntem olarak da bilinir. Bu yöntemde Sokrates, karşısındaki kişiye bir soru sorar ve aldığı cevabı analiz eder. Eğer cevap tutarsız veya çelişkili ise, bunu ortaya çıkarır ve yeni bir soru sorar. Böylece karşısındaki kişi kendi bilgisizliğini veya yanlışını fark eder ve daha iyi bir cevap aramaya başlar.
Sokratik yöntemin amacı, insanların kendi düşüncelerini eleştirel bir şekilde sorgulamalarını sağlamak ve onları daha derin ve genel bir bilgiye ulaştırmaktır. Sokrates, bu yöntemle insanların erdemli olmalarını ve mutlu olmalarını istiyordu. Ayrıca bu yöntemle insanların önyargılarını ve alışkanlıklarını kırmaya çalışıyordu.
Sokratik yöntem, günümüzde de eğitimde ve hukukta kullanılan bir yöntemdir. Öğrencilerin eleştirel düşünme, akıl yürütme ve mantık becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Ayrıca öğrencilerin kendi fikirlerini savunmalarını ve başkalarının fikirlerini anlamalarını sağlar. Hukukta ise avukatların ve hakimlerin kanıtları değerlendirmelerine ve adaletli kararlar vermelerine yardımcı olur.
Sokrates’in Etkisi ve Mirası
Sokrates, Batı felsefesinin kurucusu olarak kabul edilir. Onun yaşamı, karakteri ve düşünceleri pek çok filozof, yazar, sanatçı ve lider üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Sokrates’in kendisi hiçbir şey yazmadığı için, onun felsefesi öğrencileri ve çağdaşları tarafından yazılan eserlerden öğrenilebilir.
Platon, Ksenophon ve diğer öğrencileri üzerindeki etkisi
Sokrates’in en ünlü öğrencisi Platon’dur. Platon, Sokrates’i felsefi diyaloglarının çoğunun ana karakteri olarak tasvir etmiştir. Platon’un diyalogları, Sokrates’in felsefi yöntemini, görüşlerini ve kişiliğini en iyi şekilde yansıtan kaynaklardır. Platon, Sokrates’ten aldığı ilhamla kendi felsefi sistemini kurmuş ve Atina’da Akademi adlı bir okul açmıştır. Platon’un felsefesi, metafizik, epistemoloji, etik, politika, estetik ve eğitim gibi pek çok alanda önemli katkılar sunmuştur.
Sokrates’in bir başka önemli öğrencisi Ksenophon’dur. Ksenophon, Sokrates’in hayatını ve sözlerini anlatan birkaç eser yazmıştır. Bunlar arasında Anılar (Apomnemoneumata), Savunma (Apologia) ve Sokratik Söylevler (Oeconomicus, Symposium, Hiero) sayılabilir. Ksenophon’un eserleri, Sokrates’in felsefesinin daha pratik ve siyasi yönlerini gösterir.
Sokrates’in diğer öğrencileri arasında Antisthenes, Aristippus, Euclid of Megara, Phaedo of Elis ve Aeschines of Sphettus sayılabilir. Bu öğrenciler de kendi felsefi okullarını veya akımlarını kurmuşlardır. Bunlar arasında Siniklik, Kyrenaiklik ve Megariklik sayılabilir.
Antik Yunan felsefesindeki yeri ve önemi
Sokrates, Antik Yunan felsefesinin en önemli figürlerinden biridir. Onun felsefesi, Antik Yunan felsefesinin doğa felsefesinden insan felsefesine geçişini simgeler. Sokrates, doğanın sırlarını çözmekten çok insanın kendisini tanımasını ve erdemli olmasını savunmuştur. Bu yüzden onun felsefesi etik felsefenin başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Sokrates ayrıca Antik Yunan felsefesinin dönüm noktalarından biridir. Onun öncesindeki filozoflar Presokratikler olarak adlandırılır. Presokratikler doğanın ilk ilkesini aramışlardır. Onun sonrasındaki filozoflar ise Sokratikler olarak adlandırılır. Sokratikler insanın bilgiye ulaşma yöntemlerini aramışlardır.
Sokrates’in felsefesi aynı zamanda Antik Yunan felsefesinin en tartışmalı figürlerinden biridir. Onun felsefesi pek çok yorum ve eleştiriye maruz kalmıştır. Bazıları onu bir bilge olarak görmüş, bazıları ise bir sofist veya bir ateist olarak görmüştür.
Ortaçağ, Rönesans ve modern felsefeye katkıları
Sokrates’in felsefesi sadece Antik Yunan’da değil, sonraki dönemlerde de etkili olmuştur. Ortaçağ’da Hristiyan ve İslam filozofları Sokrates’in felsefesinden yararlanmışlardır. Örneğin, Augustinus, Anselmus, Aquinas, Averroes ve Maimonides gibi filozoflar Sokrates’in felsefesini kendi inançlarıyla uyumlu hale getirmeye çalışmışlardır.
Rönesans’ta ise Sokrates’in felsefesi yeniden canlanmıştır. Rönesans insanı Sokrates’in bireyselliğini, özgürlüğünü ve eleştirelliğini takdir etmiştir. Örneğin, Erasmus, Montaigne, Machiavelli ve More gibi filozoflar Sokrates’in felsefesinden esinlenmişlerdir.
Modern felsefede de Sokrates’in felsefesi önemli bir rol oynamıştır. Özellikle varoluşçuluk, pragmatizm ve analitik felsefe gibi akımlar Sokrates’in felsefesinden etkilenmişlerdir. Örneğin, Kierkegaard, Nietzsche, Sartre, James, Dewey, Wittgenstein ve Popper gibi filozoflar Sokrates’in felsefesine atıfta bulunmuşlardır.
Popüler kültürdeki yansımaları
Sokrates’in felsefesi sadece akademik bir konu olmaktan çok daha fazlasıdır. Onun felsefesi popüler kültürde de pek çok yansıma bulmuştur. Örneğin, Sokrates’in hayatı ve ölümü pek çok film, tiyatro oyunu, roman ve şiire konu olmuştur. Bunlar arasında The Death of Socrates (1787) adlı tablo (Jacques-Louis David), The Trial of Socrates (1971) adlı kitap (I.F. Stone), Socrates (1971) adlı film (Roberto Rossellini), Socrates on Trial (2008) adlı tiyatro oyunu (Andrew David Irvine) ve The Hemlock Cup: Socrates, Athens and the Search for the Good Life (2010) adlı kitap (Bettany Hughes) sayılabilir.
Ayrıca Sokrates’in felsefesi pek çok alanda ilham kaynağı olmuştur. Örneğin, eğitimde Sokratik yöntem kullanılmaktadır. Hukukta ise Sokratik yemin adı verilen bir yemin vardır. Bu yeminde avukatlar adaleti savunacaklarına ve meslektaşlarına saygılı olacaklarına söz verirler.
Sokrates’in felsefesi günümüzde de yaşamakta ve insanları düşünmeye ve sorgulamaya davet etmektedir. Onun felsefesi bize erdemli olmanın ve bilge olmanın ne anlama geldiğini göstermektedir.
Sonuç
Sokrates, Batı felsefesinin en önemli ve etkili figürlerinden biridir. Onun felsefesi, insanın kendisini tanıması ve erdemli olması gerektiğini savundu. Sokrates felsefesi, sorgulama, diyalektik ve ironi gibi yöntemlerle insanların bilgiye ulaşmasını sağlar. Ayrıca felsefesi, pek çok filozof, yazar, sanatçı ve lider üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Onun felsefesi, Antik Yunan felsefesinin yanı sıra Ortaçağ, Rönesans ve modern felsefeye de katkılar sunmuştur. Onun felsefesi, popüler kültürde de pek çok yansıma bulmuştur.
Sokrates’in felsefesi, günümüzde de yaşamakta ve insanları düşünmeye ve sorgulamaya davet etmektedir. Onun felsefesi bize erdemli olmanın ve bilge olmanın ne anlama geldiğini göstermektedir. Son olarak Sokrates felsefesi, bize aynı zamanda özgür olmanın ve cesur olmanın ne anlama geldiğini de göstermektedir.
Sokrates’in felsefesini öğrenmek ve anlamak, hem kendimizi hem de dünyayı daha iyi kılmak için bir fırsattır. Sokrates’in sözleriyle bitirelim:
“Bilgeliğin başlangıcı, her şeyi bildiğini sanmaktan vazgeçmektir.”
Kaynakça:
- Aristophanes. (2000). Bulutlar (C. E. Gürel, Çev.). İstanbul: Remzi Kitabevi.
- Hughes, B. (2010). The hemlock cup: Socrates, Athens and the search for the good life. London: Jonathan Cape.
- Irvine, A. D. (2008). Socrates on trial: A play based on Aristophanes’ Clouds and Plato’s Apology, Crito, and Phaedo adapted for modern performance. Toronto: University of Toronto Press.
- Platon. (2012). Savunma (Apologia) (S. Aygün, Çev.). Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
- Stone, I. F. (1971). The trial of Socrates. Boston: Little, Brown and Company.
- Xenophon. (1994). Anılar (Apomnemoneumata) (A. Erhat, Çev.). İstanbul: Can Yayınları.
- Zeller, E. (2009). Sokrates ve Sokratik okullar (Sokrates ve Sokratikler) (M. Öktem, Çev.). İstanbul: Say Yayınları.
Yorumlar 1