Pepsi’nin deniz filosuna sahip olma hikâyesi Amerikan başkan yardımcısı Richard Nixon ile Sovyetler Birliği başbakanı Nikita Khrushchev’in Moskova’daki Amerikan Ulusal Sergisi’ne katılmalarıyla başladı. Sergiye katılanlar arasında Pepsi başkan yardımcısı Donald Kendall da vardı. Nixon ve Khrushchev kapitaIizm-komūnizm tartışmasına girince Kendall elinde birkaç bardak Pepsi ile aralarına girdi. Khrushchev içtiğini beğenmişti.
Birkaç yıl sonra Pepsi, içeceklerinin Sovyetler Biriliği’ne gönderilmesi için anlaşma yaptı. Bu anlaşma bir kapitalist Amerikan şirketi ile komünist Sovyetler Birliği arasında yapılan ilk anlaşmaydı. Fakat Sovyetlerin sabit para birimi ülkenin sιnιrIarι dışında kabul edilmiyordu. Sovyetlerin sabit para birimi yerine kullanabilecekleri bir şey olarak devletin sahip olduğu Stolichnaya votk∂ markası vardı. Pepsi bunu kabul etti. Pepsi içeceklerinin Sovyetler Birliği’ne gönderilmesi karşılığında Stolichnaya votk∂ları ABD’ye gönderilip tekrar satılabilecekti.
10 yıl boyunca anlaşmayla ilgili bir sıkıntı yaşanmadı fakat Sovyetler Birliği 1980 yılında Afganistan’ı işgal edince Sovyet ürünleri boykot edilmeye başlandı. Bunların arasında Stolichnaya votk∂I∂rı da vardı. Satışlar azalmaya başladı ve artık Pepsi için anlaşmanın bir değeri yoktu.
Fakat Sovyetler Birliği yıllar içerisinde Pepsi içeceklerine karşı aşırı bir arzu beslemeye başladı ve Sovyetler anlaşmanın bitmesini istemediler. 1989 yılında Pepsi ve Sovyetler alternatif bir plan yaptılar.
Sovyetler Pepsi’ye ödemelerini s∂v∂ş gemileri, 17 denizaltı ve birkaç tane petrol tankeri ile yapacaktı. Bu anlaşma Pepsi’nin dünyanın en büyük 6. deniz filosuna sahip olmasına neden oldu. Verilen gemiler askeri amaçlar için uygun değildi, fakat Pepsi deniz filosu uzun süre dayanmadı. Pepsi, gemileri onları metal hurdalarına çeviren bir İsveç firmasına sattı.
1990 yılında anlaşma için yeniden görüşmeler yapıldığında Pepsi, yeni anlaşmanın Pepsi içecekleri ve votk∂ satışları sayesinde 3 milyar dolar kazandıracağını, Rusya’daki şişeleme şirketlerinin sayısını 26’dan 50’ye çıkarıp Pizza Hut zincirini Rusya’ya taşıyacağını ve Sovyet yapımı gemileri satıp kiralayabilecekleri bir iş başlatabileceğini düşündü. Ancak Pepsi’nin ‘‘Yüzyılın Anlaşması’’ olarak tabir ettiği bu anlaşma uzun sürmedi. Sovyetler Birliği bir sonraki sene dağılınca anlaşma bitti.
Pepsi pes etmeyip Sovyetler Birliği’nden kalan ülkelerle görüşmeye başladı. Pepsi tekrardan ticarete atılmış oldu. Moskova’daki Pizza Hut restoranlarına göndermek üzere Rusya’nın güneyinden tüccarlarla mozzarella peyniri için anlaşma yaptı. Şurup ve ekipman satışlarına yatırım yapmak amacıyla Özbekistan’dan pamuk alıp sattılar. Ayrıca, Ukrayna’daki Pizza Hut restoranlarını ve Pepsi şişeleme şirketlerini finanse edebilmek için çift cidarlı tanker gemileri sattılar.
Eren Güneysu