Salgın küresel sağlık hizmetleri üzerinde büyük baskı oluşturmaya devam ederken, ventilasyon cihazlarının yetersizliği birçok hastayı solunum yetmezliği tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Ancak yeni araştırmalar; fareler, sıçanlar ve domuzlar gibi memelilerin aslında bağırsaklarından nefes alabildiklerini ortaya koyuyor, bu da oksijenin rektum yoluyla verilmesinin solunum sorunları olan insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
Çopra balığı ve deniz hıyarı gibi bazı suda yaşayan türlerin, hipoksik koşullarla karşılaştıklarında solungaçlarına ek olarak bağırsaklarından da oksijen alabildikleri uzun zamandır bilinmektedir.1950’lerde ve 60’larda bilim adamları, memelilerin bu yeteneği paylaşıp paylaşmadığını belirlemek için bir dizi deney yaptılar, ancak sonuçlar kesin değildi ve konu o zamandan beri tartışma konusu olmaya devam etti.
Med dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, memelilerin solunum için bağırsak organlarını gerçekten kullanabileceklerine ve bunu yapmanın solunum yetmezliğini takiben hayatta kalma ve iyileşme oranlarını önemli ölçüde arttırabileceğine dair kanıt sağlayarak nihayet argümanı çözdü.
Başlangıç olarak; çalışma yetkilileri, oksijenin epitel hücrelerinden daha fazla yayılmasına izin vermek için farelerin bağırsaklarını kaplayan ince mukus tabakasını çıkardılar. Daha sonra kemirgenleri düşük oksijenli bir ortama yerleştirdiler ki bu da tüm hayvanların 11 dakika içinde ölmesine neden oldu.
Ancak araştırmacılar oksijen gazını doğrudan farelerin anüsüne verdiklerinde, hayvanların dörtte üçü ortamın içinde 50 dakika boyunca hayatta kalmayı başardı. Bağırsak mukozal tabakası çıkarılmamış fareler üzerinde yapılan deneyi tekrarlayan araştırmacılar, kemirgenlerin ortalama 18 dakika hayatta kalmasıyla hayatta kalma oranlarında önemli ölçüde daha küçük bir iyileşme kaydetti.
Bu bulgu, farelerin anüslerinden nefes alarak solunum yetmezliğinden kaçınabildiklerini gösterirken, bağırsak mukozasını çıkarma ihtiyacı, bu tekniği insanlar için uygunsuz hale getirir. Araştırmacılar, oksijenli sıvının rektum yoluyla uygulanmasını içeren alternatif bir yöntemi araştırmaya karar verdi.
Bunu yapmak için, şu anda klinik ortamlarda acil ventilasyon için doğrudan hava yollarına uygulanarak kullanılan ve solunum yetmezliğini hafifletmede etkili olduğu kanıtlanmış, konjuge perflorokarbon olarak bilinen sıvı bir oksijen formu kullandılar.
Sadece %10 oksijen içeren ölümcül olmayan bir ortama yerleştirildiklerinde, sıvıyı anüsleri yoluyla alan fareler, almayanlara göre çok daha uzağa yürüyebildi. Araştırmacılar ayrıca hayvanların kalplerine ulaşan oksijen miktarındaki artışı da ölçtüler.
Domuzlara uygulanan aynı teknik, hayvanın derisinin daha az soğuk ve solgun olmasına ve düşük oksijen koşullarında yürüme kabiliyetlerinin artmasına neden oldu.
Çalışma yazarı Takanori Takebe yaptığı açıklamada, “Yapay solunum desteği, pnömoni veya akut solunum sıkıntısı sendromu gibi ciddi hastalıklara bağlı solunum yetmezliğinin klinik yönetiminde hayati bir rol oynamaktadır” dedi.
Ventilasyon sistemimiz tarafından sağlanan arteriyel oksijenasyon seviyesi, insan uygulaması için ölçeklendirilirse, ciddi solunum yetmezliği olan hastaları tedavi etmek için muhtemelen yeterli olup potansiyel olarak hayat kurtaran oksijenasyon sağlar. (Moleküle veya bileşiğe oksijen eklenmesi durumu.)
Pelin UYGUN