Antik mitolojide, en çok Güneş’le bağlantılı olan görkemli Anka kuşu sembolizmi, kültürler arasında ve zaman içinde ölur ve yeniden doğar. Antik efsane, alevler içinde ölmeden önce birkaç yüz yıl yaşayan, ışıltılı ve parıldayan, büyülü bir kuşun resmini çizer. Daha sonra bu kuş yeni ve uzun bir hayata başlamak için küllerinden yeniden doğar. Sembolizmi o kadar güçlüdür ki, bugün hala popüler kültürde ve folklorda yaygın olarak kullanılan bir motif ve imge.
Efsanevi Anka kuşu, kartal veya tavus kuşuna çok benzeyen geniş, büyük bir kuştur. Yükselen güneş ve ateşle ilişkilendirildiği için kırmızılar, morlar ve sarılarla parlak bir şekilde renklendirilmiştir. Bazen bir ışık halkası (nur) etrafını sararak onu gökyüzünde aydınlatır. Mavi gözleri safir gibi parlar. Kendi cenaze odununu ve yuvasını inşa eder ve kanatlarını tek bir çırpışla cenaze odununu ateşler. Ölumden sonra küllerden görkemli bir şekilde yükselir ve uçup uzaklara gider.
Anka Kuşu Yenilenmeyi ve Dirilişi Simgeliyor
Anka kuşu yenilenmeyi ve dirilişi sembolize eder ve “güneş, zaman, imparatorluk, metempsikoz (öldükten sonra ruhun bedeni terk edip başka bir bedene girmesi), kutsama, diriliş, cennetteki yaşam, Mesih, Meryem, bakirelik, istisnai insan” gibi birçok temayı temsil eder.
İlginizi çekebilir: Mitolojik Karakterler – İşte, Mitoloji Karakter Listesi
Tina Garnet, “Mısır, Arap ve Yunan Mitolojisinde Anka Kuşu” adlı kitabında uzun ömürlü bu kuşu şöyle tasvir ediyor: “Sonunun yaklaştığını hissettiğinde, en güzel aromatik ağaçlarla bir yuva kurar, onu ateşe verir ve bu güzel yuva alevler tarafından kül olur. Kül yığınından genç ve güçlü yeni bir Anka kuşu doğar. Daha sonra selefinin küllerini bir mür yumurtasında mumyalayarak Güneş şehrine, Heliopolis’e uçar ve yumurtayı Güneş Tanrısı’nın sunağına bırakır. ”
Anka kuşunun ölduğü ve yeniden doğmadan önce doğada yok olduğu mitinin daha az bilinen versiyonları da vardır. Yunanlılar ona Phoenix (Anka kuşu) adını verdiler, ancak Mısırlılar Bennu, Yerli Amerikalılar Thunderbird (gök gürültüsü kuşu), Ruslar Firebird (ateş kuşu), Çinliler Fèng Huáng ve Japonlar Hō-ō ile ilişkilendirdi. Yunanlıların Kenanlıları (Kenan Ülkesi veya Kenan Diyarı, Şeria Nehri’nin batısındaki Antik Filistin topraklarına İbrahimî dinî metinlerde verilen isim) Fenikeler veya Fenikeliler olarak adlandırdıklarına inanılıyor, bu da kıpkırmızı veya mor anlamına gelen Yunanca ‘Phoenix’ kelimesinden türemiş olabilir. Nitekim, Anka kuşunun sembolojisi de Fenikelilerle yakından bağlantılıdır.
Tarih Boyunca Anka Kuşu
Efsanenin belki de ilk örneği olan Mısırlılar, yaratılış mitlerinin bir parçası olan balıkçıl kuşu Bennu’dan bahsetti. Bennu, ben-ben taşlarının veya dikilitaşların üzerinde yaşardı ve Mısırlılar Osiris ve Ra ile birlikte ona da ibadet eder ve tapardı. Çünkü Bennu, tanrının yaşayan bir sembolü olan Osiris’in avatarı olarak görülüyordu. Güneş kuşu, Mısırlıların taşıdığı muska ve nazarlıklarda yeniden doğuş ve ölumsüzlüğün bir sembolü olarak görülür ve Nil’in taşma dönemi ile ilişkilendirilerek yeni zenginlik ve doğurganlık getirdiğine inanılırdı.
İlginizi çekebilir: Mitoloji Türleri: Yaratılıştan Yeraltı Dünyasına
Yunan tarihçi Herodot, antik Heliopolis rahiplerinin kuşu, kendi cenaze ateşini inşa edip yakmadan önce 500 yıl yaşadığı şeklinde tanımladıklarını yazdı. Kuşların yavruları daha sonra küllerden uçar ve rahipleri Heliopolis’teki tapınak sunağına taşırdı. Antik Yunan’da kuşun meyve yemediği, tütsü ve aromatik sakızları yediği söylenirdi. Ayrıca kendi ölum ateşine hazırlık olarak yuvası için tarçın ve mür toplardı. (Mür, özellikle Yakın Doğu’da ilaç yapımında ve parfümeride yararlanılan, kokulu, yapışkan bir reçine türü. )
Asya’da Anka kuşu, tüm kuşların üzerinde hüküm sürer ve Çin İmparatoriçesi ve dişil zarafetin yanı sıra güneş ve güneyin sembolüdür. Anka kuşunun görülmesi, bilge bir liderin tahta çıktığının ve yeni bir dönemin başladığının iyi bir işaretidir. Çin erdemlerinin temsilcisidir: iyilik, görev, uygunluk, nezaket ve güvenilirlik. Saraylar ve tapınaklar, tamamı Anka kuşunun önderliğinde seramik koruyucu canavarlar tarafından korunmaktadır.
Felaket ve Yaratılış
Efsanevi Anka kuşu, sonsuz yaşamı, felaketi (yikım), yaratımı ve yeni başlangıçları simgeleyen birçok dine dâhil edilmiştir. Ölum ve diriliş temalarından dolayı, Mesih’in ölumüne ve üç gün sonra dirilişine bir benzetme olarak, erken Hıristiyanlıkta bir sembol kabul edildi. Resim, erken Hıristiyan mezar taşlarında popüler bir sembol haline geldi. Ayrıca daha sonra tüketmek üzere dünyayı yarattığına inanılan kozmik bir yangının da simgesidir.
Yahudi efsanesinde Anka kuşu, sadık ve ölumsüz bir kuş olan Milcham olarak bilinir. Cennet’e dönersek, Havva bilgi elmasına sahip olduğunda, yasak meyvelerle bahçedeki hayvanları baştan çıkardı. Milcham kuşu teklifi reddetti ve sadakatinden ötürü neredeyse sonsuza dek barış içinde yaşayacağı, her bin yılda bir yeniden doğduğu, Ölum Meleği’ne bağışık bir kasabaya getirildi.
Simya Sembolü
Anka kuşu aynı zamanda bir simya sembolüdür. Kimyasal tepkimeler ve renkler aracılığıyla ilerleme sırasında meydana gelen değişiklikleri, maddenin özelliklerini temsil eder ve “Büyük Eser” ya da “Filozof Taşı”nın yapımı da simya adımlarıyla ilgilidir. Popüler kültürdeki efsaneye modern eklemeler, Anka kuşunun gözyaşlarının büyük iyileştirici güçlere sahip olduğunu ve eğer Anka kuşu birinin yakınındaysa o kişinin asla yalan söyleyemeyeceğini söylüyor. Sürekli biçim değiştiren ve yeniden biçimlenen Anka kuşu, sonun yalnızca bir başlangıç olduğu fikrini temsil eder. Bu güçlü efsaneye çok benzer şekilde, Anka kuşu sembolü, insan efsanesi ve hayal gücünde defalarca yeniden doğacak gibi duruyor.
Mustafa S. ALACA
Bunlar da ilginizi çekebilir
Mitoloji Türleri: Yaratılıştan Yeraltı Dünyasına
Sadece Kertenkeleler Değil, Timsahlar da Kuyruklarını Yeniden Büyütebilir
Bilgiler için teşekkürler