O gün sonunda geldi, sentetik mukus elimizde . Bilim insanları nihayet gerçeğinin yapısını ve işlevini içeren sentetik mukus molekülleri oluşturdular.
Kaygan, sümüksü ve sulu mukus oldukça iğrenç görünüyor. Ancak her ne kadar hoş olmayan görüntüsü olsa da biyolojik olarak oldukça yararlıdır.
Hassas dokuları koruyan ve nemlendiren, mikropları kontaminantları hapseden bir bariyer görevi görür ve vücudun onları atmasına yardımcı olur.
Vücudumuz sadece solunum yolu üzerinde her gün 1,5 ila 2 litre mukus üretir; hava yollarımızı, ciğerlerimizi ve mide-bağırsak yollarımızı kaplar.
Eğer özelliklerini çoğaltabilirsek bu, bize hastalıklarla mücadelede önemli derecede yardımcı olabilir. Kimyager Austin Kruger liderliğindeki bilim insanları, mukusun protein yapı taşları olan müsinleri incelediler.
Müsinler, glikan adı verilen karbonhidrat polimerlerinden oluşan uzun bir protein omurgasından oluşur. (Tüylü bir boru temizleyicisine çok benzer).
Polimerlerin mukusun özelliklerine nasıl katkıda bulunduğu tam olarak bilinmiyor ancak önceki araştırmalar gösteriyor ki müsin; bakterilerin birbirleriyle iletişim kurma, yüzeylere bağlanma ve toksin salgılama yeteneklerini engelliyor.
Kimyager Laura Kiessling:
“Müsinlerin hangi özelliğinin ne için önemli olduğunu anlamak gerçekten zor.” dedi. Aslında zor olan şey müsinlerin karmaşık olmasıdır. Bilim insanları, protein omurgasının binlerce farklı amino asitten oluştuğunu ve birçok farklı glikan türü olduğunu söyledi. Ekip, karbon halka moleküllerini düz bir çizgiye sıralayarak başladı. Her biri çift karbon bağı içerecek şekilde oluşturulan moleküller daha sonra sentetik müsinin polimer omurgasını oluşturmak için bir araya getirildi.
Bağdaki her bir karbon atomu genellikle başka bir kimyasal gruba bağlıdır ve polimerin bağlandığı yere bağlı olarak farklı biçimler alabilir. CIS formunda iki grup (karbon ve diğeri) ne olursa olsun aynı taraftadır; trans formda ise zıt taraftadırlar.
Ekip, müsinleri sentezlemek ve onları test etmek için her iki formu da oluşturdu. Trans polimerler, müsinlere pek benzemeyen tuhaf küçük lekelere dönüştü. Özellikle vibrio cholerae bakterisinin salgıladığı toksinleri yakalamada etkili değillerdi.
Cis polimerler ise uzun süre aktif kalmıştı ve V. cholerae’ye maruz kaldıklarında sadece toksinleri etkili bir şekilde yakalamakla kalmadılar, gerçek müsinlerden bile daha iyi performans gösterdiler. Ek olarak, ekip cis polimerlerinin suda çözünür olduğunu buldu -doğal müsinden çok da iyi olarak- bu da tropikal kremlere, jellere ve hatta belki de göz damlalarına dahil olma potansiyeline sahip oldukları anlamına geliyor.
Muhammed Ragıb ÇALIK
Bunlar da ilginizi çekebilir
Bilim İnsanları, Büyüyen, Bölünen ve Kendini Kopyalayan Sentetik Hücre Oluşturdu
Göbek Yağlarınızdan Kurtulmanın Bilimsel Olarak Kanıtlanmış 6 Kolay Yolu
Yorumlar 3