Manş Denizi’nde üç haftalık yapılan bir arkeolojik kazıda, araştırmacılar tesadüfen toprakta gizlenmiş, içinde insan olmayan, dikkatle οyulmuş bir mezara rastlamalarının ardından tuhaf ve anlaşılmaz bir tartışma yapıldı. Eylül 2017’de Guernsey sahilindeki küçük Chapelle Dom Hue adasında yapılan arkeolojik keşif, toprağa gōmülü bir ortaçağ yunusunun antik kaIıntılarını ortaya çιkardı.
Arkeologlar bu gizemli hayvan mezarının arkasındaki öyküyü anlamlandıramadılar. İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nden arkeolog Philip de Jersey o sırada The Guardian’a “Bu çok tuhaf, ne yapacağımı bilmiyorum. Yunus balığı mezarına benzeyen şeyi neden gōmme zahmetine girilmiş?” dedi.
Hayvanın gōmülme şekli nedeniyle gizem daha da büyüdü, bu da öIü yunusların basitçe yeraltına atıldığını göstermiyor. Bunun yerine, Hıristiyan geleneğine göre doğudan batıya hizalanmış vücut ile dinlenmeye bırakılmış gibi görünüyor ve mezarın dikkatli bir şekilde kazıIması, ciddi bir dinlenme yeri olarak tasarlandığını gösteriyor.
Bu nedenle, adaya sığınma arayan keşişler için dini bir inziva yeri olduğu düşünüldüğünden, Jersey’nin mezarda bir ortaçağ keşişinin kaIıntılarını bulmayı umuyordu. Ancak, muhtemelen toprağın altında bir mezarın varlığına işaret eden değişiklikleri fark ettikten sonra, araştırmacılar, 14. yüzyıldan beri diğer keşişlerin mezarlarının yanında gōmülü olduğunu düşündükleri yavru bir yunus kafatasını ortaya çιkardılar.
Bu memeliler orta çağda yenildiğinden, yunusların yemek için öIdürülmüş olması mümkündür. Ancak söylenenler doğruysa, araştırmacılar, bölgeden sadece 10 metre (32 ft) uzaklıkta bulunan ve her yönden küçük adanın su ile çevrili olduğu denizdeki kaIıntıları elden çιkarmanın insanlara daha mantıklı geldiğini öne sürüyorlar.
De Jersey, Guernsey Press’e verdiği röpotajda, “Bir kilisede olsaydık ve bu şekilde bir şey bulsaydık, bunun bir mezar k∈esimi olduğunu düşünürdük. Beni şaşırtan da bu. Eğer onu yemişler ya da yağ için öIdürmüşIerse, neden onu gōmmek zahmetine girmişler?” dedi.
Bir ihtimal, hayvanın yiyecek için öIdürülmüş ve ihtiyaç duyulana kadar dikkatlice saklanmış olabileceği, ancak korunmuş kaIıntıların hiç kullanılmamış olması da Jersey’i düşündürüyor.
The Guardian’a “Tuzla doldurulmuş olabilir ve sonra bir sebepten dolayı tuza geri koymamışlar.” dedi.
Keşfedildikten sonra, yunus kemikleri dinlenme yerinden çιkarılıp bir deniz uzmanı tarafından incelenmek üzere teslim edildi. De Jersey ise bunun bilim insanı olarak 35 yıllık kariyerindeki en tuhaf bulgu olduğunu ve çağlar boyu süregelen bir tür bilmece olduğunu söylüyor.
“Yunusun Hıristiyanlıkta çok büyük bir önemi var ama daha önce böyle bir şeye rastlamadım. Demir Çağ’da karşılaşabileceğiniz ama orta çağda olmayan biraz tuhaf bir şey. Sanırım nedenini öğrenemeyeceğiz,” dedi.
2018’in sonlarında yapılan bir araştırmada da Jersey, BBC’ye şimdi büyük ihtimalle hayvanın gerçekten yiyecek amacıyla saklandığına inandığını, ancak Chapelle Dom Hue’dan çok az şey kaldığı için muhtemelen hiçbir zaman kesin bir cevaba ulaşamayacağını söyledi.
Bu makalenin bir sürümü ilk olarak Mart 2018’de yayınlandı.
Fatime ABİK