Efsanevi Oturan Boğa, ABD ordularına karşı s∂v∂ş∂n son Kızılderili kabile şefi. “Hayalet Dansı”nı ya da “Vahşi Batı Sirki” gösterilerini görmüş ya da bunlarla ilgili bir şeyler okumuş herhangi bir kimse; ‘Ağır’, ‘Zıplayan Porsuk’ ya da ‘Oturan Boğa’ olarak da adlandırılan Hunkpapa Lakota önderini de duymuş olmalı. Oturan Boğa, Birleşik Devletler’de hükümet politikalarına karşı çıkmaları için halkına liderlik etmede tarihi bir rol oynadı. İsmi bugün çok popüler olsa da ‘Oturan Boğa’nın oynadığı roller, katıldığı etkinlikler ve de ardında bıraktığı mirasla ilgili olarak çok az şey biliniyor.
Yaşamının İlk Dönemleri
1831’de Güney Dakota’da dünyaya gelen Oturan Boğa genç yaşından itibaren kazandığı s∂v∂şI∂rl∂ ün kazanmıştı. Bu başarıları ona kısa bir süre sonra oturmaya hazırlanan boğa anlamına gelen “Tatanka Iyotanka” unvanını kazandırdı.
Daha sonraları toplumunun siyasi meselelerine güçlü bir şekilde dahil olduğunu aynı zamanda toplumunda büyük saygı gördüğüne işaret eden ve Amerikan Yerlileri arasında ‘shirt wearer’ (gömlek giyen) olarak bilinen toplum kanaat önderi haline geldi.
Oturan Boğa, Yüce Ruh’u memnun etmek için düzenlenen, ∂cιmasız ancak önemli bir tören olan Güneş Dans’ı olarak bilinen popüler kültürel törenlere de katılıyordu aynı zamanda. Dansçılar bu törenlerde, uzun direklere bağlı ş¡şIerIe gōğūsIerini d∈IiyorIardı. Ve yoruluncaya ya da derileri ellerinden kΘpυnc∂y∂ dek bu direklerin etrafında dans ediyorlardı.
Kabile Etkisinin Genişlemesi ve Birleşik Devletler Hükümeti ile Yaşanan Çatışmalar
1870’e gelindiğinde Oturan Boğa çoktan kabilesinin şefi olmuştu. Kabilesinin bölgesini genişletirken, o bölgede bulunan diğer Kızılderili gruplarla çatışmakla karşı karşıya kaldı. Çok geçmeden Birleşik Devletler ordusuyla da anlaşmazlıklar yaşadı.
Bu çatışmalar, bu insanlarla anlaşma yapmaya karşı olan fikirlerinde de etkili oldu. Böylesi anlaşmaların, onları Birleşik Devletler hükümetinin şartlarına ve kararlarına m∂hkûm kalmaya zorlayacağından korkuyordu.
1840’ların sonuna doğru Sierra Nevada’da altın madeni keşfedildiğinde, daha fazla sayıda insan Kara Tepeler’ de gerçekleştirilmesi muhtemel olan altın madenciliğiyle ilgilenmeye başladı. Daha fazla sayıda Avrupa Amerikalı insan bu bölgelere taşınmaya ilgi göstermeye başladığı için Birleşik Devletler hükümeti madencileri korumaya çalıştı. Ancak bu bölge Amerikan yerlileri için kutsaldı ve burada beyaz yerleşimcilere izin vermiyorlardı.
1874 senesinde Yarbay George Armstrong Custer bu bölgeyi satın almak amacıyla Oturan Boğa ile görüştü. Dakotalı anlaşmayı anında reddetti. Kısa süre sonra hükümet 1876 yılına kadar tüm Dakotalıların Kara Tepeler bölgesini terk etmelerini istedi. Ancak, Dakotalılar topraklarını terk etmeme konusunda kararlıydı. Diğer kabileler de bu direnişe katıldı.
Çok geçmeden Küçük Büyük Boynuz S∂v∂şı p∂tI∂k verdi ve s∂v∂ş Oturan Boğa’nın birkaç sene boyunca Randal tarafından es¡r olarak alınması ile sona erdi. M∂hkυmiyeti sona erdikten sonra Oturan Boğa Kuzey Dakota’daki halkının yanına döndü.
Yaşamının Sonraki Dönemleri
Halkına geri döndükten sonra Oturan Boğa, Vahşi Batı Sirk gösterilerine ve Hayalet Danslarına katılmaya devam etti. 1890’ da yaşamlarında beyaz ιrkιn yer almasını istemeyen Amerikan Yerlileri tarafından Hayalet Dansı Hareketi başlatıldı. Yerliler, yaşam biçimlerinin eskiden olduğu şekline geri dönmesini istiyorlardı. Bu dans hareketinin temelini, o zamanki davalarına güç verecek atalarının kendilerine geri döneceklerine ilişkin inançları oluşturuyordu.
Bu harekete katılım gösteren insan sayısının artması hükümeti endişeye düşürdü. 1890 yılında Dakotalı yetkililerin Oturan Boğa’yı tutuklaması halktan gelen ş¡dd∈tIi protestolarla karşılaşacaktı. Bu çatışmada, Tatanka Iyotanka vυrυIarak öIdūrüIdü ve Kuzey Dakota’daki Fort Yates de gömüldü.
İşte, halkı ve halkının hakları için sonuna kadar s∂v∂ş∂n cesur Oturan Boğa’nın ∂cι sonu böyle gerçekleşti.
Çeviren: Hande Yurt