Aşırı duyarlı, aşırı aktif durumda olan ya da tam anlamıyla kötü bağışıklık sisteminden rahatsız olan milyonlarca kişi, sürekli kendi fiziksel benlikleriyle savaşıyormuş gibi hisseder.
Çoğu zaman alerjilerden hayatı tehdit altında olup, aşırı duyarlı ve zayıflatıcı bağışıklık sistemi hastalığı olan; bizi koruması gereken sistemde ters bir şeyler olduğunda sorun çıkar. Bu sorunlar tamamen yeni bir şekilde açıklığa kavuşturuldu.
Araştırmacılar, genetik yapısı değiştirilmiş farelerden ve insan bademciklerinden hücreler alarak; vücudun astım, gıda alerjisi ve deri veremi gibi durumlara neden olan hastalıklara karşı nasıl savunacağına dair kanıt buldular.
Bağışıklık hücreleri tarafından üretilen nöritin adlı bir protein buldular. İçinde var olan, üst düzeyde bir antihistamin gibi davranır.
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden (ANU) bağışıklık uzmanı olan Paula Gonzalez- Figueroa, “80’den fazla özbağışıklık sistemi hastalığı olan var. Bunların çoğunda kendi dokularımıza bağlanan patojenleri, virüs ve bakterileri hedef almak yerine bize saldıran antikorları buluyoruz.” dedi.
“Nöritinin zararlı antikorlar üreten hücrelerin, plazma hücrelerinin oluşumunu durdurduğunu bulduk”. Bağışıklık sistemini düzenleyen T hücreleri, kendi kendini hedefleyen antikorları ve bağışıklık sistemini koruyan proteinleri E’yi (alerjilere yanıt olarak kötü bilinen histaminlerin salınmasını tetikleyen antikorları) yok ettiğini bir süredir biliyorduk.
Fakat nasıl yok ettiğini bilmiyoruz. Gonzalez- Figueroa ve ekibi, genetiği değiştirilmiş farelerin ve laboratuvarda yetiştirilen insan hücrelerinin yardımıyla bunu çözmesi beş yıl sürdü.
Biyolojinin alışılagelmiş zincirleme reaksiyon oyunlarından bir diğerinde;
Foliküler düzenleyici T (veya Tfr) adı verilen özel bir hücre sınıfı, IgE üretimini azaltan (bu antihistaminik etkidir) nöritini dışarı pompalar ve plazma hücrelerini dışarı gönderen diğer süreçleri yok eder.
Araştırmacılar, kendini hedefleyen görevler buldular. (Bu yüzden bağışıklık sistemine karşı etkimizi bozmaktadır.)
Nörit üretemeyen farelerin, bir yumurtasına albümin enjekte edildiğinde aşırı duyarlılıktan ölme şansları artmaktadır.
Genetik olarak nörit üreten Tfr hücrelerinden yoksun olarak yetiştirilen bu fareler, yaşamlarının erken dönemlerinde hatalı plazma hücrelerini ürettiler. Bunlar, kendi antikorunu üreten maddeleri geliştiren hücrelerdir.
Ancak ekip, Tfr eksikliği olan farelerin damarlarına nörit enjekte ederek tedavi ettiğinde bazı çarpıcı sonuçlar elde etti.
Gonzalez- Figueroa ve meslektaşları makalelerinde, nöritin ile tedavi edilen Tfr eksikliği olan farelerin sağlıklı göründüğünü ve tedavinin B hücre kitlesinin de yok olmasına yol açtığını belirttiler.
Ekip, bu bağışıklık sisteminin mekanizmalarında yer alan tam yolu veya nöritin diğer hücresel süreçler üzerindeki etkilerini henüz anlamadıkları konusunda uyarıyor.
Nöritin uzun süredir insan sinir sistemlerinde çalışılırken, hücreleri tam olarak tetiklemesi belli değildi.
Bunu bulmak için, insan kanından ve bademciklerden alınan beyaz hücreler, proteinin varlığını tespit etti ve içeriden etki ettiği konusunda ipuçlarını ortaya çıkardı. Sonuçlar, ilerde bağışıklık sistemini tedavi etmek için nöritini nasıl kullanabileceğimiz konusunda daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.
Vinuesa ,“Bu yeni bir ilaçtan daha fazlası olabilir. Alerji ve bağışık sistemi hastalıklarını tedavi etmek için yeni bir yaklaşım olabilir.” dedi. “Bu yaklaşım başarılı olsaydı, önemli bağışıklık sistemi hücrelerini tüketmemize veya tüm bağışıklık sistemini azaltmamıza gerek kalmazdı.
Bunun yerine, bağışıklık sisteminin toleransını artırmak için yalnızca vücudumuzun kullandığı proteinleri kullanmamız gerekirdi”.
Haklılarsa ve nöritinin güvenli olduğu kanıtlanırsa, bir gün artan sayıda alerji ve bağışıklık sistemi hastalıklarla karşı karşıya kaldığımızda vücudumuza bize biraz huzur verebilir. Bu sürece dikkat edin.
Makale Cell’de yayınlanmıştır.
Fatime ABİK
Yorumlar 3