Dünyanın dört bir yanından 95 ülkede yapılan bir araştırmaya göre, dünya genelinde her 10 kişiden 4’ü sihire ve büyüye inandığı ortaya çıktı.
Araştırmaya geçmeden önce, geçmişte cadılar ve büyücülük nasıldı?
1450-1750 yılları arasında, Avrupa’da yaklaşık 90.000 kadın ve erkek büyücülükle suçlandı ve bunların yaklaşık yarısı idam edildi.
O zamanlar Avrupa’da bazı insanların zararlı büyüler yaptıklarını biliyoruz; tarihçiler ve arkeologlar, iğnelerle delinmiş birçok oyuncak bebek ve hayvan kalbi örneği buldular.
Avrupa’da büyücülük mahkemeleri döneminde (kabaca 1450 ile 1750 arasında), kadınların büyücülükle suçlanma ve idam edilme olasılığı daha yüksekti.
Ancak erkekler de büyücülük yapmakla suçlanabiliyordu ve bazı ülkelerde şüphe altına alınma olasılıkları kadınlardan daha fazlaydı; örneğin, İzlanda’daki cadılarla suçlananların %90’ından fazlası erkekti. Rusya ve Estonya da büyücülükten kadınlardan çok erkekleri yargılarlardı.
Peki Cadılar Gerçek Mi?
Virginia tarihindeki en ünlü cadılardan biri, komşularının domuzlarını öldürdüğünü ve onlara büyü yaptığını iddia ettiği Grace Sherwood’dur. Bunu başka suçlamalar takip etti ve Sherwood 1706’da mahkemeye çıkarıldı.
Mahkeme, suçluluğunu veya masumiyetini belirlemek için tartışmalı bir su testi kullanmaya karar verdi. Sherwood’un kolları ve bacakları bağlandı ve bir su kütlesine atıldı. Batarsa masum olduğu düşünülüyordu; yüzerse, suçluydu. Sherwood batmadı ve cadı olmaktan hüküm giydi. Öldürülmedi, hapse atıldı ve sekiz yıllığına.
Ancak cadılar – ister gerçek ister suçlanmış olsunlar hâlâ zulüm ve ölümle karşı karşıya. Papua Yeni Gine’de 2010’dan beri büyücülük yaptığından şüphelenilen çok sayıda erkek ve kadın dövüldü ve öldürüldü, diri diri yakılan genç bir anne de dahil.
Afrika, Güney Amerika, Orta Doğu ve Avrupa ile Amerika Birleşik Devletleri’ndeki göçmen topluluklarında cadı olmakla suçlanan kişilere karşı benzer şiddet vakaları meydana geldi
Araştırmalar
Küresel bir araştırma, incelenen 95 ülkenin yetişkin nüfusunda yaklaşık bir milyar insanın “sihir”e ve “birinin başına kötü şeyler gelmesine neden olan lanetler veya büyüler yapabilen” cadılara inandığını ortaya çıkardı.
95 ülke ve bölgeden 140.000 kişiyle yapılan anketler değerlendirilerek hesaplanan, sorulanların ortalama yüzde 40’ının büyücülüğe inandığı bulundu. Ve ” nüfusu az “ülkelerde yaşayan insanların büyücülüğe inanma olasılığı daha yüksekti.
Dünyanın her yerinde cadılara ve büyücülüğe olan inanç büyük farklılıklar gösteriyordu; Tunus’ta her 10 kişiden 9’u, insanların doğaüstü güçleri zarar vermek için kullanabileceklerine inanırken, İsveç’te ise bu ortalama 10 kişiden sadece 1’idi.
Yeni bir araştırmaya göre, dünya çapında her 10 kişiden 4’ü büyücülüğe inanıyordu.
Araştırmaya göre, İsveç’teki insanların sadece %9’u büyücülüğe inanırken, Tunus’taki insanların %90’ından fazlası bazı insanların kötü niyetli güçlere sahip olduğuna inanıyordu.
Büyücülüğe olan inanç, insanlığın kendisi kadar eski olabilir. Örneğin, İngiltere’nin en eski mağara sanatı, kötü ruhları kovmak için kazınmış “cadı işaretleri” olabilirken, Tanrı’nın İbranice adının en eski yazılı örneği, birini büyülemek anlamına gelen 3.200 yıllık bir ” lanet tableti’nde” bulunuyordu.
2021 Pew Araştırma Merkezi (ABD merkezli bir düşünce kuruluşu) araştırmasına göre, insanların lanetleyebileceği fikri, Hıristiyanlık, Yahudilik, İslam ve Hinduizm dahil olmak üzere çoğu büyük dünya dininde mevcuttur.
Yeni çalışmada araştırmacılar, Pew tarafından 2008 ve 2017 yılları arasında yapılan anketlerden edilerek büyü ile ilgili sorulan sorulara aldıkları yanıtlara göre bir veri oluşturdular.
Araştırmada, 95 ülke ve beş kıtada 140.000 kişiye sihire olan inançlarıyla ilgili bir dizi soru soruldu, örneğin, “Sihire veya bazı insanların kötü şeylerin olmasına neden olan lanetler veya büyüler yapabileceğine inanıyor musunuz?
Pew rapor sonuçlarına bakarak, dünya çapında en az 1 milyar insanın büyücülüğe inandıkları ortaya çıktı.
Kadınlar, şehir sakinleri ve gençlerin bu tür doğaüstü güçlere inanma olasılığı daha yüksekti. Bununla birlikte, daha fazla eğitime sahip olmak, daha fazla finansal güvenlik ve daha küçük bir evde yaşamak, tipik olarak cadılığa olan inancın azalmasına eşlik etti.
Eğitim seviyesi düşük ülkelerdeki insanların büyücülüğe inanma olasılığı daha yüksekti.
Diné olarak da bilinen Navajo Nation’daki Amerikan Yerlilerini inceleyen geçmiş antropolojik çalışmalarda da durum aynıydı.
Araştırmacılar, önceki araştırmanın, Navajo halkı arasında büyücülüğe olan inancın, resmi yönetim yapılarının olmadığı veya zayıf olduğu bir toplumda düzeni korumaya yardımcı olan bir sosyal kontrol aracı olarak hizmet ettiğini öne sürdü.
Bu çalışma, büyücülük inançlarının dünya çapında hâlâ yaygın olduğunu belgeliyor. Ayrıca bunların yaygınlığı sistematik olarak bir dizi kültürel, kurumsal, psikolojik ve sosyoekonomik özellik ile ilişkilidir.
Washington DC’deki Amerikan Üniversitesi’nden Boris Gershman, bu bulguları 23 Kasım 2022’de açık erişimli Plos One dergisinde sunuyor.