Dışkı “sonsuz gençliğin” sırrı olabilir mi? Belki de kulağa geldiği kadar gülünç (veya iğrenç) değildir. Nature Aging dergisinde bildirildiği gibi, yeni bir çalışma, bağırsak mikrobiyotasının genç farelerden yaşlı farelere nakledilmesinin beyindeki yaşlanma ile ilişkili bazı değişiklikleri tersine çevirmeye nasıl yardımcı olduğunu göstermiştir.
İrlanda Ulusal Üniversitesi’ndeki APC Microbiome Ireland’dan (APC) bilim insanları, ya 3-4 aylık genç bir farenin ya da 19-20 ayIık olgun bir farenin bağırsaklarından alınan bakterileri daha yaşlı bir fareye aktararak, dιşkι nakIi gerçekleştirdi.
Genç farelerin bağırsaklarındaki bakterileri alan daha yaşlı farelerin, daha genç farelerde görülmesi beklenen metabolitlerin ve gen düzenleme kalıplarının da dâhil olduğu biyobelirteçleri dışa vurdukları bulundu. Üstelik genç farelerden yapılan dιşkι nakilleri, yaşlı farelerin davranışlarını, eskilerin öğrenme yeteneğini, hafızayı ve kaygıyı ölçen çeşitli bilişsel testlerde daha iyi performans göstermesine olanak sağlayarak geliştirmiştir. Yine de, aynı derecede yaşlı fareler arası yapılan nakillerin herhangi önemli bir etkisi olmadı.
Bağırsak mikrobiyomu, insanların ve diğer hayvanların sindirim kanallarında yaşayan trilyonlarca bakteri, virüs, arke ve mantardan oluşan hareketli ekosistemdir. Son araştırmalar, insan vücudunda “yabancı” mikropların ve insan hücrelerinin kıyaslanabilir sayılarda bulunduğunu göstermektedir. Genetik materyal açısından insan vücudu, insan genlerinden daha fazla bakteri genine ev sahipliği yapmaktadır.
Her birimiz ve hepimiz için, bu karmaşık mikroorganizma sistemi beyin ve bedenle derinden iç içedir ve metabolizmamızda, bağışıklık sistemimizde, beyin fonksiyonumuzda ve hatta belki de kişiliğimizde büyük bir role sahiptir. Bağırsak mikrobiyomu yetişkinlik boyunca nispeten sabit kalır, ancak yaşlılıkta değişir ve daha az çeşitli hale gelir. Görünen o ki, bağırsak mikrobiyomumuzdaki değişiklikler ne kadar iyi yaşlandığımızı öngörebilir.
Yazarlara göre, bulgular bağırsakta yaşayan trilyonlarca mikroorganizmayı manipüle etmenin, yaşlanmayla ilişkili bilişsel gerilemeyi önlemenin ve hatta tersine çevirmenin potansiyel olarak bir yolu olabileceğini düşündürmektedir. Şu an için, bu sadece fareler üzerinde gösterildi, ancak ekip umut vadeden sonuçların insanlarda daha fazla araştırmaya zemin hazırlayabileceğini umuyor.
“APC ve uluslararası diğer gruplar tarafından yayınlanan önceki araştırmalar, bağırsak mikrobiyomunun yaşlanmada ve yaşlanma sürecinde önemli bir rol oynadığını göstermiştir. Bu yeni araştırma, mikrobiyomun yaşa bağlı beyin bozulmasını tersine çevirmek için kullanılabileceği saptandığında, potansiyel bir ezber bozandır. Ayrıca gelişmiş öğrenme becerisi ve bilişsel işlevin kanıtlarını da görüyoruz.” APC’de araştırma yazarı ve baş Araştırmacı Profesör John F Cryan yaptığı açıklamada, “Hala yolun başındayız ve bu bulguların insanlar üzerindeki aktarımının nasıl olduğunu görmek için çok daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.” uyarısında bulundu.
Bu, insanların beyinlerini genç ve sağlıklı tutmak için mutlaka dιşkι nakIi yapmak isteyecekleri anlamına gelmez. Bu bulgular, beyni ve vücudu sağlıklı tutmaya ve diyet açısından ilerisi için bağırsaklara önem verilmesine zemin hazırlayabilir.
Sara Özdemir
İlginizi çekebilir:
Vücudumuzda Yaşayan Parazitler Yaşlanmayı ve HastaIıkları Önleyebilir