‘Guernica’ gibi resimleriyle ve kübizm olarak bilinen sanat hareketlenmesiyle ünlü olan Pablo Picasso 20. Yüzyılın en büyük sanatçılarından biridir. Picasso kimdir, resimleri ve hayatı hakkında tüm bilgileri burada bulabilirsiniz.
Aşağıdaki menüden Picasso hakkındaki tüm detaylara hızlıca ulaşabilirsiniz.
Pablo Picasso Kimdir? | Hayatının Erken Dönemi | Eğitimi | Resimleri | Kadınlar | Çocuklar | Ölüm | Miras
Picasso Hakkında Kısaca
İSİM SOYİSİM: Pablo Picasso
DOĞUM TARİHİ ve YERİ: 25 Ekim 1881 – Málaga, İspanya
ÖLÜM TARİHİ ve YERİ: 8 Nisan 1973 – Mougins, Fransa
BİLİYOR MUYDUNUZ?
- 91 yılının neredeyse 80 yılını Picasso 20. Yüzyıl modern sanat’a önemli derecede katkıda bulunarak, kendisini hayatta tutacağına inanarak kendisini sanat’a adadı.
- Pablo Picasso’nun tam adı şuydu: Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno Maria de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Şehit Patricio Clito Ruíz y Picasso.
EĞİTİM: San Fernando Kraliyet Akademisi, La Llotja (Reial Acadèmia Catalana de Belles Arts de Sant Jordi), Güzel Sanatlar Okulu (Barselona, İspanya)
Pablo Picasso Kimdir?
20. yüzyılın en etki bırakan ve en büyük sanatçılarından biri olduğu düşünülen Pablo Picasso, İspanyol bir ressam, heykeltıraş, grafiker ve sahne tasarımcısıydı. Pablo Picasso, Georges Braque ile birlikte kübizmi oluşturan kişiler olarak bilinir.
Hayatının Erken Dönemi
Pablo Picasso 25 ekim 1881 de İspanya’nın Málaga şehrinde doğdu. Picasso’nun annesi Doña Maria Picasso y Lopez’ ydı. Picasso’nun ressam ve sanat öğretmenliği yapan babası Don José Ruiz Blasco’ ydu. İsmini çeşitli akrabalardan ve azizlerden onure edilen Picasso’nun tam ismi Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Martyr Patricio Clito Ruíz y Picasso idi.
Ciddi, prematüre ve hayatından bıkkın bir çocuk olan Picasso onun kaderinin büyüklüğünü işaret eder gibi bir çift keskin, dikkatli siyah gözlere sahipti. ‘Ben küçükken, annem bana şunu derdi. ‘Asker olursan, General olacaksın. Keşiş olursan, Papa olacaksın.’ Picasso sonraları annesinin sözünü tekrarladı. ‘Bunların yerine ressam oldum ve sonunda Picasso oldum.’ Nispeten fakir bir öğrenci olmasına rağmen, çok küçük yaşlarda Picasso çizmede fevkalade bir yetenek sergiledi. Bir efsaneye göre, Picassonun ilk sözleri ‘piz piz’ idi, yani İspanyolcadaki kalem kelimesi olan ‘lapiz’ kelimesini söylemeye çalıştı.
Eğitimi
Picasso’nun babası Picasso küçük yaşlarda iken ona çizmeyi ve boyamayı öğretmeye başladı, Picasso 13 yaşına geldiğinde, Picasso’nun yetenekleri babasının yeteneklerini geçti. Yakın zamanda Picasso okul ödevleri gibi işlere olan tüm arzusunu kaybetti ve yerine okuldaki günlerini defterine karalama yaparak geçirmeyi tercih etti. ‘Kötü bir öğrenci olduğum için, beyaz badanalı duvarları olan bir hücrenin içindeki bank olan ‘Calaboose’ da oturmam yasaklandı.’ Dedi Picasso. Sonra hatırladı. ‘O bank’ı severdim çünkü yanıma bir defter alırdım ve durmadan çizerdim, orada durmadan çizim yaparak sonsuza kadar kalabilirdim.’ Dedi.
1895’te Picasso 14 yaşında iken ailesi ile birlikte prestijli güzel sanatlar okuluna başvurduğu İspanya’nın Barselona şehrine taşındı. Okul son sınıf öğrencilerini genellikle sadece birkaç yıl kabul etmesine rağmen, Picasso istisna olarak kabul edildi ve okula kabul edildi.
Ancak okulun sert disiplin kuralları ve resmi işleri Picasso’yu bıktırdı
Picasso Barselona şehrini gezebilsin ve gözlemlediği şehrin manzaralarının taslağını çizebilsin diye okulu asmaya başladı. 1897’de Picasso San Fernando Kraliyet Akademisine katılmak için Madrid’e taşındı. Ancak , Picasso yine okulun tek konulara ve tekniklere odaklanması onu yine bıktırmıştı.
Bu süre boyunca, Picasso arkadaşına mektup yazdı: ‘Onlar hep aynı eski şeyler üzerinde devam edip duruyorlar: tablo için Velazquez, heykel için Michelangelo’. Tekrardan Picasso okulu asmaya ve şehri gezip gözlemlediği şeyleri çizmeye başladı. Diğer şeylere ek Çingeneler, Hayat kadınları ve dilenciler. 1899’da Barselona’ya geri döndü. Merkezleri El Quatre Gats ‘The Four Cats’ olarak adlandırılan kafe olan sanatçılar ve aydın kişilerin oluşturduğu toplumun içine girdi. Burada tanıştığı anarşistler ve radikallerden ilham alarak, Picasso ona öğretilen klasik metodlardan koptu ve ömür boyu sürecek deney ve yenilik sürecini başlattı.
Resimleri (Eserleri)
Picasso kendisini hep yeniledi, çizme stillerini o kadar radikal bir şekilde farklı değiştiriyordu ki onun hayatı boyunca yaptığı tablolar 5-6 tane farklı farklı ünlü ressamların ürünleri gibi görünüyordu. Picasso tarz çeşitliliğine olan tutkusunun, kariyeri boyunca radikal değişimlerin göstergesi olarak değil de daha ziyade onun her tablosu için, istediği etkiyi elde etmek için en uygun biçim ve tekniği objektif olarak değerlendirmeye olan bağlılığından olduğunu vurguladı. ‘Ne zaman bir şey söylemek istediysem, nasıl söylenmesi gerektiğine inandığım şekilde söyledim.’ diye açıkladı. ‘Farklı temalar kaçınılmaz bir şekilde farklı ifade metodları gerektirir. Bu evrim ya da gelişme anlamına gelmez. Bu ifade etme ve hangi biçimde ifade etme fikrini takip etme meselesidir.
Mavi Dönem
Sanat eleştirmenleri ve tarihçiler normal bir şekilde Picasso’nun yetişkinlik kariyerini birbirinden ayrı dönemlere ayırırlar, bunlardan ilki 1901’den 1904’e kadar sürdü. Bu dönemde mavi rengi neredeyse bütün tablolarında olmasından sonra bu dönem ‘Mavi Dönem’ olarak adlandırıldı. 20. yüzyılın başında Picasso Avrupa’nın sanat merkezi olan Fransa’nın Paris şehrine kendi stüdyosunu açmak için taşındı. Yakın arkadaşı Carlos Casagemas’ın ölümü üzerine yalnız ve derinden depresif hissetti. Bu dönemde fakirlik, izole edilmişlik, acı sahneleri ve neredeyse sadece yeşil ve mavi tonlarında tablolar yaptı.
‘Blue Naked ve The old Guitarist’

Picasso’nun Mavi dönemden en ünlü resimleri olan ‘Blue Naked, La Vie ve Old Guitarist’ tablolarının 3’ü de 1903’te tamamlandı. Mavi dönem ve bu dönemde Picassso’nun düşüncesi hakkında yazar ve eleştirmen olan Charles Moirce’ ye şöyle bir soru soruldu: ‘Bu ürkütücü bir şekilde erken gelişmiş çocuk, bir baş yapıtın, herkesten daha çok acı çekiyor gibi göründüğü olumsuz yaşama duygusuna bahşedilmesine kaderine değil mi?’
Gül Dönemi: ‘Gertrude Stein ve Two Naked’
1905’e kadar Picasso önceki dönemlerde kendisini çok sarsan bu depresyonun üstesinden büyük ölçüde atlatmıştı. Picasso’nun gelişmiş ruhlarının artistik görünümünün, Gül Dönemi olarak bilinen sıcak renklerin (bejler, pembeler ve kırmızılar dahil) tanıtılmasıydı. O dönemde sadece güzel modal Fernande Olivier’e çılgınca aşık değil ayrıca cömert sanat tüccarı Ambroise Vollard’ın sayesinde yeni yeni zengin olmuştu. Bu dönemde Picasso’nun en ünlü eserleri Family at Saltimbanques (1905), Gertrude Stein (1905-1906) ve Two Nudes (1906) dur.
Kübizm
Kübizm Picasso ve onun arkadaşı ve yoldaş ressam Georges Barque tarafından öncülük ettiği bir sanatsal bir tarzdır. Kübist tablolarda, fiziğe meydan okuyan, kolaj benzeri efektler yaratmak için nesneler parçalanır ve soyutlanmış bir biçimde yeniden birleştirilir, bileşik geometrik şekillerini vurgular ve bunları birden çok, eşzamanlı bakış açısından tasvir eder. Aynı anda hem yıkıc hem yaratıcı olan kübizm, sanat dünyasını şok etti, dehşete düşürdü ve büyüledi.
Les Desmoiselles d’Avignon

1907’de Picasso bugün kübizm’in öncüsü ve ilhamı olarak düşünülen bir tablo yaptı. Les Desmoiselles d’Avignon. Keskin geometrik özellikler ve koyu mavi, yeşil ve gri lekeleriyle soyutlanmış ve çarpıtılmış beş çıplak fahişenin tüyler ürpertici bir tasviri olan bu eser, kendisinin veya daha önce hiç kimsenin boyadığı hiçbir şeye benzemiyordu ve 20. yüzyılda sanatın yönünü derinden etkileyecekti.
Barque Picasso’nun Les Desmoiselles’ i ilk gördüğünde şok olduğunu açıklayarak , ‘Tablo beni sanki biri benzin içiyormuş ve ateşe tükürüyormuş gibi hissettirdi’ dedi. Yeni tarzı devrimci bir hareket olarak gördüğü için , Barque Kübizm ile hemencecik ilgilendi. Picasso’nun ve Ressam Juan Gris’in iyi bir arkadaşı olan Fransız yazar ve eleştirmen Max Jacob, Kübizm kendi iyiliği için bir resimdir. Edebi kübizm edebiyatta da aynı şeyi yapar gerçeği bir amaç uğruna değil, sadece araç olarak kullanır diyerek Kübizm’i yeni yüzyılın ‘müjdeci kuyrukluyıldızı’ olarak adlandırdı .
Picasso’nun analitik kübist çalışmaları olarak bilinen ilk kübist tabloları ‘Three Women(1907), Bread and Fruit Dish on a Table (1909) ve Girl with Mandolin(1910)’ dır. Sonraki kübist eserleri zamanın sanatsal tipikliklerinden daha da uzaklaşarak çok sayıda küçük, bireysel parçadan geniş kolajlar yarattığı için ‘sentetik kübizm’ olarak ayrıştırılır. Bu tablolar ‘Still Life with Chair Caning (1912), Card Player(1913-14) ve Three Musician(1921)’ dir.
Klasik Dönem: ‘Three Women at the Spring’
Picasso’nun 1918 ve 1927 yılları arasındaki çalışmaları kariyerine deneyin hakimliğinden gerçekliğe kısa bir dönüş olan klasik dönem olarak kategorilendirilen dönemdir. 1. Dünya savaşının patlak vermesi Picasso’nun sanatındaki sonraki bir büyük değişikliğe itti. O daha üzüntülü oldu ve gerçeklik ile uğraşıp durdu. Onun bu dönemde ilginç ve önemli çalışmaları şunlar oldu ‘Three Women at the Spring(1921), Two Women Running on the Beach/the Race (1922) ve The Pipes of Pan(1923).
Guernica:

1927 den itibaren, Kübizm’in bir parçası olan yeni filozofik ve kültürel hareketlenme olarak bilinen sürrealizm(gerçeküstücülük) ile ilgilenmeye başladı.
Picasso’nun iyi bilinen, en iyi tablolarından biri olarak varsayılan tablolarından biri İspanyol iç savaşı sırasında 1937’de bitirildi: ‘Guernica’. 26 nisan 1937’de Alman Nazi bombardıman uçakları Francisco Franco’nun milliyetçi güçlerini savunarak Guernica’nın Basque şehrini hava saldırısı ile yıktıktan sonra Picasso bu bombalama ve insanlık dışı saldırılara kızarak Guernica tablosunu yaptı. Siyah, beyaz ve gri renklerdeki resim, savaşın dehşetinin Sürrealist bir kanıtıdır. Çeşitli ızdırap ve terör hallerinde bir minotor ve birkaç insan benzeri figür vardır. Guernica en dokunaklı ve güçlü savaş karşıtı tablolardan biri olarak tarihte yer alır.
Sonraki Çalışmalar: ‘Self Portrait Facing Death’
Sentetik Kübizm’in göz kamaştırıcı karmaşasının aksine, Picasso’nun sonraki tabloları basit, çocuksu görüntüler ve kaba teknik gözüküyor. Daha sonraki eserlerin sanatsal geçerliliği sorgulandığında, Picasso onun yaşlı hallerindeyken bir grup okul çocuğunun yanından geçtiğini söyledi ve ekledi ‘Ben o çocukların yaşındayken, Raphael gibi çizerdim, ama o çocuklar gibi çizmek hayatıma mal oldu’. 2. Dünya savaşından sonra, komünist partisine katılarak açıkça politikaya başladı. İlki 1950’de olmak üzere ve ikincisi 1961’de olmak üzere Uluslar arası Lenin Barış Ödülüyle onurlandırıldı. Hayatının bu zamanına kadar dünyanın en ünlü yaşayan sanatçısı, ayrıca uluslar arası ünlüydü. Ancak paparaziler onun her hareketini kayıt ederken o bu süre boyunca onunların çok azı Picasso’nun sanatına dikkat etti.

Sonraki yıllarda Picasso kendisini hayatta tutacağına inandığı için tablo yapmaya ve hırslı planlamalarına devam etti. Picasso ölümünden bir yıl önce kalem ve mum boya kullanarak sonraki çalışması olan ‘Ölümle Yüzleşen Otoportre’ nin içeriğini oluşturdu. Kaba bir teknikle çiziler otobiyografik konu, yeşil yüzlü ve pembe saçlı insan ve maymun arasında bir şeye benziyordu. Ancak bir ömür boyu bilgelik, korku ve belirsizliği yakalayan gözlerindeki ifade, güçlerinin zirvesindeki bir ustanın kusursuz bir çalışmasıydı.
Kadınlar
Hayatı boyunca zampara olan Picasso sayısız ilişkisi oldu. (ilham perileri, metresler, hayat kadınları) Ancak sadece iki kez evlendi. Olga Khoklova ile 1918’de evlendi. 9 yıl beraber kalıp 1927’de ayrıldılar. Beraber Paulo adında 1 tane oğulları oldu. 1961’de 79 yaşında Jacqueline Roque ile 2. evliliğini yaptı. Khoklova ile evli iken Marie-Therese Walter ile uzun süreli bir ilişkiye başladı. Bu ilişkiden Maya adında kız çocukları oldu.
Picasso öldükten sonra Walter intihar etti. İki evlilik arasında 1935’te Picasso sanatçı olan Dora Maar ile film setinde tanıştı. (Jean Renoir’s film Le Crime de Monsieur Lange). İkili kısa süre sonra hem romantik hem profesyonel bir işe giriştiler. Bir on yıldan fazla ilişkileri sürdü. Maar’ın depresyon sırasında ve sonrasına kadar sürdü. Bu sırada Picasso’nun metresi vardı. 1946’da Maar’dan ayrıldı. 1943’te Françoise Gilot adında kadınla başlayan bu ilişki 1953’te sona erdi. Bu ilişkiden 1 Claude adında oğlu 1 Paloma adında kızı oldu. (Gilot sonra çocuk felci aşısının mucidi olan bilim insanı Jonas Salk ile evlendi)
Çocuklar
Picasso 4 tane çocuğa babalık yaptı. Paulo(Paul),Maya,Claude ve Paloma Picasso. Kızı Paloma(babasının tablolarının bazılarında öne çıkmıştı) Tiffany&Co. İçin mücevherler ve diğer eşyalar üreten ünlü bir tasarımcı oldu.
Ölüm
Picasso Fransa’nın Mougins şehrinde 91 yaşında 8 nisan 1973 yılında öldü. Bildirildiğine göre eşi Jacqueline ile akşam yemeğinde arkadaşlarını eğlendirirken kalp yetmezliğinden öldü.
Miras
Radikal çalışmalarına rağmen, Picasso’nun teknik ustalığına, vizyoner yaratıcılığına ve derin empatisine saygı kazanmaya devam ediyor. Birlikte, bu nitelikler ‘rahatsız edici ’ İspanyol’u, devrimci bir sanatçı olarak ‘delici, keskin’ gözlerle ayrıştırıyor. 91 yılının neredeyse 80 yılını Picasso 20. Yüzyıl modern sanat’a önemli derecede katkıda bulunarak, kendisini hayatta tutacağına inanarak kendisini sanat’a adadı.
Necip Gündüz
Bunlar da ilginizi çekebilir
Pablo Neruda Kimdir? Şilili Şair Neruda Hakkında Her Şey
Edvard Munch Kimdir? Hayatı ve Eserleri
Bizans İmparatorluğu Tarihi ve Yaşananlar Hakkında Her Şey
GIPHY App Key not set. Please check settings
One Comment