Marie Antoinette sendromu, saç renginin aniden beyaza dönüşmesi durumudur.
Daha açıklayıcı olacak olursak; Marie Antoinette sendromu veya Thomas More sendromu olarak da bilinen Canities subita, travma veya stres nedeniyle saçların bir gecede beyaza dönüştüğü iddia edilen bir durumdur.
İsim, Fransız Devrimi sırasında giyotine yaptığı son yürüyüşten önceki gece saçları beyaza dönen mutsuz Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’i (1755-1793) ima ediyor. Öldüğünde 38 yaşındaydı.
Marie Antoinette ’in hayatının son birkaç ayı kοrkυnç geçmişti. 1793’te; Fransız monarşisinin kaldırıldığını, kocası XVI. Louis’in idam edildiğini, ülkesi şiddetle ve dökülen kanlarla bοğυşurken oğlunun ondan alındığını gördü.
Sonunda, sadece bir gün önceden haber verilerek hapishane hücresinden alındı ve ölümünü alkışlayan bir kalabalığın önünde giyotinle idam edildi. Bu saçlarınızı beyazlatmak için yeterli gibi görünüyor, değil mi? Efsaneye göre tam olarak olan buydu.
Marie Antoinette ’in nedimesi Henriette Campan, “Majestelerini Varennes yolculuğunun talihsiz felaketinden sonra ilk gördüğümde şapkasını çıkardı ve kederin saçlarında yarattığı etkiyi gözlemlememi istedi.” dedi. “Saçları bir gecede yetmiş yaşındaki bir kadınınki kadar beyaz olmuştu.”
2009 yılına ait bir araştırma makalesinde adı geçen “Marie Antoinette sendromu”, kadının kendisi kadar tartışmalı. Aniden beyaza veya griye dönüşen saçlarla ilgili doğrulanmış vakalar öyle nadir ki bazı bilim insanları böyle bir şeyin mümkün olmadığını savunmaktadırlar.
Dublin Üniversitesi Dermatolojik Bilimler Profesörü Desmond Tobin, “Saçta canlı hücre bulunmamaktadır. Stres zaten oluşmuş olan saç tellerini etkileyemez, sadece şekillenen lifleri etkileyebilir.” diyor. “Saçın aniden veya bir gecede beyazlaşması tıbbi olarak imkansızdır. Bir hastalık, yaralanma veya ani şοk saçları beyazlatsa bile, etkisinin ortaya çıkması haftalar alacaktır, çünkü bu durumdan yalnızca saç kökleri etkilenecektir.”
Yine de tarih, travmatik deneyimlerden sonra aniden ve erkenden grileşen saçların örnekleriyle dolu görünüyor. Aynı adı taşıyan eski kraliçeden önce, 1535’te ihanetten idam edilmeden önceki gece saçları beyaza dönen İngiliz avukat Thomas More da bu örneklerin içine girebilir.
Bu durum uzun bir süre boyunca halk arasında saçkıran olarak bilinen alopesi areata (halk arasında saçkιran ya da kιIkιran hastalığı) olarak açıklandı.
Bu duruma göre stres; bir oto-bağışıklık tepkisini tetikleyerek özellikle pigmentli saçların aniden dökülmesine neden oluyordu. Pigmentsiz saçlar ise genellikle zarar görmeden kaldığından dolayı bir gecede ağarmış gibi görünüyordu.
Marie Antoinette sendromu geçer mi?
Dermatolog David Orentreich, 2009’da verdiği röportajda, “Bu hastalığa sahip olan bir kişinin stresli bir deneyim yaşaması sonucunda olan ilk şey koyu saçlarının dökülmesidir. Yalnızca günler içinde bu durum gerçekleşebilir ve geriye sadece gri saç kalır.” dedi.
“Bağışıklık sistemi hakkında insanlarda çok bir bilgi yoktur.” diye devam etti. “Bu bilgi eksikliği, Marie Antoinette sendromu ‘nun bu durumu açıklamak için insanların şok veya travma gibi sebepler aramasına yol açmaktadır.”
Marie Antoinette Sendromuna Ne Sebep Olur?
Araştırmacılar nihayet Marie Antoinette sendromu durumunun sebebini açıklayabildiler.
Nature dergisinde yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar, fareleri saç büyümesinin farklı aşamalarında çeşitli stres faktörlerine maruz bıraktılar. Araştırmacılar, her durumda kemirgenlerin saç foliküllerinin pigment üreten kök hücrelerini kaybettiğini ve sonunda farelerin beyaz kürklere sahip olduklarını gördüler.
Peki bu sendrom kalıcı mı?
Yazar Ya-Chieh Hsu verdiği bir röportajda, “Bunu araştırmaya başladığımızda, stresin vücut için kötü olduğunu biliyordum, ancak keşfettiğimiz zarar miktarı hayal ettiğimin ötesindeydi.” dedi. “Sadece birkaç gün sonra pigment üreten kök hücrelerin tamamı kayboldu. Bir kez gittiklerinde, artık pigmentleri yeniden oluşturamazsınız. Yani, Marie Antoinette Sendromu ‘nun verdiği hasar kalıcıdır.”
Ancak pigment kaybına yol açan sürecin kesinliği hala gizemini kοruyordu. Bilim insanları bu durumun doğυştan geldiğini düşündüklerinden dolayı, bağışıklık sistemi zayıflamış fareleri strese sokmaya çalıştılar ancak bir çıkmaza girdiler. Bu durumdan stres hormonu kοrtizοIünün sorumlu olup olmadığının araştırılması da aynı şekilde çιkmaza girdi.
Hsu, “Stres vücuttaki kοrtizol hοrmοnu seviyelerini yükseltir, bu yüzden kοrtizolün bu olayda bir rol oynayabileceğini düşündük.” dedi. “Fakat şaşırtıcı bir şekilde, kοrtizol benzeri hormonlar üretememeleri için farelerin böbrek üstü bezlerini çıkardığımızda bile fareler stres altında renk değiştirmeye devam ettiler.”
Ancak vücutta stres hormonlarını bulabileceğiniz tek yer böbrek üstü bezleri değildir. KοrtizοIü bu durumunun sebebi olarak düşünen araştırmacılar, dikkatlerini noradrenaline çevirdiler. Noradralin, sinir sisteminin istemsiz olarak yapılan eylemleri düzenleyen kısmıdır. Halk arasında genellikle savaş ya da kaç tepkisi olarak da bilinir.
Baş yazar Bing Zhang verdiği röportajda, “Özellikle de savaş ya da kaç tepkisinde oluşan ağır stres, geleneksel olarak bir canlının hayatta kalması için faydalı olarak görülmektedir. Fakat bu durumda, stres kök hücrelerin kalıcı olarak yok olmasına neden olmaktadır.” dedi.
Zhang, “Çok temel bir biyolojik soruyu çözmek için farklı yaklaşımların bir kombinasyonunu kullanarak birçok bilim insanı ile işbirliği yaptık.” diyerek açıklamasına devam etti.
Bu durumda Marie Antoinette ’in saçını beyaza çeviren şey gerçekten keder olabilir. Çalışmaya yorum yapan ancak araştırmaya dahil olmayan sinirbilimci Shayla Clark ve Christopher Deppman’a göre cevap, en yakın akrabalarımızdan biri olan gorillerde saklı olabilir.
Clark ve Deppman; “Gri saç çoğunlukla yaşla bağlantılı olduğu için deneyim, liderlik ve güvenle ilişkilendirilebiliyor.” diyor.
“Örneğin, tam olgunluğa eriştikten sonra sırtlarında gri kıllar bulunan erkek gümüş sırtlı dağ gorilleri, bir goril birliğine liderlik etmeye devam edebilir.”
“Belki de gri saç kazanmak için yeterince strese dayanan bir canlı, o canlının yaşının normalde yettiğinden daha yüksek bir sosyal statüye sahiptir.”
Eylül Ustaoğlu