Bermuda Şeytan Üçgeni – Kaptanın seyir defteri pusulaların karıştığını gösteriyor. Bilinen ilk olay, 4 Mart 1918’de Amerikan Donanması’na ait USS Cyclops gemisinin ortadan k∂yboImasıydı. 309 mürettebatıyla birlikte Brezilya’dan mangan yüklü olarak ayrılan bu gemi, geride hiçbir iz bırakmadı. Gemi enk∂zı ve mürettebat c∈setIeri de bulunamadı.
Bunun gibi daha birçok olay var. Sadece gemiler değil, uçaklar da aynı bölgede k∂yboIdu ve bir daha haber alınamadı.
Neler olduğunu nasıl öğrenebiliriz?
Bir deniz alanı var, üçgen şeklinde ve o bölgeye giren kimse çıkamıyor!
Başlangıçta, bölge Vincent Gaddis adlı bir gazeteci tarafından tescil edildi. Ayrıca bu gazeteci “Bermuda Şeytan Üçgeni” ismini ilk kez kullanan kişidir.
Okyanusun bu bölümünde, 500 yıldan uzun süredir gizemli olayların çoğunun gerçekleştiğini söyledi.
Haritayı açtı ve şunları söyledi: “Florida ‘dan Bermuda’ya bir çizgi çizin, Bermuda’dan Porto Riko’ya bir çizgi çizin ve üçüncü çizgiyi Bahamalar üzerinden Florida’ya geri getirin.” Bermuda Şeytan Üçgeni böyle ortaya çıktı.
Ortaya çıktığı anda dikkatleri üzerine çekti. Birkaç yazar gazetecinin fikirlerini alıp üzerine eklemeler yaptı, onları önce bir kitaba sonra da bir belgesele dönüştürdüler. Hatta abartıp bu yaşananların şeytanın sυçυ olduğunu bile iddia ettiler.
Burada Gerçekten Bir Gizem Var mı?
Bu şeytanın sυçυ dedik ve böylece gizem çözüldü. Bermuda’nın bir üçgeni var ve ona giren herkesi “şeytan aldı” diyoruz. Neden zihnimizdeki yaratıcılığı kendi y∂rarımıza kullanmıyoruz?
Diyelim ki burası çok tehlikeli bir alan. Uçakların hala oradan uçmasının bir nedeni var mı? Florida’dan fırlatılan roketler uzaya gitmeden önce o bölgenin yakınından geçiyor. Bölge, ticari gemilerin rotasının hemen üzerinde.
Buna rağmen hepsi yolculuklarına devam ediyor. Orada k∂yboIduğu iddia edilen bazı gemi ve uçaklar üçgenin olduğu bölgede yoktu. Rotaları sadece bu üçgenden geçiyordu. Aramaya göre, Barbados ‘tan kalkan bir gemi, üçgene girmeden önce Meksika Körfezi’nde olaysız bir şekilde geçtikten sonra kıyı yakınlarında k∂yboImuştu.
Ancak, üçgenin olduğu bölgede sadece Uçuş 19 gerçekleşti ve bu da onu tüm olan olayların en popüleri haline getirdi.
Uçuş 19
Uçuş 19, Bermuda Şeytan Üçgeni efsanesini doğuran olay oldu. 5 uçak ve uçakların pilotlarından hiçbiri bulunamadı. Florida, Miami’nin kuzeyindeki Fort Lauderdale’den kalkan beş uçak, rutin bir eğitim uçuşu için yola çıkmıştı. Bermuda Şeytan Üçgeni’ne doğru yol aldılar.
Bu üçgenin ilk tarafında, bir gemi enk∂zına ∂teş etme pratiği yapmaları gerekiyordu. Daha sonra plana göre biraz daha doğuya hareket etmeleri, Bahamalar’dan geçmeleri ve eve dönmeden önce kuzeye dönmeleri gerekiyordu.
Böylece üçgen rotaları tamamlanmış olacaktı. Planlandığı gibi, tatbikat saat 3’te başladı. Yaklaşık 40 dakika sonra, takımın lideri pusulalarının hiçbirinin düzgün çalışmadığını bildirdi. Çeşitli yer istasyonları onlarla zorlukla bağlantı kurmaya çalıştı ancak hiçbirine ulaşamadılar. Radyo sinyali zayıfladığında, nerede olduklarını anlamak için zaman zaman pilotların uçaklardaki konuşmalarını duydular.
Ekibin lideri deneyimli bir pilottu ve navigasyon araçları başarısız olunca yerlerini bulmak için denizdeki kara kütlelerine bakmaya başladı. Altlarındaki adaların, daha önce uçtuğu Florida Keys’te olduğunu fark etti. Batan güneşi sol kanatlarına alsalardı, kuzeye uçar ve inerlerdi.
Bunu denediler ama ne karaya ne de bir yere ulaşabildiler. Bu nedenle, asıl hedeflerinden daha uzakta olduklarını düşünüyorlardı. Karaya ulaşmak için doğuya dönmeleri gerekiyordu. Dönmelerine rağmen, altlarındaki tek şey okyanustu. Sabah 5:50’de kara istasyonları bu manevraları yaparken konumlarına yaklaştı.
Uçuş ekibinin düşündüğü gibi Florida Keys’te değillerdi. Orijinal rotalarının 200 mil kuzeyindeki rotalarındalardı çünkü doğru yerde olduklarını düşündüler. Kötüleşen hava koşulları nedeniyle yer istasyonu bu bilgiyi onlara iletemedi. 7:27’de onları aramak için iki uçak gönderildi. Ancak o uçaklardan sadece biri geri geldi. Diğer dört uçak k∂yboIdu.
Bermuda Şeytan Üçgeni Gizemini Çözmek Mümkün mü?
Aslında burada bir gizem var: okyanusun kendisi. Dünyada keşfedilmemiş hiçbir yer kalmadı, hatta Ay’ın detaylı bir haritasını bile çizdik. Güneş sistemimizin dışında uzay araçları var. Bununla birlikte, Dünya yüzeyinin %70’ini kaplayan okyanuslar hakkında Mars yüzeyinden daha az şey biliyoruz.
Bugün dünyanın yörüngesinde dönen binlerce uydu var. GPS sayesinde karada attığımız her adımı hesaplayabiliyoruz. Yine de okyanusların ayrıntılı bir haritasını çıkarmadık.
Bilim söz konusu olduğunda, bilinmeyen şeyler için efsaneler uydurmak veya filmlerden ilham alınmayan kurgulara inanmak doğru bir yol değildir. Bilinmeyen bizi korkutmamalı. Eleştirel düşünme becerileriniz ve teknolojinizin yardımıyla aktif olarak öğrenebilir ve analitik bir sonuca varabiliriz.
“Eğer ne yaptığımızı biliyor olsaydık buna araştırma denmezdi, değil mi?”
-Albert Einstein
Sezin Aliye Bozdoğan