Neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar vermek için çok fazla zihinsel enerji harcıyoruz. Nihayetinde eğer insanlar bu derin ve ahlaki muhakeme ile meşgul olmasaydı, dünya o kadar da güzel bir yer olmazdı. Proceedings of the National Academy of Sciences’da ortaya çıkan yeni araştırmalar, doğruyu yanlıştan ayırt etmenin daha kolay bir yolu olabileceğini öne sürüyor. Sadece kendinize basit bir soru sormanız gerekiyor: Herkes bunu yapsaydı ne olurdu?
Harvard Üniversitesi’nden Sydney Levine;
– Neden parktaki güzel çalılıklardan eviniz için çiçek toplamıyorsunuz?
– Neden kasadaki bahşiş kutusundaki tüm parayı alıp kendinize bir çikolata almıyorsunuz?
– Neden iş yerinde tuvalete kağıt peçete atmıyorsunuz?
Bu sorulardan herhangi birine, kişi kolaylıkla yanıt verebilir:
“Ya bunu herkes yapsaydı?”
İlginizi çekebilir: Kim Olduğunuza Dair 7 İpucu! – Siz Kimsiniz?
Evrenselcilik
“Evrenselcilik” olarak bilinen bu tür ahlaki akıl yürütme, bir şeye ahlaki olarak izin verilip verilmediğine karar vermenin bir yoludur. Eğer birçok insan aynı eylemde bulunduğunda zararlı bir sonuç ortaya çıkıyorsa bu durum kabul edilemezdir. Fakat aynı eylemde bulunan birçok insanın etkileri zararsızsa, kabul edilebilir olarak uygun görülmüştür. Aynı zamanda ahlaki evrenselciliğin, ahlaki psikolojideki diğer teorilerden daha kesin davranış tahminleri sağladığı ortaya çıktı.
İlginizi çekebilir: Psikoloji Nedir?
Levine’in makalesinde yer alan bu zekice deneyi inceleyelim; Araştırmacılar, 1000 online katılımcıya şu varsayımsal senaryoyu düşünmelerini istedi. Göl kenarındaki bir köyde bir tatilcinin gelişmiş bir balık kancası kullanmasının kabul edilebilir olup olmadığı. Senaryoya göre, bu köyde şu anda sıradan olta kancaları ile sürdürülebilir bir şekilde balık avlayan 20 tatilci var.
Eğer üçten az tatilci gelişmiş kancayı kullanmaya başlarsa, hiçbir olumsuz sonuç olmayacaktır. Fakat yediden fazla kişi kancayı kullanmaya başlarsa, sezon sonunda balık popülasyonunda bir azalma olacaktır. Daha da önemlisi, toplulukta gelişmiş balık kancasını kullanmayla ilgili bir kural yoktur ve diğer tüm tatilcilerin, sürdürülebilirlik konusunda endişelendikleri için gelişmiş kancayı kullanmamaya kişisel olarak karar verdikleri belirtiliyor.
İlginizi çekebilir: Psikoloji Hangi Amaca Hizmet Eder ve Neyi Amaçlar?
Bu tatilcinin gelişmiş kancayı kullanmasına ahlaki açıdan müsaade edilebilinir mi?
Kurallara dayalı bir ahlaki akıl yürütme görüşü, tatilcinin kancayı kullanmasını engelleyen bir kural olmadığı için kabul edilebilir olduğunu söyleyecektir. Sonuca dayalı bir ahlaki akıl yürütme görüşü, gelişmiş kancayı kullanmanın ahlaki olarak kabul edilebilir olduğunu ileri sürer. Çünkü diğer tüm balıkçılara gelişmiş kancayı kullanmaktan vazgeçme hakkı verildiğinde bir kişinin olumsuz etkisinin “sonucunun” balık popülasyonunun olumsuz yönde etkilemeye yetmeyeceğini göz önüne alır.
Öte yandan evrenselcilik, insanların kararlarını gelişmiş kancayı kullanmakla ilgilenen insan sayısına göre yapmaları gerektiğini öne sürüyor ki bu, tam da araştırmacıların bulduğu şey. İnsanlara, diğer tatilcilerin hiçbirinin gelişmiş kancayı kullanmakla ilgilenmediği bildirildiğinde, insanların yaklaşık% 75’i, bir tatilcinin kancayı kullanmasının ahlaki açıdan uygun olacağını söylüyor. Bununla birlikte, diğer tüm balıkçıların kancayı kullanmakla ilgilendikleri bildirildiğinde (sürdürülebilirlikten dolayı endişeleri olmasa da), insanların% 50’sinden azı, tatilcinin gelişmiş kancayı kullanmasının ahlaki olarak kabul edilebilir olduğuna karar verdi.
Araştırmacılar, sonuçlarının balıkçılık senaryosunun bir eseri olmadığından emin olmak için diğer senaryoları kullanarak (mantar aramak, kuşları avlamak, tavşanları tuzağa düşürmek ve istiridye toplamak) bulgularını tekrarladılar. Her durumda, ahlaki evrenselciliğin ahlaki muhakemeye denk olduğuna dair güçlü kanıtlar buldular.
Yazarlar, ahlaki evrenselcilik tarafından özellikle daha iyi açıklanan ahlaki bir bilmece olduğuna inanıyorlar: eşik sorunları. “Eşik sorunlarını temel bir yapıyla tanımlıyoruz: Yalnızca birkaç kişi belirli bir eylemi yaparsa, kimse zarar görmez. Ancak birçok kişi bunu yaptığında (yani, ‘eşik’ sayısından fazla) herkes zarar görür.” diye belirtiyor yazarlar “Evrenselleştirme, herkesin aynı ilkelere uyması durumunda ne olacağını sorduğu için, bu durumlarda belirgin ahlaki yargılar sunar.”
Ama aynı zamanda teorinin sınırlamalarının da farkındalar. “Bir kişinin diğerini soymasının veya arabayı sürekli yolun sol tarafında sürmenin neden yanlış olduğunu şu soruyu sorarak açıklamayız: Ya bunu herkes yapsaydı?”.
Referanslar:
The logic of universalization guides moral judgment. Sydney Levine, Max Kleiman Weiner, Laura Schulz, Joshua Tenenbaum, Fiery Cushman. Proceedings of the National Academy of Sciences Oct 2020, 117 (42) 26158-26169
Feride İrem Yılmaz
Bunlar da ilginizi çekebilir
Başarısızlık Korkusu: Başarısız Olmaktan Korkmamak Mümkün mü? Musk ve Jobs bunu nasıl başardı?